Sumerlilerin Dini Inanc Ve Adetleri(Ozden Gul Otker) (Ankara 2006) (original) (raw)
Mezopotamya, Eskiçağ tarihinde oldukça önemli bir yere sahiptir. Fırat ve Dicle nehirleri arasında kaldığı için "iki nehir arası" anlamına gelen ismin verildiği bu memleket, dört tarafından doğal sınırlarla ayrılmıştır. Bölge; doğuda İran Dağları'nın batı etekleri, kuzeyde Doğu Anadolu Dağları'nın güneyi, güneyde Basra Körfezi, güneybatıda Arabistan Yarımadası, batıda ise Suriye ile çevrilmiştir. 1 Bölgenin coğrafi konumu Sumerlilerin sosyal ve siyasi yaşantılarının şekillenmesinde büyük ölçüde etkili olmuştur. Şehir ve kasabalarının çoğunu Fırat kıyılarında kurmuşlar ve Fırat'ın taşkınlarından korunmak için bölgeye yerleştikleri günden itibaren setler, bentler ve kanallar yapmak durumunda kalmışlardır. Şehirlerini suni tepeler üzerine kuran Sumerliler memlekette taş bulunmadığından evlerini ve tapınaklarını tuğladan veya kerpiçten yapmışlardır. 2 Sumerlilerin gerek kendi çağlarındaki gerek daha sonra var olan kültürler üzerindeki etkilerini iki kaynaktan izleyebiliyoruz: Arkeolojik buluntular ve yazılı belgeler. Bu etkiler mimaride, sanatta, teknikte, sosyopolitik kurumlarda, bilimde, edebiyatta ve dinlerde kendini göstermektedir. Mimaride kullandıkları yapı sistemi, tarımdaki faaliyetleri, icat ettikleri yazı, kültürel gelişimleri, şehir idareciliği, kanunları, bilimsel çalışmaları, tıp alanındaki buluşları, edebi eserleri vs. kendilerinden sonra pek çok dünya medeniyetine kaynak olmuş ve temel teşkil etmiştir. 3 Kazılarda çıkarılan tapınakların, sarayların, hatta özel evlerin yapı stili ve tekniği, daha sonraki milletlerin mimarisini şu veya bu şekilde etkilemiştir. Bundan en az beş bin yıl önce Sumerlilerin uyguladıkları kemer kubbe sistemi, sütunlar, yuvarlak pencereler, mozaikler, duvar süsleri Ortadoğu'da olduğu gibi Yunan ve Roma yoluyla batı mimarisine de girmiştir.