Brexit Sonrası AB, Yeniden? (original) (raw)

Ya Brexit Sonrası? Birleşik Krallık'ın AB'den Kopuş Dönemeci ve Alternatifleri

Bitlis Eren Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 2018

With the Article 50 of the Treaty of Lisbon the member states of the European Union (EU) are bestowed the right to leave the Union. The process of Brexit initiated by the referendum held in the United Kingdom (UK) in 2016 obliged the UK to leave the EU and with this experience, the UK became the first member state quitting the Union. The campaigns during the referendum process focused on the issues like increasing number of internal migrants, the EU's burdensome economic regulations, and the national sovereignty limited by the Union. Brexit has been the most important milestone in the history of the relations between the EU and the UK. This study deals with the historical background of this milestone and its causes. In addition, the models regulating the relations between non-member states are examined in order to discuss a suitable model for the UK in the post-Brexit era. In conclusion, none of the models (Norway, Switzerland, Canada, and WTO) will solve the problems of the UK and emphasized the Brexit process will negatively affect the UK and other EU members in economic and political terms.

Türkiye-AB İlişkileri: Kaldığı yerden Yeniden

5 Kasım tarihinde Brüksel’deki Hükümetlerarası Konferans’ta açılışı yapılan fasıl, 3 yıldır “fiilen askıda” olan ilişkilerin canlanması için yeni bir adım niteliği taşıyor. Zira uzun süredir Avrupa tarafında büyük oranda ekonomik krizin hem sosyal hem de siyasi korkuları tetiklediği korumacı eğilimler, Türkiye tarafında ise civar coğrafyanın geçirdiği sosyal ve siyasi dönüşüm, ikilinin ilişkilere farklı pencerelerden bakmasına neden oluyordu. Hâlbuki “reform sürecinde sürekliliği önceleyen bir yaklaşım”, potansiyel reel kazanımların konjonktürel gelişmelere feda edilmemesi bağlamında iki taraf açısından da önem arz ediyor. Bu nedenle yeniden hareketlenen ilişkileri, AB’nin sadece Türkiye’nin üyelik sürecine atfettiği “kontrollü ilişki politikası” çerçevesindeki bir “jesti” olarak yorumlamak dönemin okunmasına dair doğru bir perspektif sunmayacaktır. Oysa taraflarca ciddi bir siyasi irade ve çaba gereksinimini de not etmek kaydıyla, sürecin varlığının ve devamının bir göstergesi olarak ele almak ve bu doğrultuda adımlar atmaya devam etmek yerinde olacaktır.

AB Üyeliği Sonrası Çekya ve Değişen Siyasal Dinamikler

2022

Sovyetler Birliği dağıldıktan sonra özellikle Batı siyaset bilimi yazın çevresi liberalizm ve otoriteryanizm savaşında bir kazanan ilan ederken, bugün 1990 sonrası bu iddiaların çürütüldüğü yeni tartışma alanları meydana gelmektedir. Türkiye literatürü ise bu yeni tartışma sahalarını yakalamakta zorlanmıştır. Türkiye'de belli kısıtlıklar içeren Doğu Avrupa karşılaştırmalı siyasal çalışmaları, uluslararası yayınlarda ortaya atılan yeni kavramsal çeşitliliği anlamak ve yeni ampirik tanımlar üretmek için geç kalmaktadır. Uluslararası yayınlara göz atıldığında özellikle Avrupa Birliği üyeliği sonrası siyasal rejimlerinden kurumsal sistemlerine kadar değişim gösteren ya da değişimde zorlanan Doğu Avrupa devletlerinin ağırlık kazandığı bir literatürün meydana geldiğini görmek mümkündür. Bu devletler yeni yönetim biçimleri, çıkmaza giren siyasal pratikleri ve reform süreçlerindeki başarı düzeyleri ile modern siyaset bilimcilerin dikkatini çekmiştir. Bu çalışmanın ilk bölümü bu tartışmaların merkezindeki ülkelerden biri olan Çekya'nın Avrupa Birliği üyeliği sonrası siyasal değişimlerini kısaca açıklamaya çalışırken ikinci bölümü uluslararası akademi dünyasındaki kavramsal çeşitliliğin içerisinde popülist siyasetin Çekya'da meydana gelen türünü ifade etmeye çalışacaktır.