Hitit Dini Üzerinde Bir İnceleme (original) (raw)

Hitit Dininin Tarihi Gelişimi ve Hitit Panteonu

Yaşar Coşkun'a Saygı Yazıları, 2017

A nadolu'da MÖ 2.bin yılda büyük bir uygarlık kurmuş olan Hint-Avrupa kökenli Hititler'in başkenti Ḫattuša'da gün ışığına çıkarılan sayıları otuz bine yaklaşan tablet ya da tablet parçasından oluşan devlet arşivlerinde "dinsel metinler" büyük bir yer tutmaktadır. Bu Hititler'in dine verdikleri önemi göstermektedir. Hititler Anadolu'ya geldikleri zaman ve daha sonra savaşarak kazandıkları bölgelere kendi kültürlerini zorla kabul ettirmemişler aksine onların tanrılarını ve kendilerine uygun buldukları her şeyi benimsemeleri sonucu geniş bir panteona sahip olmuşlardır. Çiviyazılı belgelerde kendilerini "bin tanrılı" halk olarak tanıtan Hititler çok tanrılı bir devlet dinine sahipti. Eski Hitit Devrine ait metinlerde az sayıda tanrı adı geçmekte iken İmparatorluk devrinde izlenen akılcı siyasi tutum sonucu tanrı sayısı giderek artmış ve etnik kökenlerine (Hitit, Luvi, Pala, Hatti, Hurri, Sumer, Asur, Babil ve daha az sayıda olmak üzere Eski Hint) göre tanrı çeşitleri de çoğalmıştır. Din konusunda bir araştırma yapıldığında, bir dinin içinde geliştiği sosyal, kültürel, politik durum bir arada değerlendirilmelidir. Bu nedenle önemli dini olaylarla ilgili Hitit tarihi ile bu medeniyetin içinde geliştiği Anadolu'nun en eski devirlerine kısaca göz atmak yararlı olacaktır. Anadolu'nun güneydoğusunda yaklaşık MÖ 10 bin yıllarında, hayvanların evcilleştirilmeye ve yabani tahılların kültüre alınmaya başlandığı Çanak Çömleksiz Neolitik Dönem'de, Şanlıurfa yakınlarındaki Göbeklitepe 1 , Nevali Çori 2 gibi yerleşimlerde, avcı-toplayıcı gruplar tarafından inşa edilmiş ve belli zamanlarda ziyaret edilen "kült merkezleri" olduğu iddia edilen yerlerin varlığı, son yıllarda yapılan kazılardan bilinmektedir. Açık alanlarda kurulmuş dairesel yapılarda, kireçtaşından yontularak yapılmış "T" biçimli anıtsal dikilitaşlar ayakta durur biçimde kolları vücudun iki yanına yapışık (boğa, aslan, tilki, yaban domuzu, ördek benzeri kuşlar, turna, yılan gibi hayvan motifleri ile çeşitli soyut semboller) alçak kabartma olarak yapılmış insan görüntüsü şeklindeki heykeller 1 Schmidt 2007a, 102vd.; Schmidt 2007b, 115vd. 2 Hauptmann 2007, 131vd.

Hitit Dininin Göksel Yönleri: Açık Hava Tapınağı Yazılıkaya Üzerine Bir İnceleme

Journal of Skyscape Archaeology, 2019

Gökyüzü olayları Küçük Asya'nın merkezindeki Hitit uygarlığının (y. MÖ 1600-1180) kült törenlerinde dikkate değer bir öneme sahipti. Başkent Hattuša'da, güneş tanrıları ve Eski Babil'deki astronomi ve astroloji uygulamalarının kalıntısı olan göksel kehanetlerle ilgili çok sayıda metin bulunmuştur. Bu makalede krallığın en kutsal yerlerinden biri olan Yazılıkaya açık hava tapınağının takvimsel amaçlara hizmet ettiğini öneriyoruz. MÖ on üçüncü yüzyılın ikinci yarısına tarihlenen tapınak doksandan fazla kayaya oyulmuş tanrı, insan, hayvan ve mitolojik varlık rölyefi içermektedir. A Odasındaki rölyefler günlere, sinodik aylara ve güneş yıllarına işaret etmek üzere gruplandırıl-mışlardır. Hitit rahipleri bu sistemi kullanarak, ay yılı ile güneş yılını eşitlemek için ek ay gerekip gerekmediğini belirliyorlardı. Yazılıkaya'nın astronomi ve astroloji açısından yorumlanması, Hitit dininin göksel yönlerini kısaca gözden geçirmek için bir çıkış noktasıdır.

HİTİT DİNİ YAPISI

Hitit Din ve İnanç Sistemi, 2021

Hititler, M.Ö. 2000 yıllarında Anadolu’ya gelmişler ve burada bir devlet kurmuşlardır. Zamanla büyüyen ülkede farklı kültürleri barındırmasının sonucu olarak birçok dini unsuru da kabullenmiş ve bünyesinde çeşitli dinler ve bunlara ait öğeler yaşam alanı bulabilmiştir. Bunun neticesi olarak ise geniş bir tanrılar topluluğu oluşmuş ve tarihte ‘bin tanrılı halk’ olarak nam yapmıştır. Yapılan kazılar ve araştırmalar Hititler’de dinin önemli olduğunu gözler önüne sermiştir. Hititlerde din olgusu konusu ile ilgili literatür taraması yapılmış ve oluşturulan bilgi havuzu içeriğine göre bu çalışmada Hitit yaşamında dinlerinin genel özellikleri, öne çıkan tanrılar ve insanlarla ilintileri, tapınaklar, bayramlar, dinsel törenler ve ritüeller kapsamında ele alınmıştır. Hittites,They came to Anatolia in 2000 b.c and established a state here. As a result of different cultures in the country that has grown over time, many religious elements have also been accepted and various religions and their items have been a living space. As a result, a large group of gods was became formed and known as “people of a thousand gods” in history. Excavations and researches made revealed that religion was important in the Hittites. The literature on the phenomenon of religion in the Hittites has been searched and according to the content of the pool of information, the general characteristics of the religion in Hittite life, the prominent gods and their relations with people, temples, holidays, religious ceremonies and rituals are discussed in this content..

İslam Tasavvufunda Hi̇nt Tesi̇ri̇ İddi̇alari Üzeri̇ne Bi̇r İnceleme

Mecmua, 2021

Bilindiği üzere İslam dininin Allah'ın vahyi ile teşekkül ettiği ilk dönemde İslam tasavvufunun özünü oluşturan zühd hayatıyla ilişkili ayet ve hadislerde temel kavramlar bulunmasına rağmen "sûfî ve tasavvuf" kelimeleri henüz yoktu. Ancak İslam"ın ilk döneminde bu kelimelerin kaynağı olarak kabul gören suffe ashabı veya suf denilen yün elbise giyenlerin varlığı ise bir gerçektir. Bu bağlamda tasavvufun Kur"an ve hadislere dayalı veya naslarla oluşan geleneklere dayalı bir ilim mi, yoksa Hint mistisizmi gibi yabancı kaynaklardan etkilenerek oluşan bir ilim mi olduğu tartışması gündeme gelmiştir. İslam tasavvufu alanında yapılan çalışmalarda özellikle İslam"a Hint tesiri konusunda yabancıların sunduğu eleştirilerin dayandığı ilmî delillerin bir bütün hâlinde tek tek ele alınıp değerlendirilmediği görülmektedir. Son zamanlarda Türkiye"de İslam tasavvufu alanında Britanya oryantalizminin yanı sıra Alman ekolü veya akademik oryantalizm üzerine gerçekleştirilen yeni akademik araştırmalar, bahse konu iddiaların tekrar irdelenmesini gerekli kılmıştır. Bu makalede, İslam tasavvufuna Hint asıllı yabancı köken arama girişimlerinin birincil ve ikincil kaynakları incelenmektedir. İslam tasavvufunu etkilediği iddia edilen yabancı kaynaklardan Hindistan"da Müslüman devlet yönetimindeki Hint mistisizminin İslam ile kültürel etkileşiminin içeriği ve tarihçesi ilmî veriler ışığında değerlendirilmektedir.

HİTİT DİNİNİN NİTELİKSEL ÖZELLİKLERİ

HİTİT DİNİNİN NİTELİKSEL ÖZELLİKLERİ

m Çalışmanın Türü: Araştırma Öz Çivi yazılı metinlerinde kendilerinden "Bin Tanrılı Halk" olarak bahseden Hititler, gerek kendi tanrılarını gerekse fethettikleri yerlerde kutsanan tanrı ve tanrıçaları kendi panteonlarına dahil ederek dinsel bir bütünlük oluşturmuşlardır. Hititler tanrılarını her alanda hayatlarına müdahil olarak görmüştür. İnançları gereği tanrılarını insan gibi düşündüklerinden başlarına gelen her olayın tanrılarından geldiğine inanmışlardır. Bu inançla tanrılarına memnuniyetlerini sunmak için çeşitli törenler, kült gezileri düzenlemişler ve bu törenlerde tanrıları adına bazı ritüeller yapıp rahat ibadet edebilecekleri pek çok tapınak inşa etmişlerdir.

Hitit Kültüründe Kandırma Eylemi Üzerine Bir Değerlendirme

This article is analyzed by three reviewers and it is screened for the resemblance rate by the editor/ Bu makale üç hakem tarafından incelenmiş ve editör tarafından benzerlik oranı taramasından geçirilmiştir. * In this article, the principles of scientific research and publication ethics were followed/ Bu makalede bilimsel araştırma ve yayın etiği ilkelerine uyulmuştur. *This work is licensed under a Creative Commons BY-NC-SA 2.0 (Attribution-Non Commercial-Share Alike). * There is no conflict of interest with any person/institution in the prepared article/ Hazırlanan makalede herhangi bir kişi/kurum ile çıkar çatışması bulunmamaktadır.

Hitit Tıbbının Ana Hatları

Belleten

Birçoklarımız bilerek veya bilmeyerek eski medeniyetlere hayranlıkla bakıyor, bu medeniyetlerin yaratıcılarının birtakım konularda bugüne nazaran daha ileri olduklarına inanıyoruz. Hepimiz milattan 3 bin yıl önce eski Mısırlı hekimlerin beyin ameliyatı veya diş dolgusu yaptıkları gibi haberleri, popüler kitaplarda veya gazete sütunlarında oldukça sık okumuşuzdur. Ancak birinci elden kaynaklara inip, yazılı belgelerin ışığı altında o medeniyetlerin verilerini araştırdığımızda, bu tür savlardan birçoğunun, yanlış yorumlar sonucu ortaya çıktığını görüyoruz. Herkesin büyük ümitlerle baktığı, bir mucize beklediği ve sayıları 30 bini geçen Boğazköy Hitit arşivi tabletlerinden hareketle din, hukuk, bilim, teknik, edebiyat, güzel sanatlar, felsefe, matematik, ekonomi, coğrafya, tarih, astronomi, harp tekniği, sosyal ve ekonomik yaşam, tıp, doğa gözlemleri v.s, ve daha birçok konularda derinlemesine bir inceleme yapıldığında araştırıcı, yönelttiği ve metinlerden yanıtını beklediği sorunlarda...