Tarihin Vazgeçilmez İnsanları: Kadın (original) (raw)
Related papers
Tarihin Arka Odası'nda "Kadın"
İlef Dergisi, 2015
ilef dergisi • © 2015 • 2(1) • bahar/spring: 77-94 Öz Bu çalışmada Tarihin Arka Odası adlı TV programı incelenmek suretiyle, gerek tarihsel olan gerekse tarih konuşan birer özne olarak kadınların nasıl inşa edildiğine odaklanılmış ve toplumsal cinsiyetin çoklu zaman ve uzamlararasında dolaşılarak adeta tüm zamanlarda ve mekânlarda nasıl yeniden inşa edildiği ve meşrulaştırıldığı ele alınmıştır. Bu gayret gösterilirken cinsiyetçiliğin yalnızca kadın-erkek ikiliğinde olduğu gibi cinsiyet temelli olmadığı, tıpkı siyah feminizmin iddia ettiği biçimde ırksal ve kültürel boyutları da içinde barındırdığı düşüncesi dikkate alınmıştır. Anahtar Sözcükler: Cinsiyetçi söylem, medya, tarih, kadın, televizyonda tarih programları • • • • • Makale geliş tarihi: 18.09.2014 • Makale kabul tarihi: 03.03.2015
TÜRK ORDUSUNDA KADININ YERİ: TARİHİ PERSPEKTİFTEN BİR DEĞERLENDİRME
Güvenlik Stratejileri Dergisi
Toplumun en önemli unsurlarından bir olan kadın, tarihin her döneminde yaşanılan somut gerçekliğin bir parçası olmuştur. Toplumlar; geleneksel anlayışları, siyasi gerçeklikleri, hayat felsefeleri veya dini kuralları gibi farklılıklar ekseninde ordularında kadınlara yer vermişlerdir. Türk kadını, İslamiyet Öncesi Dönem’den itibaren orduda yer almış ve toplumun güvenlik stratejilerinin ayrılmaz bir parçası olmuştur. İslamiyet Öncesi’ndeki Türk devletlerinden İskitler (Sakalar), Hunlar ve Göktürkler dönemlerinde kadınlar gönüllü olarak orduda görev almıştır. İslami dönemle birlikte düzenli ordular kurulmuş, bu dönem kurulan devletlerde daha çok erkek unsur görev yapmıştır. Anadolu’nun fethinde erkekler ile birlikte kadınlar da görev almıştır. Osmanlı Devleti döneminde, Tımarlı Ordusu ve Yeniçeri Ocağı’nda erkekler vazife yapmıştır. Birinci Dünya Harbi sırasında kadınlar, kurulan işçi taburlarında vazife almıştır. Millî Mücadele döneminde Türk kadını, bağımsızlık mücadelesine katılmış v...
Feminist Tarih Yazımı: Tarihin Kadınlar İçin, Kadınlar Tarafından Yeniden İnşası
Serpil Çakır, “Feminist Tarih Yazımı: Tarihin kadınlar için, kadınlar tarafından yeniden inşası” der. Serpil Sancar, 21. Yüzyıla Girerken Türkiye'de Feminist Çalışmalar, Prof. Dr. Nermin Abadan Unat'a Armagan, Koç Üniversitesi Yayınları, İstanbul, 2011., 2011
Feminist tarih yazimi, tarihteki patriarkal ilişkileri açığa çıkarmayı ve tarihi yeniden inşa etmeyi hedefler. Makalede, once kuramsal ve yöntemsel açıdan feminist tarih yazimina bakiliyor, dunyadan ve Türkiye’den çeyitli örneklerle konu irdeleniyor. Serpil Çakır, “Feminist Tarih Yazımı: Tarihin kadınlar için, kadınlar tarafından yeniden inşası” der. Serpil Sancar, 21. Yüzyıla Girerken Türkiye'de Feminist Çalışmalar, Prof. Dr. Nermin Abadan Unat'a Armagan, Koç Üniversitesi Yayınları, İstanbul, 2011.
TARİHİ SÜREÇLER İÇERİSİNDE KADIN// WOMEN IN HISTORY PROCESSES
Var olmuş dünya düzeninin tarihsel bir figüranı olmuştur kadın. Bu nedenle devleti idare etme noktasında her daim karşımıza çıkmış ve çıkmaya da devam etmektedir. Eşinin ölümü üzerine mensup olduğu kültürün gerektirdiği işi yaparak Saka diyarının kraliçesi olan Tomris Katun (Hatun), kadınsal gücün en bariz örneklerinden biridir.
Bir Kökenbilim Öyküsü - 'Kadın' Nasıl 'Kadın' Oldu?
2024
Türkiye Türkçesindeki kadın 'kadın' sözcüğü Ana Türkçe *kātun 'hatun, hanın/kağanın eşi' sözcüğünden gelir. Orhun-Yenisey yazıtlarında katun, Eski Uygur Türkçesinde katun, hatun, DLT'de ise kātun biçiminde tanıklanan bu sözcüğün Soğdcadan alıntı olduğuna 'inanılır': < hwat'yn (hwatēn) 'the wife of the lord, ruler' (beyin, yöneticinin karısı); hwat'y 'lord, ruler' (bey, yönetici). Fakat bu sözcüğün, Eski Türkçede *kagatun 'kağanın eşi, hatun' biçiminde bir başka eşdeğerinin, Eski Uygur Türkçesinde katıt 'kadın; eş' biçiminde bir değişkesinin bulunması ve günümüz Güney Sibirya Türk dillerinde bugün de yaşamakta olup kātun ve kagatun'un kökleri olan *kāt 'hanın eşi, hatun' ile *kagat 'kağanın eşi, hatun' sözcüklerinden gelen kat 'kadın; eş' ve kaat 'kadın' sözcüklerinin tanıklığı Türklükbilim dünyasındaki bu (bir öneri olmanın da ötesinde) Soğdcadan alıntı genel 'inanışının' ancak bir 'mitten' ibaret olduğunu gösterir. Aslında gerçek tam tersidir.
Somut Olmayan Kültür Mirası (SÖKÜM) ve Kadın
Mediterranean Journal of Humanities, 2013
Son zamanlarda, somut olmayan kültür mirasının (SOKÜM) üretilmesinde, korunmasında ve gelecek nesillere aktarılmasında toplulukların ana aktörlerinden kadının, rolü ve katkısına ilişkin uluslararası platformda önemli çalışmalar gerçekleşmektedir. Özellikle, Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Teşkilatı (UNESCO)'nın gündeminde, somut olmayan kültür mirası ve kadının birlikte ele alındığını ve gerçekleştirilen toplantılarla bu alandaki gelişmelere yön verildiği bilinmektedir. Bugün dünyada kadına SOKÜM'ün korunmasında ve yaşatılmasında biçilen rolün anlaşılması açısından bu toplantılarda gerçekleştirilen tartışmaların ve varılan sonuçların eşsiz kaynaklar olduğu ortadadır. Bu çerçevede yazı, SOKÜM ve kadın konusunda uluslararası platformdaki gelişmelere ilişkin süreci UNESCO tarafından gerçekleştirilen çalışmaları temel alarak anlamayı amaçlamaktadır. Yazıda özellikle, bu konunun tarihsel gelişimini göstermesi bakımından önemli