YAZILI TÜRK MİZAHININ GELİŞİM SÜRECİNDE BATILI ANLAMDA İLK MİZAH DERGİSİ: CEM (original) (raw)

BÜTÜNSEL BİR TARİH ARAŞTIRMASI: YİRMİNCİ YÜZYILIN İLK ÇEYREĞİNDE İZMİR YAHUDİ CEMAATİ

Tarih Okulu Dergisi-Journal of History School (JOHS, 2021

16. yüzyılda küçük bir kasaba görünümündeki İzmir, 17. yüzyılda imparatorluğun önemli bir liman kenti konumuna evrilerek göç almaya başlıyordu. Kente gelenler sadece civar bölgelerde yaşayan Türkler değil, aynı zamanda Rumlar, Ermeniler ve Yahudilerdi. Yüzyıllar içinde yerleşik bir cemaat haline dönüşen Yahudiler, genelde Türkler, Rumlar ve Ermeniler’den sonra İzmir’in en çok nüfusa sahip gruplarından oldular. İzmir Yahudileri diğer etnik gruplarla genelde barış içinde yaşasalar da sosyal, ekonomik, kültürel ve dinsel nedenlerle zaman zaman çatışmalarda bulunuyorlardı. Gayrimüslimler arasında ekonomik rekabet özellikle 18. yüzyıl sonlarında hızlanacak, 19. yüzyıldan itibaren ise Yahudiler’in aleyhinde bazı sonuçlara neden olacaktır. Etnik gruplar arasında belli dönemlerde yaşanan yakınlaşmalar ve çatışmalar, tarihin tek bir temasıyla açıklanamayacak kadar karmaşıktır. Bundan dolayı bütünsel olarak İzmir Yahudilerinin tarihi zorunlu hale gelmektedir. Bu çalışmada İzmir Yahudi cemaatinin sosyal, ekonomik, kültürel tarihi ve bazı siyasal gelişmeler karşısında tutumu incelenmiştir. Çalışmada 20. yüzyılın ilk çeyreği merkez kılınsa da, daha önceki yüzyıllar da dikkate alınmıştır.

ÇİVİ YAZISIYLA ALAKALI İLK TÜRKÇE ESER: ASURİ VE KELDANİLERE MAHSUS HATT-I MIHİ HAKKINDA MALUMAT-I MÜCMELE

In Turkish literature, the first relevant study with cuneiform is Asuri ve Keldanilere Mahsus Hatt-ı Mıhi Hakkında Malumat-ı Mücmele. We think that, the study based on the works of the scientists who conducted studies in this field in Europe. In 1894, it was printed in Kirkor’s Kasbar Printing Press and its author is Karabet Basmacıyan who was Armenian. The book consists of 27 pages and is written as a small tractate. We have prepared this study because it belongs to our science and publishing literature, we avoid to forgetting it and we have regained in this study. Reproductions of this work is made by Hard Press Publishing in 2013. The study is scanned with Optical Character Recognition method and was published. Firstly, the study was transferred to the Latin alphabet by us. Secondly, we have translated it into today Turkey Turkish ve we have completed our study.

SON ASIR TÜRK ŞAİRLERİNDEN MEHMED GAZALİ BEY VE "BALIKESRÎ İLHAMLARI" ADLI MECMUA-I EŞÂRI

ÖZET 1305 (1887-88) senesinde İstanbul'da doğan Mehmed Gazâl Bey,Dârütta'l m ve Burhân-ı Terakk mektepleri ile Bursa İdâd si ve Dârülfünûn Edebiyat Şubesinde okumuştur.1328 (1910) yılından itibaren ise kendini eğitime adamış, öğrenme ve öğretme arzusunu hiç kaybetmemiş bir öğretmen olarak çalışmıştır. Bağdat idâd ve sultân mekteplerinde Türkçe, edebiyat ve tarih derslerivermiştir. Balıkesir'e de öğretmenlik yapmak üzere gelen Gazâl Balıkesir Erkek Muallim ve Kız Muallim mektebinde görev yapmıştır. En verimli çalışmalarını Balıkesir'de gerçekleştiren Gazâl , şehrin önemli kalem erbabı arasında temayüz etmiştir. Balıkesir Halkevi, Kütüphane ve Neşriyat Şubesinde üye olarak görev yapmış, hakevinin yayın organı Kaynak dergisinde şiir ve yazıları yayınlanmıştır. Ayrıca Balıkesir'de yayımlanan Çağlayan, Gençler Yolu, Irmak dergilerinin de yazar kadrosunda yer almıştır. Mehmed Gazâl bu dergilerde sanat, felsefe, iktisat, eğitim, hitabet, biyografi gibi çok çeşitli yazılar yazmış olmakla beraber yazılarının ağırlık merkezini Balıkesir vilayetine dair olanlar teşkil eder. Bu yazıları onun Balıkesir'in dil ve folkloruna ne denli hizmet ettiğinin önemli bir göstergesidir. Dergi yazılarından başka onun müstakil eserleri de bulunmaktadır Balıkesir Vilâyeti Coğrafyası (1927), Türkçenin Tedr si Hakkında Tavsiyelerim (1929), Usûl-i Hitâbet, Târihçe-i Mezâhib bu eserlerdendir. Gazâl aynı zamanda şairdir. 1926 yılında yayımladığı Balıkesr İlhâmları onun şiirlerini yayımladığı bir mecmuadır. Eserde Gazâl 'nin aruz ve heceyle yazdığı şiirler tespit edilmektedir. Bu haliyle Gazâl bir yandan geleneği takip eden bir yandan da yeni söyleyişe tâbi, başka bir ifadeyle tam olarak yaşadığı dönemin adamı olan bir şahsiyet olarak kaşımıza çıkmaktadır. Şiirlere muhteva olarak bakıldığında tıpkı düz yazılarında olduğu gibi bir çeşitlilik görülmektedir. Milli duygu ve düşüncelerinin yer aldığı şiirlerden, sosyal konulara, tabiata pek çok konuda güzel manzumeler yazmıştır. Bildiride Mehmed Gazâl Bey tanıtıldıktan sonra "Balıkesr İlhamları" adlı eserindeki bu şiirler şekil ve muhteva özellikleri bakımından değerlendirilerek, onun şairlik yönü ortaya konulmaya çalışılacaktır.

OSMANLI MEDRESELERİNDE TELİF EDİLEN İLK TÜRKÇE “FIKIH TARİHİ”: KAMİL MİRAS’IN “TARİH-İ İLMİ FIKIH” ADLI ESERİ VE SİSTEMATİĞİ

6. INTERNATIONAL ISTANBUL SCIENTIFIC RESEARCH CONGRESS, 2021

Sistematik hale gelişinden günümüze değin İslam hukuk ilminin felsefi, sosyolojik, siyasi ve özelde hukukun alt dallarına dair müstakil pek çok çalışmalar yapılmış ve bunların büyük bir bölümü müstakil bilim alanları haline gelmiştir. İslam hukuk tarihi ve bu alanda dair veriler, fukahaya ait teracim ve tabakat kitaplarında, füru fıkıh eserlerin mukaddimelerinde kısmi olarak bulunabilse de, diğer alanlarda olduğu kadar üzerinde durulmamıştır ve bu müstakil eserler kaleme alınmamıştır. İslam hukuk tarihini bir bütün halinde klasik dönemden itibaren ilerleyen seyrini kaleme alan eserler ancak XX. yüzyılın başlarından itibaren yazılmaya başlanmıştır. Bu alanda dair Osmanlı’nın son dönemlerinde yapılan çalışmalardan biri de, hem Osmanlı hem de Cumhuriyet dönemi âlimlerinden olan, Dâru’l-Fünûn, Dâru’l-Hilâfeti’l-Aliyye, Sahn ve Süleymaniye medreselerinde ve Medresetü’l-İrşâd’da İslam tarihi, fıkıh tarihi, usûl-i fıkıh, ahlak, mantık, kelâm gibi pek çok derler vermiş olan Kâmil Miras’ın (Mehmed Kâmil Efendi), Tarih-i İlmi Fıkıh adlı eseridir. Fıkıh tarihi dersi, Dârülfünûn-ı Şâhâne Ulûm-i Şer‘iyye Şubesi’nde ve Medresetü’l-mütehassısîn’de müfredata eklenince bu alandaki telif edilmiş eserlerin yetersizliğini gören Kamil Miras, bu alanda verdiği derslerin notlarını bir araya getirmek suretiyle iki ciltten müteşekkil bu eserini telif etmiştir. Bu çalışmamızda ilgili eseri sistematik ve muhteva açısından inceleyeceğiz.

TÜRK VERGİ YARGISINDA KIYAS YASAĞI İLKESİ

2016

Despite the all efforts to make laws flawless, it is inevitable that they occasionally contain gaps. The method of abstract rules adapted in making laws prepared with this consciousness require that legistors should only legislate abstract rule of law and that adjudicators should find the answers by commenting the rules of law. Within this process, adjudicators benefit from the rules of logic. As one of these rules; analogy means that an enacted rule is applied in another case that similar qualified with it but not enacted. The reason of the fact that often taking analogy action in private law is forbidden in tax law is legality principle of taxes. Thus, by avoiding the creation of tax liability to tax payers without enacted, legal safety is provided.

ÇAĞDAŞ TÜRK MÜZİĞİ BESTECİSİ EKREM ZEKİ ÜN’ÜN “LİSELERDE MÜZİK” ADLI KİTABINDAKİ ÇOKSESLENDİRİLMİŞ TÜRKÜLERİN İNCELENMESİ

Eğitim Yayınevi, 2019

Bu çalışma, Çağdaş Türk Müziği bestecisi Ekrem Zeki Ün’ün Liselerde Müzik kitabında, yerellik kavramının anlatımıyla çoksesli okumayı amaçlayan çoksesli türkülerin incelenerek bestecinin müzikal dilinin daha iyi anlayışını sağlamayı, günümüzde türkülerimizi ve yerel motiflerin kullanımıyla besteleyecek müzik eğitimcisi ve bestecilere metod ve yöntemleri göstermeyi amaçlamaktadır. Bu araştırmanın evrenini, Ekrem Zeki Ün’ün çoksesli koro eserleri, örneklemini ise Liselerde Müzik adlı kitabındaki onaltı çoksesli türkü oluşturmaktadır. Bu çalışma, Ekrem Zeki Ün’ün Liselerde Müzik kitabındaki sekiz çoksesli türkünün müzikal analizi ile sınırlıdır. Bu araştırmada, betimsel yöntem kullanılmıştır. Verilere ulaşmak için, Ekrem Zeki Ün’ün Liselerde Müzik kitabından çoksesli türküler belirlenmiş, makam/ayak/dizi, ses genişliği, çokseslilik, yazım tekniği, ölçü sayısı, temposu ve yörelerine göre genel özellikleri belirtilmiştir. Bu aşamadan sonra seçilen türkülerin çokseslendirme süreçleri ile ilgili müzikal analizler yapılmıştır.

ÇAĞATAY TÜRKÇESİYLE YAZILMIŞ DÖRT İMAM HİKÂYESİNİN SÖZ DİZİMİ ÖZELLİKLERİ (CÜMLE BİLGİSİ İNCELEMESİ)

ÇAĞATAY TÜRKÇESİYLE YAZILMIŞ DÖRT İMAM HİKÂYESİNİN SÖZ DİZİMİ ÖZELLİKLERİ (CÜMLE BİLGİSİ İNCELEMESİ), 2018

Türklük bilgisi literatüründe Türklerin Müslüman oluşuyla ilgili pek çok eser bulunmaktadır. Satuk Buğra Hân tezkireleri bu eserler içinde en çok bilinenidir. Bunlar oluştuğu günden bugüne Orta Asya ve Anadolu’da halk tarafından anlatılagelmiş ve sözlü kültürün önemli bir unsuru durumuna yükselmiştir. Çoğu zaman Satuk Buğra Hân anlatıları içerisinde görülen “Dört İmam” hikâyesi de bu eserlerden birisidir. Eserde Karahanlı Devleti hükümdarlarından Yusuf Kadir Hân döneminde İslam’ı yaymak adına yapılan savaşlarda öne çıkan Nasreddin, Muineddin, Zuhureddin, Kıvameddin adlarındaki dört kahramanın yaptıkları anlatılmaktadır. Bunlar İslam’a olan bağlılıkları ve hizmetlerinden dolayı devirlerinde “ünlenmişlerdir. Bu çalışmada eser, cümle bilgisi yönüyle incelenmiş; eserde yer alan cümleler, yapısına, yükleminin yerine, yükleminin türüne ve anlamına göre tasnif edilmiştir.