İSTEM.12.2008_ABBÂSÎLERİN SİYASÎ ÇÖKÜŞ DÖNEMİ HALİFELERİNDEN KÂHİR-BİLLÂH (320-322/932-934) - Qahir-Billah (320-322/932-934), One of the Abbasid Caliphs at the Time of Decline -Yrd.Doç.Dr. Saim YILMAZ - ( (original) (raw)

ABBÂSÎLERİN SİYASÎ ÇÖKÜŞ DÖNEMİ HALİFELERİNDEN KÂHİR BİLLÂH (320-322/932 -934)

ZET Kâhir-Billâh, Muktedir ile başlayan ve 334 (945) yılında Büveyhîler'in Bağdat'ı işgaline kadar devam eden gerileme ve çöküş döneminin ikinci halifesidir. İki kez halife tayin edilen Kâhir-Billâh'ın ilk halifeliği sadece iki gün sürmüş, ikinci iktidar dönemi yaklaşık bir buçuk yıl devam etmiştir. Ancak kısa sayılabilecek bu dönemde, Abbâsî Devleti açısından birçok olumsuz hadise meydana gelmiştir. Kâhir-Billâh, zamanının büyük bir kısmını kendisini iktidara taşıyan Mûnis el-Muzaffer ve adamlarını bertaraf etmeye ayırdığından, onun döneminde ülke adeta kendi kaderine terk edilmiştir. Bundan çok kısa bir süre sonra Bağdat'ı işgal edecek olan Büveyhîler bu dönemde ortaya çıkmış ve Fars bölgesini Abbâsîler'in elinden almışlardır. Yine, ciddi iç karışıklıkların yaşandığı Mısır'da İhşidîler (323-358/935-969) hâkimiyetinin temelleri bu dönemde atılmış, Malatya'nın Bizans Devleti tarafından ele geçirilmesi de bu dönemde gerçekleşmiştir. Bu çalışmada Kâhir-Billâh'ın söz konusu gerileme ve çöküş dönemindeki konumu ve rolünün tespit edilmesi hedeflenmektedir.

İSTEM.12.2008_EMEVÎ VE ABBÂSÎ DÖNEMİ İÇ İSTİHBARATI - The Internal Intelligence Service in the Period of Umayyad and Abbasid - Dr. Metin YILMAZ - (S.175-193)

Bu araştırmada, Emevî ve Abbasî dönemine ilişkin olarak, devlet bürokrasisinde gayrı hukuki yollara teşebbüs eden görevlilere ve isyancılara karşı oluşturulan iç istihbarat konusu ele alınmıştır. Posta teşkilatının kurulması ile birlikte bu teşkilat bünyesinde varlığını sürdüren iç istihbarat birimi, halifenin en güvendiği ve ağzı sıkı bürokratlardan oluşturulmuştur. Vezir ve valiler kadar halifeye yakın olan, doğrudan halifeyle görüşebilen, 'uyûn/gözcü veya casus olarak isimlendirilen bu istihbarat elemanları, iktidarın en önemli destekçileri iken, muhaliflerin korkulu rüyası idi. This study examines the internal intelligence service for the officers who followed illegal ways and rebels against the state bureaucracy during the period of Umayyad and Abbasid. With the establishment of the post office department, this internal intelligence service placed in the police department was the most important institution accepted by the Caliph and included his very close supporters. These intelligence officers who were close to the Caliph as close as vizier and governers, met with the Caliph directly by passing other authorities, called as spy and scout were the most important supporters of the state while were the most influential department against the rebels.

İSTEM.12.2008_İBN YAHYÂ el-VEŞŞÂ (ö. 325/937)’YA GÖRE ABBÂSÎ TOPLUMUNDA HEDİYELERİN GİZLİ DİLİ - The Secret Language of the Gifts in the Abbasid Society according to Ibn Yahya al-Washsa - Prof.Dr. Levent ÖZTÜRK - (s.9-15)

İbn Yahyâ el-Veşşâ (ö. 325/937), onuncu yüzyılın başlarında kaleme aldığı Kitâbü’l-Müveşşâ (ez-Zarf ve’z-Zürefâ) adlı eserinde Abbâsî toplumunda yaşayan sosyal bir tabakayı; âşıkları, kibarları ve kibarlık taslayanları ele almaktadır. O, çeşitli başlıklar altında âşıklar ve kibar insanlar arasında yaygın olan hediyeleşme kurallarından, birbirlerine verdikleri hediyelerle ilgili tutumlarından ve hediyelere yükledikleri özel anlamlardan bahsetmektedir. Bu yazı, Abbâsî toplumunda yaşayan âşıkların ve kibar insanların hediyeleşme ile ilgili tutumlarını, hediyelere özel anlamlar yüklemelerini ve kibarlık anlayışlarını sizlere aktarmayı hedeflemektedir. Ibn Yahya al-Washsha (d. 325/937) writes about a social class of people who are lovers and refined people (society) and also pretending to be refined persons in the Abbasid society in his glorious book which is called Kitab al-Muwashsha (al-Zarf wa al-Zurafa) in the beginning of the tenth century. He mentions the common rules of giving presents among the lovers and refined people (society), their attitudes concerning the gifts given to each other and the special meanings which they imputed to the gifts in various chapters. This paper aims to present the etiquette of giving each other a gift among them, and their manners of using secret languages connected with gifts, and their attitudes of refinement.

İSTEM.24.2014_KÂİM-BİEMRİLLÂH’IN HİLÂFETİNDE SÜNNÎ VE ŞİÎ İKTİDAR MÜCADELESİ - Sunni-Shiah Struggle for Power during the Caliphate of Qaim-Bi Amr Allah -Arş.Gör. Maşide KAMİT - ( S.179-207)

Abbâsî döneminde Kâim-Biemrillâh’ın hilâfeti (422-467/1031-1075), Şiî Büveyhîler’den Sünnî Selçuklu hâkimiyetine geçiş sürecine tanıklık etmiştir. Bu nedenle döneme mahsus bir idare ve yapılanma oluşurken, hilâfetin iç ve dış siyasetinde Şiî faaliyetlerle mücadele belirgin bir özellik olarak kendini göstermektedir. Selçuklular ile kurulan ittifakla güçlenen bu mücadele, Sünnî hilâfetin devamı açısında ayrı bir öneme sahiptir. Aynı zamanda Şiî Fâtımîler’in propagandalarına karşı Sünnî akidenin muhafazası için ilmî sahada izlenen siyaset, Sünnî mezhepler arasındaki rekabeti artırırken yeni düşüncelerin doğuşuna ve mevcut oluşumların gelişimine zemin hazırlamıştır. Bu makalede Kâim-Biemrillâh’ın Sünnî ve Şiî politikası iç ve dış siyaset kapsamında incelenip bu süreçte gelişen Sünnî mezhepler arasındaki rekabet ve çatışmalar değerlendirilmiştir. Qaim-Bi Amr Allah’s caliphate (422-467/1031-1075) in the Abbasid period, witnessed the process of transition from Shiah Buyids to Sunni Seljuqid authority. So the caliphate’s struggles against Shiah activities in internal and foreign policy stands out as an apparent feature while period-specific administration and structuring is occuring. This struggle strengthened by alliance with Seljuks is relatively importance in terms of Sunni caliphate’s continuation. At the same time the policy in scientific area for the protection of Sunni doctrine against the propaganda of Shia Fatimids, enhanced the rivality among Sunni sects, paved the way for the new thoughts and progress of the existing formation. In this article, Qaim-Bi Amr Allah’s Sunni and Shia policy is analysed within the context of internal and foreign policy and the competition and conflicts among the Sunni sects in this period are evaluated.

İSTEM.18.2011_ABBASÎ HALiFESi NASIR LiDİNiLLAH'IN HARiZMŞAHLAR iLE iKTiDAR MÜCADELESi - The Struggle for Power Between The Abbasid Caliph Nasır Lidinillah and Khorezmshahs - Doç. Dr. Osman GÜRBÜZ - (S.181-196)

Miladi IX. yüzyılın ortalarından itibaren Abbasi hilafeti eski gücünü kaybeder. X. Asrın ortalarından başlayan yeni süreçte ise önce Büveyhilerin, ardından Selçukluların hakimiyetine girer. XII. Yüzyılın son çeyreğinde hilafet görevine başlayan Nasır Lidinillah, kurumu mazideki güçlü ve parlak günlerine döndürmek için kapsamlı ve uzun soluklu bir mücadeleye girişir. Halife, karşısında kendi iktidar alanlarını paylaşmak yerine daha da genişletmek isteyen Harizmşahlar sultanlarını bulur. Halife Nasır Lidinillah ve sultanlar Alaaddin Tekiş, Alaaddin Muhammed ve Celaleddin Harizmşah arasındaki iktidar savaşı yaklaşık elli yıl devam eder. Ageney of Caliphate began to lose its power since the middle of ninth century. In the new process started in the middle of ninth century, firstly it entered into damination of Seljuks and then Buwayhids. At the last quarter of twelfth entury, Caliph Nasır Lidinillah attempted to a comprehensive and long-term struggle to restructure the Caliphate lnstitution as its past, strong and brillant days. The Caliphate encountered with Khorezmshah Sultans who didn't want sharing power, and in centrast they wanted to expand their powers further. The struggle for power between Nasır Lidinillah and Sultans Alaaddin Tekis, Alaaddin Muhammed and Celaleddin Khorezmshah lasted about for 50 years.

Abbâsî Halifesi el-Kâ'im Biemrillah ve Dönemi (1031-1075) ['Abbāsid Caliph al-Qā’im bi-Amr Allāh and his period (1031-1075)], Yüksek Lisans Tezi, Marmara Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü, İstanbul 2014, XIII+317 s.

Bu çalışmada, ‘Abbâsî Halifesi el-Kâ’im bi-Emrillâh ve dönemi (1031-1075) incelenmektedir. el-Kâ’im bi-Emrillâh’ın dönemi ‘Abbâsî, Buveyhî, Selçuklu ve Fâtimî ilişkileri bakımından oldukça önemlidir. Dönemin ilk yirmi dört yılında Buveyhîlerin, sonrasında Selçukluların Bağdâd’a hâkim olduğu görülmektedir. ‘Abbâsî tarihinde el-Kâ’im bi-Emrillâh dönemi, ilk ‘Abbâsî-Selçuklu münasebetleri, ‘Irâk Buveyhîlerinin yıkılışı, Selçukluların ‘Irâk’a hâkim olması ve Arslan el-Besâsîrî hadisesi bakımından da önemli yere sahiptir. Özellikle Halife’nin el-Besâsîrî tarafından esir edilmesi ve sonrasında Tuğrul Bey’in el-Kâ’im bi-Emrillâh’ı kurtarmasıyla hilâfetin çöküşün eşiğinden dönmesi ‘Abbâsî tarihinin dönüm noktalarından biridir. Yine ‘Abbâsî ve Selçuklu hanedanları arasında yapılan evliliklerin de büyük bir önem taşıdığı görülmektedir. Anahtar Kelimeler: el-Kâ’im bi-Emrillâh, ‘Abbâsîler, Buveyhîler, Selçuklular, Fâtimîler, Tuğrul Bey, Alp Arslan, İbrâhîm Yinâl, Arslan el-Besâsîrî. ------ In this study, the ‘Abbāsid Caliph al-Qā’im bi-Amr Allāh and his period (1031-1075) were examined. The reign of al-Qā’im bi-Amr Allāh is a significant era for the ‘Abbāsid relations between the Buwayhids, the Fātimides, and The Great Saljuks. In the first twenty four years of his long reign, the Buwayhids controlled Baghdad which was followed by the Saljuks’ conquest and rule. Additionally, the reign of al-Qā’im has an importance in terms of the first ‘Abbāsid relationships with the Saljuks and the Saljuks’ domination in ‘Irāq. Moreover, fall of the Buwayhids of Iraq and the incident of Arslan al-Basāsīrī are the other significant occurrences of his era. Particularly, the Caliph’s captivity by al-Basāsīrī and Toghrïl Beg’s successful attempt to rescue the Caliph marked a watershed in the ‘Abbāsid history. Nevertheless, the intermarriages between the ‘Abbāsid and the Saljuks dynasties played an important role in this period. Keywords: al-Qā’im bi-Amr Allāh, ‘Abbāsid, Buwayhids, Saljuks, Fātimides, Toghrïl Beg, Alp Arslan, Ibrāhīm Yināl, Arslan al-Basāsīrī."

İSTEM.6.2005_EBÛ BEKİR’İN HALÎFE SEÇİLMESİNDE “İMAMLAR KUREYŞ'TENDİR” HADÎSİNİN ROLÜ ÜZERİNE -On the Role of the Hadith 'the Imams are from the Quraish' in the election of Abu Bakr as the Caliph - Prof. Dr. Ali BAKKAL - (S.87-103)

According to the Sunni schools of law and theology, the hadith ‘the Imams are from the Quraish’ was used as a basis of the election of Abu Bakr as the caliph in the assembly of Saida. However, there is no mention of such a hadith neither in the hadith collections nor in the siyar books except in the Ridda of Waqidi. In this book, we realized that the above mentioned hadith was not the first reason on which Abu Bakr was elected as the caliph and that despite this hadith, Sa’d b.Ubada whom the Ansar desired to see as the caliph did not give up his demand of Caliphate and never took oath of allegiance to Abu Bakr. The main reason for this is that this hadith is nothing to do with the election of the head of the government (caliph); rather it is related to the appointment of the military commands. The election of Abu Bakr was totally in accordance with the tribal custom of the day. So, the aforesaid hadith is not legally binding. It does no more than show the social condition of the day.

ŞEYH EBÛBEKİR ABDÜLAZİZ es-SİNCÂRÎ (ö. 602/1205) ve KÂDİRİYYE TARİKATININ KUZEY IRAKTAKİ ERKEN DÖNEM FAALİYETLERİ

2016

Şeyh Ebubekir Abdulaziz es-Sincâri (o. 602/1205), Şeyh Abdulkadir Geylâni (o. 561/1166)nin ogludur. Musul ve cevresinde yuruttugu yirmi uc yillik tasavvufi hizmetleri, Kadiriyye Tarikatinin Kuzey Irak bolgesinde taninip yayilmasinda onemli bir baslangic olmustur. Şeyh Abdulaziz ve yetistirdigi halifeleri, Musul basta olmak uzere Suriye, Iran ve Anadolu sinirlarina kadar olan bolgede Kadiriligi yaymislardir. Bolgede etkili olan Zivki, Şemdini ve Birifkani nispetlerini tasiyan Kadiri seyhlerinin tarikat silsileleri Şeyh Abdulaziz yoluyla Abdulkadir Geylaniye ulasmaktadir. Ayrica Kadiriyye tarikatinin erken donem Anadoluya girisinde de Şeyh Abdulazizin torunlari basat rol oynamislardir.