ÇEVRE KORUMANIN İNSAN SAĞLIĞI ÜZERİNDEKİ ETKİLERİNİN İNCELENMESİNE İLİŞKİN ÖĞRETMEN GÖRÜŞLERİ : ŞANLIURFA İLİ ÖRNEĞİ (original) (raw)

ÖĞRENCİLERİN SIRA GECESİ DENEYİMLERİNİ BELİRLEMEYE YÖNELİK BİR ÇALIŞMA: ŞANLIURFA ÖRNEĞİ

Özet Yapılan bu çalışmanın amacı Şanlıurfa ilindeki " Sıra Gecesi " etkinliğini ziyaret eden İskenderun Teknik Üniversitesi öğrencilerinin Urfa sıra gecelerinin gastronomik deneyimlerinin nasıl olduğunu belirmeye yöneliktir. Ayrıca bu çalışma daha önce benzer bir çalışmanın olmamasından dolayı literatüre katkı sağlayacağı düşüncesi ile de önem arz edeceği düşünülmektedir. Bu çalışma İskenderun Teknik Üniversitesi'nde düzenlenen gezi kapsamındaki öğrencilerden oluşmaktadır. Çalışmanın evreni 60 kişiden oluşurken, örneklemi ise 45 kişiden oluşmaktadır. Bu çalışmada örneklem olarak tabakalı örneklem metodu kullanılmıştır. Anket formu 4 adet demografik ve tanıtıcı, 15 adet de sıra gecesi deneyimini ölçmeye yönelik 3'lü likert tipinden oluşan anket formundan yararlanılmak sureti ile toplam 19 adet sorudan oluşmaktadır. Elde edilen veriler yüzde ve frekans hesaplaması yapılarak sunulmuştur. Toplanan verilerden elde edilen bazı bulgulara göre katılımcıların yarısından fazlası erkek öğrencilerden oluşurken, en fazla katılımın da 19-23 yaş aralığında olduğu saptanmıştır. Ayrıca geziye en çok katılan bölüm olarak Turizm işletmeciliği ve otelcilik bölümü olmuştur. Bu bilgiye ek olarak ise geziye katılanların yarısına yakın bir kısmının gelir durumu 451-999 TL gelire sahip öğrencilerden oluştuğu bulgulanmıştır. Öğrencilerin sıra gecesi deneyimlerine ilişkin bulgulara bakıldığında ise genel olarak yüksek düzeyde deneyime sahip olduğu bulgular arasındadır. Bulgular arasında dikkat çeken bir bulgu olarak " Urfa Sıra Gecesi Tanınmıştır. " sorusuna neredeyse tüm öğrencilerin katıldığını ifade ettiği görülmüştür. Ayrıca dikkat çeken diğer sorular ise " Urfa Sıra Geceleri Türk Kültürünü Yansıtmaktadır. " İfadesine ve " Şanlıurfa Sıra Geceleri Şanlıurfa'yı Ziyaret Etmede Önemli Bir Çekici Unsur. " İfadeleri neredeyse tüm katılımcılar tarafından onaylanan sorular olmuştur. Sonuç olarak yapılan bu çalışmadaki bulgular ışığında Şanlıurfa Sıra Geceleri öğrencilere iyi bir deneyim sağladığı sonucu ortaya koymuştur. Olumsuz sonuç olarak katılımcıların yarısına yakını Şanlıurfa Sıra Gecelerinde Şanlıurfa Mutfağını tanıtacak gastronomik deneyimler sunmadığını belirtmişlerdir. Bu konuda ilgili belediye ve yerel yönetimlerin Sıra Gecelerinde Şanlıurfa Mutfağını tanıtan lezzetleri sunmasına yönelik çalışmalar yapması önerilebilir.

SİVİL TOPLUM KURULUŞLARININ İNSANİ YARDIM ULAŞTIRMADA SIĞINMACILARLA VE KURUMLARLA İLİŞKİ BİÇİMİ: DÜZCE ÖRNEĞİ

Suriye'de yaşanan iç savaş ve Ortadoğu ülkelerinde yaşanan iç karışıklıklardan dolayı milyonlarca kişi 2011 yılından itibaren başta komşu ülkeler olmak üzere diğer ülkelere sığınmak zorunda kalmışlardır. Türkiye yaşanan bu kitlesel göçe karşı açık kapı politikası uygulamış ve gelen sığınmacıları ülkeye kabul etmiştir. Geçici olduğu düşünülen sığınmacılar önceleri misafir statüsünde iken daha sonraları yapılan düzenlemelerle hukuki statü kazanarak başta sağlık ve eğitim olmak üzere bazı haklar elde etmişlerdir. Ancak sığınmacılar bu haklara erişimde ve genel olarak barınma, sağlık, eğitim, geçim gibi temel ihtiyaçların sağlanmasında birçok sorunla karşılaşmaktadırlar. Sivil Toplum Kuruluşları da bu sorunların çözümünde, sosyal hizmetlere erişim ve temel ihtiyaçların karşılanmasında kilit rolde bulunmaktadır. Bu çalışma, resmi ve yarı resmi kuruluşlara göre sahada daha etkin ve yerinde faaliyetler yürütme potansiyeli bulunan Sivil Toplum Kuruluşlarının sığınmacıların sosyal hizmetlere erişimi ve temel ihtiyaçlarının karşılanmasındaki kilit rollerini, sığınmacılara insani yardım yapan Düzce ilindeki sivil toplum kuruluşları bağlamında ele almayı ve onların sığınmacılara insani yardım yapma konusundaki işlevlerini ortaya çıkarmayı amaçlamaktadır. Araştırma kapsamında valilik bünyesinde sığınmacılara danışmanlık hizmeti vermesi amacıyla kurulan Kardeşlik, Akrabalık, Dayanışma ve İletişim Merkezi KADİM'e üye altı dernekte aktif olarak çalışan 5 erkek ve 5 kadın olmak üzere toplam 10 dernek yöneticisi ile görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Çalışmada nitel araştırma yöntemi benimsenmiş, yarı yapılandırılmış görüşme formu kullanılarak derinlemesine görüşme yöntemiyle veriler toplanmıştır. Çalışmada, insani yardım derneklerinin sığınmacıları tespit etme, sığınmacılarla iletişim kurma, yardımları sığınmacılara ulaştırma ve diğer kurumlarla ilişki kurma biçimi ele alınarak incelenmiştir. Bu yardım derneklerinin sığınmacılara yardımda önemli işlevleri olduğu fakat aralarında koordinasyon eksikliğinin bulunduğu ve bu durumun aralarındaki işbirliğini kesintiye uğrattığı tespitinde bulunulmuştur.

YEREL SİYASETTE TEMSİL ÜZERİNE BİR ÇALIŞMA: ŞANLIURFA ÖRNEĞİ

Özet Belediyeler, kentlilerin ortak nitelikteki ihtiyaçlarını karşılayan ve karar organları seçimle göreve gelen kamu tüzel kişileridir. Belediye meclisi, belediyenin karar organıdır ve doğrudan halk tarafından seçilmektedir. Karar organının seçimle göreve getirilmesi, seçilmişlerin halkı daha iyi temsil edeceği düşüncesine dayanmaktadır. Ancak, kentin gelişmişlik düzeyi hem yerel siyaseti hem de yerel temsili etkilemektedir. Bu çalışmada, belediye meclis üyelerinin cinsiyet, yaş, siyasal parti tercihi, meslek, öğrenim ve medeni durum profilleri, Şanlıurfa il merkezi nüfusu ile karşılaştırılarak yerel halkı temsil etme sorunsalı üzerinde durulmuştur. A Study on The Representation Of The Local Politics: Sanlıurfa Sample Abstract Municipalities are the public corporations which provide the common needs of the city dwellers. The municipality council, elected via general ballot, is the decision-making body of the municipality. Assignment of the decision board through the elections is based on the idea that more effective representation can be achieved via elections. However the development level of a city affects the local politics and the local representation. In this paper, we deal with the problematic of the local representation by comparing the sex, age, political preference, profession, education and marital status of the members of the municipality council with the dwellers of provincial center of Şanlıurfa.

ULUSLARARASI GÖÇÜN SAĞLIK GÜVENLİĞİNE ETKİSİ: TÜRKİYE'DEKİ SURİYE GÖÇÜ ÖRNEĞİ

2nd International Health Sciences and Life Congress, 2019

Toplumsal, iktisadi ve siyasi anlamda artan karşılıklı bağımlılık olan küreselleşme ile birlikte günümüzde hız kazanan en önemli olgulardan birisi de uluslararası göçtür. Sınır aşan nüfus hareketi olan uluslar arası göçlerin artan yoğunluğu ve etkileri, toplumlar ve devletler için önemli bir küresel sorun olarak gündeme gelmektedir. Göç alan toplumlarda “yabancı korkusu”, “ırkçılık”, “radikal şiddet”, “terörizm kaynağı” gibi olumsuz algılar girerek artmakta ve siyasal, sosyal, ekonomik ve sağlık başta olmak üzere birçok alanda güvenlik tehditlerine sebep olabilmektedir. Özellikle 2011 yılında yaşanan Suriye krizi, başta sınır komşusu olan Türkiye olmak üzere birçok ülkeyi kitlesel göç hareketi sebebi ile olumsuz etkilemiştir. Suriyeli sığınmacıların kitlesel göçü, terör saldırılarından sınır güvenliğine, bulaşıcı hastalıklardan işsizliğe, toplumsal yapının bozulmasından asayiş suçlarına kadar birçok güvenlik risklerini beraberinde getirmiştir. Açık kapı politikası uygulanması ile beraberinde Türkiye’ye yoğun kitlesel göçün yaşanması sağlık güvenliğini de olumsuz etkilemiştir. Bu nedenle çalışmanın amacı küresel bir sorun olan uluslararası göçün sağlık güvenliğine etkilerini Türkiye’deki Suriye göçü üzerinden tespit ederek kapsamlı olarak ele almaktır. Bu doğrultuda literatür taraması yaparak Suriye göçünün mevcut durumu ve toplumsal algının değerlendirilmesi yapılmıştır. Ayrıca mevzuatta Suriyeli sığınmacıların hakları ve sağlık hizmetlerine erişiminin nasıl olduğu ele alınmıştır. Sonuç olarak Suriye göçünün Türkiye’de yarattığı bazı sağlık güvenliği tehditleri saptanmıştır. Buna göre hastanelerin kapasite sorunu yaşaması, çöp toplama, şehir temizliği, su temini gibi temel belediye hizmetlerinin nüfus artışı sebebi ile yetersiz kalması, toplum sağlığının olumsuz etkilenmesi, Türkiye’de görülmeyen çocuk felci, şark çıbanı gibi bazı bulaşıcı hastalıkların yeniden ortaya çıkması en temel sağlık güvenliği tehditleri olarak belirlenmiştir. Bu tehditler uyum sürecini zorlaştırmakta, sosyal sermayeyi zayıflatmakta ve dolayısı ile de sürdürülebilir kalkınmayı sekteye uğratabilmektedir. Bu nedenle toplumsal uyumun sağlanması için oluşturulan strateji ve politikalarda göç ve güvenlik ilişkisinin kapsamlı olarak ele alınması ve göz ardı edilmemesi önerilmektedir. Anahtar Kelime: Uluslar Arası Göç, İnsani Güvenlik, Sağlık Güvenliği, Suriyeli Sığınmacılar

ÖZEL SAĞLIK KURULUŞUNDA ÇALIŞANLARIN ÖRGÜTSEL BAĞLILIK DÜZEYLERİNİN ÇEŞİTLİ DEĞİŞKENLER BAĞLAMINDA İNCELENMESİ: SAMSUN İLİ ÖRNEĞİ

USAYSAD, 2020

Özet Bu araştırmanın amacı, özel sağlık kuruluşlarında çalışanların örgütsel bağlılık düzeylerinin ortaya konularak bunun görev yapılan sağlık kuruluşu, mesleki deneyim süresi, kurumdaki çalışma süresi, birimdeki çalışma süresi, cinsiyet, yaş, medeni durum ve eğitim düzeyi ile anlamlı bir farklılık oluşturup oluşturmadığını ortaya koymaktır. Betimsel tarama modeli niteliğinde olan bu çalışmanın ana kütlesi Samsun ili özel hastaneleridir. Çalışma Samsun ilindeki tüm özel sağlık kuruluşuna uygulanmış olup bu hastane sayısı 6 dır. Örneklemi ise basit tesadüfi örnekleme yöntemi ile seçilen 60 sağlık çalışanları oluşturmaktadır. Araştırmada veri toplama aracı olarak anket yöntemine başvurulmuştur. Anket içerisinde çalışanların kişisel özelliklerini belirlemek için demografik bilgi formu ile Meyer ve Allen tarafından geliştirilen Örgütsel Bağlılık Ölçeği kullanılmıştır. Anket uygulaması sonucunda elde edilen verilerin çözümlenmesinde SPSS 26.00 programı tercih edilmiştir. Araştırma sonucunda, mesleki deneyim, cinsiyet, yaş, eğitim düzeyi, medeni durum, mevcut birimdeki çalışma süresi, kurumdaki çalışma süresine göre örgütsel bağlılık düzeyi ve alt boyutlarının karşılaştırılmasında 0,05 düzeyinde anlamlı bir farklılık olmadığı tespit edilmiştir. Buna karşın görev yapılan sağlık kuruluşuna göre örgütsel bağlılık düzeyinin anlamlı düzeyde farklılaştığı tespit edilmiştir. Araştırmada

YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARININ ÇEVREYE OLAN KATKISINA İLİŞKİN İLKÖĞRETİM ÖĞRENCİ GÖRÜŞLERİ: SAMSUN İLİ ÖRNEĞİ

Problem Durumu: Yenilenebilir enerji (kaynakları), sürekli devam eden doğal süreçlerdeki varolan enerji akışından elde edilen enerjidir. Bu kaynaklar güneş ışığı, rüzgâr, akan su (hidrogüç), biyolojik süreçler ve jeotermal olarak sıralanabilir. En genel olarak, yenilenebilir enerji kaynağı; enerji kaynağından alınan enerjiye eşit oranda veya kaynağın tükenme hızından daha çabuk bir şekilde kendini yenileyebilmesi ile tanımlanır. Örneğin, güneşten elde edilen enerji ile çalışan bir teknoloji bu enerjiyi tüketir, fakat tüketilen enerji toplam güneş enerjisinin yanında çok küçük kalır. En genel yenilenebilir enerji şekli güneşten gelendir. Bazı formlar güneş enerjisini ve rüzgâr gücünü depolar. Yenilenebilir enerjinin tesisler, hayvanlar ve insanlar tarafından kalıcı olarak tüketilmesi mümkün değildir. Fosil yakıtlar, çok uzun bir zaman çizelgesi göz önüne alındığında teorik olarak yenilenebilir iken, istismar edilerek kullanılması sonucu yakın gelecekte tamamen tükenme tehlikesi ile karşı karşıyadır.Yenilenebilir Enerji kaynakları şunlardır: Rüzgâr enerjisi, su gücü(Hidro güç) ,Güneş enerjisi, Jeotermal enerji, biyo kütle,Biyo yakıtlar ,Biyogaz dır. Küçük ölçekli enerji kaynakları Piezo elektrik -Termoelektrik -Gelgit ve Dalga enerjisi ve Elektromanyetik radyasyon elektrik yenilenebilen enerji kaynaklarına örnek değildir. Bunlar, yenilenemeyen enerji kaynaklarındandır. Naturel Enerji diye de adlandırabileceğimiz yenilebilir enerji, doğaya karbon emisyonu vermeyen enerji üretim şekilleridir.

ÇORLU ŞEHRİ’NİN BEŞERİ VE İKTİSADİ COĞRAFYA AÇISINDAN İNCELENMESİ

ÇORLU ŞEHRİ'NİN BEŞERİ VE İKTİSADİ COĞRAFYA AÇISINDAN İNCELENMESİ Mustafa Kahraman 2501110004 Tez Danışmanı Doç. Dr. İsmet Akova İstanbul 2013 iii Öz Tez beş bölümden oluşmaktadır. İlk bölümde şehrin kurulması ve gelişmesini destekleyen fiziki şartlar ele alınmıştır. Bunlar arasında en önemli olanı yer altı suyunun varlığıdır. Suyun varlığı 80'li yılardan sonra sanayinin burayı seçmesinde en önemli fiziki faktör olmuştur. İkinci bölümde şehrin tarihi ele alınmıştır. Çorlu, eskiden "Via Military" günümüzde ise D100 karayolu olarak bilinen yolun üzerinde bulunması şehrin gelişiminde önemli bir faktördür. Şehir Bizans döneminde İstanbul için bir ön kale görevindeyken Osmanlı döneminde eski başkent Edirne ile İstanbul arasında önemli bir ikmal noktasıydı. Üçüncü bölümde şehrin nüfus özelliklerine değinilmiştir. Bulunduğu coğrafi konum itibariyle işlek bir yerde yer alması hareketli bir nüfusa sebep olmuştur. Balkan savaşlarında gelen göçmenlerle nüfusu artarken İkinci Dünya Savaşı yıllarında nüfus miktarı azalmıştır. Fakat Çorlu'nun nüfusu için kırılma noktası 1980'li yıllarda sanayi kuruluşlarının bölgeye gelmesiyle olmuştur. Dördüncü bolümde yerleşme özellikleri dikkate alınıp, Çorlu'nun şehir planı, cadde ve sokak sistemleri, mahalleri gibi konular ele alınmıştır. Buna göre Çorlu'da düzenli, tek tip bir şehir ve cadde planından söz etmek mümkün değildir. Beşinci bölümde mekâna şehir kimliğini kazandıran fonksiyonlar ele alınmıştır. Bunlar arasında tartışmasız en önemli fonksiyonu sanayi fonksiyonudur. Sanayi fonksiyonu nüfusu kendine çekmiş ve böylece, ticaret, eğitim, sağlık vb. fonksiyonların oluşumu sağlamıştır.

DİSNEY ÇİZGİ FİLMLERİNDEKİ KARAKTERLERİN ÇOCUKLUK TRAVMALARI, BENLİK SAYGILARI, PROSOSYAL DAVRANIŞLARI VE PSİKOLOJİK İYİ OLUŞ SÜREÇLERİNİN İNCELENMESİ: FROZEN( KARLAR ÜLKESİ) ÖRNEĞİ

28. Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Kongresi, 2018

Çizgi filmler, çocuklara, sosyal yaşama, ilişkilere ve bu ilişkilerin dinamiğine ilişkin bilgileri sunmaktadır. Bu dinamik göz önüne alınarak araştırmada,“Karlar ülkesi” çizgi filmi temel alınarak, çizgi film karakterlerinin aile içi ilişkileri, çocukluk travmaları, benlik algıları ve psikolojik iyi oluş sürecinde prososyal davranışların etkisi ve çocukların bu dinamiklere ilişkin algıları araştırılmıştır. Yöntem: Araştırmada nitel ve nicel değerlendirme modeli birlikte kullanılmıştır. Araştırma’da çizgi filmin içeriği, karakterlerin ilişkileri ve bu ilişkiler bağlamındaki ifadeleri dikkate alınarak, Çocukluk Çağı Travmaları Ölçeği ( Yargiç,Tutkun,Şar)' nin Duygusal istismar, Duygusal ihmal boyutları; Rosenberg Benlik Saygısı Ölçeği' nin Benlik Saygısı, İnsanlara Güven Duyma, Depresif Duygulanım ve Psişik İzolasyon boyutları; Çocuk Prososyal Davranış Değerlendirme Ölçeği(Bağcı) ; Psikolojik İyi Olma Ölçeği ( Ryff ve Keyes) doğrultusunda içerik analizi yöntemi kullanılmıştır. Ayrıca, çizgi karakterlerin prososyal davranışları ve psikolojik iyi oluşları, ilköğretim 3. ve 4. sınıfından 46 öğrenci, ortaöğretim 5. ve 6. sınıflarından 60 öğrenci ölçekler yoluyla değerlendirilmiş; bu öğrencilerin yanısıra ilköğretim 1. ve 2. Sınıf öğrencilerinden oluşan 25 kişilik bir bir grub da dahil edilerek "görüşme" yapılmıştır. Bulgular: İnceleme konusu çizgi film bağlamında, Prososyal davranışların, psikolojik iyi olma sürecini destekleyebildiği söyleyebilmek mümkündür. Çocukluk travmalarının, duygusal istismar ve ihmal boyutunda ise tüm karakterlerin aile içi etkileşimlerden etkilendiği görülmüştür. Bu sürecin benlik algısı, insanlara güvenme, depresif duygulanım ve psişik izolasyon boyutlarında karakterlerin gelişimini olumsuz etkilediği, prososyal davranış gösteren karakterin (Anna) bu dinamiklerden en az etkilenen karakter olarak,3., 4., 5. ve 6. sınıf öğrencileri tarafından da olumlu bulunduğu görülmüştür. Prososyal davranışların, psikolojik iyi olma sürecine katkısı ile çizgi karakterlerin yaşamındaki değişimi, 1. ve 2. sınıf öğrencileri, üst sınıflara göre yapmakta zorlanmışlardır. Cinsiyete göre karakterlerin değerlendirilmesi açısından farklılık bulunmamakla birlikte, kızların, erkek öğrencilere göre daha fazla filmden etkilendikleri ve başlangıçta prososyal davranışları daha az olan karakter (Else) ile özdeşimi tercih ettikleri bulunmuştur. Sonuç: Araştırma konusu olan çizgi film doğrultusunda, psikolojik iyi olma sürecinin prososyal davranışlarla desteklenebileceği ve çizgi filmlerin katkı yapabileceği söylenebilse de çocukların bu çıkarımı yapabilmesi için yetişkin desteğine ihtiyaç duyduğu görülmektedir. Bu sürecin ise gelişimsel ve sosyo ekonomik kültürel faktörler dikkate alınarak gerçekleştirilebileceği düşünülmektedir.

KAMU ÇALIŞANLARININ ÖRGÜTSEL SİNİZM DÜZEYLERİNİN ÖRGÜTSEL BAĞLILIKLARI ÜZERİNDEKİ ETKİSİNİ İNCELEMEYE YÖNELİK BİR ARAŞTIRMA: KARAMAN ÖRNEĞİ

Journal of Social And Humanities Sciences Research (JSHSR), 2018

ÖZET Bu araştırmanın amacı, Karaman il merkezindeki kamu kurumlarında faaliyet yürüten çalışanların, örgütsel sinizm ve örgütsel bağlılık düzeylerini belirlemek ve aralarındaki ilişkiyi saptamaktır. Çalışma kapsamında 400 kamu çalışanı ile anket uygulaması gerçekleştirilmiştir. Araştırma sonucunda, araştırmaya katılan kamu çalışanlarının örgütsel sinizm algılarının düşük düzeyde (Ẍ=2,41), örgütsel bağlılık algılarının orta düzeyde (Ẍ=3,13) olduğuna ulaşılmıştır. Ayrıca, örgütsel sinizm ve örgütsel bağlılık arasında negatif yönlü (r=-0,404) anlamlı bir ilişki tespit edilmiş, örgütsel bağlılık ile eğitim durumu değişkeni arasında anlamlı bir farklılık gözlenmiştir. ABSTRACT The aim of this study is to determine the levels of organizational cynicism and organizational commitment of employee who operate action in public instutions Karaman province and to state the relationship betwen them. Surveys were filled out with 400 public employees under the scope of this study. As a result of the study, it was concluded that the public employees' organizational cynicism perceptions are at the low level (Ẍ=2,41) and their perceptions of organizational commitment are at the medium level (Ẍ=3,13). Additionaly, it was as certained of public employees participating in the research that there was a negatively significant relationship between organizational cynicism and organizational commitment perceptions (r=-0,404) and there was a significant difference between organizational commitment and educational status variable.