EBEVEYNLERİN ÇOCUK HAKLARINA İLİŞKİN TUTUMLARI İLE İLKÖĞRETİM (original) (raw)
Related papers
EBEVEYNLERİN ÇOCUKLARININ DUYGULARINA İLİŞKİN FARKINDALIK DÜZEYLERİ
EBEVEYNLERİN ÇOCUKLARININ DUYGULARINA İLİŞKİN FARKINDALIK DÜZEYLERİ, 2019
Problem durumu: Ebeveynlerin meta duygu felsefelerinin bir bileşeni olan duygu farkındalığının çocukların özellikle duygusal gelişimleri üzerinde oldukça önemlidir. Bu nedenle ebeveyn duygu farkındalığının belirlenmesinin, ebeveynlerin çocuklarının duygusal gelişimlerini destekleme süreçlerinde ilk adım olması açısından, önemli olduğu ve ulusal alan yazına katkı sağlayacağı düşünülmektedir. Bu araştırmanın amacı anne ve babaların çocuklarının yaşadıkları duyguların (üzüntü, öfke, korku, neşe) farkında olma düzeylerinin karşılaştırılması ve çocuğun cinsiyetine göre farklılaşıp farklılaşmadığının incelenmesidir. Çalışmada nicel araştırma yöntemlerinden tarama modeli kullanılmıştır. Araştırmanın örneklemi 36-72 aylık 344 çocuğun anne ve babasından oluşmaktadır. Verilerin toplanmasında ise 'Demografik Bilgi Formu' ve ‘Çocukların Duygularına Verilen Tepkiler’ ölçeğinin bir bölümü olan ‘Çocukların Duygu Gösterme Sıklıkları’ kullanılmıştır. Bulgular ve sonuç: Anne ve babaların, çocuklarının neşe duygusunu (bazen) diğer olumsuz duygulara (nadiren) göre daha fazla yaşadıklarını ifade ettikleri belirlenmiştir. Anne babaların çocuklarının duygularının farkında olma düzeyleri arasında anlamlı fark olduğu; annelerin babalara kıyasla çocuklarının üzüntü, korku, öfke ve neşe duygularının daha fazla farkında olduğu bulunmuştur. Ayrıca, annelerin çocuklarının duygularının farkında olma düzeylerinin çocuğun cinsiyetine göre anlamlı bir şekilde farklılaşmadığı belirlenirken babaların çocuklarının korku duygularının farkında olma düzeylerinin çocuğun cinsiyetine göre anlamlı bir şekilde farklılaştığı belirlenmiştir. Tartışma, sonuç ve öneriler: Araştırmanın sonuçları alan yazındaki çalışmalar ile birlikte ele alınarak yorumlanmıştır. Son olarak, çalışmanın bulguları ışığında ileride yapılacak olan araştırmalara yönelik önerilerde bulunulmuştur.
GELECEK KUŞAKLARDAN DOĞANIN HAKLARINA: BOLİVYA VE EKVADOR ANAYASALARI
Özet: Yeni Bolivya ve Ekvador anayasaları çevre hakkı ve doğanın haklarına ilişkin son derece önemli hükümler içermektedir. İnsan merkezci özellikler taşıyan Bolivya Anayasası'nın aksine Ekvador Anayasası çevre merkezcidir ve bu anayasada doğanın haklarına yer verilmiştir. Abstract: The new constitutions of Bolivia and Ecuador include very important provision on environmental rights and the rights of nature. While the Constitution of Pluranational State of Bolivia is anthropocentric, Ecuador adopts rights of nature in her eco-centric Constitution.
Öz Temel nitel araştırma yöntemiyle gerçekleştirilen bu çalışmada betimsel analiz tekniği kullanılmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu, amaçlı örnekleme yönteminden uygun örnekleme ve kartopu örnekleme teknikleri ile belirlenen 5'i erkek, 10 kadın, 15 ebeveyn oluşturmuştur. Çocukların yaşamlarını etkileyen oyun, oyun alanı, oyun materyali, giyim, beslenme, boş zamanlarını değerlendirme, ev yaşamı gibi konular incelenmeye çalışılmıştır. Katılımcı çeşitliliği sağlanarak, ebeveynlerle gerçekleştirilen görüşmelerde, çocukların kendi yaşamlarına katılımları Roger Hart (1992)'ın katılım basamağına yerleştirilmiştir. Araştırmaya dâhil olan ebeveynlerin görüşleri incelendiğinde, bir konuda katılımcı olan ebeveyn, diğer konuda katılım karşıtı olabildiği görülmüştür. Farklı ortam ve şartlarda veya çocukları ilgilendiren farklı alanlarda katılım dereceleri değişkenlik göstermektedir. Bir çocuk oynayacağı oyuna karar verme konusunda, katılımın en üst basamağına uygun katılım derecesine uygun görülürken, ev yaşamıyla ilgili görüşlerinin alınması konusunda katılım içermeyen basamakta yer alabilir. Bu durum, ebeveynlerin çalışma ve yaşam koşulları, önem verdikleri uygulamaların ve değerlerinin farklılığına göre değişiklik göstermektedir. Sonuç olarak, ailelerin oyun, oyun materyali, yeri ve süresi, boş zaman değerlendirme, spor ve kurs gibi aktiviteler konularında çocuğun katılımı yönünde görüşlerinin olduğu, özellikle temel gereksinim ve evde yaşam konularında katılım merdiveninin daha alt basamaklarında görüşler bildirdikleri görülmüştür. Anahtar Kelimeler: Katılım Hakkı, Çocuğun Yaşamı, Ebeveyn Görüşü. Abstract In this study, it is aimed to depict the participation of children in their own lives with the eye of the parent. Descriptive analysis technique was used in the study conducted by basic qualitative research method. The study group consisted of 5 male, ten female and 15 parents determined by appropriate sampling and snowball sampling techniques from purposeful sampling types. The issues that affect children's lives such as play, playground, game material, clothing, nutrition, leisure time, home life have been tried to be examined. In negotiations with parents by providing a variety of participants, participation of children in their lives has been placed on the participation ladder of Roger Hart (1992). When the opinions of the parents involved in the survey were examined, it was seen that the participant parent in one subject could be anti-participation in the other subject. Participation rates vary in different settings and conditions or various areas of interest to children. When a child plays in the upper echelons of participation.
6. Yıldız Sosyal Bilimler Kongresi, 2019
Bu araştırma ile Türk ebeveynler ve yabancı uyruklu ebeveynlerin, çocuklarının erken çocukluk döneminde aldıkları eğitimin önemine ve bu eğitimden beklentilerine ilişkin görüşlerinin incelenmesi amaçlanmıştır. Çalışma grubunu 15 Türk, 15 yabancı uyruklu toplam 30 ebeveyn oluşturmaktadır. Bu araştırma nitel araştırma çalışmasıdır ve olgu bilim deseni ile yürütülmüştür. Araştırma verileri yarı yapılandırılmış görüşme tekniği ile toplanmıştır. Veriler içerik analizi yöntemi ile çözümlenmiştir. Araştırma sonucunda iki ebeveyn grubunun da erken çocukluk eğitiminin öneminin farkında oldukları görülmüştür. Katılımcılar, çocukları erken çocukluk eğitimi almadığı takdirde gelişimlerinin sekteye uğrayacağını, evde verimsiz zaman geçireceklerini ve ilkokula hazır olamayacaklarını düşünmektedirler. Ebeveynler, erken çocukluk eğitiminden çocuklarının sosyal gelişiminin desteklenmesi ve ilkokula hazırlanması yönünde beklenti içerisindedirler. Bunlara ek olarak, yabancı uyruklu ebeveynler, erken çocuk eğitiminden çocuklarının Türk toplumuna uyum sağlaması ve Türkçe öğrenmesi beklentileri içerisindedirler. Ebeveynler eğitim kurumları ve öğretmenlerden çocuklarının güvenlik ve sağlık ihtiyaçlarının karşılanmasını da beklemektedirler.
ERKEN ÇOCUKLUK DÖNEMİNDE TÜRKÇE EĞİTİMİNE İLİŞKİN EBEVEYN VE ÖĞRETMEN DAVRANIŞLARI
Erken çocukluk dönemi, insanın hayatı boyunca algısının en açık olduğu ve en hızlı öğrendiği yılları kapsamaktadır. İnsanlar hayatları boyunca bütün isteklerini, düşüncelerini, değerlerini, tercihlerini dil kullanımı ile ifade ederler. Dili doğru ve etkili kullanabilmeyi öğrenmek, insanın hayatını şekillendiren önemli unsurlardan biridir. Türkçe eğitiminin önemi ile erken çocukluk döneminin kritikliği göz önüne alınarak yapılan bu çalışma, ebeveynlerin ve öğretmenlerin çocukların dil gelişimine ne gibi katkılar sunabileceğini ortaya koymak amacıyla yapılmıştır. Çalışmada nitel araştırma yöntemlerinden doküman analizinden faydalanılmıştır. Dil gelişim dönemleri, dil sistemleri, temel dil becerileri, dil öğrenme kuramları ortaya konarak erken çocukluk döneminde Türkçenin eğitimine ilişkin nelere dikkat edilmesi gerektiği belirtilmiştir. Çalışmanın sonucunda, Türkçe eğitiminin sadece örgün eğitim kurumlarında yapılmasının, aile tarafından erken çocukluk döneminde desteklenmemesinin çocuğun dil gelişiminde istenilen düzeye varılamamasına sebep olduğu ortaya konmuştur. Dil gelişimi için ebeveynlerin çocukla yakın ilişkisinin önemli olduğu, çocuğun en çok dikkat ettiği rol modelinin anne olduğu belirlenmiştir. Buradan hareketle erken çocukluk döneminde evde ebeveynlerin ve eğitim kurumlarında öğretmenlerin, Türkçenin eğitimi konusunda nasıl davranmaları gerektiğine ilişkin önerilerde bulunulmuştur. Bu öneriler kapsamında; çocukların farklı gelişim düzeyleri dikkate alınarak Türkçe eğitiminde konuşma, okuma, yazma ve dinleme becerilerini geliştirmek amacıyla uygulanabilecek etkinlik önerileri sunulmuştur. Dil becerileri ile ilgili etkinlikler anlama ve anlatma becerileri olarak iki kapsamda ele alınmıştır. Çocukların anlama becerilerini geliştirmek için onlarla sürekli iletişim içinde olunması, iyi bir dinleyici modeli oluşturulması, masal/hikâye okuma saatlerinin planlanması, kuklaların konuşturulması, çocuklara kitapları tanıtma ve sevdirme, çocukların yaş ve seviyelerine uygun kitapların temin edilmesi, çocuklarla iletişim halindeyken onların anlayabileceği hızda ve basitlikte net cümleler kurulması, bir kelimeyi öğretmek için kelimenin farklı yapıdaki cümleler içinde kullanılması, zamirlerden çok nesnelerin isimlerinin telaffuz edilmesi gibi önerilerde bulunulmuştur. Dilde anlatma becerilerini geliştirmek amacıyla çocuğun kas gelişimine uygun boya kalemleri ve resim defterlerini temin etmek ve onlarla boyama/çizim çalışmaları yaptırmak, çocuğa bir şeyler anlatmasını sağlayacak roller vermek (sunucu, masal anlatıcısı gibi) ve onu dikkatle dinlemek, çocuğun farklı rollere uygun jest-mimik kullanımını sağlamak için onu teşvik edecek kostüm ve aksesuarlar temin etmek, çocuğa resimler yaptırıp onları anlatmasını istemek gibi önerilerde bulunulmuştur.
ÇOCUKLARIN SAHİP OLDUKLARI HAKLARA İLİŞKİN ÖĞRETMEN GÖRÜŞLERİNİN İNCELENMESİ * ARAŞTIRMA MAKALESİ
milli eğitim dergisi, 2020
Çocuk hakları tüm dünyadaki çocukların doğuştan sahip olduğu kanunlar ve ahlaki değerlerle desteklenen yaşama, barınma, eğitim, sağlık, fiziksel ve duygusal istismara karşı korunma gibi hakların hepsini kapsayıcı nitelikte evrensel bir kavramdır. Çocuklarla çalışan her öğretmenin çocuk haklarının neler olduğunu bilmesi; uygulamalarında çocukların haklarını gözetmesi ve her çocuğu sahip olduğu haklar konusunda bilinçlendirmesi açısından önem taşımaktadır. Bu sebeple gerçekleştirilen nitel çalışmanın amacı; okul öncesi, ilkokul ve ortaokul bünyesinde görev yapan öğretmenlerin çocuk hakları konusundaki görüşlerini ortaya koymaktır. Çalışma grubunu okul öncesi öğretmenliği, sınıf öğretmenliği, Türkçe, matematik, fen bilgisi, İngilizce, din kültürü gibi çeşitli branşlara sahip ve çocuklarla aktif olarak çalışan 64 öğretmen oluşturmuştur. Araştırmaya ait veriler yarı yapılandırılmış görüşme formları aracılığıyla elde edilmiş olup içerik analizi ile analiz edilmiştir. Araştırma sonucunda; öğretmenlerin birçoğunun çocukların barınma, sağlık, beslenme, eğitim, oyun gibi temel haklarına vurgu yaptıkları belirlenmiştir. Öğretmenler çocukların en fazla istismara uğrayan haklarının ise oyun ve eğlence haklarının olduğu görüşünü ortaya koymuşlardır. Çok az öğretmenin çocukların düşüncelerini rahatlıkla ifade edebilme ve katılım haklarının bulunduğundan bahsetmesi ise öğretmenlerin bu haklara ilişkin bakış açılarının yetersiz olduğu düşüncesini akla getirmiştir.
RESİMLİ ÇOCUK KİTAPLARINA EKOFEMİNİST BİR YAKLAŞIM: HAYVAN HAKLARINA GİRİŞ
Hars Akademi, 2023
Yaşanılan dünyada hegemonik kıstaslar çerçevesinde canlılar birtakım gruplara ayrılarak kendi aralarında hiyerarşik bir derecelendirmeye tabi tutulmaktadır. Cins, cinsiyet, cinsel yönelim, ırk, yaş şeklinde çeşitli kriterlerle kurgulanan ayrımcılığın kutsadığı grup beyaz heteroseksüel erkektir. Erkeği kutsayan ataerkil ideolojileri eleştiren birçok kuram vardır. Bu kuramlardan biri olan ve kadın ile doğaya yönelik baskının kaynağının aynı olduğunu savunan ekofeminizm, özellikle doğaya odaklanarak erkek dışında kalan cins ve cinsiyetler üzerinde yaratılan tahakküm hakkında politikalar üretmektedir. Söz konusu politikalar doğrultusunda doğal çevrenin tahribatını, ağaçların, denizlerin, hayvan türlerinin yok edilmesini, aşağı bir konumda görülmesini engellemek; ataerkil sistemin neden olduğu olumsuzluklar üzerinde düşünmek ve çözümler üretmek hedeflenmektedir. Çalışmada ekofeminizmin ne olduğu, kadın ve doğa arasındaki ilişki, ekofeminizmin ortaya çıkışı ve gelişimi konularına yer verilmektedir. Çözümleme bölümünde Meav Yayıncılıktan Hayvan Haklarına Giriş Seti kapsamında çıkan Hayvan Kurtarma ve Senin Gibi adlı iki resimli çocuk kitabı ekofeminist eleştiri bağlamında değerlendirilmektedir. İnsanın doğaya, hayvanlara, diğer insanlara karşı muamelesinin eleştirildiği kitaplarda cins ve cinsiyetler arasındaki eşitsizliğin sorgulanması temel mesele olarak gündeme getirilmektedir. Bununla beraber türcülük ve cinsiyetçiliğe eleştirel bir anlayışla yaklaşan çalışma, çocuk kitaplarının ekofeminist bir bakışla ve karşılaştırmalı bir şekilde incelenerek bu konuda var olan çalışmaların desteklenmesine de katkı sağlamayı hedeflemektedir.
SOSYAL HİZMET MEVZUATI ÇERÇEVESİNDE ÇOCUK HAKLARI VE
Sosyal Hizmet ve Öteki, 2014
Çocukluk kavramı, genel olarak içinde şekillendiği tarihsel, ekonomik, dinsel ve entelektüel ortama özgü bir görünüm almıştır. Postman'ın da öne çıkardığı gibi bazı durumlarda zenginleştirilen çocukluk fikri, bazen ihmal edilmiş, yok sayılmış ve bazen de