ÇALIŞANLARIN LİDERLİK ALGISI VE TERS MOBBİNG EĞİLİMİ: İŞGÖREN ODAKLI LİDERLİĞİN ETKİSİ * WORKER'S LEADERSHIP PERCEPTION AND REVERSE MOBBING TENDENCY: THE EFFECT OF EMPLOYEE ORIENTATION LEADERSHIP (original) (raw)
Öz Ters mobbing, bir astın veya birden fazla astın üstüne (yöneticisine) karşı psikolojik bir savaş açarak üstün hiyerarşik yapısını bozmaya yönelik politik oyunlar içerisine girmesidir. Bu kavramı mobbing kavramından ayıran en temel fark; mobbing işten ayrılma ile sonuçlanırken, ters mobbing ise hiyerarşik pozisyon kaybı ile sonuçlanır. Ancak bu hiyerarşik pozisyon kaybının örgüte verdiği zarar düşünüldüğünde ters mobbing de en az mobbing kadar tehlikeli bir davranıştır. Bundan dolayı ters mobbingin ortaya çıkmasına sebep olan örgüt içi, örgüt dışı, bireysel vb. tüm faktörlerin incelenmesi gerekmektedir. Dolayısıyla bu araştırmada da ters mobbinge neden olabileceği düşünülen algılanan liderlik davranışı incelenmiştir. Araştırmanın amacı, çalışanların işgören odaklı liderlik algılamaları ile ters mobbing eğilimleri arasında ilişki olup olmadığını ortaya koymaktır. Bu amaca bağlı olarak, kartopu örnekleme yöntemi kullanılarak 191 çalışandan veri elde edilmiştir. Elde edilen veriler güvenilirlik, korelasyon, basit doğrusal regresyon, Mann-Whitney U testi ve Kruskal-Wallis H testleriye analiz edilmiştir. Bu analiz sonuçlarına göre, çalışanların işgören odaklı liderlik algıları ile ters mobbing eğilimleri arasında negatif yönde ve orta düzeyde anlamlı bir ilişki saptanmıştır. Ayrıca çalışanların yöneticilerine yönelik işgören odaklı liderlik algılamasındaki bir birimlik artışın ters mobbing eğilimlerinde 0.709 birimlik bir azalışa sebep olduğu saptanmıştır. Tüm bu analizler sonucunda ters mobbinge etki eden yeni bir faktör olarak algılanan liderlik davranışı literatüre kazandırılmıştır. Anahtar Kelimeler: Algılanan Liderlik Davranışı, İşgören Odaklı Liderlik, Ters Mobbing, Asttan Üste Mobbing. Abstract Reverse mobbing means; a subordinate or more than one subordinates starting a psychological war against their superior (executive) and playing political games in order to disrupt his superior hierarchical structure. The main difference that separates this concept from the concept of mobbing is; while mobbing results in the leave of employment, reverse mobbing results in the loss of hierarchical position. However, when the damage inflicted on the organization by this hierarchical position loss is considered, it is seen that reverse mobbing is a dangerous behavior at least as much as mobbing. Therefore, it is required to analyze all intra-organizational, non-organizational, individual etc. factors causing reserve mobbing. Hence, in this research, perceived leadership behavior that might cause reverse mobbing, was analyzed. The aim of this research is to determine if there is a relation in between perception of employee orientation leadership and reverse mobbing tendencies of the employees. Depending upon this aim, a research data was obtained from 191 workers with using snowball sampling. The data obtained from the research was analyzed by reliability, correlation, simple linear regression, Mann-Whitney U and Kruskal-Wallis H tests. According to the results of this analysis, a significant negative relationship was found out between the workers' leadership perception which is employee oriented and reverse mobbing tendency. Furthermore, it was determined that; a one-unit increase in workers' perception of employee orientation leadership caused 0.709 unit decrease in their levels of reverse mobbing tendency. In consequence of all these analyzes, perceived leadership behavior has taken its place in literature as a new factor affecting reverse mobbing. GİRİŞ İnsanoğlunun var oluşu her dönemde otorite, güç ve liderlik gereksinimini ortaya çıkartmıştır. Dolayısıyla liderliğin eski çağlarından günümüze kadar süregelen bir kavramı olduğu bilinmektedir. İlk etapta basit gruplar içerisinde öne çıkan kişi olarak ifade edilen liderlik, sonralarında dünyadaki savaşlarla bir sanat haline dönüşmüştür. Savaş stratejilerinde önemi daha da iyi anlaşılan liderlik, gelişen sanayi ve teknoloji ile örgütlerde ihtiyaç duyulan bir örgütsel davranış kavramı haline gelmiştir. Klasik yönetim anlayışı ile benimsenen yönetici kavramı, neo-klasik ve modern yönetim anlayışı ile yetersiz kalmış ve yöneticiden liderliğe geçiş süreci başlamıştır. Başlangıçta literatürde özellikler kuramı ile lider, belirli özellikleri ile lider olmayanlardan farklı kişi olarak ifade edilmiştir. Özellikler kuramı sonrasında davranışsal kuram ile yöneticinin farklılığı değil örgüt içindeki davranışları öne çıkmıştır. Son liderlik kuramı olan durumsallık kuramı ile liderin davranışlarının önceden kestirilemeyeceği, farklı koşullarda değişebileceği öne sürülmüştür. Liderlik kuramlarının yanı sıra literatürde liderlik tarzları da tanımlanmıştır. Örgütün yapısına, işleyişine ve liderin örgüt içi ilişkilerine göre liderlik tarzları geleneksel ve * Bu makale, 12-14 Ekim 2016 tarihleri arasında Bilecik'te yapılan Uluslararası Osmaneli Sosyal Bilimler Kongresi'nde sunulmuş bildirinin genişletilmiş halidir. ** Öğr.Gör., Bülent Ecevit Üniversitesi, ZMYO, Yönetim ve Organizasyon Bölümü, h.tezcanuysal@hotmail.com