XVI. YÜZYILDA HARPUT SANCAKBEYLERİ.pdf (original) (raw)
Related papers
XVI. YÜZYILDA BURSA'DA TEDAVÜLDEKİ KİTAPLAR
ÖZET Bursa, Osmanlı Devleti'nin önemli bilim ve kültür merkezlerinden biridir. Bilimsel ve kültürel gelişmenin temel kaynakları olan kitaplar, Bursa'nın bu özelliğinin oluşmasında önemli rol oynamıştır. Bu konuda XVI. yüzyıl tereke kayıtları en önemli kaynak konumundadır. Bu kayıtların incelenmesi neticesinde 400 farklı kitap olmak üzere yaklaşık 3.000 eser tespit edilmiştir. Bu makalede XVI. yüzyılda Bursa'da, daha çok okunan kitaplardan bir kısmı tanıtılmaya çalışılacaktır. SUMMARY The Books in Circulation in the 16 th Century Bursa Bursa has been one of the most important centres of culture and science in the Ottoman State. Books as essential material for cultural and scientific development have been always played an important role in this aspect of the city of Bursa. This paper looks at this 'treasure' of Bursa. Our basic source for imformation about books is the 'heritage records' in Bursa XVI. century heritage records allows us to find out nearly 3.000 books, 400 of which are in various subject. This paper reviews the books which we think were read more widely in Bursa. Bursa, Osmanlı İmparatorluğu'na, kuruluşundan itibaren seksen yıl başkentlik yapmış önemli bir şehirdir. Başkentliği sırasında sosyal ve ekonomik yönden çok gelişmiş, etkisini asırlarca devam ettirecek bir konuma ulaşmıştır. Devlet büyükleri ve hayır severler tarafından iyi bir şekilde imar edilmiş, çok sayıda cami, medrese, türbe, han ve hamam gibi eserler yaptırılmıştır. İmar faaliyetlerine paralel olarak konumunun elverişli oluşu, güvenliğinin iyi sağlanması ve ipek yolunun batıdaki uç noktasında bulunması sebebiyle önemli bir ticaret merkezi haline gelmiştir. 1
TAHRİR DEFTERLERİNE GÖRE XVI. YÜZYILDA MUSUL SANCAĞI VAKIFLARI
Özet Musul, önemli ticari yollar üzerinde bulunmasından dolayı çok kültürlü bir yerleşim yeri olagelmiştir. Çok eski bir yerleşim yeri olan Musul'da vakıfların, burada yerleşik olan her kesimden toplulukların saygı duydukları ortak değerler çevresinde kuruldukları görülür. Semâvi dinlerin ortak bir kutsalı olan Hz. Yunus, Hz. İsa'nın öğretisi üzerinde amel eden Hz. Cercis bu cümledendir. Hz. Ali ve evlâdı iyâlinden, başta İmam Zeyd ve İmam Yahya olmak üzere çok sayıda sâdât türbesi ve Hz. Ömer'in oğlu İmam Abdullah Türbesi'ne dair vakıf kayıtları, Musul'da peygamber soyundan gelenlere ve ashâbına karşı duyulan saygı ve sevginin en önemli tezâhürleridir. Şehirde Zengiler ve Osmanlılar döneminde kurulmuş olan vakıflar da elinizdeki makalede incelenen konular arasında yer almaktadır. Abstract Mosul being on significant trade routes has been a multicultural settlement area for centuries. It can be easily seen that waqfs having been established in Mosul were respected by people from all strata of the society and founded within the framework of the communities with which they were affiliated. Hz. Yunus-holy for divine religions and Hz Cercis following the doctrine of Hz. İsa can be regarded as samples for this situation. Many sepulchres belonging to Hz. Ali and those around him especially İmam Zeyd and İmam Yahya and waqf registers regarding the tomb of İmam Abdullah, the son of Hz. Ömer are the most significant signs of respect and love shown for descendants and companions of Hz. Muhammed in Mosul. The waqfs established in the city during the reigns of Zengid Dynasty and Ottoman Empire will also be handled in this study.
XVI. YÜZYIL ŞEHİRKÖY (PİROT) VAKIFLARINA GENEL BİR BAKIŞ
Uluslararası Balkan Tarihi ve Kültürü Sempozyumu 6-8 Ekim 2016, Çanakkale. Bildiriler, ed. Aşkın Koyuncu, vol. 1, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Yayınları, 2017, 289-294.
Günümüzde Sırbistan sınırları içerisinde bulunan Pirot şehri Osmanlı hâkimiyetine geçtikten sonra Şehirköy adıyla anılmaya başlanmış ve oryantal bir yerleşim özelliği göstermiştir. Oryantal yerleşime geçişin temelinde, İslam dinindeki yardımlaşma özelliğinden dolayı ortaya çıkan vakıflar bulunmaktadır. Vakıfların büyük bir kısmı çoğunlukla, hükümdar ve hükümdar aileleri, yönetici zümre ve şehrin ileri gelen tanınmış kişileri tarafından kurulmuştur. Şehirköy ismi şehrin bir derviş merkezi olduğunu göstermektedir. Bu çalışmada Pirot'un Osmanlı egemenliğine geçtiği 1385 yılından başlayarak 16. yüzyılın sonuna kadar geçen zaman diliminde şehirde kurulmuş vakıfların genel analizi yapılmıştır.
XVI. YÜZYILDA ÇILDIR, POSOF VE BÜYÜK ARDAHAN SANCAKLARINDA ZEYREK TARIMI
Karadeniz Uluslararası Bilimsel Dergi, 2015
ÖZ Makalemizde XVI. yüzyılda Çıldır, Posof ve Büyük Ardahan sancaklarında zeyrek bitkisinin tarihi, faydaları, tarımı, yıllık geliri ve bezirhaneler hakkında bilgiler verilmiştir. 1595 tarihli "Defter-i Mufassal Vilâyet-i Gürcistan" tahrir defterine göre zeyrek tarımından elde edilen gelirin miktarı Çıldır Sancağı'nda tutarı 1008 akçe olan 126 kile, Posof Sancağı'ndan tutarı 744 akçe olan 93 kile, Büyük Ardahan Sancağı'ndan ise tutarı 120 akçe olan 15 kile olmuştur. Tahrir defterlerinde ve kanunnamelerde zeyrek tohumundan yağ alınması için kullanılan işletmeler "bezirhane" olarak tanımlanmaktadır. ABSTRACT In our article, the information about linseed-plants, national yields and profits, agriculture, benefits, and history of linseedhouse in Cıldır, Posof, and Great Ardahan Districts in the XVI. Century is given. According to "Defter-i Mufassal Vilayet-i Gurcistan" cadastral record book dated 1595, income gained from linseed agriculture was 126 kile which is worth 1008 akçe in Cıldır District, 93 kile, which is worth 744 akçe in Posof District, and 15 kile which is worth 120 akçe in the Great Ardahan District. In the cadastral record books and lawbooks, factories that are used to derive oil from linseed plants' seed are named as "bezirhane".
XVI. YÜZYIL TEZKİRELERİNDE HAYÂLÎ BEY
Eski Türk Edebiyatı Araştırmaları Dergisi, 2023
Klasik Türk edebiyatı klasik formuna XVI. yüzyılda erişir. Bu yüzyılda Bâkî, Fuzûlî, Zâtî ve Taşlıcalı Yahyâ gibi birçok büyük şair yetişmiştir. Bu gibi isimlerin yanında Hayâlî de, XVI. yüzyılın en güçlü şairlerinden biridir. Gazelleriyle öne çıkan Hayâlî, görkemini çağdaşı tezkirelerde de gösterir. XVI. yüzyılda kaleme alınan tezkirelerde Hayâlî hep büyük bir şair olarak gösterilir. Hatta birçok tezkirede madde başlıkları Hayâlî mahlaslı başka şairlerle karıştırılmaması için Hayâlî-i Mâ’rûf olarak yazılmıştır. Hayatının özellikle İstanbul’a gelişinden sonrasına dair pek çok malumat vardır. Hayatının ilk döneminde Kalenderî ve Haydarî olduğu konusunda tezkireler hemfikirdir. Özellikle Âşık Çelebi, onun hayatı hakkında ayrıntılı bilgi verir. Bunun sebebi Hayâlî ile olan arkadaşlığıdır. Tezkirecilerin hemfikir olduğu başka bir konu da Hayâlî’nin özellikle de Balkan coğrafyasının en büyük şairi olduğudur. O, daha küçük yaşlarda güzel şiirler söylemiş ve bu sayede devrin büyüklerince dikkat çekmiştir. Vardar Yenicesi’nden payitahta olan yolculuğu ve yeteneği sayesindeki yükselişi devrin tezkirelerinde canlı tasvirlerle ifade edilmiştir. Gelibolulu Mustafa Alî ve Âşık Çelebi, kendi şiirlerini Hayâlî’ye göstererek beğenisini kazandıklarını aktarırlar. Hatta Âşık Çelebi onun bazı beyitlerini tenkit ettiğini ve Hayâlî’nin de bu tenkitler neticesinde beyitlerini tekrar ele aldığını söyler. Yahyâ ve Zatî gibi çağdaşları Hayâlî ’ye karşı olumsuz bir tavır içindedir. Bu gibi örneklerin sebebi Hayâlî’nin şair olarak gücü ve devletin en üst mertebesinden gördüğü lütuftur. Bizzat Kanuni Sultan Süleyman’ın meclisine giren Hayâlî, İbrahim Paşa devrinde oldukça büyük himaye görmüştür. İbrahim Paşa’nın katli ile sadrazam olan Rüstem Paşa’nın devrinde gözden düşse de ekonomik bir zorlukla karşılaşmaz. Bu makalede XVI. yüzyıl tezkirelerinde Hayâlî’nin; hayatı, şairliği, edebî gücü ve etkisi gibi konu başlıkları incelenecektir.