Effect of Intravitreal Bevacizumab Injection on Iridocorneal Angle Width (original) (raw)
Related papers
2013
Ozet Amac: Tek doz intravitreal bevacizumab veya intravitreal ranibizumab enjeksiyonu uygulanan olgularda kornea endotel degisikliklerini karsilastirmak. Ge rec ve Yon tem: Klinigimiz retina biriminde diyabetik makula odemi, yasa bagli makula dejenerasyonu gibi nedenlerle 1,25 mg/0,05 ml intravitreal bevacizumab ya da 0,5 mg/0,05 ml ranibizumab enjeksiyonu yapilan herhangi bir kornea patolojisi olmayan 27 hastanin 27 gozu retrospektif olarak incelendi. Ondort hastanin 14 gozune intravitreal ranibizumab, diger 13 hastanin 13 gozune ise intravitreal bevacizumab enjeksiyonu yapilmisti. Enjeksiyon oncesi ve postoperatif 1. hafta ve 1. ayda gorme keskinligi, mm2’deki kornea endotel sayisi, gozici basinci, pakimetri olcum kayitlari incelendi. Istatistiksel analizlerde Mann-Whitney U ve Wilcoxon testleri kullanildi. So nuc lar: Ortalama yas 69,3±12,5 (44-85 yil) idi. Bevacizumab ve ranibizumab gruplarinda sirasiyla ortalama kornea endotel sayisi enjeksiyon oncesi 2358,1±487 ve 2348,9±598, ...
Intravitreal injections and complications
SiSli Etfal Hastanesi Tip Bulteni / The Medical Bulletin of Sisli Hospital, 2015
İntravitreal enjeksiyonlar ve komplikasyonları Amaç: Yapılan intravitreal enjeksiyonların nedenlerini, kullanılan intravitreal ilaçları ve onların komplikasyon oranlarını sunmak Gereç ve Yöntem: Beş yıllık süre diliminde intravitreal enjeksiyon yapılan hastaların kartları geriye dönük olarak incelendi. İntravitreal enjeksiyonların hangi sebeplerle yapıldığı, hangi etken maddenin verildiği, hastaların yaşı, cinsiyeti ve enjeksiyonların komplikasyonları değerlendirildi. İntravitreal enjeksiyonlar ameliyathane şartlarında topikal anestezi altında %5 povidon iyodin konjonktival alana damlatılıp serum fizyolojikle yıkandıktan sonra 27 Gauge (G) iğne ile üst temporal alanda pars planadan vitreus boşluğuna girilerek yapıldı. Bütün enjeksiyonlardan sonra 4x1 dozunda %0.3 ofloksasin damla 1 hafta boyunca kullanıldı. İntravitreal enjeksiyonlarda bevacizumab 1.25-2.5 mg, ranibizumab 0.5 mg, triamsinolon asetonid yalnız kullanıldığında 4 mg ve bevacizumab ile birlikte kullanıldığında 2 mg dozunda kullanıldı. Bulgular: Bu çalışmaya 962 hasta (514 bayan, 448 erkek) alındı. Yaş ortalaması 65±20.3 (18-89) idi. Diyabetik maküla ödemi (DMÖ) için 574 hasta, yaşa bağlı koroid neovaskularizasyonu için 143 hasta, retinal ven kök tıkanıklığı için 47 hasta, retinal ven dal tıkanıklığı için 107 hasta, proliferatif diyabetik retinopati (DR) yalnız veya eşlik eden intraoküler hemoraji için 83 hasta, santral seröz koroidopati için 5 hasta ve yetişkin viteliform dejenerasyonu için 3 hasta olmak üzere toplam 962 hasta intravitreal enjeksiyon tedavisi almıştı. Beş yıllık süre zarfında 962 hastaya 4318 intravitreal injeksiyon yapılmıştı. İntravitreal enjeksiyon'da kullanılan etken maddelerin isimleri ve kullanılma oranları şöyleydi; bevacizumab (%57), ranibizumab (%17), triamsinolon asetonid (%16) ve triamsinolon asetonid+bevacizumab (%10). Sonuçlar: En sık enjeksiyon nedeni DMÖ ve en sık kullanılan etken madde bevacizumab idi. Gelişen en ciddi komplikasyon endoftalmi olup 2 olguda gelişti. Endoftalmi oranı % 0.046 idi. Bir olguda kendiliğinden açılan vitreus içi hemoraji oluştu. Psödoendoftalmi bir olguda triamsinolon enjeksiyonu sonrasında gelişti. Retina dekolmanı izlenmedi.
Intravitreal Bevacizumab for Diffuse Diabetic Macular Edema: Early Results
Türk Oftalmoloji Dergisi, 2010
Diffüz diyabetik makula ödemi tedavisinde intravitreal bevacizumab enjeksiyonunun etkinli¤i ve güvenirlili¤inin erken dönem sonuçlar›n› de¤erlendirmek. Gereç ve Yöntem: Bu randomize prospektif çal›flmada diyabete ba¤l› makula ödemi tedavisi için 1,25 mg/0,05 ml intravitreal bevacizumab enjeksiyonu uygulanan 14 hastan›n 20 gözü incelendi. Çal›flmaya optik koherens tomografi ölçümlerinde merkezi fovea kal›nl›¤› 350 μm'un üzerinde olan diffüz diyabetik makula ödemi olgular› al›nd›. Çal›flmada araflt›r›lan göstergeler görme keskinli¤i ve merkezi fovea kal›nl›¤›ndaki de¤ifliklikleri ve komplikasyonlar idi. Verilerin karfl›laflt›r›lmas›nda tekrarlayan ölçümler için Anova testi kullan›ld›. Sonuçlar: Ortalama takip süresi 3±0,6 ay'd›. Tedavi öncesi, tedavi sonras› 1. hafta ve 1. ayda en iyi düzeltilmifl görme keskinlileri s›ras›yla ortalama 0,28±0,04; 0,37±0,05; 0,44±0,05 idi. Enjeksiyon öncesine göre enjeksiyon sonras› 1. hafta ve 1. ayda görme keskinli¤indeki art›fl istatistiksel olarak anlaml›yd› (p<0,0001). Birinci hafta sonunda 14 (%70), 1. ay sonunda ise 15 (%75) gözde görme keskinli¤inde art›fl gözlendi. Ortalama merkezi fovea kal›nl›¤› enjeksiyon öncesi 422,15±18,87 μm iken tedavi sonras› 1. haftada 344,65±21,7 μm, ve 1. ayda 316,3±31,1 μm idi. Bafllang›ca göre, merkezi fovea kal›nl›¤›nda 1. hafta ve 1. ayda görülen azalma istatistiksel olarak anlaml› idi (p<0,0001). Postoperatif muayenede gözlemledi¤imiz en s›k komplikasyon 8 (%40) göz ile subkonjonktival hemorajiydi. Tart›flma: Diffüz diyabetik makula ödemi tedavisinde intravitreal bevacizumab enjeksiyonunun erken dönemde etkili ve güvenilir oldu¤u izlendi. Ancak, bu konuda uzun süreli, randomize, karfl›laflt›rmal› çal›flmalar gerekmektedir. (TOD Dergisi 2010; 40: 145-50
Türk Oftalmoloji Dergisi, 2015
Makula ödemi tedavisinde kullanılan intravitreal triamsinolon asetonidin göz içi basıncı (GİB) üzerine etkisini ve GİB artışı açısından risk faktörlerini araştırmaktır. Ge reç ve Yön tem: Bu retrospektif çalışmada 56'sı (%65,8) diyabetik retinopati, 7'si (%8,2) santral retinal ven ve 22'si (%25,8) retinal ven dal tıkanıklığı ilişkili makula ödemi nedeniyle 4 mg intravitreal triamsinolon uygulanan 85 hastanın 93 gözü değerlendirildi. Hastalar enjeksiyon sonrası GİB değişimleri, GİB artışı ile yaş, cinsiyet, lens durumu, makula ödem etiyolojisi ve başlangıç GİB değeri arasındaki ilişki açısından incelendi. Bulgular: Otuz dokuzu kadın 46'sı erkek olan hastaların yaş ortalaması 61,58±9,5 yıl idi. İzlem boyunca 30 gözde (%32,2) ortalama 7,5 haftada 24 mmHg'nin üzerine çıkan GİB artışı görüldü. GİB artışı görülen hastaların tamamı topikal antiglokomatöz ilaç ile kontrol altına alınabildi. Ven tıkanıklığı olan 29 gözün 15'inde (%51,7), diyabetik makula ödemi olan 64 gözün 15'inde (%23,3) GİB artışı görüldü (p=0,01). Fakik 73 gözün 26'sında (%35,6), psödofakik 20 gözün 4'ünde (%20) GİB 24 mmHg'nin üzerinde ölçüldü (p=0,16). GİB artışı ile cinsiyet arasında anlamlı ilişki bulunmadı (p=0,33). GİB'de artış saptanan gözlerin enjeksiyon öncesi GİB ortalamaları 16,47±2,8 mmHg iken, artış saptanmayanlarınki 14,78±2,4 mmHg idi. GİB artışı gelişimi ile başlangıç GİB değeri arasında anlamlı ilişki vardı (p=0,01). Sonuç: GİB artışı intravitreal triamsinolon enjeksiyonu sonrasında sık görülen bir yan etkidir fakat çoğunlukla topikal tedavi ile kontrol altına alınabilmektedir. Özellikle başlangıç GİB>15 mmHg olan ve ven oklüzyonu nedeniyle enjeksiyon uygulanan hastalar GİB artışı açısından daha fazla risk taşımaktadır. (Turk J Ophthalmol 2015; 45: 86-91) Anah tar Ke li me ler: Glokom, intravitreal steroid enjeksiyonu, intraoküler basınç, risk faktörleri Objectives: To investigate the effect of intravitreal triamcinolone acetonide (IVTA) used for the macular edema on intraocular pressure (IOP) and to determine the risk factors for IOP elevation. Ma te ri als and Met hods: This retrospective study included 93 eyes of 85 patients who had 4 mg intravitreal triamcinolone injection. Of the 85 patients, 56 (65.8%) had diabetic macular edema, 22 (25.8%) had branch retinal, and 7 (8.2%) had central retinal vein occlusion. IOP changes after injection as well as the relation between IOP elevation and age, sex, lens status, etiology of macular edema, baseline IOP were evaluated. Re sults: Fourty-six male and 39 female patients with mean age 61.58±9.5 years were evaluated. IOP was recorded to be >24 mmHg in 30 eyes (32.2%) at follow-up visit after an average of 7.5 weeks. Normalization of IOP with medication was achieved in all IOP elevated eyes. Fifteen of 29 eyes (51.7%) with vein occlusion and 15 of 64 eyes (23.3%) with diabetic macula edema had IOP elevation (p=0.01). Twenty-six of 73 phakic (35.6%) and 4 of 20 pseudophakic eyes (20%) had IOP >24 mmHg (p=0.16). There was no association between IOP elevation and sex (p=0.33). Baseline IOP was 16.47±2.8 mmHg in eyes which had elevated IOP and 14.78±2.4 mmHg in the remaining. There was significant relation between IOP elevation and baseline IOP level (p=0.01). Conclusion: Elevated IOP is common side effect after IVTA, but normalization is usually achieved by topical medication. Patients with baseline IOP ≥15 mmHg and vein occlusion have higher risk for IOP elevation.
The Effectiveness and Reliability of Intravitreal Bevacizumab in Neovascular Glaucoma
KSÜ Tıp Fakültesi dergisi, 2022
Objective: To evaluate the effectiveness and reliability of intravitreal bevacizumab in patients with neovascular glaucoma. Material and Methods: Twenty-three eyes of 20 patients who underwent intravitreal bevacizumab for the treatment of neovascular glaucoma in our ophthalmology clinic and were followed for at least 4 months were retrospectively evaluated. Anterior segments were compared using colour image and anterior segment fluorescein angiography before and after injection. Intravitreal bevacizumab of 1.25 mg/0.05 ml was administered to patients who received maximum antiglaucomatous medication prior to the injection. The patients were followed-up on the first day, at the first week, at the first month and then monthly. Results: Of the 20 patients included in the study, 8 were female and 12 were male. The mean age was 65.13±12.31 (24-87) years. The mean follow-up period was 7.44±2.99 (4-10) months. Prior to the injection, 13 eyes (56.52%) underwent panretinal photocoagulation (PRP); 2 eyes (8.69%) cyclocryotherapy; and 1 eye (4.34%) post-operative cryotherapy. In all patients, significant regression of neovascularization was observed in iris and iridocorneal angle within 24 hours after one or two injections. It totally disappeared in 10 eyes (%43.47), including two eyes (%8.69) within 1 week, 8 eyes (%34.78) within 4-6 weeks. Conclusion: Intravitreal bevacizumab injection is an effective method for regressing anterior segment neovascularization. However, methods that permanently inhibit VEGF secretion such as panretinal photocoagulation should also be included in the treatment.
Türk Oftalmoloji Dergisi, 2015
Amaç: Diabetik maküla ödemi (DMÖ) olan gözlerin tedavisinde farklı dozlarda uygulanan intravitreal triamsinolon asetonidin (İVTA) görme keskinliği, santral maküla kalınlığı (SMK), göz içi basıncı (GİB) ve yan etkiler açısından karşılaştırılması amaçlanmıştır. Ge reç ve Yön tem: Diabetik maküla ödemi nedeniyle İVTA uygulanan 56 göz retrospektif olarak değerlendirildi. Yirmi sekiz göze 4 mg İVTA (grup 1), 28 göze 20 mg İVTA (grup 2) uygulandı. Enjeksiyon öncesi, enjeksiyon sonrası 6. aya kadar ayda bir kere ve 8. ayda, en iyi düzeltilmiş görme keskinliği (EİDGK), SMK ve GİB ölçüldü. Sonuçlar her iki grup arasında karşılaştırıldı. Bulgular: Ortalama EİDGK enjeksiyon öncesine göre, grup 1 ve grup 2'de istatistiksel olarak artmış olarak saptandı (p<0,05). EİDGK'daki artışın grup 1'de 4. aya kadar devam etmesine karşın, grup 2'de 6. aya kadar devam ettiği görüldü. Ortalama SMK, enjeksiyon öncesine göre grup 1'de 4. aya, grup 2'de 5. aya kadar istatistiksel olarak incelmiş saptandı (p<0,05). Ortalama GİB'inde iki grupta da bazal değere göre istatistiksel olarak artış görüldü (p<0,05). GİB artışının 5. aya kadar devam ettiği, 6. ayda ise bazal değerlere döndüğü saptandı. Sonuç: Yüksek doz İVTA ile, EİDGK'daki artışın ve SMK'daki azalmanın daha uzun sürdüğü görülmektedir. Bununla birlikte DMÖ tedavisi için İVTA dozlarının belirlenmesi açısından, daha büyük hasta gruplarından oluşan ve daha uzun takip sürelerinin yapıldığı prospektif çalışmalar yapılmasında yarar vardır. (Turk J Ophthalmol 2015; 45: 18-24) Anah tar Ke li me ler: Diabetik maküla ödemi, intravitreal triamsinolon asetonid, en iyi düzeltilmiş görme keskinliği, santral maküla kalınlığı, göz içi basıncı Objectives: To compare the intravitreal injections of 4 mg/0.1mL and 20 mg/0.1 mL triamcinolone acetonide with respect to efficacy and side effects in the treatment of diabetic macular edema (DME). Ma te ri als and Met hods: A total of 56 pseudophakic eyes of 56 patients with the diagnosis of DME were evaluated retrospectively. Twenty-eight eyes were randomly injected with 4 mg of intravitreal triamcinolone (IVTA) (group 1), while 28 eyes were applied 20 mg IVTA (group 2). The patients were evaluated before the injection and were followed up monthly for 6 months and in the 8 th month afterwards. Best-corrected visual acuity (BCVA), central macular thickness (CMT), intraocular pressure (IOP), and complication rates were determined and compared between the two groups. Re sults: When compared in terms of BCVA, there was a statistically significant increase in both groups (p<0.05). This increase lasted for 4 months in group 1, whereas it lasted for 6 months in group 2. Mean CMT decreased till the 4 th month in group 1, while it lasted till the 5 th month in group 2, and these findings were statistically significantly different (p<0.05). There was significant IOP spikes in both groups (p<0.05). Increase in IOP was observed till the 5 th month, but a return to baseline values was determined in the 6 th month. Conclusion: High-dose IVTA injections seem to have longer efficacy in terms of BCVA and CMT. However, studies which consist of larger groups of patients and longer follow-up period are needed for determining appropriate IVTA dosages in the treatment of DME. (Turk J Ophthalmol 2015; 45: 18-24)
Turkiye Klinikleri Journal of Ophthalmology, 2009
Ter cih li yük sek kes kin lik pe ri met ri si (PHP)'nin yaş tip ya şa bağ lı ma ku la de je ne ras yonu (YBMD)'n da in tra vit re al bevasi zu mab te da vi si son ra sı fonk si yo nel iyi leş me açı sın dan ta ki bin de ya ra rı nı or ta ya koy mak tır. G Ge e r re eç ç v ve e Y Yö ön n t te em m l le er r: : Ça lış ma kap sa mı na YBMD olan 23 has ta nın 38 gö zü alın dı. Tüm has ta la ra flo re se in an ji yog ra fi (FA), op tik ko he rens to mog ra fi (OKT) ve PHP tet kik le ri uygu lan dı. Otuz sekiz gö zün 12'si mi ni mal kla sik tip, 7'si bas kın kla sik tip ve 19'u giz li tip YBMD la rak tes pit edil di. Yirmi üç has ta nın 38 gö zü ne YBMD te da vi si ama cıy la in tra vit re al bevasi zu mab (al tu zan) en jek si yo nu uy gu lan dı. En jek si yon son ra sı 3. haf ta da has ta la rın tek rar gör me kes kin lik le ri öl çül dü, OKT ve PHP test le ri tek rar lan dı. Post-en jek si yon 3. haf ta OKT so nuç la rı ile PHP so nuç la rı kar şı laştı rıl dı. B Bu ul l g gu u l la ar r: : Ça lış ma ya ka tı lan 23 has ta nın 12 (%52.2)'si er kek, 11 (%47.8)'i ka dın dı ve ça lış ma kap sa mı na 23 has ta nın 38 gö zü alın dı. Or ta la ma yaş 66.7 ± 8.3 yıl idi. En jek si yon son ra sı ya pı lan OKT so nuç la rı na gö re 20 µm' den faz la ar tış tes pit edi len 8 gö zün 6'sın da PHP'de böl ge sel sko tom lar da artış iz len di, 2 has ta nın so nuç la rı de ğiş me miş ola rak bu lun du. 20 µm art ma ve ya azal ma (de ği şik lik olma yan) tes pit edi len 8 gö zün 1'in de PHP'de böl ge sel sko tom lar da azal ma göz le nir ken, 7 has ta nın so nuç la rı de ğiş me miş ola rak bu lun du. OKT so nuç la rı na gö re san tra la ma ku la ka lın lı ğın da 20 µm' den faz la azal ma tes pit edi len 22 gö zün ta ma mın da PHP'de böl ge sel sko tom lar da azal ma göz len di. S So o n nu uç ç: : Gü nü müz de an ti-vas kü ler en do tel yal bü yü me fak tö rü (VEGF) en jek si yon la rın ay lık kul la nı mı ye rine OKT so nuç la rı na gö re ki şi ye özel en jek si yon za man la ma sı nın ya pıl dı ğı pro re na ta (PRN) uy gu lama şek li be nim sen dik çe gör me yi en yük sek de re ce de ka zan mak için ge re ken te da vi ve tek rar te da vi ka rar la rı nı et ki le yen fak tör ler de önem ka zan mak ta dır. Bu nok ta da, PHP an ti-VEGF te da vi si ne bağlı fonk si yo nel ce va bı be lir le me de OKT ile uyum lu pra tik bir araç ola rak gö rül mek te dir. A An na ah h t ta ar r K Ke e l li i m me e l le er r: : Bevasi zu mab; ko ro i dal ne o vas kü la ri zas yon; ma ku ler de je ne ras yon A AB BS S T TR RA AC CT T O Ob b j je ec c t ti i v ve e: : The pur po se of this study was to as sess the abi lity of the pre fe ren ti al hypera cu ity pe ri me ter (PHP) to mo ni tor the func ti o nal im pro ve ment af ter in tra vit re al be va ci zu mab injec ti on. M Ma a t te e r ri i a al l a an nd d M Me et t h ho od ds s: : The study inc lu ded 38 eyes of 23 pa ti ents who had age-re la ted ma cu lar de ge ne ra ti on (ARMD). In tra vit re al be va ci zu mab (al tu zan) was ad mi nis te red to 38 eyes of 23 pa ti ents. The vi su al acu ity was me a su red and op ti cal co he ren ce to mog raphy (OCT) and PHP tests we re per for med be fo re and 3 we eks af ter the tre at ment. Mi ni mally clas sic wet ARMD was seen in 12 pa ti ents, pre do mi nantly clas sic type was se en in 7 pa ti ents and oc cult type was se en in 19 pa ti ents. R Re e s su ul lt ts s: : The study po pu la ti on (n= 23) inc lu ded 12 men and 11 wo men. The me an age was 66.7 ± 8.3 ye ars. At third we ek af ter in jec ti on, ac cor ding to pos tin jec ti on OCT cen tral ma cu lar thick ness re sults, the zo nal de fect si ze was chan ged as fol lows; 8 eyes with > 20 µm in cre a se in macu lar thick ness, the zo nal de fect si ze on PHP was ob ser ved to be in cre a sed in 6 eye, and not changed in 2 eyes. In 8 eyes with no chan ge in ma cu lar thick ness, the zo nal de fect si ze was ob ser ved to be dec re a sed in 1 eye, and not chan ged in 7 eyes. In all 22 eyes with >20 µm dec re a se in ma cu lar thick ness, the zo nal de fect si ze was fo und to be dec re a sed. C Co on nc c l lu u s si i o on n: : As the an ti-vas cu lar en dothe li al growth fac tor (VEGF) agents are pri marly used in cos tu mi zed do sing sche du le ac cor ding to OCT re sults, which is cal led pro re na ta (PRN) do sing sche du le ins te ad of monthly in jec ti ons, the fac tors inf lu en cing the tre at ment and re-tre at ment de ci si ons be co me very im por tant to ma xi mi ze vi si on ga in. At that po int, PHP ap pe ars to be a OCT com pa tib le prac ti cal to ol to de ter mi ne the func ti o nal res pon se to an ti-VEGF tre at ment.
Türk Oftalmoloji Dergisi, 2013
Tek doz intravitreal bevacizumab veya intravitreal ranibizumab enjeksiyonu uygulanan olgularda kornea endotel değişikliklerini karşılaştırmak. Ge reç ve Yön tem: Kliniğimiz retina biriminde diyabetik maküla ödemi, yaşa bağlı maküla dejenerasyonu gibi nedenlerle 1,25 mg/0,05 ml intravitreal bevacizumab ya da 0,5 mg/0,05 ml ranibizumab enjeksiyonu yapılan herhangi bir kornea patolojisi olmayan 27 hastanın 27 gözü retrospektif olarak incelendi. Ondört hastanın 14 gözüne intravitreal ranibizumab, diğer 13 hastanın 13 gözüne ise intravitreal bevacizumab enjeksiyonu yapılmıştı. Enjeksiyon öncesi ve postoperatif 1. hafta ve 1. ayda görme keskinliği, mm2'deki kornea endotel sayısı, göziçi basıncı, pakimetri ölçüm kayıtları incelendi. İstatistiksel analizlerde Mann-Whitney U ve Wilcoxon testleri kullanıldı.