MAKROEKONOMİK İSTİKRARSIZLIĞIN EKONOMİK BÜYÜME ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ: TÜRKİYE ÜZERİNE YAPISAL KIRILMALI ZAMAN SERİSİ ANALİZİ (1983-2015 (original) (raw)

TÜRKİYE'DE MAKROEKONOMİK İSTİKRAR

arastirmax.com

Küreselleşmeyle gelen yeni ekonomi kavramı, ülkelerin liberalizasyon, deregülasyon ve özelleştirme çalışmalarının hızlandırmasına yol açmıştır. Özelleştirme, piyasa aksaklıklarından ve yanlış yapılanmalardan doğan zararları ortadan kaldırırak, ülkelere sosyal refah artırıcı verimlilik kazançları getirir. Özelleştirmenin hangi koşullar altında yapılacağı da özelleştirmenin başarılı olabilmesi için çok önemlidir. Bu çalışmada makroekonomik istikrarın Türkiye'de devletin özelleştirme çabalarına etkileri araştırılmaktadır. İncelenecek olan hipotez; zaten makroekomik istikrarı yakalamakta ve sürdürmekte güçlük çeken Türkiye ekonomisi'nin, bu sebepten dolayı özelleştirmede de başarısız olduğudur. Bu hipotezi test etmek için, devletin elde ettiği özelleştirme gelirlerini reel büyüme, enflasyon, döviz kuru, işşizlik, bütçe açıkları, devletin borç stoğu, faiz oranları ve kamu ve özel sektör yatırımlarını içeren makroekonomik değişkenler üzerine tahmin eden bir model kullanılmıştır. Sonuçlar, tüm faktörler (temel makroekonomik, kamu sektörü ve finansal) birarada değerlendirildiğinde, kamu sektörü ve finansal değişkenlerin en önemlileri olduğu işaret etmektedir. Bütçe açıkları, özelleştirmeyi ters yönde etkilerken, borç stoğunu etkisi belirsizdir. Döviz kuru devalüasyonları ve özel sektör yatırımlarının ise, özelleştirme gelirlerine artırıcı etkileri olduğu bulunmuştur.

AZERBAYCAN EKONOMİSİNİN BAĞIMSIZLIK SONRASI MAKROEKONOMİK GÖSTERİCİLERİNİN EKONOMİK İSTİKRAR AÇISINDAN GENEL DEĞERLENDİRİLMESİ

Ekonomik istikrar bir ülke ekonomisinde mevcut kaynak ve imkanların verimli şekilde kullanımını sağlamak için iç ve dış faktörlerin kaynaklar ve imkanlar üzerindeki etkisini minimize edecek ve devamlı değişen ihtiyaçlara cevap verebilecek şekilde ekonomide karalı bir denge ortamının oluşturulmasıdır.Bir ülkenin ekonomik istikrarını sağlamak için, iktisadi büyümeyi (üretimi) artırmak, fiyat istikrarını korumak, gelir dağılımını düzeltmek, ödemeler dengesini düzenlemek ve tam istihdama ulaşması gerekmektetir.Bu çalışma Azerbaycan ekonomisinin bağımsızlık sonrası makroekonomik olarak GSYİH, enflasyon, işsizlik oranı, istihdam, hanehalkı gelir ve harcamaları ve dış ticaret işlemlerinin değerelendirilmesini içermektetir.

TÜRKİYE EKONOMİSİNDE İŞSİZLİĞİN BELİRLEYİCİSİ OLAN TEMEL MAKROEKONOMİK DEĞİŞKENLERİN TESPİTİNE İLİŞKİN BİR UYGULAMA 1

International Journal of Economic and Administrative Studies, 2019

İşsizlik ekonomik ve toplumsal boyutları nedeniyle özel önem taşıyan bir sorundur. Türkiye ekonomisi için de kronik bir ekonomik problem haline gelmiş olması ve sürekli işsizlikle mücadeleye ilişkin özel önlemler alınıyor olması, işsizlik sorunun Türkiye ekonomisi için önemini ortaya koymaktadır. Bu çalışmada Türkiye ekonomisinde işsizliğin makroekonomik belirleyicileri 2005.12018.11 dönemi için analiz edilmeye çalışılmıştır. Çalışmada işsiz sayısının belirleyicileri ARDL modeli yanında DOLS, FMOLS ve Eşik regresyon modelleri de kullanılarak analiz edilmiştir. ARDL modeli bulgularına göre sanayi üretiminin işsiz sayısını beklentilere uygun olarak negatif, TÜFE ve faiz oranının ise pozitif etkilediği bulunmuştur. Reel efektif döviz kuru ise işsiz sayısını pozitif etkilemiş ancak katsayının istatistiksel olarak anlamsız olduğu bulunmuştur. Alternatif modeller olan FMOLS ve DOLS ve Eşik Regresyon modellerine de ARDL modeli ile benzer sonuçlar vermiştir

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNİN EKONOMİK BÜYÜME ÜZERİNE ETKİSİ: TÜRKİYE ÖRNEĞİ

3. SEKTÖR SOSYAL EKONOMİ DERGİSİ, 2023

İklim değişikliği, nedenleri ve sonuçları ile küresel çapta tartışılan en güncel konulardan biridir. Özellikle karbon emisyonunun ekonomik büyüme ile olan ilişkisi, iklim değişikliğinin ekonomik nedenler ve sonuçlar bağlamında değerlendirilmesini mümkün hale getirmektedir. Gerek ulusal gerekse uluslararası literatürde ekonomik büyüme ve karbon emisyonu arasındaki ilişki yoğun bir şekilde tartışılmış ve ampirik olarak incelenmiştir. Ancak, ekonomik büyüme ve karbon emisyonu arasındaki ilişki belirlenirken, konuyu daha geniş bir perspektiften ele almak ve sosyal niteliğini de dahil etmek için makroekonomik birçok unsur bir arada değerlendirilmelidir. Bu bağlamda araştırmanın amacı, Türkiye'deki karbon emisyonunun ekonomik etkisini, önemli makroekonomik göstergeler olan işsizlik ve enflasyon dahil edilerek araştırmaktır. Kullanılan veriler Dünya Bankası veri tabanından derlenmiştir. Değişkenler arasındaki ilişki Johansen Eşbütünleşme testi ile araştırılmıştır. Elde edilen bulgulara göre enflasyon ve işsizlik verilerinin milli gelir üzerine olumsuz etkileri olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Nitekim, enflasyon ve işsizlik verilerinde meydana gelen bir birimlik şokun milli geliri sırası ile yüzde 0.225 ve yüzde 0.425 oranında azalttığı belirlenmiştir. Bunun yanı sıra, karbon emisyonu ile milli gelir arasında pozitif bir ilişki olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Bu bağlamda, Türkiye'de ekonominin karbon yoğun üretim biçimine bağlı büyüdüğünü ve istihdamın ekonomik büyümeye bağlı gerçekleştiğini, enflasyonun ise ekonomik büyümeyi etkilediğini söylemek mümkündür. Bu nedenle Türkiye'de yenilenebilir enerji çağına hazırlık hem ekonomik büyüme hem de istihdam odaklı politikalarla yapılmalı, ekonomik büyüme ve karbon azaltım politikaları için ise enflasyonla mücadele temel hareket noktası olmalıdır.

AZERBAYCAN EKONOMİSİNİN BAĞIMSIZLIK SONRASI MAKROEKONOMİK GÖSTERİCİLERİNİN EKONOMİK İSTİKRAR AÇISINDAN GENEL …

journal.qu.edu.az

Ekonomik istikrar bir ülke ekonomisinde mevcut kaynak ve imkanların verimli şekilde kullanımını sağlamak için iç ve dış faktörlerin kaynaklar ve imkanlar üzerindeki etkisini minimize edecek ve devamlı değişen ihtiyaçlara cevap verebilecek şekilde ekonomide karalı bir denge ortamının oluşturulmasıdır.Bir ülkenin ekonomik istikrarını sağlamak için, iktisadi büyümeyi (üretimi) artırmak, fiyat istikrarını korumak, gelir dağılımını düzeltmek, ödemeler dengesini düzenlemek ve tam istihdama ulaşması gerekmektetir.Bu çalışma Azerbaycan ekonomisinin bağımsızlık sonrası makroekonomik olarak GSYİH, enflasyon, işsizlik oranı, istihdam, hanehalkı gelir ve harcamaları ve dış ticaret işlemlerinin değerelendirilmesini içermektetir.

TÜRKİYE’DE İÇ BORÇLANMA-EKONOMİK BÜYÜME İLİŞKİSİ: 1990-2012 DÖNEMİ ANALİZİ

Bu çalışmada, Türkiye’de 1990:1-2012:12 dönemi iç borçlanma - ekonomik büyüme ilişkisi incelenmiştir. Zaman serisi yönetiminin kullanıldığı çalışmada serileri durağan hale getirmek amacıyla öncelikle KPSS (Kwiatkowsky-Phillips-Schmidt-Shin (1992) birim kök testi, değişkenlerin birlikte hareket edip etmediklerini tespit etmek amacıyla Maki (2012) Eşbütünleşme Testi ve son olarak değişkenler arasında nedenselliğin varlığını belirleyebilmek amacıyla Toda-Yamamoto (1995) Nedensellik Testi uygulanmıştır. Yapılan analiz sonuçlarına göre, iç borçlanma ile ekonomik büyüme arasında eşbütünleşme ilişkisi tespit edilmiştir. Bununla birlikte, iç borçlarda meydana gelecek %1’lik artışın ekonomik büyümeyi %0.04 pozitif yönde etkilediği tespit edilmiştir. Son olarak nedensellik testi sonucunda da iç borçtan ekonomik büyümeye doğru tek yönlü nedensellik ilişkisi tespit edilmiştir.