Emevîlerin Fâtımîlere Karşı Bir İktidar Denemesi (original) (raw)

ALEMÜDDÎN ES-SEHÂVÎ'NİN FETHÜ'L-VASÎD İSİMLİ ESERİNDE KIRAAT İHTİLAFLARININ TEFSİRE ETKİSİ

makale, 2019

Fethü’l-vasîd, meşhur kıraat âlimi Kâsım b. Fîrruh eş-Şâtıbî’nin (ö. 590/1194) kıraat ilminde son derece önemli bir yeri olan ve Şâtıbiyye olarak da bilinen manzum eseri Hırzü’l-emânî’ye Alemüddîn es-Sehâvî’nin (ö. 643/1246) yazdığı şerhtir. Sehâvî’nin uzun yıllar başta kıraat ilmi olmak üzere çeşitli ilimlerin tahsili için İmam Şâtıbî’ye talebelik yapması, sembol ifade ve kalıplarla bezeli vecîz Şâtıbiyye metninin şerhinde, hocasının muradını nakletme noktasında kendini göstermiştir. Şâtıbiyye’ye pek çok şerh yazılmış fakat kaynaklarda belirtildiğine göre insanlar arasında eserin yayılması bu şerh vasıtası ile olmuştur. Aynı zamanda dil ve tefsir âlimi olan Sehâvî’nin kelimelerin harfleri, harekesi, sureti ve siygasının değişmesi neticesinde ortaya çıkan yeni, zengin ve derin manayı açıklayışı, ilme olan vukûfiyetini ve kıraat ihtilaflarının hikmetini gösterir niteliktedir. Bu çalışmada kıraat âlimi Alemüddîn es-Sehâvî’nin meşhur Şâtıbiyye şerhi Fethü’l-vasîd fî şerhi’l-kasîd isimli eserinin tanıtımı yapılacak ve eserde değinilen ferşî kıraat ihtilaflarının âyetlerin tefsirine etkisinden örnekler takdim edilecektir. Çalışmada sunulan örnekler eserin ferşü’l-hurûf bâbından seçilmiştir.

İktidara karşı bir ölüm oyunu: Feda eylemleri

Ölüm, yaşam, ve iktidar kavramları asırlardır birbirlerine kopmaz bağlarla bağlıdır. İktidarın yaşaması için birilerinin ölmesi gerekirken, iktidarın devrilmesi için yine birilerinin ölmesi diğerlerinin kazananların iktidarı ele geçirmesi gerekmektedir. İktidar ve iktidara direnenler açısından ölüm ve yaşam arasındaki çizgi çok incedir. Bu ince çizgi üzerinde dansedercesine ölüm tarafına gülerek gidenler ise iktidarlara zor anlar yaşatmaktadır. Feda eylemleri bu anlamda iktidarla oynanan bir ölüm oyunudur. İktidarı doğrudan hedef alan ve ölüm üzerine kurulu olan feda eylemleri de iktidara karşı yapılan bir saldırı türüdür. İktidar ve isyan arasındaki ölümcül ayrımın en kanlı noktalarından biridir. Feda eylemleri nasıl değerlendirilirse değerlendirilsin bu anlamda güçlü ve yenilmez gözüken düşmana karşı atılmış en güçlü tokattır. Tarihsel olarak, Marksizm her zaman terör yöntemlerine karşı olmuştur.1905 Rus Devriminde kitleler, özellikle işçi sınıfının sahneye girişi ile bu yöntemleri bir kenara itti. Fakat 1907'de devrimin yenilgisiyle bir kez daha terör yöntemlerine başvurulmaya başlandı. Şimdi Asya'da feda eylemlerinin önemsiz bir bölümü Marksist gruplar tarafından yapılmaktadır.

Emevîler Dönemi̇ Si̇yasi̇ Şi̇i̇r “Ferezdak” Örneği̇

2015

Şiir, dilin anlam, ses ve ritim ogelerini belli duzen icinde kullanarak, edebi bir bicimde ifade etme sanatidir. Emeviler doneminde gerek siyasi ve ekonomik, gerekse asabiyet sebebiyle Şii, Hârici veZubeyri gibi birtakim firkalarin mevcut yonetime baskaldirilariortaya cikmis, bu durum bazen kanli isyanlara sebebiyet verirken, bazen de medih-hiciv baglaminda siir ve nesir olarak Arap edebiyatinda yerini almistir.Bu calismada Emevi donemin meshur sairlerindenFerezdak’in donemin siyasi otoritelerini hedef alan medih ve hiciv icerikli siirlerinden bazi ornekler verilmistir.

Halife Mu‘izz-Lidînillâh döneminde (341-365/953-975) Fâtımî-Endülüs Emevî Mücadelesi

The Fatimids-Spanish Umayyads Struggle during the Caliph Mu‘izz-Lidīnillāh (341-365 / 953-975) , 2021

In the Islamic history, Shiites and Sunnites are two groups that have been in constant struggle with each other due to a number of political and religious motives. Some political events that took place at the end of the period of the first four caliphs triggered this struggle and finally caused the bilateral relations to evolve into a completely hostile-centered dimension in some tragedy events during the Umayyad and Abbasid periods.. While the struggle between the two sides took place in the east as the hegemony of the Sunni against the Shiites due to their possession of the political power, it took place in the west as a political and military confrontation with the Spanish Umayyads in the IV / X century with the establishment of the Fatimids belonging to the Shi'ite / Ismaili sect. The Fatimids, who adopted the view of world domination in accordance with the Ismaili doctrine, saw the Spanish Umayyads as an element that should be eliminated within this framework, and they strived for this goal until 362 (973), when they moved their state centers to Egypt from the moment they were founded. The fourth Caliph of the Fatimids, Mu‘izz-Lidīnillāh, attracts attention by being the leader in this struggle against the Spanish Umayyads. During his period, there were many military struggles between Andalusia and the two sides, mostly Maghribcentered, during these struggles, the Fatimids both became threatening Andalusia and had the opportunity to consolidate their positions against the Spanish Umayyads in Maghrib. The primary goal of this study, in which we will examine the most active period of the Fatimid-Spanish Umayyads relations, which is not emphasized in our country, will be to try to take a general view of the period by addressing the rigors of bilateral political and military relations.

EFSANEDEN İMGEYE KÜLTÜREL BİR MEKÂN OLARAK DÜLDÜL DAĞI

2022

Özet Dağlar, geçmiĢten günümüze kadar insanoğlunun yaĢamsal faaliyetlerini sürdürdüğü yeryüzü oluĢumlarıdır. Eteklerinde daha çok kalıcı yerleĢmelerin görüldüğü dağların yüksek kesimlerinde yaylacılık kültürü yaĢatılmaktadır. Dağlar barındırdığı hayvan varlığı sayesinde avcılık faaliyetlerine, doğa güzelliği ve su varlığı ile turizm aktivitelerine ev sahipliği yapmaktadır. Dağların yükseltisi arttıkça iklim özellikleriyle birlikte bitkiler de çeĢitlenmektedir. Buradan toplanan bitkiler, gıda maddesi olarak ve halk hekimliğinde sağaltım için kullanılmaktadır. Dağların oluĢması, ad alması mitoloji ve efsanelere konu olmuĢtur. Etrafında geliĢen olaylarla sözlü ve yazılı kültüre kaynaklık eden dağlar, aynı zamanda kültürün yaĢatıldığı ritüel, Ģenlik ve festivallere de mekân oluĢturmaktadır. Bu özelliklere sahip dağlar, fiziki varlıkları ve iĢlevsel özellikleri yanında zamanla imgeleĢerek yerleĢim yerlerinin simgesi hâline dönüĢebilmektedir. Osmaniye'nin Düziçi ilçesi sınırları içinde bulunan, çevre yerleĢim yerlerinden de görülebilen Düldül Dağı; çeĢitli açılardan sözlü ve yazılı kültür içerisinde yer alırken aynı zamanda farklı ekonomik faaliyetler yapılan, yaylacılık kültürü devam eden, Düziçi halkı tarafından simge olarak görülen bir kültür unsuru olma özelliği taĢımaktadır. Düldül Dağı'nda yetiĢen doğal bitkiler insanlar ve diğer canlılar için son derece önemlidir. Bu bitkiler arıcılık, büyükbaĢ/küçükbaĢ hayvancılık yapanlar ve aktarlar için ekonomik değer taĢımaktadır. SatıĢı yapılan bitki ve ürünlerin Düldül ile iliĢkili olduğu özellikle belirtilmektedir. Piknik ve mesire alanı olarak da kullanılan Düldül Dağı'nda doğa yürüyüĢü ve paraĢütle atlama sporları da yapılmaktadır. Ġlçede bulunan resmî/özel kurum ve kuruluĢlar Düldül ismi taĢımakta ve amblemlerinde Düldül Dağı görseli kullanabilmektedir. Böylece, Düldül Dağı ile benzerlik kurularak güçlü, görkemli, kalıcı, görünür olma gibi özellikler ya da hedefler içinde olunduğu vurgulanmaktadır. Düziçi ilçesinin turizm değerleri Düldül Dağı etrafında yoğunlaĢmıĢtır. Düldül Dağı'na yapılan teleferik hattının hizmete girmesi ile yörenin turizm potansiyeliyle birlikte dağın önemi daha da artacaktır. Düldül Dağı halk edebiyatı ürünleri için de son derece önemlidir. Efsane, halk hikâyesi gibi anlatı türlerine; ağıtlara, âĢık tarzı Ģiirlere kaynaklık etmiĢ, verilen örnek metinlerden de anlaĢılacağı gibi çeĢitli yönleriyle ön plana çıkarılmıĢtır. ÇalıĢmada, konuyla ilgili literatür taranmıĢ, Düziçi ilçesinden gözlem ve görüĢme teknikleriyle bilgiler toplanmıĢtır. Elde edilen veriler, nitel araĢtırma yöntemi takip edilerek değerlendirilmiĢtir.