York-Anvers Kuralları [1994] - Türk Ticaret Kanunu'nun Müşterek Avaryayla İlgili Hükümleri - Kısa Açıklamalar, Anımsatmalar (original) (raw)

Yeni̇ Türk Ti̇caret Kanunun Ab Şi̇rketler Hukuku, Abad Kararlari Ve İçe Göçler Açisindan Değerlendi̇ri̇lmesi̇

2016

Daily Mail, Centros, Uberseering, Inspire Art, Sevic ve Cartesio kararlariyla ATAD; ice gocler ile disa gocleri ayirmis, uye ulkelerin yerlesme ozgurlugunu si- nirlama yetkisi, daha cok disa gocler acisindan kabul etmistir. Ice gocler acisindan ise uye ulkelerin mudahale yetkisi, kamu yarari temelinde sinirli olarak kabul etmis ve bu temelde yapilacak duzenlemelerin de Gebhart testi olculerini karsilamasi gerektigini ortaya koymustur. Bu anlamda da uye ulkelerin ice gocler acisindan bir baska uye ulkeye ait sirkete mudahale yetkisi neredeyse ortadan kaldirilmistir. Yeni Ticaret Kanunu ile birlikte Turkiye de aday bir ulke olarak, sirketler hukukunu Bir- lik hukukuyla uyumlastirmaya calismistir. Ancak TTK’nin hazirlandigi donemin kararlara gore erken bir donem olmasi ve o donem itibariyle konunun henuz netlik kazanmamasi, yapilan duzenlemeleri de etkilemistir. Oyle ki o donem itibariyle de konunun bir butun olarak degerlendirilip sonuca gidilmesi oldukca guctur.

Yeni Türk Ticaret Kanununa Göre Taşıyıcının Sınırsız Sorumluluğunu Gerektiren Ağır Kusurları ve Türk Mahkemelerinin Cmr'yi Uygulaması Bakımından Muhtemel Etkisi

Gazi Universitesi Hukuk Fakultesi Dergisi, 2012

Yeni Ticaret Kanununa göre "Zarara, kasten veya pervasızca bir davranışla ve böyle bir zararın meydana gelmesi ihtimalinin bilinciyle işlenmiş bir fi ilinin veya ihmalinin sebebiyet verdiği ispat edilen taşıyıcı….sorumluluktan kurtulma hâllerinden ve sorumluluk sınırlamalarından yararlanamaz". Buna göre taşıyıcının sınırsız sorumluluğunu gerektiren ağır kusur hallerinden ilki olan kast kavramı, Kara Avrupası kaynaklı olduğundan, Türk Hukuku bakımından kapsam ve unsurlarının tespiti kolaydır. Bu çalışmada "pervasızca davranış kusuru" olarak adlandırdığımız ikinci ağır kusur türü ise Türk Hukukunda yerleşik herhangi bir kusur kavramıyla örtüştürülemez. Pervasızca davranış kusurunun unsurları; pervasızca bir fi il veya kaçınma, zarara ilişkin yüksek ihtimal ve zararın hakkında taşıyıcının şuura sahip olması olmak üzere üçtür. Bu yenilik, aynı zamanda Türk Hukuku bakımından "kasta eşdeğer kabul edilen kusurun" (CMR m. 29), bundan böyle pervasızca davranış kusuru olduğu anlamına gelmektedir.

Türk Ticaret Yasasında Tanımlanan Kabahatler, Suçlar ve Öngörülen Cezalar.pdf

Yeni Türk Ticaret Kanunu koyduğu kurallara uyulmasını yaptırımlara bağlamaktadır. Toplam 42 yaptırımdan ondokuz tanesi kabahat düzeyinde olup belirli idari para cezaları öngörmektedir. Diğer yirmi üç yaptırım ise çeşitli hapis ve/veya adli para cezaları (APC) öngören suçlardır. 42 yaptırımdan 37'si ticari işletme ve ticaret şirketleri ile ilgili olup, 5 tanesi deniz ticareti alanına girmektedir.

Türk Ti̇caret Kanunu’Nun 1264’ÜNCÜ Maddesi̇ni̇n Kapsami İle İlgi̇li̇ Yargitay Kararlari Ve Değerlendi̇ri̇lmesi̇

Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, 2003

Özel hukuka hakim olan sözleşme özgürlüğü ilkesi, sigorta hukukunda da kısmen geçerlidir. Fakat sigorta sözleşmelerinin güvene dayalı bir söz leşme olması, taraflardan sigorta ettirenin özel olarak korunması ilkesi nede niyle sözleşme özgürlüğü ilkesinin sigorta hukukunda mutlak olarak uygu lanmasına imkan yoktur. Bu sebeple devlet, sigorta sözleşmeleri alanına bir takım müdahalelerde bulunmaktadır. Sigorta sözleşmelerinde yer alan genel ve özel şartların tamamen serbest bir şekilde tayin edilmesi, sigortalı tarafın yeterince korunması düşüncesine ve kamu menfaatlerine aykırı bulunmuştur. Bu sebeple bazı hükümlere aykırı sözleşme şartları dolayısıyla bazen söz leşme batıl sayılmakta, bazen sadece o şart hükümsüz hale gelmekte, bazen de söz konusu sözleşme şartlan yerine kanun hükümleri uygulanmaktadır. TTK m. 1264'de bahsedilen emredici hükümler aynntılı bir şekilde ortaya konulmuştur.

York Anvers Kuralları 2016

2016

CMI, Uluslararasi Musterek Avarya Calisma Grubu’nun York Anvers Kurallari’nin revize edilmesi karari uzerine, donatanlarin, yuk ilgililerinin ve sigortacilarin ihtiyacini karsilayacak bir metin uzerinde calismalarini tamamlamistir. Nihai taslak metin CMI York Konferansinin 6 Mayis 2016 tarihinde gerceklesen genel kurulda kabul edilerek yururluge girmistir. Calismamizda 1994, 2004 ve 2016 York Anvers kurallari karsilastirmali olarak Turkce tercume edilmistir.

Osmanlı İmparatorluğu'nda Ankaralı Tüccarların Faaliyetleri Kapsamında İç Ticarete Konu Olan Emtia

2018

Ankara, Osmanlı devrinde Anadolu'nun önemli bir ticaret merkezidir. Öyle ki Ankara tüccarı, ticarî sahada etkin olarak varlık göstermiştir. Civar çiftliklerde küçükbaş ve büyükbaş hayvan yetiştirilmesi dolayısıyla Ankara, tiftik keçisi yetiştiriciliğinde uzmanlaşmış bir Osmanlı kenti olarak karşımıza çıkmaktadır. Zaten Ankara bölgesinin ticaretinde geleneksel olarak tiftik ve yün önemli yer tutmaktaydı. Tiftik keçisinin tüylerinden üretilen sof, şali, astar gibi kumaşlar, Ankara ticarî antreposunun vazgeçilmez bir ürünü olarak bu alanda ticarî faaliyet yürütme gayesindeki tüccara kazanç sağlıyordu. Anadolu'nun merkezi hüviyetinde sayılacak bir konumda bulunan kentin, aynı zamanda ticaret yollarının geçiş güzergâhında bulunması ve ticarî anlamda önem arz eden sof, şali, asdar üretiminde merkez vasfı taşıması, bu kentte hem yerli hem de yabancı tüccarın yoğun olarak faaliyet yürütmesine imkan sağlamıştır. Dolayısıyla bu çalışmada 18 yüzyılın ilk yarısında Anadolu'nun orta büyüklükteki bir şehri olan Ankara tüccarlarının ticarî faaliyetlerinin kentin bölgelerarasındaki işlerliği ekseninde iç ticarete konu olan ürünleri ele alınmıştır. Adı geçen dönemde bu kentte hangi mallar üzerine endeksli bir iç ticarî ağın var olduğu kente ilişkin şer'iyye sicilleri ve kaynak eserlerdeki verilere bağlı olarak sorgulanmış ve gerekli incelemelerde bulunulmuştur.

TİCARÎ İŞLEMLERDE TAŞINIR REHNİ KANUNU'NA GÖRE REHNE KONU OLABİLECEK UNSURLAR PLEDGEABLE FACTS UNDER THE LAW ON CHATTEL MORTGAGE IN COMMERCIAL TRANSACTIONS

2018

2018 Özet: Türk Hukuk sisteminde taşınır rehnine dair genel hükümler 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu'nda yer almaktadır. Bahsi geçen hükümler kural olarak teslime bağlı taşınır rehnini düzenlemektedir. Kanunkoyucu taşınırların teslim şartına bağlı olmaksızın rehnini mümkün kılarak küçük ve orta ölçekteki işletmelerin finansman sağlanmasını kolaylaştırmak amacıyla 6750 sayılı Ticarî İşlemlerde Taşınır Rehni Kanunu'nu yürürlüğe koymuştur. Gerçekten de Kanun taşınırların teslime bağlı olmaksızın rehnini mümkün kılmaktadır. Bunun yanı sıra Kanun ile düzenlenen Rehinli Taşınır Sicili, taşınır rehinlerini tek bir kayıt sistemi altına toplaması açısından önem arz etmektedir. Bu incelemenin ana amacı yürürlüğe konulan yeni düzenlemeye göre hangi taşınırların rehnedilip hangilerinin rehnedilemeyeceği hususunun belirlenmesinden ibarettir. Abstract: In the Turkish Law system, general provisions as to chattel mortgage located in Turkish Civil Code (The Law Number:4721). As a rule, mentioned provisions regulate the chattel mortgage which is engaged to traditio. The legislator had enacted The Law of Chattel Mortgage On Commercial Transactions (The Law Number:6750) for the purpose of making easier to provide finance for SMEs by making chattel mortgage possible without condition of traditio. Indeed, The Law makes mortgage movables without engaging to traditio possible. In addition to this,

Yeni Türk Ticaret Kanunu Tasarısı Işığında Denetim ve Muhasebe Yasal Düzenleme Çerçevesine İlişkin Analitik Bir Değerlendirme

2005

Bu çalışmada, İsviçre ve Alman Bilanço Hukuku ışığında güncelleştirilen yeni TTK kanun taslağının olumlu ve olumsuz yönleri irdelenmekte ve eksik, noksan ve eklenmesi yararlı hususlar, ulusal ve uluslararası standartlar bağlamında değerlendirilmektedir. AB müktesebatına uyum sağlayan bir çok çağdaş yenilik ve düzenlemeyi beraberinde getiren tasarı ile, mesleki yetkinliği ispatlanmış meslek mensuplarınca "gerçek" denetimi öngören bir düzenlemeye gidilmektedir. Bu bağlamda, denetçiler şirketin iç organı olmaktan çıkarılmakta ve denetim görevi bağımsız denetim şirketlerine ve yetkinliği ispatlanmış meslek mensuplarına verilmektedir. Ayrıca, tasarıda UMS, UFRS ve TMS'larına referans kaynaklar olarak atıfta bulunulması ve TMSK'nın düzenleyici otorite olarak zikredilmesi olumlu ve önemli gelişmelerdir. Yazıda, ayrıca, tasarıda yer alan çelişkili, eksik, noksan ve yanlış anlamalara yol açabilecek dolayısıyla düzeltilmesi gereken hatalı düzenlemelere de dikkat çekilmektedi...

ÇEVRE YOLLARININ 3194 SAYILI İMAR KANUNUN 18. MADDE UYGULAMALARI İLE AÇILMASININ TEORİK İLKELER VE UYGULAMA YÖNLERİNDEN TARTIŞILMASI: VAN İLİ ÖRNEĞİ

TÜRKİYE SOSYAL ARAŞTIRMALAR DERGİSİ

Sürdürebilir planlı kentleşmenin sağlanabilmesi adına, mevcut yasal düzenlemeler doğrultusunda etkin kamu yatırım ve düzenlemelerinin yapılması oldukça önem taşımaktadır. Bu durumda yasal düzenlemelerin etkin kamu yatırımlarına olanak sağlayacak şekilde dizayn edilmiş olmasının önemli olması kadar toplum ve kamu yararı, mülkiyet hakkı, tarihi ve kültürel değerler gibi unsurlara önem vermesi de zorunlu görülmektedir. Bu çalışmada; çevre yollarının, kamulaştırma yöntemi ile değil 3194 sayılı İmar Kanunu 18. madde uygulamaları ile açılmaya çalışılması, yapılan hukuki düzenlemeler, mevcut uygulamalar ve bu uygulamalara ilişkin verilen mahkeme kararları ışığında irdelenmiştir. Bu bağlamda 14.04.2016 tarihli ve 6704 Sayılı Kanunun 9. maddesiyle, 3194 sayılı İmar Kanunu 18. maddesinin kapsamıyla ilgili yapılan düzenlemenin Kanunun temel ilkeleriyle uyumlu olmadığı düşünülmekte olup söz konusu hukuki düzenlemenin öncesinde verilen mahkeme kararlarının ilgili hukuki düzenleme ile ters düştüğü açıkça görülmektedir. Yapılacak olan uygulamaların daha kısa sürede ve başarıyla sonuçlandırılması adına ilgili bölgede yer alan yerel idarelerin ve taşınmaz maliklerinin her aşamada çalışmalara dahil edilmesinin faydalı olacağı düşünülmektedir. Kamulaştırma masraflarından tasarruf amacıyla çevre yollarının 3194 sayılı İmar Kanunu 18. maddesi gereğince yapılan uygulamalarla açılmaya çalışılması aşamasında, normal şartlarda imar planı olmayan alanların planlanması ile kamulaştırma masraflarından kaçınarak elde edilen tasarruf ile tarımsal niteliği bozulan alanların, oluşan ekolojik bozulma sonucu yaratacağı maliyetin karşılaştırılması ayrıca önem taşımaktadır.