DOĞU'DAN BATI'YA DÜŞÜNCENİN SERÜVENİ MEDENİYET PROJELERİNİN İNŞA SÜRECİNDE ÇAĞDAŞ İSLÂM DÜŞÜNCESİ (original) (raw)
Related papers
DOĞU'DAN BATI'YA DÜŞÜNCENİN SERÜVENİ
2015
insan yayınları : 658 düşünce dizisi : 47 © insan yayınları birinci baskı, 2015 yayıncı sertifika no: 12381 isbn tk: 978-975-574-758-3 isbn 978-975-574-760-6 doğu'dan batı'ya düşüncenin serüveni antikçağ yunan & ortaçağ düşüncesi proje editörü prof. dr. bayram ali çetinkaya cilt editörleri prof. dr. celal türer / doç. dr. hakan olgun editör yardımcısı arş. gör. abdullah demir içdüzen mürettibhane kapak düzeni harun tan bu proje başbakanlık Tanıtma Fonu'nun desteğiyle hazırlanmıştır. baskı-cilt pasifik ofset ltd. şti. cihangir mah. güvercin cad. no: 3/1 baha iş merkezi a blok kat: 2 34310 haramidere/istanbul tel: 212 -412 17 77 matbaa sertifika no: 12027 insan yayınları istiklal caddesi no: 96 beyoğlu/istanbul
DOĞU'DAN BATI'YA DÜŞÜNCENİN SERÜVENİ (yay.kur.)
insan yayınları : 658 düşünce dizisi : 47 © insan yayınları birinci baskı, 2015 yayıncı sertifika no: 12381 isbn tk: 978-975-574-758-3 isbn 978-975-574-759-0 doğu'dan batı'ya düşüncenin serüveni aklî düşünce ve felsefenin doğu'dan doğuşu: babil-keldanî-çin-hint-iran-ibranî gelenekleri proje editörü prof. dr. bayram ali çetinkaya cilt editörü doç. dr. ali osman kurt editör yardımcısı arş. gör. abdullah demir içdüzen mürettibhane kapak düzeni harun tan bu proje başbakanlık Tanıtma Fonu'nun desteğiyle hazırlanmıştır. baskı-cilt pasifik ofset ltd. şti. cihangir mah. güvercin cad. no: 3/1 baha iş merkezi a blok kat: 2 34310 haramidere/istanbul tel: 212 -412 17 77 matbaa sertifika no: 12027 insan yayınları istiklal caddesi no: 96 beyoğlu/istanbul
DOĞU-BATI EKSENİNDE BATI'NIN FARKLILAŞAN İZ DÜŞÜMLERİ
Journal of International Social Research, 2016
Bu makalede, Doğu ve Batı Dünyası arasındaki farklılığın ipuçları takip edilmekte, farklılıklara yapılan vurgu üzerinden, ortak bir dünya algısına duyulan ihtiyaç dile getirilmektedir. Bu çerçevede üç bölümden oluşan makalenin birinci bölümünde Doğu ve Batı arasındaki farklılığa temel oluşturan düşünsel farklılık ele alınmıştır. İkinci bölümde Doğu ve Batı düşüncesinin bilimsel farklılığı irdelenmiştir. Üçüncü bölümde Doğu ve Batı dünyasına özgü davranış kalıpları üzerinde durulmuştur. Nihayet sonuç bölümünde ise, genel bir toparlamaya esas oluşturacak biçimde, Doğu - Batı farklılığının sistematik ve paradigmatik boyutu değerlendirilmiştir. Buradan hareketle, henüz dünyayı ortak vatan kılacak bir birliktelik ruhunun epeyce uzağında bulunulduğu, bu aşamada Küreselleşmenin bir çözüm olmadığı, yeni bir paradigmaya duyulan ihtiyacınsa her geçen gün arttığI....
DOĞU'DAN BATI'YA DÜŞÜNCENİN SERÜVENİ FELSEFE, AHLÂK VE KELÂMIN SENTEZİ
insan yayınları : 658 düşünce dizisi : 47 © insan yayınları birinci baskı, 2015 yayıncı sertifika no: 12381 isbn tk: 978-975-574-758-3 isbn 978-975-574-764-4 doğu'dan batı'ya düşüncenin serüveni felsefe, ahlâk ve kelâmın sentezi proje editörü prof. dr. bayram ali çetinkaya cilt editörü prof. dr. ismail çalışkan editör yardımcısı arş. gör. adem irmak içdüzen mürettibhane kapak düzeni harun tan bu proje başbakanlık Tanıtma Fonu'nun desteğiyle hazırlanmıştır. baskı-cilt pasifik ofset ltd. şti. cihangir mah. güvercin cad. no: 3/1 baha iş merkezi a blok kat: 2 34310 haramidere/istanbul tel: 212 -412 17 77 matbaa sertifika no: 12027 insan yayınları istiklal caddesi no: 96 beyoğlu/istanbul
Azerbaijan Journal of Educational Studies, 2023
Türkistan coğrafyası kökenli Geleneksel Türk sanatlarının kültürümüzde önemli bir yeri vardır. Özellikle tekstil sanatları Türk`ün binlerce yıllık sanat anlayışının ifade bulduğu alanlardan birisidir. Bilinen en eski gerçeği ile Pazirik halısı ile başlayan tekstil serüveni Orta Asya, Kafkasya, Orta Doğu, Anadolu ve Balkanlara kadar yüzyıllar içerisinde devam etmiştir. Osmanlı Devleti döneminde Anadolu’da gerek bir saray sanatı gerekse Ahilik sistemi içerisinde tekstil sanatları ayrıcalıklı bir konuma sahip olmuştur. Osmanlı Devleti’nin dokumacılık sektörü adına yasalar düzenlediği, padişah tarafından imzalanan emirler yayınladığı arşiv belgeleri ile ispat olunmaktadır. Makalede Osmanlı döneminde okullarda ve Fabrikay-ı Hümayun’da halıcılık eğitimi veren öğretmenlere ve ustalara devlet eliyle verilen madalyalarla alakalı belgelerden bahsedilmektedir. Traditional Turkish Arts, originating from the geography of Turkestan, involve an important role in Turkish culture. In particular, textile arts are one of the fields in which Turkish art with thousands of years of understanding is expressed. The adventure of textile starting from the Pazirik carpet with its oldest known fact has lasted over centuries until Central Asia, the Caucasus, the Middle East, Anatolia and the Balkans. During the Ottoman Empire period, textile arts had a privileged position in Anatolia both as a palace art and within the Ahi-order system. The archive documents prove facts that the Ottoman Empire enacted laws on behalf of the weaving sector and orders signed by the sultan were issued. In the article, documents related to the medals presented by the state to the teachers and masters who executed carpet training in schools and Fabrikay-i Humayun during the Ottoman period are mentioned.
BATI VE İSLAM DÜŞÜNCESİ BAĞLAMINDA PANTEİZM ANLAYIŞI
Al -Farabi Journal 7. Uluslararası Sosyal Bilimler Kongresi, 2020
Panteizm, 17. yüzyıl filozofu olan Baruch Spinoza'nın çalışmalarına dayalı bir teoloji ve felsefe olarak modern çağda popüler oldu. Monizm, Spinoza'nın felsefesinin temel bir parçasıdır. Spinoza, terim ölümünden sonrasına kadar icat edilmemesine rağmen panteizmin en ünlü savunucusu olarak kabul edilir. Panteizm ya da tüm tanrıcılık, her şeyi kapsayan içkin bir Tanrı'nın, Evren'in ya da doğanın Tanrı ile aynı olduğu görüşüdür.Panteistler kişileştirilmiş ya da antropomorfik bir Tanrıya inanmazlar. Panteizm, genellikle monizm ile ilişkili bir kavramdır. Panteizmde her şey Tanrı'nın bir parçası olarak kabul edilir, Tanrı her şeydir ve her şey Tanrı'dır. Tanrı doğada, nesnelerde, insan dünyasında var olan varlıktır. Panteizm, Yunanca pan ("tüm" anlamında) ve theos ("Tanrı" anlamında)köklerinden türetilmiştir. Arapça karşılığı ‘Vücudiyye ‘ olan Panteizm, kısaca her şeyi tanrı tanımak, varlığı sadece tanrıya vermek olarak da tanımlanabilir. Felsefî bir görüş olarak Panteizm, Eski Yunan felsefesinde Plotinos (205-270), Rönesans'tan sonra Giordano Bruno (1548-1600) ve Spinoza (1632- 1677) tarafından ağırlıklı olarak temsil edilmiştir. Spinoza ağırlıklı Panteizm algılayışına göre Tanrı her şeydir ve her şey Tanrı'dır. Tanrı-Evren-insan ayrımı yoktur, böyle bir ayrım aklın illüzyonu, yanılsamasıdır. Bilimsel olarak Tanrı, Evren ve insan birdir, aynıdır. Panteizm, sonluyla sonsuz arasında yakın ve özsel bir temas kurmak ve insanı tanrıya yakınlaştırmak amacıyla, var olan her şeyin bir birlik meydana getirdiğini ve her şeyi kapsayan bu birliğin tanrısal bir yapıda olduğunu iddia eder. Başka bir deyişle, panteizm, tanrıyla evrenin bir ve aynı olduğunu öne sürer, sonlu ve sınırlı dünyanın ezeli-ebedi, sınırsız ve mutlak varlıkların bir parçası, görünüşü ya da tezahürü olduğunu savunur.