ŞİVEET ULAAN MEZAR KÜLLİYESİNDEKİ KUZULU KOYUN HEYKELİ VE MANAS DESTANI (original) (raw)
Öz: Türk dünyasının bin senelik destan geleneğini, tarihini ve kültürünü barındıran Manas Destanı, Kırgızların, Eski Türk boylarının kültür olgularını, arkeolojik buluntularını araştırmada bir kaynak olabilmektedir. Bunun yanında Eski Türk arkeolojik buluntuları içerisinde bugüne kadar taşıdığı sembolik anlamı bilinmeyen, görevi tespit edilemeyen bulguların sayısı az değildir. Öyle arkeolojik bulguların birisi Moğolistan'da bulunan Şiveet Ulaan mezar külliyesindeki kuzulu koyun heykelidir. Söz konusu heykel çalışmalarda daha çok koç / koyun heykelleri kapsamında ele alınarak koyun / koç kültü içerisinde açıklanmıştır. Biz de bu makalemizde söz konusu heykeli Manas Destanı'nda, kırk çoronun Manas'a gelip birleşmeleri anlatılırken geçen 'koy kazına kozuluu (kuzulu koyun hazinedir)' tabirinin aracılığıyla açıklamaya çalıştık. Anahtar Sözcükler: Manas Destanı, Şiveet Ulaan mezar külliyesi, kuzulu koyun heykeli, maiyet, bolluk. The Sculpture of The Lambed Sheep in The Shiveet Ulaan Burial Mausoleum and Manas Epic Abstract: Manas Epic that contains a thousand-year epic tradition, history, culture and world view of the Turkic world in itself can serve as a source for investigating cultural phenomena and archaeological findings of Kyrgyz people as well as the Old Turkic tribes. Among the archeological findings are those whose function and symbolic meaning have not been determined yet. One such archaeological finding is the sculpture of the lambed sheep in the Shiveet Ulaan burial mausoleum in Mongolia. In this article, we tried to explain this statue through the phrase of 'koy kazına kozuluu (lambed sheep is a treasure)', which was used when narrating the journey of forty heroes who came together in Manas in the Epic. Giriş Hem hacmi hem de içeriğinin zenginliği açısından dünyanın en büyük destanlarından birisi sayılan Manas Destanı sadece Kırgızların değil, Eski Türk boylarının da kültürünü, inancını, dünya görüşünü, tarihini ve toplum düzenini yansıtan bir destandır 1. Çünkü Kırgızlar, VII-IX. asırlar arasında kullandığı Köktürk yazısını unuttuğu ve Türk dünyasına daha sonra kazandırılan Arap yazısını belirli nedenlerle (yarı göçebe hayat tarzı sürmesi, önemli kültür ve siyasi merkezlerden uzak kalması vb.) yaygın olarak kullanmadığı için kültürünü, dünya görüşünü, tarihini, önemli tarihî olaylar hakkındaki görüşlerini sözlü edebiyat ürünlerinde,