Tlos (Seydikemer, Muğla) Kazılarında Ortaya Çıkartılan Orta Bizans Dönemi İskeletlerinde Ağız ve Diş Sağlığı (original) (raw)

İznik Geç Bizans Çağı İskeletlerinde Hastalık ve Yaralanma İzleri

Belleten

Bursa iline bağlı İznik ilçesinin Saraybahçe mevkiindeki Roma Açıkhava Tiyatrosu'nun açma çalışmaları sırasında, Geç Bizans Dönemi'ne ait bir toplu gömü alanına rastlandı (Özbek, 1984; Yalman, 1985). Savaşta ölen Bizanslı askerlerin topluca yan yana, üst üste acele ile gömüldükleri bu alanda oldukça iyi durumda yüzlerce insan iskeleti gün ışığına çıkarıldı. Bunların bazılarında hastalık izleri ya da yaralanma sonucu meydana gelen travmatik lezyonlar görüldü. Gözlemlerimizi iki ayrı grupta değerlendirdik; birinci grupta kırık ve yaralanma durumlarına, ikinci grupta ise kemik iltihaplarına yer verdik.

Sinop Balatlar Kazısında Ortaya Çıkarılmaya Başlanan Erken Bizans Dönemi Döşeme Mozaikleriyle İlgili İlk Veriler

Journal of mosaic research, 2018

gÖrkay (ankara ÜniverSiteSi-tÜrkiye), anne-Marie gUiMier-SOrBetS (aieMa-FranSa/FranCe), werner JOBSt (aUStrian aCaDeMy OF SCienCeS-avUStUrya/ aUStria), I. hakan Mert (BUrSa ULUDag ÜniverSiteSi-tÜrkiye), Maria LUz NEIRA JIMÉNEZ (UniverSiDaD CarLOS iii De MaDriD-iSPanya-SPain), aSher OvaDiah (teL aviv UniverSity-ISraiL/iSraeL), MehMet ÖnaL (harran ÜniverSiteSi-tÜrkiye), DaviD ParriSh (PUrDUe UniverSity-a.B.D./U.S.a), gÜrCan POLat (ege ÜniverSiteSi-tÜrkiye), Marie-PatriCia raynaUD (CnrS PariS-FranSa/FranCe), Derya AHIN (BUrSa ULUDag ÜniverSiteSi-tÜrkiye), MUStaFa AHIN(BUrSa ULUDagÜniverSiteSi-tÜrkiye), y. SeLçUk ener (gazi ÜniverSiteSi-tÜrkiye), eMine tOk (ege ÜniverSiteSi-tÜrkiye), PatriCia wittS (aieMa-BirLeŞik kraLLik/UniteD kingDOM), LiCinia n.C. wrenCh (new UniverSity OF LiSBOn-POrtekiz/POrtUgaL)

The oral and dental health of the skeletons found in wells from Pisidia Antiocheia (Yalvaç, Isparta) dated to the Byzantine Period (11-12th CE)

Antropoloji, 2023

In this study, the oral and dental health of the skeletons unearthed from 4 wells in Pisidia Antiocheia excavations (Yalvaç, Isparta) were examined. The wells found in 2013 were numbered as 33 and 39 and the wells found in 2014 were numbered as 65 and 75. There were 22 skeletons dated to the Byzantine Period (11-12th CE). 13 skeletons belong to adults, while 5 skeletons belong to non-adult individuals. The ages of 4 individuals could not be determined. Of a total of 306 teeth, 91.9% (281) are permanent and 8.1% (25) are decidious teeth. 28 (9.9%) permanent teeth belong to females and 108 (38.3%) permanent teeth belong to males. The gender of 145 (51.6%) permanent teeth could not be determined. Indicators such as calculus, caries, ante-mortem tooth loss (AMTL), hypoplasia, alveolar bone loss and abscess were evaluated. The percentages of the mentioned indicators above are as follows: Caries 7.47%; enamel hypoplasia 33.1%; calculus 42.7%; alveolar loss 45.2%; AMTL 8.9% and abscess 5.69%. Results were compared with other contemporary populations. The distribution of pathologies according to tooth types are as follows: In incisors calculus and alveolar loss, in canines enamel hypoplasia, in premolars caries, in molars AMTL and abscesses were more common. Distribution of the pathologies in the maxilla and mandibula, and also in the gender groups were determined. In the maxilla enamel hypoplasia, and in the mandibula AMTL were observed mostly. There was no significant difference in other pathologies. In males, caries, AMTL, abscesses, and in females hypoplasia, calculus, alveolar loss were more common. No dental pathology was found in the 25 decidious teeth.

Gümüslük (Milas) iskeletleri ve Anadolu Klasik-Helenistik Dönem toplumlarının sağlık profili

Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Dergisi, 2012

İnsan iskeletleri üzerinde yapılan çalışmalar eski insan populasyonlarının sağlık ve yaşam koşullarının anlaşılmasında çok önemli bilgiler sunmaktadır. Bu çalışmanın amacını Gümüşlük (Milas)'ten bulunan insan iskelet kalıntılarının morfolojik ve paleopatolojik açıdan değerlendirilmesi oluşturmaktadır. Arkeolojik alan, Batı Anadolu'da Klasik-Helenistik döneme tarihlendirilen bir alanda yer almaktadır ve lahitlerden 8 erkek ve 9 kadın olmak üzere 17 birey bulunmuştur. Gümüşlük (Milas) buluntu yerinden ele geçirilen iki cinsiyete de ait bireyler baskın olarak yaşlı bireylerdir. Osteolojik kalıntılar Gümüşlük bireylerinde konjenital hastalıklar, enfeksiyonal hastalıklar, eklem hastalıkları ile çene ve diş lezyonları bulunduğunu göstermektedir. Elde edilen paleopatolojik değerler, aynı bölgede ve dönemde yer alan buluntu alanlarından farklı sonuçlar vermiştir. Bu analizler Klasik-Helenistik dönem Anadolu'ndaki sağlık ve yaşam koşullarının anlaşılmasında yeni bilgiler elde etmemize katkıda bulunmuştur.

Dara (Mardin) Geç Roma Dönemi iskelet toplumu dişlerinde bir odontometrik analiz

Antropoloji, 2015

'nde yaşamış toplumların dişlerinde odontometrik açıdan cinsiyet farkı olup olmadığının saptanması ve Anadolu'nun eski toplumları arasındaki yerinin belirlenmesi bu çalışmanın amacını oluşturmaktadır. Bu amaç doğrultusunda dişlerden mesio-distal ve bucco-lingual ölçüler alınarak elde edilen veriler SPSS 18.00 programı çerçevesinde cinsiyet farkı açısından irdelenmiştir. Ayrıca, Dara Geç Roma toplumlarının Anadolu eski toplumlar arasındaki yerini belirlemek için iki aşamalı Cluster Analiz uygulanmıştır.

Neolitik Çağ Anadolu İnsanlarında 20 Yaş Dişinin Sürme Durumu

Hacettepe Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi Dergisi/The Journal of Hacettepe Faculty of Dentistry, 2003

The thtrd molars, Iooked upon the most problematic of the dentition has affected the attention of many researchersi n view of ewlutionary trends. This tooth, with its agenesis and impacting nature, has not till yet been analyzed os fo its occurrence in prehistoric Anatolian populations. In this article, 677 skeletal remains from Neolithic villages of Çayönü, Aşıklı, and Musular examined in view of the third molar agenesis. Agenesis frequency of the jaws examined is 16 percent. Agenesis is more frequent in mandibles than in maxillas and in males than in females. No significant relation could be established between the frequency of agenesis and dental and/or jaw size. It has been concluded that emphasis upon the growth pattern in the examination of the agenesis frequency in populations will be contribute to a better understanding of the Phenomenon.