19. YÜZYILIN İLK YARISINDA KAPİTALİST TİCARİ İLİŞKİLERDEKİ DÖNÜŞÜMÜN TARSUS’TAKİ YANSIMALARI (1839-1856) (original) (raw)

XIX. YÜZYIL BAŞLARINDA TARSUS İSKELESİ VE DOĞU AKDENİZ TİCARETİ

Tarsus, içinde bulunduğu Doğu Akdeniz Bölgesinin kara ve deniz ticareti açısından en eski ve uğrak kentlerinden biri olarak tarihsel süreçteki yerini almıştır. Doğu-Batı ticaret yolu üzerinde bulunması ve aynı zamanda Anadolu'nun Akdeniz'e açılan kapısı konumu ile kent antik çağlardan itibaren kesintisiz bir yerleşim tarihine sahip olmuştur. Ticaret yollarının üzerinde bulunması gibi stratejik konumu ve zengin hammadde ile zirai kaynaklarına sahip olması merkez iaşesinde de önemli bir yer tutmasını sağlamıştır. Bölge başkentin maden ve gıda iaşesi problemine büyük oranda cevap vermekteydi. Uzun yıllar bölgenin değerli madenleri ve gıda ürünlerinin bölgeden İstanbul'a gönderilmesinde güzergah olarak Tarsus İskelesi kullanılmıştır. Tarsus İskelesi mal taşımacılığında kullanılan büyük gemilerin girişi açısından elverişli olmaktan çıkana kadar, Doğu Akdeniz'in önemli bir durak noktası olmuştur.

İŞLEVLERİNDEN TİCARİ KAPASİTELERİNE XVI-XIX. ASIRLARDA TRABZON KAZASI’NDA KIRSAL İSKELELER

2024

İŞLEVLERİNDEN TİCARİ KAPASİTELERİNE XVI-XIX. ASIRLARDA TRABZON KAZASI’NDA KIRSAL İSKELELER Trabzon Karadeniz’in en önemli ve kadim liman kentleri arasında yer almaktadır. Bununla birlikte kente yakın kıyı şeridinde Akçaabat ve Sürmene gibi yine tarihi özellik gösteren birçok liman bulunmaktadır. XVI-XIX. asırlara ait Osmanlı kaynakları Trabzon ve Sürmene limanları arasında günümüzde varlıkları unutulmuş daha pek çok iskelenin bulunduğunu göstermektedir. Bu iskeleler yerel tarih araştırmaları açısından hala yeterince incelenmemiş karanlık bir alanı temsil etmektedir. Buradan hareketle Trabzon ve Sürmene limanları arasındaki kıyı şeridinde mevcut iskeleler kullanım alanları başta olmak üzere ticari kapasiteleri, işlevleri vb. konularda değerlendirmeye tabi tutulmuştur. Bu çerçevede XVI-XIX. asırlara ait Trabzon kadı sicilleri, tapu-tahrir defterleri, seyahatnameler ve yine farklı kaynaklardan elde edilen bilgilerle sözlü anlatılar karşılaştırılmıştır. Öncelikle bölgede sanılandan daha fazla; beş ayrı iskele bulunduğu belirlenmiştir. Söz konusu iskelelerin pazar yeri, çömlek ve fındık gibi işlevleler ve ticari ürünlerle birbirlerinden farklılaşmış oluşunun tespiti de dikkat çekicidir. Bölgede geçmişi Osmanlı öncesine uzanan küp sanayisi ile Eski Çömlekçi İskelesi arasındaki bağlantı, XVII. asırda Evliya Çelebi’nin ifadelerinde yer bulan meşhur Şana fındığının sevk edildiği Kovata limanı konu açısından oldukça açıklayıcıdır. XIX. asırda Durana adlı köyün pazarı ve iskelesi vasıtasıyla yükselişi ise sahil kasabalarının gelişimine örnek teşkil etmektedir. Kökü eskiçağa kadar inen yerel denizcilik kültürüne dair izler ve adı geçen iskelelerin bugünden bakılınca sıra dışı görünen hemen her alana yönelik kullanım yoğunlukları da değinilmesi gereken diğer hususlardır. Bütün bunlar Trabzon limanının art alanı; kır-kent arasındaki ekonomik ilişki ve kültürel bütünleşme süreçleri hakkında güvenilir izah noktaları sunmaktadır. Anahtar Kelimeler: Trabzon, Kırsal, İskele, Fındık, Çömlek. Abstract FROM THEIR FUNCTIONS TO COMMERCIAL CAPACITIES: THE RURAL PIERS IN TRABZON IN THE XVI-XIX. CENTURIES Trabzon is one of the most important and ancient port cities of the Black Sea. On the coastline near the city, there are many harbours such as Akçaabat and Sürmene which show historical character. The Ottoman sources belonging to XVI-XIX. centuries reveal that there were many more piers between the ports of Trabzon and Sürmene. These piers represent a dark area that has not been adequately studied or covered in the local historical research. To this end, the existing piers in the coastline between Trabzon and Sürmene ports have been examined with reference to their commercial areas, their commercial capacities, functions and so on. To achieve such an examination, the verbal narratives of different sources were compared with the information obtained from the XVI-XIX. centuries, namely court records, land registry books, and travel books. It was found that there are five different piers, which is more than the currently acknowledged ones. It is worth mentioning that these piers differed from each other with their functions and purposes such as market place, pottery, and nuts as well as the variety of commercial products. The connection between the cube industry dating back to the pre-Ottoman period and the Old Çömlekçi Pier is quite revealing when the port of Kovata, where the famous Şana hazelnut, which was found in the statements of Evliya Çelebi in the XVII. century, was shipped, is taken into account. The rise of the village called Durana in the 19th century through its market and pier is an example for the development of coastal towns. Traces of the local maritime culture, whose roots go back to ancient times, and the usage frequency of almost every area that appear unusual when viewed from today's piers are also worth mentioning. All these provide reliable arguments regarding the background of the Trabzon port as well as the economic relationship between rural and urban and cultural integration processes. Keywords: Trabzon, Rural, Pier, Hazelnut, Cube.

19. YÜZYILIN İLK YARISINDA TİRE KAZASI: MAHALLE - KÖY ADLARI, GÖREVLİ TAYİNİ, NÜFUS VE VERGİ DURUMLARI

ULUSLARARASI KÜÇÜK MENDERES ARAŞTIRMALARI ve TİRE TARİHİ SEMPOZYUMU, 2018

Aydın Eyaleti; Menteşe, Manisa, Denizli gibi çeşitli sancaklardan oluşmaktadır. Bunlardan biri de İzmir Sancağı’dır. Tire ise bu sancağın önemli kazalarından biridir. Bu çalışmada 1834-1835 tarihli bir ruus, 1840-1841 tarihli bir temettuat ve 1847-1848 tarihli bir nüfus defterinden hareketle 19. yüzyılın ilk yarısında Tire’deki mahalle ve köy adları ile nüfus ve vergi durumları incelenecektir. Ayrıca mahallelere atanan imam, muhtar, haham ve papazların adları ve sayıları tespit edilecektir. Böylece 19. yüzyılın ilk yarısında Tire kazasının sosyal ve ekonomik durumu hakkında genel bir değerlendirme yapılacaktır. Anahtar Kelimeler: Tire, mahalle, nüfus, vergi.

XIX. YÜZYILIN İLK YARISINDA DÜRZİLER

XIX. YÜZYILIN İLK YARISINDA DÜRZİLER , 2021

Hazırlamış olduğum "XIX. Yüzyılın İlk Yarısında Dürziler" başlıklı tezde sunduğum verileri, bilgileri ve dokümanları akademik ve etik kurallar çerçevesinde elde ettiğimi, tüm bilgi, belge, değerlendirme ve sonuçları bilimsel etik ve ahlak kurallarına uygun olarak sunduğumu, tez çalışmasında yararlandığım eserlerin tümüne uygun atıfta bulunarak kaynak gösterdiğimi, kullanılan verilerde herhangi bir değişiklik yapmadığımı, bu tezde sunduğum çalışmanın özgün olduğunu bildirir, aksi bir durumda aleyhime doğabilecek tüm hak kayıplarını kabullendiğimi beyan ederim. 05/02/2021 Rahmetullah YEŞİLÇAY

XIX. YÜZYILIN İLK YARISINDA İSTANBUL'DA KAMU DÜZENİNİ BOZAN GRUPLARA KARŞI YÜRÜTÜLEN MÜCADELE

Giriş Yoğun bir ilgiye mazhar olan başkent İstanbul'da her toplum kesiminden in-san yaşamıştır. Bu kesimlerin bazıları tarzları, davranış biçimleri ve alışkanlıklarıy-la gerek devlet yöneticilerinin gerekse toplumun huzurunu bozmuşlardır. Bu grup-ların, özellikle ekonomik sıkıntıların olduğu, merkezi otoritenin gevşediği dönem-lerde etkilerinin ve yol açtıkları huzursuzlukların arttığı görülmektedir. Osmanlı başkentinde incelenen dönemde, devlet düzeni ve toplum hayatı açısından tehdit oluşturan olumsuzlukları başlıca iki bölüm şeklinde ele almak mümkündür. İlki soygun, hırsızlık, yankesicilik, yol kesme, gasp ve şiddete dayalı olmamakla birlikte izinsiz bir şekilde yapıldığında suç sayılan dilencilik faaliyetleri idi ki, bunlar daha çok kişinin mal güvenliğini tehdit eden olaylardı. İkincisi ise can güvenliğini orta-dan kaldıran adam öldürme ve yaralama vakalarıydı. Sosyal hayatın masuniyeti-ne ve genel ahlaka aykırı davranışların da zaman zaman meydana geldiğini ilave etmekte fayda vardır. Yaygınlık derecesine bakıldığında, mala yönelik suçların ilk sıralarda yer aldığı görülmektedir. Adam öldürme ve yaralama olayları seyrek ol-makla birlikte, toplumun huzuruna etkileri bakımından oldukça önemliydi. Gayri ahlakî davranışların da dönemsel olarak artış gösterdiğini söylemek mümkündür. Özellikle askerlerin sefere gidiş ve dönüş dönemlerinde bekâr odalarında ve ben-zeri yerlerde söz konusu davranışlarda artış meydana gelmekteydi. XIX. yüzyılın ilk yarısında İstanbul'da devlet yetkililerini en çok meşgul eden kesimler, serseri olarak telakki edilebilecek başıboş levendler 1 , soyguncu, yankesici,

19. YÜZYILIN İKİNCİ YARISINDA SİİRD SANCAĞINDA İHTİDA HAREKETLERİ (1868-1898)

Şarkiyat İlmi Araştırmalar Dergisi, 2021

Osmanlı Devleti’nde Müslümanlarla Gayrimüslimler günlük hayatın hemen her alanında oldukça yakın ilişkilere sahipti. Bu ilişkilerin bir neticesi de ihtida yani Gayrimüslimlerin İslâm’ı tercih etmesiydi. Osmanlı Devleti’nin hemen her döneminde gerçekleşen ihtida olaylarında 19. yüzyılda yaşanan gelişmelere bağlı olarak değişiklikler yaşandı. Bunda hiç şüphesiz Tanzimat ve Islahat Fermanlarının önemli bir etkisi vardı. Osmanlı Devleti bu fermanlarla Gayrimüslim vatandaşlara önemli haklar tanıdı. Bu süreçten sonra gerek Avrupalı devletler gerekse kiliseler Gayrimüslimlerin zorla ihtida edildiğini gündeme getirerek bunu bir baskı aracı olarak kullandılar. Osmanlı Devleti ise bu iddiaların önünü almak adına ihtida olaylarında daha temkinli davranıp mühtedileri ciddi bir soruşturmaya tabi tutmaya başladı. Siird sancağı 19. yüzyılın ikinci yarısında çeşitli Gayrimüslim unsurların birlikte yaşadığı bir Osmanlı şehriydi. Şehirde Müslümanlarla birlikte yaşayan Gayrimüslimler bireysel ve kitlesel olmak üzere iki şekilde ihtida etmişlerdir. Bu çalışma ile 1868-1898 yılları arası Osmanlı Siird’inde gerçekleşen ihtida hareketlerini şer’iyye sicilleri ve Osmanlı arşiv belgeleri ışığında açığa çıkarmak amaçlanmıştır.

19. Yüzyılın İlk Yarısında Kapitalist Ticari İlişkilerdeki Dönüşümün Tarsus'taki Yansımaları (1839-1856)

2012

Sanayi Devrimi sonrasinda gelisen kapitalist ticari iliskilerin dunya ulkelerine hizla yayilmaya baslamasi sonucu, Osmanli Devleti de 1830’lardan itibaren soz konusu bu etki alanina dahil olmustur. Bu surecte en onemli etki, Osmanli iktisadi anlayisindaki kirilma olmustur. Osmanli ekonomik yapisi, ozellikle 1838 sonrasi kabul edilen serbest ticaret anlayisi ile ciddi bir baskalasima ugramistir. Boylece, Osmanli ekonomisi kapilarini kapitalist dunya ekonomisine acmis geleneksel yapida kirilmalar bas gostermistir. Bu calisma ile Osmanli ekonomisindeki donusumun ayni surecte bir Osmanli Anadolu kenti Tarsus’taki goruntusu ortaya konulmustur

19. YÜZYILIN İLK YARISINDA KANDIRA’DA SOSYAL HUZURSUZLUK ÜZERİNE BİR İNCELEME.pdf

Osmanlı Devleti’nin 19. Yüzyılın ilk yarısında ilân olunan Tanzimat Fermanı’nın, yönetimde modernleşmenin başlangıcı olduğu kabul edilir. Sened-i İttifak’ın kabulü, Rusya’nın saldırıları, Mısır’ın isyanı, Yeniçeriliğin lağvı, Levant Company’nin Osmanlı pamuklu imalatlar pazarında giderek etkinliğini artırması sonucu İngiltere ile yapılan ticaret anlaşması gibi bir dizi gelişmelerin bu süreci hazırlamış olduğu aşikâr. Bu gelişmelere paralel olarak, Kocaeli’nin Kandıra ilçesinde 1800-1850 arasında halkın gündelik yaşamında meydana gelen ve belgelere yansıyan bir dizi sosyal huzursuzluk olayları yaşanmaktadır. İstanbul Ahkâm Defterleri esas alınarak yapılan çalışma, 1750’lerden itibaren, Kandıra’da meydana gelen huzursuzlukları konu almaktadır.