Nevzat Kösoğlu'nun Değişim ve Kültürel Etkileşim Anlayışı (original) (raw)

Nevzat Kösoğlu'na Göre Milletlerin Varlığı ve Küreselleşme

Aydınlar yaşadıkları dönemin problemlerini anlamaya ve çözmeye çalışırlar. Düşünce tarihi bunun örnekleriyle doludur. Türk düşüncesinde de bunun örnekleri görülür. Özellikle çağdaş Türk düşüncesi Osmanlı'nın yıkılma tehlikesi karşısında büyük bir kaygıyla harekete geçmiştir. Avrupa coğrafyasında yıllarca zaferler kazanan Türkler artık başarısız duruma düşmüşlerdir. Geri kaldığımızın farkına varan devlet yöneticileri ve aydınlar, bu geri kalmışlığı gidermek için seferber olmuşlardır. 19. Yüzyılda devletin yapısını etkileyecek önemli yenilik adımları atılır. Bunlar aynı zamanda millet hayatındaki problemleri de etkileyecektir. Millet çağdaş dünyanın siyasal organizasyonlarının temel birimi olmuştur. Farklı milletleri egemenliği altında bulunduran Osmanlı Devleti için " millet " (nation) kavramı önemli bir problem alanı haline gelmiştir. O zamana kadar Türk egemenliğinde hayatını sürdüren Devlet, ilk defa ciddi sarsıntı geçirmeye başlamıştır. Dönemin aydınlarının en önemli problemi bu durum olmuştur. Yusuf Akçura'nın Üç Tarzı Siyaset adında bir makaleyle özetlediği tartışma, devleti ayakta tutacak güçlü bir millet bağının temellendirilmesi üzerinde gelişti. Devleti ayakta tutmak ve vatanı korumak isteyen aydınların ilk önceliği Osmanlıcılık oldu. " Biz hep birlikte Osmanlı milletiyiz " diyerek milliyetçilik yaparsak, belki birliğimizi koruruz düşüncesi pek etkili olmadı. Özellikle tarihi süreçte Türkleri düşman olarak gören, Avrupa'nın yeni güçleri boş durmadı ve Osmanlı egemenliğindeki farklı milli unsurların ayaklanmasını teşvik ve tahrik etti. Bunu yapmak zor olmadı. Bu unsurlar din, kültür, soy bakımından sosyolojik olarak zaten ayrı millet özelliği taşıdığı için hemen harekete geçti. Devlet otoritesinin zayıflamış olması da işi kolaylaştırdı ve bağımsızlık isyanları arttı. Osmanlıcılık bizi bir arada tutmaya, devleti ve vatanı korumaya yetmedi. Milliyetçilik çağında bu kaçınılmaz bir gerçekti. O zaman bu gerçeklikten hareket etmek gerekmekteydi. İkinci deneme İslamcılık düşüncesi ile yapıldı. Osmanlı tebaası olan Müslümanlar birlikte aynı milletiz iddiasıyla yola çıkan İslamcılık da sosyolojik gerçekliğe dayanmadığı için devlete karşı ayaklanmaları önleyemedi. Osmanlı Devleti yıkılma tehlikesi içinde kaldığında geriye sahipsiz Türkler kalmış oldu. O zaman Türkler için bir şey yapmak zorunluluk oldu. (Akçura 1976: 35) Osmanlı'nın sön döneminde Avrupa'da milliyetçilik akımları yaygınlaşmış ve bizi de etkisine almış durumdaydı. Bu asır milliyetler asrı olarak nitelendirilmekteydi. Milliyetçilik öyle güçlü bir etkiye sahipti ki, buna sarılan topluluklar canlanıp ayağa kakmaktadır. Gökalp'in ifadesiyle milliyet duygusu, ölü toplumları diriltmekte, tembelleri çalışkan, uyuşuklukları atak kılmaktadır. (Kösoğlu 2000: 43) Bu bağlamda Gökalp, devletimizin sarsılmasına sebep olan " milliyetçilik mikrobu " artık biz Türklerin yeniden ayağa kalması için bir ihtiyaç olduğunu söyler. Birlik olmamız ve yeniden güçlenmemiz bu gücü Türkler olarak kullanmamıza bağlıdır. Gökalp bir imparatorluğun yıkılışına şahit olmuş ve bunun sancısını iliklerine kadar yaşamış bir düşünürdür. Bütün gücünü yıkılma sürecindeki imparatorluktan yükseltebileceği bir ışık için kullanmıştır. Bu ışık Gökalp'e göre milliyetçiliktir. Milliyet olgusunu bir silaha benzetir. Bu silahı artık Türkler ve Müslümanlar kendi lehlerine kullanmaları gerekir. Ona göre 1 Dr. Türk Yurdu dergisi genel yayın müdürü, Kırıkkale Üniversitesi Öğretim Üyesi

Kültürleriçi Bir Yaklaşım: Farabi Değişim Programı'ndan Yansımalar

2013

The aim of the study is to examine, in detail, the education faculty students’ reasons for applying the Farabi Program, their expectations, contributions of the program to them and their views about the opportunities and teaching practices they gained at the partner universities. The sample of the study consisted of 30 students from the KTU Fatih Education Faculty Elementary Education Department who have benefited from Farabi student exchange program. The data of the study gained from a structured form developed by the researcher. The analysis of the data was made by using content analysis as a qualitative data analysis technique. At the end of study, it has emerged that students apply for the program because of family matters, knowing to different university environment and education, developed themselves socially and culturally, and received quality education. The program also contributed to them in terms of social, cultural, personal and professional development.

Değişim Mantığını Anlamak: Akış Ve Dönüşüm Olarak Örgüt

2008

Bu calismada akis ve donusum olarak orgut metaforu altinda degisimi anlamaya yeni bakis acilari getiren dort surec incelenmistir. Bunlar: sistemler ve cevreleri arasindaki iliskiye yeni bir anlayis getiren otopoyiyez kurami; orgutlerdeki dogrusal olmayan iliskilerin nasil yeni duzenleri ve degisim kaliplarini yarattigini irdeleyen kaos ve karmasiklik kurami; karmasik sistemlerdeki degisimin dogrusal olmaktan cok cevrimsel iliskilerde sakli oldugunu benimseyen karsilikli nedensellik anlayisi ve degisimin karsitlar arasindaki gerilimlerin urunu oldugunu ortaya koyan diyalektik degisim anlayisidir. Ayrica, calismanin sonunda, bu sureclerin egitim yonetimi acisindan dogurgulari da tartisilmistir.