ŞEHİR İÇİ OTOBÜS HATLARININ HİZMET KALİTESİNİN ÖLÇÜLMESİNE YÖNELİK AHP VE TOPSIS TEKNİKLERİNE DAYALI İKİ AŞAMALI BİR YAKLAŞIM ÖNERİSİ (original) (raw)

ŞEHİR İÇİ TOPLU TAŞIMA HATLARININ HİZMET ETKİNLİĞİNİN VERİ ZARFLAMA ANALİZİ İLE ÖLÇÜLMESİ: ÖZEL VE KAMU İŞLETMELERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI

İşletme Bilimi Dergisi, 2017

Amaç: Hizmet seviyesine ilişkin performans analizleri, şehir içi yolcu taşımacılığı literatüründe gittikçe önem kazanmaktadır. Bu çalışmanın amacı, toplu taşıma hatlarının hizmet etkinliğini ölçmek için bir model geliştirmek ve Sakarya şehir merkezi içerisinde faaliyet gösteren özel ve kamu kurumları tarafından işletilen toplu taşıma hatlarının performansını karşılaştırmalı olarak analiz etmektir. Yöntem: Toplu taşıma hatlarının hizmet etkinliğini karşılaştırmalı olarak ölçmek amacıyla, üç girdi ve bir çıktıdan oluşan bir model önerilmiştir. Önerilen model veri zarflama yöntemi ile analiz edilmiştir. Bulgular: Analiz sonuçları, hat etkinlik skorlarının genel olarak düşük düzeyde olduğunu göstermiştir. Diğer yandan, özel kurum tarafından işletilen şehir içi yolcu hatlarının hizmet etkinliğinin, kamu tarafından işletilen hatlara oranla daha yüksek olduğu belirlenmiştir. Sonuç: Hatların etkinlik skorları esas alınarak, hat etkinliklerinin iyileştirilmesine yönelik öneriler sunulmuştur. Kamu işletmesinin göreli verimsizliği, kısmen kâr odaklı olmayan sosyal rolü ve hizmet odaklılığı ile açıklanmıştır.

ŞEHİR İÇİ OTOBÜS HATLARINA İLİŞKİN HİZMET ETKİNLİĞİ ANALİZİ: SAKARYA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ OTOBÜS İŞLETMESİ UYGULAMASI

9th TRANSIST International Istanbul Transportation Congress, 2016

Şehir içi ulaştırma sistemleri literatüründe işgücü, sermaye ve yakıt miktarı gibi fiziksel kaynakların verimliliğine odaklanan operasyonel etkinlik çalışmaları daha fazla dikkat çekiyor olsa da, özellikle de son yıllarda sefer sayısı, hizmet süresi, rotasyon süresi, konfor ve güvenlik gibi sunulan hizmet seviyesinin etkinliği konusu da araştırmacılar tarafından ilgi görmeye başlamıştır. Bu çalışmada şehir içi otobüs hatlarının hizmet etkinliğini ölçebilmek amacıyla veri zarflama analizine dayalı bir model önerilmiştir. Önerilen model, Sakarya Büyükşehir Belediyesi Otobüs İşletmesi'ne bağlı şehir içi otobüs hatlarına uygulanmıştır. Sonuçlar, veri zarflama analizinin şehir içi otobüs hatlarının hizmet etkinliği ölçümünde başarıyla kullanılabileceğini göstermektedir. Analizler sonucunda hizmet etkin olan ve olmayan hatlar karşılaştırmalı olarak belirlenmiş ve hatların daha etkin bir şekilde yönetilebilmesi için öneriler sunulmuştur.

BANKACILIKTA HİZMET KALİTESİNİN AHS ve TOPSIS TEKNİKLERİYLE DEĞERLENDİRİLMESİ: ÇORUM ÖRNEĞİ

Hitit Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi

Bu çalışmamızın temel amacı, SERVQUAL hizmet kalitesi ölçeği ile Çorum'da faaliyet gösteren bankaların hizmet kalitesini ölçtükten sonra sonuçların AHS ve TOPSIS teknikleri ile değerlendirilmesidir. Çalışmamızda SERVQUAL ölçeğinin boyutları Saaty'nin geliştirdiği 1-9 ölçeğine uyarlanmış ve ikili karşılaştırmalar yapılmıştır. AHS sonuçlarına göre kriterler; yanıt verebilirlik, güvenilirlik, güvence, fiziksel görünüm ve empati şeklinde sıralanmıştır. Alternatifler ise; cevaplayıcıların en çok kullandıklarını belirttikleri üç banka olmuştur. TOPSIS sonuçlarında da sıralama AHS ile aynı olmuş ve tutarlılık göstermiştir.

HİZMET KALİTESİNİN SERVPERF YÖNTEMİ İLE ÖLÇÜLMESİ: OTOBÜS İŞLETMELERİ ÜZERİNDE BİR UYGULAMA

Bu çalışmanın amacı, şehirlerarası otobüs işletmelerinde hizmet kalitesinin SERVPERF yöntemi ile ölçülmesidir. Bu amaçla, 274 müşteriye anket uygulanmış ve elde edilen veriler SPSS 10.00 paket programında analiz edilmiştir. Araştırmada öncelikle, SERVPERF’e göre hizmet kalitesi faktörleri belirlenmiştir. Bu faktörler; Nezaket, Fiziki unsurlar, Güvenilirlik, Heveslilik ve Yeterlilik olarak ortaya çıkmıştır. Müşterilerin en kaliteli bulduğu faktör; Nezaket olarak ortaya çıkarken; en kalitesiz bulduğu faktör; Yeterlilik olarak ortaya çıkmıştır. Müşterilerin demografik özellikleri ile memnuniyetleri arasında bir ilişki olup olmadığını belirlemek için Ki Kare analizi yapılmış ve müşterilerin; cinsiyetleri, eğitim durumları, gelir durumları ile memnuniyetleri arasında bir ilişki olmadığı, müşterilerin yaşları ile memnuniyetleri arasında bir ilişki tespit edilmiştir.

TOPKAPI SARAYI HAREM DAİRESİ YAŞMAKLI ALTIN YALDIZLI OCAĞIN TEKNOLOJİK İNCELEMESİ Irmak Güneş YÜCEİL İstanbul Restorasyon ve Konservasyon Merkez ve Bölge Labratuvarı Müdürlüğü

Rölöve Anıtlar Dergisi, 2020

Kültürel mirası oluşturan öğelerin üretim malzemesi ve yapım tekniğinin doğru tespiti, konservasyon ve restorasyon uygulamalarında izlenecek yöntem ve kullanılacak malzemelerin seçiminde önemli rol oynamaktadır. Konservasyon ve Restorasyon Laboratuvarları ve müzelerde kullanımı gittikçe yaygınlaşan el tipi X-Ray Floresans (hh-XRF) spektrometreleri, tespit ve teşhis çalışmalarının yerinde (in-situ) ve tahribatsız (noninvasif) olarak gerçekleştirilmesine imkan sağlamaktadır. Bu çalışmada, Topkapı Sarayı Ocaklı Sofa’da bulunan ve farklı metallerden üretilmiş olan altın yaldızlı ocak üzerinde hh-XRF ile gerçekleştirilen malzeme analizleri, teknolojik inceleme ve civa yaldızı tekniği ile altın yaldızlama uygulamasının detaylandırılmasına yönelik araştırmalara yer verilmektedir. İlaveten tombak ve civa yaldızı tekniği terimleri arasındaki terminolojik karışıklık yazılı kaynak araştırmaları üzerinden tartışılmaktadır. Anahtar kelimeler: X-Ray Floresans Spektroskopisi (hh-XRF), konservasyon, restorasyon, tombak, civa yaldızı, altın kaplama, yaldızlama, koruma, onarım. Identifying materials and production technique of decorative architectural elements has a major role in the conservation and restoration planning, also in the treat- ment. In this context, hand held X-Ray Fluorescence spectometers have became popular in the last decade among national museums as well as conservation and restoration laboratories, since hh-XRF allow specialists to perform relatively cost and time effective, non-invasive, and in-situ elemental analyses. This study probes to elemental analysis of a mercury-gilt furnace, located in the Harem at the Topkapı Palace by means of hh-XRF including its technical properties. This study, additionally, discusses a contradiction between tombac and mercury gilding terms in Turkish, through their traditional and recent use in the literature. Keywords: X-Ray Fluorescence Spectroscopy (hh-XRF), conservation, restora- tion, preservation, tombac, fire-gilt, mercury-gilding, gilding techniques, Topkapi Palace, Harem.

ARŞİV BELGELERİ ÇERÇEVESİNDE TÜRK İSTİKLAL HARBİ DOĞU CEPHESİ MUHAREBELERİ'NDE HORASAN TAYYARE MÜFREZESİ

Ermenilerin Türk köy ve kasabalarına saldırdığı dönemde, Mustafa Kemal (Atatürk) Paşa önderliğinde Millî Mücadele başlamıştır. Bu mücadele, TBMM'nin açılması ile teşkilatlı ve örgütlü bir yapıya dönüşmüştür. TBMM'nin açıldığı dönemde, Mondros Mütarekesi'nin orduların terhis edilmesi kararına karşı çıkarak emrindeki 15'inci Kolordu'yu dağıtmayan Kazım (Karabekir) Paşa, birkaç kez Ermenilere karşı harekât düzenlenmesi için izin talebinde bulunmuştur. Ancak bu talep, iç ve dış politik gelişmeler değerlendirildikten sonra 1920 yılı Eylül ayında karara bağlanmıştır. Bu sırada Kazım Paşa, Doğu Cephesi Komutanlığı'na atanmıştır. Harekât öncesinde Kazım Paşa'nın emri ile Birinci Dünya Harbi'nden kalma 7'nci ve 8'inci Tayyare Bölükleri birleştirilerek 15'inci Tayyare Bölüğü kurulmuştur. Bu tayyare bölüğü, Horasan Müfrezesi olarak anılmış ve millî mücadelenin ilk muharip hava birliği olmuştur. Doğu Cephesi'nde Ermenilerin 6 tayyaresine karşı, Türk ordusunun elinde bulunan 3 tayyare ile bölgede hava harekât görevleri icra edilmiştir. Muharebelerin başından sonuna kadar Horasan Tayyare Müfrezesi, Sarıkamış ve Kars yönündeki harekâta katılarak; keşif, bombardıman ve taarruz faaliyetlerinde bulunmuştur. Muharebeler, 2-3 Aralık 1920'de yapılan Gümrü Antlaşması ile sona ererken, aynı gün Ermenilerden bir tayyare ele geçirilmiştir. Bu çalışmada, Türk İstiklal Harbi Doğu Cephesi Muharebeleri'nde Ermenilere karşı etkinlik gösteren Horasan Tayyare Müfrezesi'nin faaliyetlerine arşiv belgeleri ve tetkik eserler çerçevesinde yer verilecektir.

OTEL İŞLETMELERİNDE MÜŞTERİ ŞİKÂYETLERİNİ BELİRLEMEYE YÖNELİK AMPİRİK BİR ÇALIŞMA

Müşteri ile doğrudan iletişim kuran otel işletmeleri, şikâyetlerin en yoğun yaşandığı ve dile getirildiği sektörlerden biridir. Otel işletmeleri şikâyet sürecini doğru yönetebildiği takdirde, öz değerlendirme ve hizmet kalitesini geliştirme imkânı bulmaktadır. Bu kapsamda araştırmanın amacı, Gaziantep ilinde faaliyet gösteren dört yıldızlı bir otel işletmesinde müşteri şikâyetlerini belirlemek ve müşterilerin şikâyet algılamasında müşterilerin sahip olduğu “eğitim düzeyinin” herhangi bir etkiye sahip olup olmadığının ortaya konulmasıdır. Bu amacın gerçekleştirilebilmesi için oluşturulan anket formu, 2014 yılının Nisan ve Mayıs aylarında Gaziantep ilinde turizm faaliyetlerine katılmış 406 adet yerli turiste uygulanmıştır. Şikâyet unsurları; “Oda konforu ve temizliği”, “Yiyecek-içecek hizmetleri”, “Personel hizmetleri”, “Otel genel hizmetleri” olmak üzere 4 başlık ve 34 unsur altında incelenmiş ve otel müşterilerinin satın aldığı ürün ve hizmetten genel olarak memnun olduğu sonucu tespit edilmiştir. Araştırma sonucunda en düşük düzeyde ölçülen memnuniyet unsurları;mini barın fiyat ve çeşitliliği, menü fiyatlarının uygunluğu, odanın ses yalıtımı, olarak belirlenmiştir.Araştırmada diğer bir ilgi çekici husus ise katılımcıların eğitim durumlarına bağlı olarak, müşteri şikâyetlerini oluşturan unsurların farklılık göstermediği sonucu olmuştur. Yapılan bu araştırma, müşterilerin konaklama sürecinde yaşadığı sorunları ve çözüm yollarını ortaya koyarak, otel yöneticilerine ve otel çalışanlarına çeşitli öneriler sunmaktadır.

SİTE VE BİNA YÖNETİM ŞİRKETLERİNİN, ASANSÖR BAKIMCI FİRMASI TERCİHİNDE AHP TEMELLİ TOPSIS UYGULAMA ÖRNEĞİ / IN THE ELEVATOR MAİNTENANCE COMPANY OF SİTE AND BUİLDİNG MANAGEMENT COMPANİES AHP BASED TOPSIS APPLİCATİON EXAMPLE

International 5th Human And Civization Congress From Past to Future, 2019

ÖZET: Dikey konutlar için ulaşım aracı olan asansörlerin, düzenli olarak yetkili firma tarafından aylık bakımı yapma zorunluluğu bulunmaktadır. Konuttan yönetim kurulu veya yönetici hangi bakımcı firma seçileceğine karar verir. Günümüzde yönetici ve yönetim kurulu görevini, şirket haline gelmiş bina yönetimi firmaları üstlenerek, bina sakinlerinin üzerinden bu iş yükünü almıştır. Bina yönetim şirketleri aldıkları her kararla binayı temsil ettikleri için onların çıkarlarını ve refahını düşünmelidir. Asansör bakım firmasını seçme kararı da bunun içerisindedir. Çalışmamızda, asansör sektöründe muayene personeli olarak çalışan, asansör firmalarına karşı objektif olan kişiler tarafından belirlenen kriterler ele alınmış ve ağırlıkları AHP yöntemi ile hesaplanmıştır. TOPSIS yöntemi ile elde edilen sonuç değerlendirilmiştir. Sonuçlar neticesinde, bir yapı içerisinde bulunan asansörlerin bakımcı firması tercihini sağlamak için bina yönetimi şirketlerine fikir oluşturmuştur. Bu yöntem kullanılarak yüzlerce hatta binlerce asansörün sorumluluğunu üstlenebilecek firma tercihi sağlanırken, bina yönetimi ise asansör sayısına bağlı olarak gelen şikâyet ve iş yoğunluğundan da kurtulmuş olacaktır. Çalışmamız bina yönetici ve yönetimi, bina yönetim şirketlerine yol gösterici olacaktır. ABSTRACT: The elevators, which are the means of transportation for vertical residences, have to be regularly maintained by the authorized company every month. The board of manager or the superintendent that is responsible for the residence decides which maintainer agency will be chosen. At the present time, some building management companies assume the mission of the superintendent or the management by relieving their burden. Building management companies should consider their interests and well-being because they represent the building with every decision they make. The decision to choose the elevator maintenance company is also included in this. In our study, the criteria determined by the people who are working as an inspector personnel in the elevator sector and who are objective against the elevator companies have been taken into consideration and their weights have been calculated by AHP method. The result obtained by TOPSIS method has been evaluated. In consequence of the results, the building maintenance companies have formed some ideas in order to provide the choice of the elevator company. Using this method, the company will be able to assume the responsibility of hundreds or even thousands of elevators, while the building management will rid of the complaints and work intensity due to the number of elevators. Our work will guide by the building management and management of the building management companies.

İŞLETME DÜZEYİ FAALİYETLERİNİN SİPARİŞ KARLILIĞINA ETKİSİNİN AHP VE TOPSİS YÖNTEMLERİYLE ANALİZ EDİLMESİ

İşletme Bilimi Dergisi, 2018

Aim: The purpose of this study is to investigate the impact of operating-level operating costs on costs and profitability. Method: The cost impact of management-level expenses was examined by the FTM system. The change in profitability level and the most profitable customer analysis were evaluated with AHP and TOPSIS methods. Findings: The increase in the share of fixed costs within unit costs was caused by the fact that a significant share of the business-level costs were reflected as fixed costs. In addition, the distribution of management-level costs has increased fixed and variable costs. Although this has significantly affected the level of profitability , it has been determined that the effect on the most profitable customer order is less. Results: In costing and profitability studies, management-level expenses should be distributed.

TÜRKİYE’ DE OTOMOTİV ÜRETİMİNİN DIŞ TİCARET AÇIĞINA ETKİLERİ: EŞİK DEĞERLİ HATA DÜZELTME MODELİ

Bu çalışmada Türkiye’nin dış ticaret açığı sorununun çözümü için otomotiv üretiminin etkin olarak kullanılıp kullanılamayacağı Ocak 1992 ve Ağustos 2011 dönemi arasındaki veriler kullanılarak araştırılmaktadır. Çalışmada Hansen ve Seo(2002) tarafından geliştirilen eşik değerli hata düzeltme modeli ve Li(2006) tarafından geliştirilen eşik değerli Granger nedensellik yöntemleri kullanılmıştır. Elde edilen bulgular ışığında otomotiv üretimini arttırarak dış ticaret açığını kapatmak kısmen mümkün olacaktır. Otomotiv sektörü Türkiye açısından büyük önem taşısa da, dış ticaret açığını şuanki konumuyla tek başına kapatması mümkün değildir.