KABA YEM OLARAK KULLANILAN ARPA VE BUĞDAY ÇEŞİTLERİNDE AHIR GÜBRESİ UYGULAMASININ MORFOLOJİK, VERİM VE KALİTE ÖZELLİKLERİNE … (original) (raw)
Related papers
ANKARA 2016 Her hakkı saklıdır i ETİK Ankara Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü tez yazım kurallarına uygun olarak hazırladığım bu tez içindeki bütün bilgilerin doğru ve tam olduğunu, bilgilerin üretilmesi aşamasında bilimsel etiğe uygun davrandığımı, yararlandığım bütün kaynakları atıf yaparak belirttiğimi beyan ederim. 13.01.2016 Hüseyin Tayyar GÜLDAL ii ÖZET Yüksek Lisans Tezi BUĞDAY YETİŞTİRİCİLİĞİNDE TOPRAK ANALİZİ SONUCUNA GÖRE KULLANILAN GÜBRENİN MALİYETE ETKİLERİNİN BELİRLENMESİ: KONYA İLİ CİHANBEYLİ İLÇESİ ÖRNEĞİ Hüseyin Tayyar GÜLDAL Ankara Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Tarım Ekonomisi Anabilim Dalı Danışman: Prof. Dr. Ahmet ÖZÇELİK Bu araştırmada, Konya ili Cihanbeyli ilçesinde buğday yetiştiriciliği yapan tarım işletmelerinin, toprak analizi sonucuna göre kullandıkları gübrenin maliyete etkileri saptanmıştır. Araştırma kapsamında işletmeler, toprak analizi yaptıran ve yaptırmayanlar olarak iki küme halinde belirlenmiş, arazi dağılımı dikkate alınarak her küme iki tabakaya ayrılmıştır. Tabaka sınırları toprak analizi yaptıran işletmeler için 1-249 da, 250-+ da ve toprak analizi yaptırmayan işletmeler için 1-9 da, 10-+ da belirlenmiştir. Her küme için anket uygulanacak işletmelerin tespitinde tabakalı tesadüfi örnekleme yöntemlerinden Neyman Yöntemi kullanılmıştır. Verilerin istatistiki analizinde Ki-kare testi kullanılmıştır. İncelenen işletmelerde, toprak analizi yaptıran işletmelerin %33,3'ünün toprak analizi sonucuna göre gübre kullandığı tespit edilmiştir. Toprak analizi yaptıran üreticilerin %65,1'inin ve toprak analizi yaptırmayan üreticilerin %71,4'ünün, kendi tecrübelerine dayanarak gübre kullandıkları belirlenmiştir.
ANAMUR YÖRESİNDE YÖRESEL YEMEKLERDE KULLANILAN BİTKİ TÜRLERİ VE ETNOBOTANİK ÖZELLİKLERİ
Humans have used the plants in nature in cuisines, medicine or some other aims in history. In some parts of Anamur the research for plants not only for meals but also medicine has developed the local culture. In this research the purpose is to designate the names of the plants which are grown in nature in Anamur(Mersin) and their usage in cuisine. In the research the unstructure face to face interview technique was used as the data collection method. According to the research results the 12 usage methods of 14 species which belong to 13 families have been determined. These 12 usage methods are used in 29 meals, meat sautee, soups and salads. Among these ethnobotanical plants which are used in local cuisine there are 3 species of Brassieaceae, Fabaceae, Amaranthaceae families and the each other belongs to different families.
BAZI BAKLA (Vicia faba L.) ÇEŞİTLERİNDE GÜBRE UYGULAMALARININ VERİM VE VERİM UNSURLARINA ETKİSİ
Türk Tarım ve Doğa Bilimleri Dergisi, 2020
Öz Bu araştırma bazı bakla çeşitlerinde (Filiz-90, Eresen-87, Salkım) gübre uygulamalarının (kontrol, azot, fosfor, organik ve bakteri) verim ve verim unsurlarına etkisini araştırmak amacıyla 2018-2019 yılları arasında iki yıl süreyle Dicle Üniversitesi Ziraat Fakültesi deneme alanında yürütülmüştür. Gübreler; 4 kg/da azot, 8 kg/da fosfor, organik gübre 150 g/da, bakteri ise tavsiye miktarı üzerinden uygulanmıştır. Deneme tesadüf bloklarında bölünmüş parseller deneme desenine göre 3 tekrarlamalı olarak düzenlenmiştir. Tohum ekimi her iki yılda da Şubat ayının ilk haftasında, bitki hasadı Haziran ayında yapılmıştır. Araştırmada; gübre uygulamaları bitki boyu, tek bitki ağırlığı, bakla ağırlığı, bitkide bakla ve tane sayısı, biyolojik verimi ve tane verimini önemli ölçüde etkilemiştir. Uygulamaların baklada tane sayısı, 100 tane ağırlığı ve hasat indeksi üzerine etkisi önemsiz bulunmuştur. Uygulamalar arasında fosfor uygulaması diğer uygulamalara göre bitki boyu, bitkide tane sayısı, bitki ağırlığı ve bitkide tane verimini önemli ölçüde etkilemiştir. Tane verimi kontrol grubunda 214.7 kg/da, fosfor uygulamasında 205.0 kg ile yüksek, bakteri uygulaması 179.8 kg/da ile düşük bulunmuştur. Çeşitler arasında tane verimi Eresen 87 çeşidinde 183.2 kg/da ile Filiz-90 çeşidinde 241.2 kg/da arasında değişmiştir.
KIRGIZ TÜRKLERİNDE BOZ ÜY (BOZ EV, YURT, ÇADIR) KÜLTÜRÜ ve KAVRAM ALANI
Kırgızlar, Türk tarihinin bilinen en eski topluluklarından biri olmakla birlikte göçebe medeniyete sahip Türk kavimleri içerisinde bu geleneği günümüze kadar sürdüren ve yaşatmaya gayret eden ender topluluklardandır. Kadim, göçebe (köçmön) Kırgız halkı, hayvancılıkla uğraştıklarından mevsime göre konar-göçer bir hayat sürdürmüşler ve hayvan sürülerini mevsimlerin sunduğu imkanlara göre farklı yerlerde otlatmak zorunda olduklarından kışın kıştoo "kışlık, kışla", yazın ise cayloo "yayla" denilen mekanları tercih etmişler; yazın yüksek, havası serin ve bol otlu dağlık bölgelerde, kışın ise soğuktan korunmak için su kenarları ve dağ eteklerinde yaşamışlardır. Kırgızlarda, XX. yüzyılın ilk çeyreğine kadar aynı anlayışla devam eden sosyo-kültürel ve ekonomik yaşam, Sovyet dönemiyle beraber yerleşik devri başlatmış olsa da yüzlerce yıldır devamedegelen göçebe kültürün şekillendirdiği başta boz üy "boz ev, yurt, çadır" kültürü ve yaşamı olmak üzere birçok maddi kültürü besleyen gelenek devam etmektedir. Kırgızların yüzyıllardır süregelen bu göcebe hayatlarının en önemli tarafını teşkil eden ve yaşam alanı olan boz üy kültürü onlarca söz ve söz öbeklerini içeren kavram alanıyla Kırgız Türkçesinin sözvarlığının şekillenmesinde ve gelişmesinde çok önemli katkılar sağlamıştır. Bu çalışmada Kırgızların sosyo-kültürel yaşamlarında çevre, rejim, zaman ve teknoloji gibi dış etkilere rağmen önemini kaybetmemiş boz üy kültürünü ve bu kültürün geçmişten bugüne süreç içerisinde oluşturduğu kavram alanının tespiti yapılıp incelenecektir. Anahtar Sözcükler: Kırgızlarda boz üy kültürü, sosyo-kültürel yaşam, göçmenlik, kavram alanı vb. 0.GİRİŞ: Boz üy, göçmen halkların inanılmaz yaratıcılığının, ortak aklının ürünü olan ve tarih içerisinde yapımı ve özellikleri değişerek gelişen, yaz ve kış şartlarında göçmenliğin doğurduğu ihtiyaçları karşılayan, kolay kurulup sökülebilen ve taşınabilen, doğanın dengelerine ve bitki örtüsüne yabancı olmayan, birçok el sanatı kullanımı marifetiyle, matematiksel ve fiziksel bakış açılarıyla mimarisinin mükemmelleştirildiği bir yaşam alanıdır. Dairesel yapısıyla rüzgar vb. dış etkilere karşı daha dayanıklıdır. Orta Asya toplumları başta Moğol ve Türk toplulukları olmak üzere bu özellikli barınağı tercih etmişler ve günümüze kadar kullanagelmişlerdir.
KIRGIZ TÜRKÇESİNDE KARA-DUYU FİİLİ ANLAMSAL ÖZELLİKLERİ VE KAVRAM ALANI ÜZERİNE
Özet: Kırgız Türkçesinde çok yaygın kullanılan görsel duyu fiillerinden biri " kara-" duyu fiilidir. Bu fiil bilinçli ve istemli bir hareketlilik içeren aktif duyu fiilidir ve gör-sel duyu fiillerinin çekirdek eylemlerinden biridir. " Kara-" duyu fiili geniş metinsel sıklığa sahip olmakla birlikte, anlamca kaynaşmış fiillerin önemli kütüğünü de oluş-turmaktadır. Bu çalışmada modern Kırgız Türkçesi edebî dilinin sözlüklerinden ve edebî me-tinlerden derlenen örneklerden " kara-" duyu fiilinin farklı kullanımları ve anlamsal özellikleri, insanların algılama etkinliğinin bağlandığı zihinsel ve ruhsal süreçlerle ilişkili olarak sözcüksel anlam bilimi çerçevesinde incelenmeye alınmıştır. Dil bilimi açısından da çok esnek yapıya sahip olan " kara-" duyu fiilinin farklı yardımcı fiil-lerle kullanımı da yaygındır. Kırgız Türkçesinde çok sık rastlanan fiillerin yardımcı fiillerle birlikte kullanımları olgusunun asıl fiillere kazandırdığı anlamsal farklılıklar, " cat-, kal-, otur-, tur-" gibi yardımcı fiiller örneğinde ele alınmış ve eldeki teorik bil-gilere uygun olarak tespit edilen tüm anlamsal özellikleri tanımlanmaya çalışılmıştır. Ayrıca bu çalışma son yıllarda Türkoloji alanında artmaya başlayan sözcüksel anlam bilimi çalışmalarına yararlı bir kaynak olması ve katkı sağlaması amacıyla ortaya konulmuştur. Anahtar kelimeler: Sözcüksel anlam bilimi, duyu fiilleri, Kırgız Türkçesi.
Geliş Tarihi = 18.01.1996 ÖZET Bu çalışma, bazı yazlık kabak çeşitlerinin (Sakız, Topkapı F 1 , Oba F 1 ve Efsane F 1) Bafra koşullarındaki performanslarını belirlemek amacıyla yapılmıştır. Deneme süresince, verim (erkenci ve toplam verim, meyve sayısı) ve kalite kriterleri (meyve çapı ve boyu, meyve ağırlığı) üzerinde değerlendirmeler yapılmıştır. Yetiştirilen çeşitlerden Efsane F 1 çeşidi ele alınan kriterler açısından genelde en iyi çeşit olarak görülmüş, Oba F 1 ve Topkapı F 1 çeşitlerinin performansları ise birbirine yakın bulunmuştur. Bu değerler açısından en düşük performansı ise Sakız çeşidi göstermiştir. ABSTRACT This study was caried out to determination of some summer squash cultivars (Sakız, Topkapı F 1 , Oba F 1 and Efsane F 1) performances in Bafra conditions. Yield (early and total yield, fruit number) and quality criters (fruit diameter and height, fruit weight) were derived during study period. Efsane F 1 was the best cultivar generaly, Oba F 1 and Topkapı F 1 cultivars performances were similar. In adition performance of cultivar Sakız was unsufficient.
ELAZIĞ MUSİKİSİNDE KULLANILAN ÇALGILARIN HARPUT AĞZIYLA ETKİLEŞİMLERİ VE HARPUT TAVRININ OLUŞUMU
SANAD Kongresi, 2019
Harput (Elazığ) Musîkisi, ağız ve üslup açısından Geleneksel Türk Halk Musîkisi ve Geleneksel Türk Sanat Musîkisi içerisinde önemli bir yere sahiptir. Kendine özgü makamları ve usul özellikleriyle önemli bir tavır özelliği gösteren Harput (Elazığ) Musîkisi, günümüze kadar ulaşan gelişim sürecinde usta-çırak ilişkisiyle ilerleme sağlamakla birlikte kapsamında barındırdığı çalgıları, okuyucu esaslı olarak etkileyerek günümüz Harput (Elazığ) tavrını oluşturmuştur. Genel olarak; Türk Musîkisi makamlarının yoğun olarak kullanıldığı yöre tavrı içerisinde, Elezber, Tecnis, Varsak, Divan, İbrahimi, Tatvan gibi yöreye has makamların da yoğun olarak kullanıldığı görülmektedir. Geleneksel Türk Halk Musîkisinde yer alan, Arguvan Ağzı, Çamşıhı Ağzı, Barak Ağzı gibi Harput Ağzı da özel bir ağız olarak karşımıza çıkmakla birlikte, bu ağzın etkisi yörede kullanılan çalgılara da yansıyarak, yöre tavrının oluşumunda büyük rol oynamıştır. Bu çalışmanın kapsamı, Harput (Elazığ)’da icra edilen türkülerin okuyucudan çalgıya nasıl yansıdığı ve çalgı tavrına etkisi üzerine kurgulanmıştır. Çalışmanın öncelikli amacı, Harput (Elazığ) tavrının Türk Halk Musîkisi içerisinde ayrıcalıklı yerinin okuyucu ile çalgı arasındaki çift yönlü iletişimine dikkat çekmektir.