EVREN ZERRECİKLERLE NASIL İNŞA EDİLİR? (original) (raw)
Related papers
KİLLİ ZEMİNLERİN KİREÇ ile İYİLEŞTİRİLMESİ
Karayolu-köy yolu yapımı, demiryolları, hava alanları, orman yolları, bina inşaat alanları, park alanları, organize sanayi bölgeleri, maden ocak yolları, bataklık alanlar ve fabrika alanları gibi bir çok altyapı çalışması yapılan yerlerde zeminin killi ve taşıma gücünün düşük olması nedeniyle nakliye ve ulaşımda zorluklar yaşanmakta ve bu sebeplerle şantiyelerde çalışmalar durma noktalarına gelebilmektedir.
Ev Zi̇yaretleri̇nde Karşilaşilan Güçlükler
Gümüşhane üniversitesi sağlık bilimleri dergisi, 2016
The practice of home visits in line with the holistic approach of the individual and the family in a real environment by evaluating, enable individuals to realize their requirements and carried out with the aim to be found in the appropriate approaches to address these requirements. Students in the bachelor program is to make home visits and practices must communicate with people of many different cultures in the home environment. With some difficulty and encounter problems of inexperienced student midwives on this issue it is likely. This research was conducted to determine the difficulties they encounter in their home visits midwifery program students. As a descriptive study, studying at the Cumhuriyet University in 2007 midwifery 2nd, 3rd and 4th class students have been obtained by applying the 20 question survey. Data SSPS 10.0 statistical program was evaluated using the Chi-square test and Fisher's Chi-square test. Students of home visits practice, more difficulty in finding their home address, and home visit of the family refuses to accept the teaching of a negative effect on the environment, it is understood that in cases of difficulty experienced. Midwife training schools, home visits, and practices concerning should be described in more detail, and about the challenges students will face after graduation and during home visits should be made in consultation with the field they will be working.
EV MÜZECİLİĞİNDEN ÇEVRİMİÇİ SERGİLERE
Akademik Sanat, 2021
In ancient Greece, nobles gathered exotic, precious objects and living and lifeless objects in the rarity cabin, also known as curiosity rooms. While these objects, which are only visible to the individual, are displayed in the palaces and houses, museum activities have started with the beginning of time and with the influence of the industrial revolution, they started to be displayed in public spaces. This activity, which is offered to all segments of the society, has been developed rapidly and today it offers the opportunity to be exhibited with social networks over the internet with the developing technology. These studies in the field of home music and museology are important in terms of transferring the past to the future and using social networks. Home museology is an area that attracts many societies from past to present, and studies on this subject provide convenience to artists interested in the development of museology and art. With the development of home museology, a different space has emerged where artists can exhibit their works to the public. Exhibition design is among the interests of graphic design as well as in many other fields. With the rapidly changing and developing technological developments, the difficulty in observing the works has been replaced by the digital world. The biggest contribution of digitalization in this area is the transition from home music to internet exhibiting. Thus, it has been possible to exhibit the works to many more people. The development of technology, the digitalization of museology and changing exhibition forms are emphasized. Thanks to digitalization, together with art, design and technology, it creates a new field by improving the power of expression.
ZEMİNLERİN YAŞLANMASININ DİNAMİK DAVRANIŞA ETKİSİ
2012
Samples of infamous Adapazari silt mixed with bentonite and kept in the laboratory for periods up to 200 days were tested in the dynamic simple shear apparatus and in the oedometer to check whether ageing influenced their behaviour. Ageing was effected by reconstituting samples with varying percentages of bentonite up to 15%. The samples were hermetically sealed, kept in water to be followed by brief cooling and then kept in room temperature and the refrigerator for weekly cycles before testing them with intervals of one week to 400 days. The compressibility appeared to be unchanged in the aging process whereas the preconsolidation pressure increased markedly during consolidation testing. This finding suggested that some bonding had taken place in the ageing process under static conditions. When however the shear moduli were measured (n=100 kPa, f=0.5Hz, CSR=0.35), no notable increases were observed in any of the mixes suggesting that dynamic loading obscured the changes due to the thixotropic property of bentonite used in the mixtures. Hardened bentonite subjected to dynamic loads possibly reverted to semi liquid consistency. Yapılan literatür taraması kumlarda yaşlanmanın, statik ve dinamik özelliklerini önemli ölçüde değiştirdiğine yönelik bilgiler sağlamıştır. Ancak, benzer geniş bilgiler killi zeminler için elde edilememiştir. Bu noktadan çıkarak tez kapsamında, bekletilmiş ince daneli numunelerde özellikle dinamik özelliklerin yaşlanma/bayatlama ile ne denli değiştiği değerlendirilmiştir. Ağırlıklı olarak silt içeren numunelere bentonit katılarak karışımlar hazırlanmış (yaklaşık %15 kil içeriği), bunların dinamik davranışı değerlendirilmiştir. Dinamik davranışı en iyi yansıtan özellik kayma modülü olduğundan bu parametre esas ölçüt olarak alınmıştır. Dinamik kayma modülü ölçümleri, 100 kPa’a konsolide edilmiş bulamaçların dinamik basit kesme aletinde f=0.5 Hz, CSR=0.35 seçilmesiyle yapılmıştır. Deneylerin sonuçları incelendiğinde, Adapazarı siltinin doğal durumda ve içeriğindeki kum-kil malzemesi elendikten sonra geriye kalan yıkama siltinin bentonitle karıştırıldığında, yaşlanmadan ötürü dinamik deneyler açısından dramatik değişiklikler göstermediği, numunelerin laboratuvar koşullarında bekletilmesinden ötürü dinamik deneylerin sonuçlarını çok etkilemediği gözlemlenmiştir. Bununla birlikte, numunelerin doğal su muhtevasını koruması da önemli bir koşul olarak, yapılan deneylerin sonuçlarından görülmüştür.
ÇAĞDAŞ SERAMİK SANATINDA BİR KAVRAM VE UYGULAMA ALANI OLARAK "EV" TEMASININ ÇAĞRIŞIMLARI
ÇAĞDAŞ SERAMİK SANATINDA BİR KAVRAM VE UYGULAMA ALANI OLARAK “EV” TEMASININ ÇAĞRIŞIMLARI, 2021
ÖZET İnsanlık tarihi açısından değerlendirildiğinde özellikle korunma ve barınma temel anlamlarını içinde çağrıştıran mekânlar olarak değerlendirilebilecek olan ev kavramı günümüzde farklı anlamlar kazanmıştır. Bu farklı anlamlar günümüzün ekonomik, sosyal, bireysel/toplumsal, kültürel vb. değişkenlerin de bir sonucu veya nedeni olarak da düşünülmektedir. Ancak tüm bu değişken ve dinamik koşulların ortak mekânı, yani yaşam alanı olarak tanımlanan alan yine daima ev'dir. Birçok tanımın ve anlamlandırmanın ötesinde ev kavramının öznelliği ve bireyselliği onun içinde yaşadığı ya da özlem duyduğu bireyler tarafından sahiplenilmesi durumunu ortaya çıkarmaktadır. Tüm bu yakın ve uzak anlamların bir ifadesi olarak çağdaş seramik sanatında bir kavram ve uygulama alanı olarak ev temasının çağrışımları sanatçılar tarafından kullanılmaktadır. Bu çağrışımlar açısından değerlendirildiğinde birçok anlamı veya duyguyu içinde barındıran ev kavramı; bu konu ile ilgili üretimlerde bulunan sanatçıların çalışmalarından yapılan okumaların yanı sıra akademisyen/sanatçı Rasim Bağırlı'nın özgün seramik uygulamaları-serileri açısından değerlendirilmiştir.
YÜKSEK EĞİTİMLİ, EV HANIMI ANNELERİN ULUSLARARASI GÖÇÜ: BİRLEŞİK KRALLIK ÖRNEĞİ
2021
Bu doktora tezinin amacı yüksek eğitimli olup, eşlerinin işi nedeniyle Birleşik Krallık’a göç etmiş ve bu nedenle işinden ayrılmış, en az bir çocuklu annelerin tecrübelerini öğrenmektir. Çalışma göçmen, yüksek eğitimli, profesyonel Türk kadınlarının Birleşik Krallık’ta karşılaşabilecekleri engelleri araştırmaktadır. Göçmenler ile ilgili mevcut çalışmaların çoğu nicel yöntemler kullanılarak elde edilen istatistiksel veri setlerine dayanmaktadır. Ayrıntılı vaka çalışmalarına nadir rastlanmaktadır. Bu konuyu irdelemek için araştırma kriterlerine uyan yirmi Türk katılımcı ile derinlemesine görüşmeler gerçekleştirildi. Bu bulguları ilgili uluslararası göç teorileriyle bütünleştiren araştırmacı, ileri kariyer başarısı olan bu yüksek eğitimli Türk kadınlarının geleneksel toplumsal cinsiyet rolleri döngüsünü kırmayı başaramadıklarını, sadece çocuk bakımı sorumluluklarını üstlenmekle kalmayıp aynı zamanda uyumlu bir aile ortamını sürdürebilmek için eşlerinin kariyerine mümkün olan her şekilde yardımcı olduklarını ortaya koymaktadır. Eşleriyle Birleşik Krallık’a taşınmanın bu kadınların kariyer başarısında, mali ve sosyal statülerinde kaçınılmaz olarak bir gerileme ile sonuçlandığını göstermektedir.
ZİZEK'İN ÖZNE ANLAYIŞI VE ETİK
ÖZ Duygusal olan ahlaktan yoksun naif bir etiği savunan Slavoj Zizek, tüm ödevlerimizin temel ve nesnel olan bir ahlak ilkesinden türetilmesinin zorunluluğunu belirterek hazza dair şiddeti ortaya çıkaran Kantçı etiğe karşı çıkar. Zizek, içkin ve aşkın arasındaki gerilimi içkinin kendi içindeki farka dönüştüren Hegel'e tutunur. Zizek'e göre birey kendi sembolik temsilinin başarı göstermeyen şeyden başka bir şey olmadığı gibi nesne karşısında bölünerek kurulabilen birey/özne, karar verilemeyen bir yapı ile karar mekanizması arasındaki mesafede iki yönlü düşünme hareketi sayesinde varolur. Ona göre özne arzunun sınırlarına ulaşarak onun limitlerini geçmelidir. Sınırı geçerse, bu özne'nin arzu nesnesi karşısındaki deneyimi ise onu dürtülerine götürür. Saf arzuya dürtüyü ekleyen Lacan'ın karşısında dürtüye ulaşmak için arzuya tutunan Zupancic'e göre etik hiçbir zaman sona ermeyecek bir elde etme sürecindeki bitimsiz bir fantezi etiği ya da efendinin etiği olarak karşımıza çıkar. Bu yüzden Zizek dürtü'nün sonsuz dairesel hareketleriyle bir zorlama ve tatminsizlik olarak bütün kapitalist mekanizmayı harekete geçirir ve sürekli sapkın, aşırı arzular bu fantezi etiğini destekler. Zizek'e göre arzu fanteziyi baştan sona geçtikten sonra boşluğun içinden çıkıp sonra da bu boşluğun ve onun ilizyonlarının hakkından gelerek dürtü için şekillenmektedir.
Öz: Gerede; Karadeniz bölgesi, Batı Karadeniz bölümü içerisinde yer alan Bolu ilinin en büyük ilçesi konumundadır. Gerede'nin yerleşim sürecini milattan önce 200 yıllarından itibaren takip edebilmekteyiz. İlçenin içerisinde bulunduğu Batı Karadeniz, geleneksel konut mimarisi konusunda görsel ve biçimsel açıdan zengin bir bölgedir. Kastamonu, Safranbolu, Göynük ve Mudurnu evleri üzerine yapılan araştırmaların yoğunluğu ile bu şehirlerin kültür turizminin cazibe merkezleri olması bölgenin konut mimarisi açısından zenginliğini göstermektedir. Aynı coğrafya ve bölgede yer alan Gerede evleri üzerine yeterince araştırma olmaması veya yapılan araştırmaların tipolojik bir değerlendirmeden ziyade yüzeysel yapılması çalışmalarımızı bu şehir evleri üzerine yoğunlaştırmıştır. Çalışmamız şehir merkezinde bulunan 20 tarihi dokuyu yansıtan konutu kapsamaktadır. Köy evleri çalışmaya dâhil edilmemiştir. Günümüzde şehirde ayakta kalan evlerin yok olmadan veya biçim değiştirmeden niteliklerini, değerlerini saptamak, belgelemek, koruma sorunlarını ortaya koymak ve yeni yapılanma koşullarını belirlemek amaçlanmıştır. Çalışma sırasında yapılan tipolojik değerlendirmeler neticesinde Gerede evlerinin biçimsel ve mekânsal boyutta geleneksel konut mimarimizi yansıttığı görülmüştür. Şehirde ayakta kalan geleneksel konutların çoğu Esentepe olarak bilinen dağın eteklerinde yer alan Kitirler ve Kabiller mahallesinde yoğunlaşmıştır. Gerede evlerinde, plan olarak iç ve orta sofa plan tipleri görülmektedir. Ahşap çatkı ve ahşap yığma inşa teknikleri uygulanmıştır. Malzeme bakımından ahşap ve taş yoğun olarak tercih edilmiştir. Süsleme açısından dış cepheler sade görünümlü iken yapıların içerisinde özellikle tavanlar, ocaklar, ahşap dolaplar ve çiçeklikler estetik görünüm sunmaktadır. Kaynaklarda yer alan bilgi ve görsellerde şehir zengin bir konut ağına sahip olmasına rağmen araştırma sırasında görülmüştür ki halk kültürünün ürünü olan evlerin birçoğu deprem gibi doğal afetler başta olmak üzere çeşitli nedenlerle yok olmuştur. Bu nedenle şehirde, geleneksel konut mimarisi özelliklerini yansıtan fakat koruma altına alınmamış yapıların yıkılmadan, bir an önce ilgili kurumlar tarafından tespit edilerek koruma altına alınması gerekmektedir.
GELENEKSEL SİVEREK EVLERİNİN MİMARİ ANALİZİ
Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi / The Journal of International Social Research, 2019
Öz Yüzyıllar boyunca yerleşim yeri olan Anadolu'nun dört bir yanı, ayrı bir mimari çeşitliliğe ve zenginliğe sahiptir. İnsanoğlunun barınmak için kendine barınak yapmaya başlamasından bu yana mimarinin/yapılı çevrenin oluşumunda; aile yapısı, sosyal çevre, toplumsal yapı, dini inanışlar, ekonomik durum, iklimsel veriler, topoğrafya, malzeme, yapım sistemi gibi unsurlar o yapının şekillenmesini etkilemiştir. Bu unsurların etki oranına göre bölgesel/yöresel mimari kültür ortaya çıkmıştır. Bu farklılıklardan ortaya çıkan geleneksel mimari Anadolu'nun her yerinde eşsiz güzellikleriyle karşımıza çıkmaktadır. Kendine özgü bir mimari geliştiren Siverek kentindeki geleneksel evlerin mimari oluşumlarının incelendiği bu çalışmada amaç kendine özgü bir mimari geliştiren Geleneksel Siverek evlerinin mimari oluşumunda etkili olan unsurların neler olduğunun tespit edilmesidir. Bu doğrultuda, Siverek ile ilgili literatür araştırması yapılmış, kentteki tescilli ve tescilsiz tüm sivil mimari örnekler yerinde inceleme-gözlem ve ölçümleme yapılarak kullanıcılarla sözlü diyaloglarda bulunulmuştur. Geleneksel Siverek evlerinin mimari oluşumunda etkili olan unsurların neler olduğu ve bu unsurların mimariyi nasıl etkilediği bu çalışmanın sonunda aktarılmıştır.