REFİK HALİT KARAY'IN " ESKİCİ " HİKÂYESİ ÜZERİNE BİR İNCELEME (original) (raw)

REFİK HALİD KARAY'IN ORTA DOĞU İLE İLGİLİ YAZILARI

Fırat Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi The Journal of International Social Sciences , 2018

ÖZ Refik Halid Karay, Türk hikâye ve romanında önemli bir yere sahip olmasının yanında siyasi ve sosyal içerikli gazete yazıları ile tanınan bir yazardır. Refik Halid Karay, siyasi tavrı sebebi ile iki kez sürgün hayatı yaşamıştır. Yazarın ilk sürgünlüğü 1913’te başlayarak 1918’de biter. Refik Halid’in ikinci sürgünü ise 1922’de Beyrut’ta başlar ve 1938’de sona erer. Özellikle Ortadoğu’da geçen ikinci sürgün dönemi onun edebi kimliği üzerinde etkili olmuştur. Sürgün romanı ve Gurbet Hikâyeleri Ortadoğu’da yaşadığı sürgünlük deneyimini odağa alan eserlerdir. Refik Halid’in Memleket Yazıları serisinin 17. kitabı “Sulhte Cimri, Harpte Müsrif” yazarın özellikle Suriye, Lübnan, Kıbrıs, Hatay gibi Ortadoğu coğrafyasının önemli merkezleri hakkında yaptığı siyasi ve sosyal tahlilleri içerir. Bu yazılar dünya siyaseti ve Osmanlı sonrası Ortadoğu’nun sosyal ve siyasi yapısını göstermesi açısından önemli yazılardır. Anahtar Sözcükler: Refik Halid Karay, Ortadoğu, Dünya Siyaseti ABSTRACT Refik Halid Karay is a well-known writer with his political and social contented newspaper articles as well as having an important place in Turkish story and novels. Refik Halid Karay was exiled two times because of his political attitude. First exile of the writer started in 1913 and ended in 1918. Second exile of Refik Halid started in Beirut in 1922 and ended in 1938. Especially the second exile period lasted in Middle east effected the literary identity of him. His Sürgün [Exile] novel and Gurbet Hikâyeleri [Abroad Stories] are the works focusing on his exile experience in Middle East. 17th book of Memleket Yazıları [Hometown Writings] series named “Sulhte Cimri, Harpte Müsrif [Mean at Peace, Wasteful at War]” of Refik Halid contains political and social analysis about important centers of Middle East geography such as especially Syria, Lebanon, Cyprus, Hatay. These writings are important writings in that they reflect the political and social structure of Middle East after world politics and Ottoman. Keywords: Refik Halid Karay, Middle East, World Politic

REFİK HALİT KARAY’IN ‘YATIK EMİNE’ ADLI ÖYKÜSÜNÜN SOSYOLOJİK AÇIDAN İNCELENMESİ.pdf

Refik Halit Karay (1888-1965) Türk öykücülüğünde önemli bir yere sahiptir. Türk öykücülüğünü Anadolu’ya yönlendirerek öykünün sahasını genişleten Refik Halit Karay, Anadolu’nun tüm yönlerini realist bir şekilde işleyerek Anadolu’yu özgün bir dil ile ele alır. Bireyi ve toplumu bilinçlendirmek amacıyla kaleme alınan ‘Yatık Emine’ adlı öyküde Refik Halit Karay, toplumun örfî, hukukî ve ahlakî kaynaklarına inerek olması gerekten yana tavrını koyar. Böylelikle o, bireysel sorunlardan hareketle toplumsal sorunlara yönelerek metin bağlamında var olan bir kurguyu yaşam gerçekliğine taşır. Bu gerçeklik birey ve toplum arasında var olan tüm değerlerin benimsenmesi ya da ötelenip yok sayılması ile şekillenir. Yok sayılan değerleri yeniden canlandırmaya çalışan Refik Halit Karay, birey ve toplumun içine düştüğü çıkmazı dile getirir. Anahtar Kavramlar: Refik Halit Karay, ahlâk, yozlaşma, birey, toplum, devlet.

TÜRKÇE ÖĞRETİMİ ÇERÇEVESİNDE YAZINSAL BİR METİN ÇÖZÜMLEME ÖRNEĞİ OLARAK REFİK HALİT KARAY'IN GARİP BİR HEDİYE'Sİ

Abstract Since the sixties, many methods have been developed in text analysis area; theoretical approaches and applications realized on the diverse texts have demonstrated that it is possible to look at the texts from different perspectives. Textlinguistics, which began with beyond sentence studies and is one of these theoretical approaches, developed its own research methods. Textlinguistics has textual standards such as cohesion, coherence, intentionality, situationalty, acceptability, informativity, intertextuality. Cohesion and coherence from these standards are most commonly referred standards to demonstrate main structure. While cohesion is related to microstructure of the text that is linguistic relations between sequential utterances, coherence is related to macrostructure of the text that is logical relations providing perception of the utterances of the text in a semantic unity. Literary texts are texts in which the best samples of the language use are exposed. They are different from the other text type because they are texts in which an indirect and implicit language is used. They have a special meaning abundance, which cannot be analysed in first reading. As a sample of literary text, stories are laconic and brief texts, which can be read in a single sitting. In a story, occurred events or ones that may occur are narrated in a certain time and place depending on people. It is separated from the novel and other narrative types because it is short, has a simple plot, evokes a single and intense effect through an important event or scene and gives place to the minimum number of characters. The stories are text types that narrate things by symbolic substructures in their deep structures that their authors didn’t tell or could not tell in their ______________________________________________ Uluslararası Türkçe Edebiyat Kültür Eğitim Dergisi Sayı: 3/4 2014 s. 109-134, TÜRKİYE International Journal of Turkish Literature Culture Education Volume 3/4 2014 p. 109-134, TURKEY  111 İlker AYDIN – Gülşen TORUSDAĞ surface structures. That is why listening a short story text corresponds decoding the code of the text encoded by its author. The person performing read activity when making sense of the text in parallel to his/her own world knowledge he/she will use the methods to make sense of the text that text analysis theories have presented. In this way, the reader can decode the semantic and aesthetic code of the text that its author created for his/her own purposes and can communicate directly its author. The stories are text types that have their own aesthetic and technical structure and that can be used in language teaching. In Turkish teaching, the confrontation of the students with well-fictionalized original texts reflecting our cultural structure in which the aesthetic use samples of our language are exposed and their understanding and interpreting them are very important. Texlinguistics provides some tips for detecting and interpreting of these texts within the text weave. The students who can detect the text get pleasure from reading texts, the sense of wonder that occur in students for plot increases their read requests. In addition, shortness of the texts is an increasing feature of the participation of the students in reading activities. Because they are literary they have own linguistic structure and stylistic features. For example, as they are texts in which symbolic connotations of the words and rhetoric are used in addition to denotations of the words, the students will face different language use examples and their vocabulary will increase. In parallel, the students will express themselves verbally or in writing. In this context, in this study, Refik Halit Karay’s short story titled Garip Bir Hediye has been analysed as a sample of textlinguistic analysis. Refik Halit Karay was famous for his storybook titled Memleket Hikayeleri containing traces of life in exile in Anatolia and pioneered the opening of the Turkish literature to Anatolia. While analysing story, moving from Halliday- Hassan (1976) and Beaugrande-Dressler (1981), firstly, an exemplary template has been formed for the basic elements of the text and within this template the text has been tried to read and interpret. While analysing text, moving from cohesive elements of the surface structure of the text such as reiteration, collocation, reference, replacement and ellipsis, the layers of meaning in the deep structure of the text have been reached. At the same time, this study has been presented as a sample of holistic reading. This article consists of three sections. In the first section, the story has been evaluated according to microstructural elements of the text. In the second section, the story has been evaluated for the macro structural standards and in the third; text has been tried to read holistically for the layers of meaning in the deep structure of the text. Keywords: Turkish teaching, Textlinguistics, Cohesion, Coherence, Garip Bir Hediye. Altmışlı yıllardan itibaren 'metin çözümlemesi' alanında çeşitli yöntemler geliştirilmiş; kuramsal yaklaşımlar ve çeşitli metinler üzerinde gerçekleştirilen uygulamalar metne yeni açılardan bakılabileceğini göstermiştir. Tümce ötesi dil bilim çalışmalarıyla başlayan bu kuramsal yaklaşımlardan metindilbilim, kendine özgü araştırma yöntemleri geliştirmiştir. Metindilbilimin 'bağlaşıklık, bağdaşıklık, amaç, durumsallık, kabul edilebilirlik, bilgisellik, metinler arası ilişki' gibi metinsellik ölçütleri vardır. Bu ölçütlerden 'bağlaşıklık' ve 'bağdaşıklık', metindilbilimsel incelemelerde ana yapıyı ortaya koymada en çok başvurulan ölçütlerdendir. Bağlaşıklık metnin küçük ölçekli yapısıyla yani, ardışık sözceler arasındaki dilsel bağıntılar ile ilintiliyken, bağdaşıklık metnin büyük ölçekli yapısıyla yani, metindeki sözcelerin anlamsal bir bütünlük içinde algılanmasını düzenleyen mantıksal bağıntılar ile ilintilidir. Yazınsal metinler dilin en güzel kullanım örneklerinin sergilendiği metinlerdir. Diğer metin türlerinden farklı olarak daha dolaylı ve örtük bir dilin kullanıldığı, ilk okunuşta çözümlenemeyen özel bir anlam zenginliğine sahip metinlerdir. Bir yazınsal metin örneği olarak öyküler, bir oturuşta okunacak kısalıkta, az sözcükle çok şeyin anlatıldığı özlü metinlerdir. Öyküde, yaşanmış ya da yaşanabilecek şekilde tasarlanmış olaylar, kişilere bağlı olarak belli bir uzam ve zaman içinde anlatılır. Kısa oluşu, yalın bir olay örgüsüne sahip olması, genellikle önemli bir olay ya da sahne aracılığıyla tek ve yoğun bir etki uyandırması ve az sayıda karaktere yer vermesi gibi özelliklerle roman ve diğer anlatı türlerinden ayrılır. Öyküler, yazarının yazmadığı ya da yazamadığı şeyleri derin yapılarında simgesel alt yapılarla ifade eden metin türleridir. Bu yüzden bir öykü metnini okuma, yazar tarafından kodlanmış olan metnin kodunu çözme eylemine karşılık gelmektedir. Okuma etkinliğini gerçekleştiren kişi, kendi dünya bilgisine paralel olarak metni anlamlandırırken metin çözümleme kuramlarının ortaya koyduğu metni anlamlandırma yöntemlerinden yararlanacaktır. Böylece okuyucu, yazarın amacına uygun olarak oluşturduğu metnin anlamsal ve estetik kodunu çözebilecek ve onunla doğrudan iletişime geçebilecektir. Öyküler, dil öğretiminde araç olarak kullanılabilecek, kendine özgü estetik ve teknik yapısı olan metin türleridir. Türkçe öğretiminde, dilimizin estetik kullanım örneklerinin sergilendiği, kültürel dokumuzu yansıtan, iyi kurgulanmış özgün metinlerle öğrencilerin yüzleşmeleri ve metindilbilimsel yöntemlerle bu metinleri okuyup yorumlayabilmeleri önemlidir. Metindilbilim, bunların algılanıp metin örgüsü dâhilinde yorumlanabilmesi için bir takım ipuçları sunar. Metni algılayabilen öğrenci okuduğundan zevk alır, olay örgüsüne yönelik oluşan merak duygusu onda okuma isteğini artırır.

REFİK HALİD KARAY'IN "EKMEK ELDEN SU GÖLDEN"

Türk toplumunun askeri, siyasi, ekonomik ve sosyal düzeyde yaşadığı buhranlı yılları gazeteci mesleğinin etkisiyle realist bir tavırla ele alan Refik Halid Karay, imparatorluktan cumhuriyete geçiş sürecinin sancılı yönlerini özellikle fikir yazılarında ve romanlarında dile getirir. Yazarın yirmi romanından biri olan Ekmek Elden Su Gölden romanı da insan ve toplumun merkeze alınarak yozlaşmanın ahlaki, ekonomik, toplumsal ve bireysel boyutta aktarıldığı romanlarındandır. Romanda eleştirel ve mizahi olmakla birlikte realist perspektiften de ayrılmayan yazar, 1940'lı yılların hâkim yönelimi olan maddiyata dayalı toplumsal tabakalaşmayı, insanların emeğini kendileri için fırsata çeviren sömürücü tipleri, değerlerden uzak bireysel arzu ve isteklere dayalı zihniyeti kurgusal karakterlerden hareketle ele alır. Aynı zamanda bireyin ve toplumun yozlaşmaya olan yönelimi karşısında kültürel değerlerin önemini vurgulayan yazar, idealize ettiği toplum ve insan varlığına da göndermede bulunur. Bu çalışmada ise mezkûr romanın karakterlerinden hareketle maddiyata ve sömürüye dayalı benlik ve yaşam algısının bireysel ve toplumsal yapı üzerinde yarattığı etki, yozlaşma izleği bağlamında ele alınacaktır.

REFİK HALİT KARAY'IN SÜRGÜN ROMANINDA ORTA DOĞU İZLENİMLERİ

Ortadoğu ve Göç, 2020

Özet Cumhuriyet Dönemi Türk edebiyatının öncü yazarlarından olan Refik Halit Karay'ın eserlerinde sürgün ve sürgün edebiyatı önemli bir yer tutar. Hayatının büyük bir bölümünü sürgünlerde geçiren yazar, sürgün dönemi tecrübelerini hikâye ve romanlarında kendi gözlemlerinden hareketle kurgu dünyasına taşır. Sürgün yıllarının ikinci dönemini oluşturan Beyrut, Şam ve Halep günlerindeki gözlemlerini yansıtan Sürgün romanında Orta Doğu coğrafyası insanları ile birlikte gerçekçi bir şekilde sunulur. Sürgün romanı başkişi Hilmi Efendi'nin sürgün olarak gönderildiği Beyrut'taki hayatı ve ardından Şam ve Halep'te yaşadıkları çerçevesinde ilerler. Romanda, Beyrut'un çok kültürlü yapısıyla bir deniz şehri oluşu üzerinde durulur. Şam, Arap ırkının hâkimiyeti altında bir şehir olarak tasvir edilir. Halep ise Türklere daha yakın bir kültürel doku barındıran yapısıyla aktarılır. Romanın başkişisi Hilmi Efendi ve arkadaşı İrfan Bey aracılığıyla okurun dikkatine sunulan bu şehirlerdeki hayat, iklim özellikleri, mimari, insan tipolojisi, gelenekler ve alışkanlıklar gibi kültürü oluşturan etmenler ışığında betimlenirken bir Orta Doğu profili ortaya konur.

TOPLUMA YABANCILAŞMA BAĞLAMINDA REFİK HALİD KARAY'IN "YILDA BİR" HİKÂYESİ İLE YUSUF ATILGAN'IN ANAYURT OTELİ ROMANI ÜZERİNE MUKAYESELİ BİR İNCELEME

ÖZET: Bu bildiride birbirinden farklı iki dönemde yazılan Refik Halid Karay'ın " Yılda Bir " hikâyesi ile Yusuf Atılgan'ın Anayurt Oteli romanı " topluma yabancılaşma " bağlamında mukayeseli olarak incelenecektir. Farklı dönemlerde yazılmalarına rağmen iki anlatı metnine bakıldığında özellikle merkezî kişilerin benzerlik taşıdıkları görülmektedir. Bu benzerlikler büyük oranda merkezî kişilerin topluma yabancılaşmaları ile ortaya çıkar. Bu benzerliklerle beraber iki eserde olayların ele alınış biçimi, üslup ve gündelik hayat ayrıntıları bağlamında farklılıklar bulunmaktadır. Farklılıklar bu iki eserin yazıldığı dönemlerin ayrılığı ve yazarların edebiyat anlayışlarından kaynaklanmaktadır. Bildiride iki yazarın yabancılaşma olgusunu ele alış biçimleri mukayeseli olarak incelenecek, olayları ele alış biçimlerindeki benzerlikler ve farklılıklar yaşadıkları dönemin sosyolojisine bağlı olarak değerlendirilecektir. ABSTRACT: In this paper the story of Refik Halid Karay's " Yılda Bir " and the novel of Yusuf Atılgan's Anayurt Oteli which written in two different periods from each other will be examined comparatively in the context of " alienation from society ". It is seen that although both of them written in different periods when we look at the two narrative text the central individuals are similar. These similarities are mostly reveals with the alienation of the central individuals in the society they live in. With these similarities in these two literary works there are context differences in the handling style of events, method and details of daily life. The differences are due to the fact those they written in the different periods and the author's understanding of literature are unsimilar. In this paper the handling of the two authors of the alienation will be examined comparatively, and it will be assessed depending on similarities and differences in the handling of events the sociology of the periods in which they live.

REFİK HALİD KARAY'IN BUGÜNÜN SARAYLISI ROMANINDA YAPI VE İZLEK 1

Millî Edebiyat Dönemi'nin önemli sanatçılarından olan Refik Halid Karay'ın Bugünün Saraylısı adlı romanında modernleşme sürecinin bireysel ve toplumsal düzeyde yarattığı etkiler anlatılır. Bu süreç içerisinde kültürel değerlerden uzaklaşmakla meydana gelen yozlaşma ve aidiyet problemi, romanda çatışma unsurunu sağlayan temel epizotlar olarak belirir. Ayrıca romanda bireysel ve toplumsal çözülmenin yanısıra aşk, kıskançlık gibi bireysel duygu ve yönelimlerin de ele alınması izleksel kurguya farklı bir yön kazandırır. Bu temel izlekleri eleştirel bir bakış açısı ile sunan Refik Halid Karay, diğer eserlerinde olduğu gibi Bugünün Saraylısı romanında da kendi dünya görüşünü ve yaşam üslubunu yansıtır. Nitekim okuyucuya vermek ve benimsetmek istediği düşünceyi, kurguladığı karakterler, zaman ve mekân algısı ile aktaran Refik Halid Karay'ın geleneksel olanın önemini ve değerini ortaya çıkarması bireysel bakış açısının yansımalarından izler taşır. Bu çalışmada hem geleneksel hem de modern yaşama ışık tutan Bugünün Saraylısı romanı sahip olduğu bütün bu içerik düzlemi ile birlikte yapısal unsurlar bakımından da tahlil edilecektir.

REFİK HALİT KARAY’IN HİKÂYELERİNDEN TÜRKÇE SÖZLÜK’E KATKILAR

Sobider, 2019

Türk edebiyatında hikâye alanında önemli isimlerden biri olarak kabul edilen Refik Halit Karay hikâyelerini fikir, eleştiri ve mizah unsurlarıyla ören bir sanatkârdır. Yazara ait olan Memleket Hikâyeleri ve Gurbet Hikâyeleri adlı eserler, Türk edebiyatında Maupassant tarzı hikâyeciğin en güzel örneklerinden kabul edilmiştir. Bu çalışmada Refik Halit Karay’ın Memleket Hikâyeleri ve Gurbet Hikâyeleri adlı kitapları, Türkçe Sözlük’e katkıları bakımından değerlendirilmiştir. Çalışma kapsamında yazarın hikâyelerinde kullandığı ancak Türkçe Sözlük’te yer bulmamış sözcükler ve Sözlük’te yer almasına karşın örneklerle somutlaştırılmamış bazı madde başlarına uygun cümleler incelenmiştir. Bu anlamda yeni kullanımların tespit edilmesiyle, Türkçe sözlük çalışmalarına katkıda bulunulması hedeflenmiştir.