Eda Çetinkaya Yarımçam- SOSYAL BİLİMLER ALANINDAKİ AKADEMİSYENLERİN BİLGİ VE İLETİŞİM TEKNOLOJİLERİ ANLATILARI/ Narratives on Information and Communication Technologies by Academics in Social Sciences (original) (raw)

ACADEMICS' EXPERIENCE OF NEW COMMUNICATION TECHNOLOGIES THROUGH THE SOCIALIZATION OF KNOWLEDGE /BİLİM İNSANLARININ BİLGİNİN TOPLUMSALLAŞMASI SÜRECİNDE YENİ İLETİŞİM TEKNOLOJİLERİ DENEYİMLERİ A

İnsanlık tarihi boyunca bilim ve teknoloji toplumların gelişim ve refahı yakalamalarının anahtarı olmuştur. Bilgi çeşitli toplumlar tarafından yaşamlarını sürdürmek, tarımsal üretimi arttırmak, ekonomik/ endüstriyel gelişim ve güvenlik sağlamak gibi birçok alanda kullanılmıştır. Bilginin üretenlerden kullananlara doğru yayılımı ve toplumsallaşması ise bir toplumun refah seviyesinin artmasında en önemli faktörlerin başında gelmektedir. Bilginin toplumdaki üreticisi olan bilim insanları ile toplumu oluşturan bireyler arasında paylaşımı ve toplumsallaşması, toplumsal gelişimi ve kalkınmayı beraberinde getireceğinden, bilim insanlarının yeni iletişim teknolojileri ile ilgili deneyimleri büyük önem taşımaktadır. Bu araştırma, bilginin toplumsallaşması sürecinde yeni iletişim teknolojilerinin bilim insanları tarafından ne şekilde deneyimlendiğine ilişkin bir saptama yapmayı amaçlamaktadır. Bu çerçevede araştırma sürecinde iki temel kuramsal yaklaşımdan yararlanılmıştır: Ağ Toplumu, (2) Bağlantıcılık. Ağ toplumu, gelişmiş iletişim teknolojileri temelinde dünya çapında oluşturulan ağlar çerçevesinde dünyanın, sosyal ve ekonomik anlamda yeniden yapılandığını, Bağlantıcılık ise öğrenmenin birincil olarak bir ağ oluşturma süreci olduğunu ileri süren yaklaşımlardır. Araştırma nitel bir durum çalışması şeklinde desenlenmiştir. Bu bağlamda, araştırmanın kuramsal temelini oluşturan yaklaşımlar doğrultusunda bir kuramsal dizey oluşturulmuş ve bu kuramsal dizeyin içeriğinden oluşturulan sorular çerçevesinde bireysel görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Daha sonra, bireysel görüşmelerden elde edilen veriler doğrultusunda bir anket oluşturularak bilim insanlarının görüşlerine başvurulmuştur. ABSTRACT Throughout human history, science and technology has been key in achieving prosperity and a certain level of development in society. Knowledge has been utilized for the sustenance of life, increasing agricultural production, economic and industrial development, and security, along with various other fields. The diffusion of knowledge from the creators to the consumers, and the socialization of knowledge are some for the most important factors in increasing the standard of living in any given society. The sharing and socialization of knowledge from scientists -the creators of knowledge -and individuals who comprise society, brings social development and progress, which is indicative of the great importance regarding scientists' experiences with * Bu makale Bilginin Toplumsallaşması Sürecinde Teknolojinin Kullanımı ve Önemi: Anadolu Üniversitesi Örneği (Eskişehir, 2012) başlıklı doktora tez çalışmasından türetilmiştir. ** Arş. Gör. Dr., Çukurova Üniversitesi İletişim Fakültesi, mdogan@cu.edu.tr Bilim insanlarının bilginin toplumsallaşması sürecinde… new communication technologies. This study aims to determine how people of science experience new communication technologies within the process of the socialization of knowledge. Two theoretical bases have been utilized for this study: (1) Network Society, (2) Connectivism. The network society theory states that the world has sociall and economically been restructured by the development of worldwide networks of advanced communication technologies, while the theory of Connectivism indicates that the primary source of learning is through the process of establishing connections.

MÜLTECİ VE GÖÇMENLERİN HAYATINDA BİLGİ VE İLETİŞİM TEKNOLOJİLERİNİN ROLÜ

İLETİŞİM ÇALIŞMALARI 2022, 2022

Bilgi ve iletişim teknolojilerinin gelişimi sonucunda dünya daha bağlantılı bir görünüme kavuşmuştur. Bu teknolojilerin eğitim, tarım, tıp, yönetim, ticaret, bankacılık ve ulaştırma gibi çok farklı alanlarda başarılı bir biçimde kullanıldığı görülmektedir. BİT içerisinde telefon ve diğer telekomünikasyon ürünleri, World Wide Web kaynaklı iletişim türleri, yazılım uygulamaları ve işletim sistemleri gibi farklı teknolojik unsurlar yer almaktadır. Kullanımlarının sağladığı avantajların içerisinde ekonomik olmaları, bilgi ve belgelerin hızlı ve kolayca paylaşımı, iş birliği ve takım çalışmasını kolaylaştırması, e-eğitim, çok çeşitli gelişmiş iletişim olanakları sağlamaları, etkileşim içermeleri ve farklı alanlarda kullanılabilmeleri sayılabilir. BİT’in hayatın her alanında özellikle de COVID-19 salgınının tüm dünyayı etkisine aldığı günümüzde yoğun bir biçimde kullanıldığı açıktır. Gündelik yaşamın devamında önemli bir ihtiyaç unsuruna dönüşen BİT, mülteciler için temel ihtiyaçları kadar yaşamsal bir önemdedir. Gerçekleştirilen bu çalışmada BİT’in mülteciler için neden önemli olduğu literatürde gerçekleştirilen araştırmalardan elde edilen bilgiler çerçevesinde değerlendirilmektedir. Gündelik yaşamın ayrılmaz bir parçası haline gelen BİT’in, göçmenler ve mülteciler için sahip olduğu yaşamsal değer ele alınmaktadır. Literatür taraması ile gerçekleştirilen çalışmada, BİT’in resmi hizmetlerden yararlanma (devlet desteği, sağlık, iltica başvuruları vb…), iletişim kurmak, bilgi edinmek (yeni geldikleri ülkede yeni bir yaşam kurabilmek için, sosyal yaşama entegre olmak için vb…), eğitim amacıyla ve ekonomik nedenler ile kullanıldığı görülmektedir. İnsani yardımları organize eden kurumlar, internet ve mobil bağlantının arttırılması, sahip olmayan kişilere ulaştırılması yönünde çabalamaktadırlar. Gerçekleştirilen bu çalışmada BİT’in, farklı ülkelerdeki göçmenler ve mültecilerin yaşamlarında ele alınan kullanım amaçları çerçevesinde büyük bir öneme sahip olduğu özetlenmektedir. Anahtar Kelimeler: BİT, Göçmen ve Mülteciler, Göçmen ve Mültecilerin BİT Kullanımı, İnternet ve Mobil Bağlantı.

ASSURE MODELİ İLE TASARLANMIŞ BİR DERSİN ÖĞRENCİLERİN BİLGİ İLETİŞİM TEKNOLOJİLERİ KULLANIMINA YÖNELİK TUTUM VE BİLGİSAYAR KAYGI DÜZEYLERİNE ETKİSİ (Araştırma Makalesi

ASSURE MODELİ İLE TASARLANMIŞ BİR DERSİN ÖĞRENCİLERİN BİLGİ İLETİŞİM TEKNOLOJİLERİ KULLANIMINA YÖNELİK TUTUM VE BİLGİSAYAR KAYGI DÜZEYLERİNE ETKİSİ, 2020

Öz Öğretim tasarımı, bir süreç olarak değerlendirildiğinde, öğretimin kalitesini arttır-mak için öğrenme ve öğretim kuramlarından yararlanıp sistemi sistematik bir şekilde yürütebilmektir. Alan yazın incelendiğinde, farklı basamak ve içeriklerle yapılandırılan birçok Öğretim Tasarım Modeline rastlamak mümkündür. Bu çalışma Öğretim Tasarımı Modellerinden "ASSURE Model" ile yürütülmüştür. ASSURE model, öğretimin sistematik olarak planlanması ve materyal seçimi ile kullanımında verimliliği arttırmayı hedefleyen bir modeldir. Bu çalışmada, ASSURE modelin kapsam içerisine dâhil edilmesinin nedeni; etkili ve verimli bir şekilde materyal ve teknolojileri kullanmak isteyen ders tasarımcıları için sistemli bir plan yapma noktasında teknoloji desteği veren en uygun modellerden biri olmasıdır. Araştırmanın amacı, ASSURE öğretim tasarım modeli ile tasarlanmış bilgi ve iletişim teknolojileri dersinin öğrencilerin bilgisayar kaygıları, bilgi ve iletişim teknoloji-leri kullanımıma yönelik tutumları ve öğrenci görüşleri üzerindeki etkilerini belirlemek-tir. Araştırmada yöntem olarak yakınsayan paralel yöntem kullanılmıştır. Bu amaç kapsa-mında, 2019-2020 akademik yılı güz döneminde bir devlet üniversitesinin Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu'ndaki bir bölümünde, Bilgi ve İletişim Teknolojileri dersini alan 28 birinci sınıf ön lisans öğrencisi ile çalışılmıştır. Veri toplama aracı olarak; "Bilgisayar Kaygısı Ölçeği" (BKÖ), "BİT kullanımına yönelik tutum ölçeği (BİTKYTÖ)" ve bir gö

ULUSLARARASI STANDARTLAR ÇERÇEVESİNDE ÖĞRETMENLERİN BİLGİ İLETİŞİM TEKNOLOJİLERİ YETERLİLİKLERİ

Bilgi iletişim teknolojilerinin(BİT) kullanımı, bu alanda öğretmen yeterliliklerin artırılması ve standartların belirlenmesi ülkelerin eğitim alanındaki öncelikleri arasında yer almaktadır. Dünyada pek çok ülkede öğretmenlerin dijital yeterliliklerinin artırılması, eğitimde BİT kullanılması ve standartların belirlenmesi amacıyla çalışmalar yürütülmektedir. Dünyada bu alanlarda çalışmalar yürüten ve standartlar geliştiren kurumlara baktığımızda karşımıza UNESCO (United Nations Educational, Scientific and Cultural Organization-Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü) ve ISTE (The International Society for Technology in Education-Uluslararası Eğitim Teknolojileri Derneği) çıkmaktadır. Yapılan bu çalışma ile UNESCO’nun öğretmenler için yayınlamış olduğu mesleki yeterlilikler ile ISTE’nin öğretmenler için yayınlamış olduğu standartların bir karşılaştırılması yapılmıştır. Bu çalışmanın neticesinde Türkiye’de öğretmenlik mesleği yeterliliklerinin ve eğitimde BİT kullanımının geliştirilmesine uluslararası standartlar çerçevesinde katkı sağlanması hedeflenmiştir.

BÖTE BÖLÜMÜ ÖĞRETMEN ADAYLARININ BİLGİ VE İLETİŞİM TEKNOLOJİLERİNDEN YARARLANMA DÜZEYLERİ: ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ ÖRNEĞİ

Betimsel nitelikteki bu araştırmanın amacı, BÖTE bölümlerindeki lisans öğrencilerinin bilgi ve iletişim teknolojilerinden yararlanma düzeyleri hakkında öğrenci gö- rüşlerini belirlemektir. Araştırmanın evrenini 2011–2012 eğitim-öğretim yılında Adana İlindeki Çukurova Üniversitesi Eğitim Fakültesi Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Eğitimi bölümünde öğrenim görmekte olan lisans öğrencilerinin tamamı oluşturmaktadır. Araştırmada tam sayım yapılmış, 263 öğrenciye ulaşılmıştır. Veriler 43 maddeden oluşan Likert tipi bir anketle toplanmıştır. Ölçme aracının Cronbach’s Alpha güvenirlik katsayısı 0.715 olarak hesaplanmıştır. Veriler demografik değişkenlere göre değerlendirilmiştir. BÖTE öğrencilerinin kendilerine ait görüşlerine göre bilgi ve iletişim teknolojilerine karşı genelde olumlu tutuma sahip oldukları ve ders amaçlı olarak faydalandıkları ancak öğrencilerin yaklaşık olarak yarısının bilgi ve iletişim teknolojilerinin kullanımı konusunda sorun yaşadıkları belirlenmiştir.

İLETİŞİM FAKÜLTESİ ÖĞRENCİLERİNİN SOSYAL MEDYAYI KULLANIM DÜZEYLERİ

İLETİŞİM FAKÜLTESİ ÖĞRENCİLERİNİN SOSYAL MEDYAYI KULLANIM DÜZEYLERİ, 2010

... ve internet kullanım oranı yüksekokul, fakülte ve üstü mezunlarındadır (9). İnternet kullanan gençlerin yarıdan fazlası aynı zamanda web sitesi, blog yapan, fotoğraf ve video gibi özgün içerik paylaşan ya da mevcut içeriği yeni tasarımlara dönüştüren “içerik yaratıcıları”dır. (10). ...

Sosyal Bilgiler Öğretmen Adayları ile İletişim Becerileri Uygulamaları

2021

Bu çalışmanın amacı sosyal bilgiler öğretmen adaylarının "İnsan İlişkileri ve İletişim" dersi kapsamında gerçekleştirdikleri uygulamalar aracılığıyla iletişim becerilerini geliştirmektir. Çalışma eylem araştırması deseninde tasarlanmıştır. Çalışmanın katılımcıları ölçüt örneklem bağlamında seçilen 28 sosyal bilgiler öğretmen adayından oluşmaktadır. 7 hafta süren uygulamaların verileri yarı yapılandırılmış görüşme formları ile toplanmıştır. Veriler, MAXQDA 2020 programında içerik analizi tekniği kullanılarak analiz edilmiştir. Çalışma bağlamında öğretmen adaylarının; kişiler arası ilişkiler, kendini ifade etme, beden dili, dinleme, toplumda iletişim kurmada isteklilik, duygudaşlık (empati) kurma, konuşma, görüşlerini rahatlıkla ifade edebilme, beden dilini geliştirme ve etkin (aktif) dinleme becerisi geliştirdikleri dikkatleri çekmiştir. Çalışma bulgularından hareketle öğretmen adaylarına bu dersin uygulamalı olarak verilmesi önerilmektedir.

SANAL GERÇEKLİK TEKNOLOJİSİNİN BİLGİ VE DENEYİM AKTARIM MECRASI OLARAK İLETİŞİM FAKÜLTELERİNİN UYGULAMALI EĞİTİM İÇERİKLERİNE DAHİL EDİLMESİ ÜZERİNE BİR ÖNERME

1st International Cultural Informatics, Communication and Media Studies (CICMS2018) Conference Proceedings E-Book, 2018

Birçok araştırma şirketi ve bilim kuruluşu, sanal gerçeklik teknolojisi üzerine çalışmalarını sürdürmektedir. Araştırmalar, bu teknolojiye bağlı yeni tüketici davranışları ve bu mecraya yönelik medya içeriği üretimi üzerine yoğunlaşmaktadır. Araştırmalardan elde edilen bulgulara göre; akıllı mobil cihazların kullanımları ve nesnelerin interneti teknolojileri (IoT) ile birlikte, sanal gerçeklik (VR) teknolojisinin de hızla yaygınlaşacağı ve günlük yaşam deneyiminin büyük bir parçası haline geleceği öngörülmektedir. Eğitim amaçlı kullanım olanakları ile dikkat çeken sanal gerçeklik teknolojisinin, çeşitli medikal ve mühendislik uygulamaları özelinde, öğretme ve öğrenme tecrübelerine yeni bir boyut ve uygulama pratiği kazandırdığı gözlemlenmektedir. Bu doğrultuda, yeni teknolojik mecraların nasıl kullanılacağına dair teknik ve uygulama bilgisinin, iletişim ve medya eğitimlerinin yürütüldüğü İletişim Fakülteleri açısından da büyük önem arz ettiği düşünülmektedir. Bu bağlamda sanal gerçeklik teknolojilerinin, eğitim aktarım mecrası olarak kullanımları adına hem uluslararası hem de ulusal literatür incelenmiştir. İncelenen çalışmalarda ulaşılan bulgular üzerinden bu bildiri dahilinde; İletişim Fakültelerinin sanal gerçeklik teknolojisine mecra olarak nasıl bir yaklaşım geliştirmesi gerektiği tartışılmaktadır. Ayrıca sanal gerçeklik teknolojilerine yönelik içerik üretimi eğitiminin nasıl ele alınması gerektiğine dair öneriler de bildiri dahilinde sunulmaktadır. /// ABSTRACT Many research companies and scientific organizations continue to work on virtual reality technology. Researches are focused on new consumer behaviors related to this technology and production of interactive audiovisual content for this medium. According to the findings obtained from the researches; Along with the use of smart mobile devices and the Internet of Things (IoT), virtual reality (VR) technology is expected to rapidly become a widespread part of everyday life experience. It is observed that virtual reality technology, which draws attention with use of educational possibilities, has brought a new dimension and application practice in teaching and learning experiences, especially in various medical and engineering fields. In this respect, it is thought that technical and practical knowledge about how to use new technological initiatives is great importance in terms of Communication Faculties where communication and media trainings are carried out. With this tendency, both international and national literature has examined on behalf of the use of virtual reality technologies as educational transfer channels. According to the findings reached in the studies examined, it is discussed how communication faculties should develop an approach to virtual reality technology as a medium. In addition, suggestions on how to handle content production education for virtual reality technologies are presented in the paper.