Kentsel Kimliğin Dönüşümünde Kentsel Politikaların Etkisi: Şişhane Bölgesi, İstanbul (original) (raw)
Related papers
İnsan Mekân İlişkisi Ölçeğinde Kent Kimliği ve Gümüşhane Örneği
The Journal of International Scientific Researches, 2019
Öz Kentlerin özniteliklerinin farklılığını vurgulayan kent kimliği kavramı için, coğrafi ortamın özellikleri baskın ve belirleyici unsurdur. Kentlerin fiziki coğrafya özellikleri olarak jeolojik ve jeomorfolojik yapısı, iklim, bitki örtüsü ve hidrografyasının elverişliliği kadar; beşeri özellikleri olarak nüfus, tarım, sanayi, turizm, madencilik, eğitim, sağlık, ulaşım, ticaret, pazarlama, arazi kullanımı ve yönetimi, sosyal, kültürel ve idari yapı, güvenlik gibi fonksiyonel özellikleri de kimlikle doğrudan veya dolaylı ilişkilidir. Kentlerin kuruldukları mekânda işlevsel özellikler kazanması, hızlı bir gelişim sürecine girmesinde etkili olurken, bu işlevlerin önemini kaybetmesi gelişimini durdurmakta hatta geriletebilmektedir. Bu durum mekâna bağlı gerçekleştiği gibi beşeri faktörlerin seçiciliği çerçevesinde de değişebilir. Kentleşme olgusunun başladığı ilk çağlardan günümüze, kentlerdeki sosyal ve kültürel işleyiş kentlerin coğrafi karakterini simgeler. İnsanoğlu yerleşim için seçtiği fiziki ortama mekân karakterini yüklerken, onu anlayış, algılayış ve uzmanlığıyla inşa eder. Kentler var olduğu döneminde yaşayan toplum ve uygarlığın en görkemli eseri olabildiği gibi, geçmişinden ve sahip olduğu değerlerden uzaklaşmış, yaşayanlarıyla kültürel, sosyal ve psikolojik açıdan uyumsuz bir yapıda da olabilmektedir. Kimlik, bu açıdan önemli olup, canlı bir organizma olan yaşayan kent olgusu, mekân ve sosyal ortamla uyumlu insanın bütünlüğünü açıklar. Gümüşhane konumu itibarı ile fiziki coğrafya şartları ile sınırlandırılmış bir mekan üzerinde kurulmuştur. Bu manada olumsuz bir takım sınırlayıcılara karşılık önemli doğal, kültürel miras değerleri ve turizm potansiyeline sahiptir. Bu bağlamda doğal ve beşeri yapısıyla uyumlu, geçmişiyle bağlarını koparmayan, gelişim ve kalkınması için, var olan potansiyelinin farkında, kimlikli bir kent olabilme şansı vardır. Bunun gerçekleşebilmesi için yatırımların ve teşviklerin bu potansiyeller doğrultusunda değerlendirilmesi gerekir. Geçmişte gümüş ve altın madeni ile ipek yolunun üzerinden geçtiği kent, günümüzde pestil-köme üretimi, tarihi kale, kule, harabe, köprüleri, konakları, üniversitesi, ulaşım açısından halen önemli bir konumda oluşu ve buna bağlı olarak "tüneller kenti" unvanını hak etmesi, doğal ve kültürel miras değerlerinden göller, şelale ve mağaraları, yaylaları ve örümcek ormanları, çiçek odaları gibi birçok turizm potansiyeli ile dikkat çekmektedir. Bu özellikleri kentin kimlik unsurunun belirginleşmesinde de etkili olacaktır. Bu unsurların zenginliğinin Gümüşhanelilerce algılandığı ve değer bulduğu kadar Gümüşhaneli olmayanlarında algıladığı, fark ettiği ve değer verdiği bir yapıya dönüşmesi, Gümüşhane kent kimliğinin ve çekiciliğinin gelişmesi açısından önemlidir.
İstanbul'da Kentsel Farklılaşma ve Mekânsal Yansımaları
İstanbul, Osmanlı'nın son döneminden Cumhuriyet'e çok yönlü kentsel, sosyal, ekonomik ve kültürel dönüşümlerin yaşandığı bir şehir oldu. Bugün, bir metropolitan alan olarak İstanbul'un sosyal tabakalaşma açısından ayrıştığını ve bunun kentsel farklılaşmalarla mekândaki ayrışmayı da beraberinde getirdiğini görüyoruz. Üst ve alt sınıflar, farklı yollardan da olsa "merkez"den "çevre"ye doğru uzaklaşmaktadır ve bu süreç toplumu bir arada tutan dengelerin ve normların krize girmesine neden olmaktadır. Kentsel alandaki krizin giderilmesi için toplumsal gerilim dinamiklerinin sosyolojik bir temelde bilince çıkarılması ve aşılması gerekmektedir.
Ankara Kenti Metropoliten Alanında Mekânsal Saçılma, 2019
Cumhuriyetin ideallerinin somutlaştığı mekân olarak algılanan Ankara, başkent ilan edildiği yıldan itibaren planlı olarak gelişmesi yönünde birçok çalışmaya konu edilmiştir. Bu idealin gerçekleşmesi yönündeki planlama çalışmaları, Cumhuriyetin ilk yıllarında güçlü bir şekilde başlamış ve 2000’li yıllara kadar gitgide zayıflayan bir şekilde devam etmiştir. 2000 sonrası yapılan planlama çalışmalarında bu idealden uzaklaşılarak kentin kimliğini oluşturan ana unsurlarda önemli kayıplar meydana gelmiştir. Makale, Ankara'nın Başkent olarak ilanından günümüze kadar geçirdiği planlama deneyimlerini gözden geçirmekte ve Lorcher Planı (1924-1932), Jansen Planı (1932-1939), Yücel-Uybadin Planı (1957-1970), Ankara 1990 Nazım Planı (1970-2006), 2023 Başkent Ankara Nazım Planı, 2038 Ankara Çevre Düzeni Planlarının ölçeklerine göre kentsel alan ve metropoliten alan üzerindeki etkilerini değerlendirmeyi amaçlamaktadır.
Kentsel Dönüşüm Sorunları ve İstanbul Kimliği
İstanbul üniversitesi sosyoloji dergisi, 2004
Tarihi as:ldan baktlglmlzda istanbul'u; sahip oldugu cografl konum dolay\S1yla, degi~ik imparatorluklann ba~~ehri olarak gormekteyiz. ihtiva ettigi ozellikleri, cografl konumu yamnda, tarih boyunca elinde tuttugu ili~kilerden kazanan istanbul'u; Osmanh imparatorlugunda, iiy klta ve iis: denize hakim olu~u ile daha belirgin olarak tanlmak ve sahip oldugu tariM ve toplumsal nitelikleri ile nev-i ~ahsilla miinhaSlf bir Diinya ~ehri olarak ifade etmek miimkiindiir. istanbul konusundan bir ba~ka aylklaYlcl fikirler grubuna bakacak olursak istanbul Dogu ve BatlYI birle~tiren bir ~ehir olarak goriilmektedir. Bu konuda her iki klta arasilldaki ili~kilerin yonlendirildigi ve bu konudaki izlerin tamkhgl bu iddiaYI destekler niteliktedir. Her ~eyi bir yana blrakacak olursak istanbul Dogunun gers:ek ba~~ehri olmu~tur. Y Ikdan imparatorluk sonrasillda ba~~ehir olma niteligini kaybetmesine ragmen sahip oldugu temel ozelliklerle gers:ek bir ~ehir olma etkisini siirdiiren istanbul'un, 1950'li ydlardan sonra, iistesinden pek gelinemeyen geli~melere sahne oldugunu gormekteyiz. Bu yazmm"ilk hali, 10-11 Ekim 2003 tarihlerinde, tstanbul BOyU~ehir Belediyesi tarafmdan dOzenlenen «Kent Kimli~i ve Cok KOlturlolUk" konulu 1. istanbul Kongresi'nde sunulmu~tur.
İstanbul'da Kentsel Muhalefet ve Müşterekler Politikası
"Bu yazıdaki temel gayem AKP döneminde hayat bulan direniş pratiklerine odaklanarak bahsettiğim kuşağı tasnif etmek ve anlamlandırmak. Böylesi çetrefil dinamiklere sahip bir şehirde, bu denli geniş bir tarihsel aralık için noksansız bir derlemenin mümkün olmadığı açık. O nedenle küçüklü büyüklü her türden direniş pratiğini kapsamaya çalışan bir liste ortaya koymaktansa sınırları belirli bir tartışmanın içinde kalmayı öneriyorum. Bunun için de kentsel müşterekleri odağına alan bir kavramsal çerçeveden yola çıkıyorum. Sonuç olarak bu türden bir kavramsal çerçevenin, yakın zamanlı kentsel hareketleri açıklamak, dahası bu hareketlerin seyrine ilişkin bir politik stratejik hat tarif etmek için kullanışlı olduğunu öne sürüyorum."
Destinasyon Tercihinde Kentsel Kimliğin Etkisi- Sakin Şehir Göynük Örneği
Bu çalışmada Göynük’ün kentsel kimliğinin ve Şubat ayında sahip olduğu “Sakin Şehir” unvanının Göynük’ün turizm destinasyonu olarak tercih edilmesindeki etkilerinin incelenmesi amaçlanmıştır. Araştırma, kentsel kimliğin bir yerin destinasyon olarak tercih edilmesindeki rolünün incelenmesi ve sakin şehir unvanının turizme katkılarının tartışılması açısından önem taşımaktadır. Çalışma kapsamında ziyaretçiler ile anket yapılmış, belediyedeki yetkili kişi ve esnaflar ile mülakatlar yapılmış ve karşılaştırma tekniği kullanılmıştır. Yapılan değerlendirmelerin sonucunda kentsel kimliğin destinasyon olarak tercih edilmesine etki ettiği, aynı zamanda şehrin sakin unvanı kazanmasında rol oynadığı sonucuna varılmıştır. Bununla birlikte sakin şehir unvanının şehrin turizmine olumlu katkı sağladığı tespit edilmiştir.
Kent Kimliği Ölçeği: İstanbul Örneklemi Üzerinde Ölçek Geliştirme Çalışması
Bireyden Topluma: Kent ve Dil İlişkisi Üzerine, 2021
Cities are places where the relationship between individual and society can be explored in interaction with spaces. The chapters in this book focus on how cities and languages are related. It's goal is to hear the languages the city speaks by attending to the individuals residing there, their cultural backgrounds and the impact of the symbols, representations, ideologies and policies that they produce, consume and are exposed to while living in the cities. The collection of chapters here reveals the social role of language, urban identities, the relationship of urban identities with consumerism and how lifestyles are transformed due to domestic and external immigration, urban life politics, media presentations and ideologies. Şehirler, birey ve toplum ilişkisinin mekanlarla etkileşimi içinde incelenebileceği yerlerden biridir. Bu kitapta yer alan bölümler şehir ve dil bağlantısına odaklanmıştır. Şehrin dilini, içinde yaşamını sürdüren bireylere, bu bireylerin kültürel arka planlarına ve şehirlerde yaşarken ürettikleri, tükettikleri ve maruz kaldıkları göstergelerin, ideolojiler ve politikaların etkilerine kulak vererek duymayı ve anlamayı hedeflemiştir. Bu ciltte yer alan çalışmalar, farklı sosyal bilimlerin perspektiflerinden, birey-kent etkileşimi özelinde dilin toplumsal rolü, kentsel kimlikler ve bu kimliklerin tüketim ile ilişkisi, şehirdeki mekanların dillerinin ve yaşam tarzlarının iç ve dış göçlerle, uygulanan dönüşüm politikalarıyla, medyadaki sunumlarla ve ideolojilerle dönüşümünü açığa çıkarmaktadır.
Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, 2018
Dair Kanun, tüm ülkede metropoliten kentlere ilişkin önemli değişimler yaratmıştır. İstanbul Metropoliten Alanı'nda kentsel gelişmenin bir göstergesi olarak idari sınırlar sürekli değişse de uluslararası sermayenin yönlendirmeleri ile kentsel bölgedeki dinamikler daha çok etkili olmaktadır. Bu haliyle idari sınır değişiklikleri, kentsel gelişmenin yönlendiricisi olmaktan çok, mekânsal değişimin yasallaşmasına olanak sağlayan bir fırsat olarak değerlendirilmektedir. Sonuç olarak, İstanbul'u içinde bulunduğu bölge içinde bir finans merkezi yapma yolundaki değişim hedefleri ile kentin bütüncül planlama çalışmaları arasında doğrusal bir ilişki bulunmadığı, yasal mevzuat ve planlama sürecindeki parçalanmışlığı destekleyecek şekilde idari sınır değişikliklerinin yapıldığı, ülkedeki birincil metropol kentin salt kendi il sınırlarında değil, içinde bulunduğu kentsel sistemin bir parçası olarak planlanması gerektiği, idari sınırlara bağlı bir planlama anlayışından ziyade, stratejik planlama bölgelerine dayalı idari sınırların geliştirilmesi gerektiği vurgulanmaktadır.
Urban transformation projects in Turkey come up as a new urbanization project. Starting from the early 2000’s to the present day, several legal arrangements about urban transformation have been made. According to these regulations, delegated acting authority is increasingly centralized and urgency is becoming an integral parts of urban renewal process. As a result, same urban transformation projects are offered in Turkey’s large metropolitan areas, especially in urban centers and areas with high rent value, causing local characteristics and local issues of these areas to be ignored in the process. In addition, with the facilities afforded by the law, authority to conduct urban transformation projects can be centralized on a single institution. In this study, urban transformation laws enacted after 2000’s, and these laws are examined regarding for which areas of the city Ankara. In the study, realization of urban transformation laws within the legal framework is discussed, legal issues are examined and authority transfers are identified. In the study, whether or not intended discourse like “healthy and safe living environments renewed in accordance with norms of science and art...”are real or truthful is determined. Urban transformation areas in the province of Ankara include urban transformation projects completed between 2000 and 2014, projects in the implementation stage and projects in the announcement stag