Everyday Life, Status Groups and the Sayfiye Culture in Kadıköy During the Second Constitutional Period (Abstract) - II. Meşrutiyet Döneminde Kadıköy'de Gündelik Hayat, Statü Grupları ve Sayfiye Kültürü (Özet) (original) (raw)

Kadı Sicillerine Göre XIX. Yüzyılın İkinci Yarısında Urfa'da Gündelik Hayat

Osmanlı Urfası, 2018

Sözlükte "bir yere inmek, konmak, yerleşmek" anlamına gelen hall (halel ve hulul) kökünden türetilmiş bir mekân ismi olan "mahalle" kavramı, devamlı veya geçici olarak ikamet etmek için kurulan küçük yerleşim birimlerini ifade eder. 1 İslâm tarihi boyunca Müslümanlar, bulundukları köy, mahalle, kasaba ve kentlerde pek çok cami veya mescit inşa etmişler, hatta bunu en kutsal vazifelerden biri ve Müslüman oluşlarının bir işareti kabul etmişlerdir. 2 Osmanlı şehrinde ise mahalle, birbirini tanıyan, bir ölçüde birbirlerinin davranışlarından sorumlu, sosyal dayanışma içinde olan kişilerden oluşmuş bir topluluğun yaşadığı yerdir. 3 Osmanlı İmparatorluğu'nun çeşitli bölgelerinde mahalleler farklı isimlerle adlandırılmıştır. Cezayir ve Tunus'ta havme, Kahire, Şam ve San'a da hare, Halep, Musul, Bağdat ve Urfa'da mahalle denilmiştir. 4 Urfa şehrinde mahallelerin oluşumu ibadethane merkezli olmakla birlikte, aynı zamanda her mahallenin oluşumunda ibadethane kadar etkili olmasalar da çeşmelerin, mekteplerin, medreselerin, tekke ve zaviyelerin de etkisi büyüktür. 5 XIX. Yüzyılın ikinci yarısında, Urfa'nın sosyo-ekonomik hayatını yansıtan Kadı Sicilleri, Urfa mahallelerinin gündelik yaşamına ışık tutmaktadır. Mezkûr tarihlerde Urfa'ya ait sicil kayıtlarında 56 mahalle tespit edilmiştir. 6 Bu mahalleler şunlardır:

Sayfiye Yerleşimlerinin Tarihsel Süreç İçerisindeki Değişimine Yönelik Bir Araştırma: Dragos, Orhantepe Mahallesi Örneği

Mediterranean Journal of Humanities, 2020

Arapça kökenli bir sözcük olan sayfiye, yaz mevsimini geçirmek üzere gidilen şehre yakın konut ya da bölgeyi tanımlamak amacı ile kullanılmaktadır. Bu çalışmada sayfiye kültürünün incelenmesi ve kentte kaybolan yapısının ortaya konulması hedeflenmiştir. Bu hedefle, İstanbul'un eski sayfiye yerleşimlerinden biri olan Kartal ilçesine bağlı, Orhantepe Mahallesi'nde bulunan Dragos semtinin 1968-2018 yılları arasında yaşadığı mekânsal değişim incelenmiştir. Çalışmada literatür taraması yapılmış, sayfiye kavramı ile ilgili veriler toplanmış, kuramsal bir çerçeve çizilmiştir. Bunun yanında alan çalışması ve sözlü tarih çalışmaları gibi araştırma yöntemleri izlenmiştir. Çalışma kapsamında; sayfiyenin tanımı/ ortaya çıkışı, sayfiye yerleşimleri/gelişim şekilleri, sayfiye mekânları, kıyı sayfiyelerinin arazi kullanımı ve morfolojisi, Türkiye ve İstanbul'da sayfiye kültürü ve bir sayfiye yerleşimi olarak Dragos'un mekânsal değişimi ele alınmıştır. Çalışmanın sonucunda, sayfiye kültürünün kentin tarihi ve fiziksel yapısı bağlamında önemli bir yere sahip olduğu tespit edilmiştir. Öte yandan sayfiye kültürünün uzun yıllar yaşandığı bir yerleşim olmasına rağmen literatürde yer almayan Dragos'un seçkin bir sayfiye olduğu kanısına varılmıştır.

Marife.2006_2. SOSYAL DEĞİŞİM SÜRECİNDE KÛFE HADİSÇİLİĞİ / THE HADITH IN KUFA IN THE PERIOD OF SOCIAL CHANGE, Hüseyin Kahraman

Kufa built in 17/683 with Caliph Omar's order is one of the former cities constructed by Muslims. It was built on the centre location of ancient sciences and civilizations. For this geographical situation, it became a cradle for humans belonging to different cultures, religions, languages and races. On the other hand, Kufa is famous for playing a major role in the politics history of Islam. Beginning from the period of building, it took effect on course of history, and took place in the middle of politic events. Nevertheless, these realities that became a piece of daily life did not restrain scientific works in Kufe. One of the pieces of this scientific structure is the hadith. In this article, we are investigating the development of this science in Kufa and, especially, the effects of conditions that this city has on the hadith in the context of "community-human-science" relationship.

Osmanlı Mahallesinde Gündelik Hayat (17. Yüzyılda Gaziantep Örneği) Everyday Life in Ottoman Neighborhood (The Example: Gaziantep in 17 th Century

Özet Osmanlı şehrinde mahalle sosyal ve fiziki bir birimdir. Mülkî, beledî ve adlî teşkilâtın ilk basamağını teşkil eden mahalleyi imamlar idare etmişlerdir. Mahallede gündelik hayat, devletin koymuş olduğu bir takım kurallar ile halkın benimsediği örf ve adetlere göre şekillenmiştir. Evlilik, hastalık, cenaze gibi işler mahallelinin ortak katıldığı eylemlerdir. Mahallelinin, avarız vergisi vermek, cinayetlerin faillerini bulmak veya bulamadıkları takdirde diyet ödemek gibi ortak sorumlulukları da bulunmaktadır. Mahallede ikamet edenler komşularını gayriahlâkî davranışlarından dolayı uyarabilir veya mahalleden ihraç edebilirlerdi. Mahalleye yeni katılmak isteyen, mahallelinin kefaleti olmadan oraya yerleşemezdi. Anahtar Kelimeler: Gaziantep, mahalle, gündelik hayat. Abstract District is a social and physical unit in a typical Ottoman city. Imams managed the districts which constitute the first step of municipal, civilian and the judiciary constitute. Everyday life in the districts is based on a number of rules to put the government and customs of the people. Some activities like marriage, illness, and funeral are actions that inhabitants of a district participate in common. Inhabitants of district have some responsibilities, as well such as to give the idled tax, to find the perpetrators of the murder or if they do not find to pay an equivalent. People who reside in the district could warn their neighbors because of the immoral behavior and could send them from the district. Who want to join a district could not have settled there without the bail of parish.

II. ABDÜLHAMİD DÖNEMİ GAZETELERİNDE MEDENİYET ALGISI, 61-83 THE PERCEPTION OF CIVILIZATION IN THE PERIOD OF ABDÜLHAMID II

Diyalektolog, 2018

İnsanlar, tarihin ilk dönemlerinden itibaren topluluklar halinde yaşamaya eğilim göstermişlerdir. Birlikte yaşayan bu insanlar kendi topluluklarını, topluluklarının kurallarını oluşturmuşlardır. Ancak kaçınılmaz olarak başka topluluklarla da karşılaşmışlar ve kendilerinden olmayanlarla çeşitli ilişkiler geliştirmişlerdir. Modernleşmeyle birlikte milletlerin oluşumu, bu ilişkilerin kimlik sorunu üzerinden ele alınmasına yol açmış ve devletlere tanınma ve tanımlama ihtiyacı doğurmuştur. 19. Yüzyılda yükselen milliyetçilik fikirleri, bu dönemde kimliğin önemini artırmış ve bünyesinde birçok kavmi barındıran imparatorlukların varlığını ve meşruiyetini tehlikeye atmıştır. Bu devletlerden biri olan Sultan II. Abdülhamid dönemi Osmanlı Devleti de yeni bir kimlik inşasına girmiş ve varlığını devam ettirmeye çalışmıştır. Çalışmanın amacı, Sultan II. Abdülhamid dönemi kimlik inşasını, bu dönemde tüm dünyada olduğu gibi Osmanlı toplum hayatında da hızla yayılmış olan basının incelenerek değerlendirilmesidir. Bu doğrultuda basın, seçilmiş olan Tercüman-ı Hakikat, Ma’lûmât ve Saâdet gazetelerinde yapılan içerik analiziyle ele alınmıştır. İçerik analizi sonucu, gazetelerde sıkça tartışılmış “Medeniyet” konusu, dönemin kimlik inşası bağlamında değerlendirilmiştir.

osmanlı-kültürü-ve-gündelikk-yaşam-SURAIYA-FAROGHI.docx

Bundan başka günümüzdeki anlayış çerçevesinde, askeri alanın mutlak önceliği olduğu görüşü karşısında da bazı kuşkular duymak gerekir. Daha önceleri hiçbir istisna getirilmeksizin kabul edilmiş olan, Osmanlı İmparatorluğu'nun "sürekli yürüyüş halindeki bir ordu" olduğu ve bu yüzden de kültürel değişimin tümünün askeri zorunluluklarla açıklanması gerektiği düşüncesine, bugün daha kuşkuyla bakılmaktadır. Yeniçağın başlarında Avrupa devletlerinin temel etkinliği de savaş değil miydi? Dev gibi bir orduya sahip Prusya dışında, mutlakıyetçi Fransa 1789'da art arda gelen savaşların yükünü taşıyamadığı için çökmüştü. 51 Yani Osmanlı İmparatorluğu, çağdaşlarından daha az ya da çok savaşçı bir tablo çizmiyordu. Bu yüzden de Osmanlı üst tabakasının sadece askeri-politik motiflerle hareket ettiği varsayımını haklı gösterecek özel bir neden söz konusu değildir.