Türkiye'de Annelik Kurgusu - Belgeselab (original) (raw)

Beğlü Dikeçligil ile Türkiye'de Aileye Dair

İstanbul. Üniversitesi Sosyoloji Dergisi, 2023

1949 yılında doğan F. Beğlü Dikeçligil, 1970 yılında Hacettepe Üniversitesi Sosyoloji Bölümünde lisans eğitimini tamamladıktan sonra İstanbul Üniversitesi İçtimaiyat Enstitüsünde asistan olarak görev alır. Aynı enstitüde Prof. Dr. Amiran Kurtkan Bilgiseven danışmanlığında “Yaşama Tarzı ile Gelir Seviyesi Arasındaki İlişki” konulu doktora tezini 1979 yılında savunur. 1980 yılında ABD Pittsburg Üniversitesindeki doktora sonrası çalışmasının ardından 1982-1985 yılları arasında Hacettepe Üniversitesi Genel Sosyoloji ve Metodoloji Anabilim Dalı’nda yardımcı doçent, 1985-1995 yılları arasında doçent, 1995-2004 yılları arasında profesör ünvanıyla öğretim üyesi olarak görev yapar. 1990-1993 yılları arasında Başbakanlık Aile Araştırma Kurumunda Araştırma Dairesi kurucu başkanlığını yapan Dikeçligil, bu yıllarda Ahmet Çiğdem ile birlikte Aile Yazıları 1- Temel Kavramlar, Yapı ve Tarihi Süreç, Aile Yazıları 2- Kültürel Değerler ve Sosyal Değişme, Aile Yazıları 3- Birey, Kişilik ve Toplum, Aile Yazıları 4- Evlilik Kurumu ve İlişkileri, Aile Yazıları 5- Nüfus ve Aile Planlamasını derler. 2005-2014 yıllarında Erciyes Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü kurucu başkanlığını, 2009-2014 yıllarında Erciyes Üniversitesi Kadın Çalışmaları Araştırma ve Uygulama Merkezi müdürlüğü görevini sürdürür. İlgi alanları arasında yer alan aile, kültür, medeniyet, modernleşme konularını, tarihselkültürel süreç bağlamında ve sosyal bilim paradigma farklılıklarını gözeterek ele alan Dikeçligil kavramların analitik değerlerine önem verir. Türkiye’de aile yapısını açıklamak üzere “çekirdek aile ağı” kavramını geliştirir; “sağlıklı aile” ve “güçlü aile” kavramlarının olgusal analize imkân veren operasyonel tanımlarını yapar. 2015 yılında Stockholm’de Türk göçmenlerde çekirdek aile ağı üzerine etnografik bir araştırma yapar. Söz konusu kavram üzerinden Türk ailesinde dayanışma ilişkilerinin sürdürülmesi ve yeniden üretimini inceler. Bugün Aile Yazıları serisi Türkiye’de aileyi anlamak ve aile üzerine çalışma yapmak isteyenler için önemli bir kaynaktır. “Çekirdek aile ağı” kavramı ise aileyi hem bir kurum hem de bir etkileşim ağı olarak ele alma, böylece ona dair bütüncül bir resim sunma imkanı vermesi açısından değerlidir. Söz konusu kavram üzerinden Türk aile yapısı ve aile içi ilişkileri ele alarak başlayan bu söyleşi, Türkiye’de ailenin değişimi, dönüşümü ve geleceğine dair pek çok meseleye değinmektedir.

GELENEKSEL TÜRK AİLESİNDE ÇOCUK VE ÇOCUKLA İLGİLİ İNANÇ FELSEFESİ: KIRGIZİSTAN ÖRNEĞİ

Sosyal Politika Çalışmaları Dergisi, 2015

Öz Türk halkları arasında geleneksel değerlerin bütünlük çerçevesinde önemli bir yere sahip olduğu ve söz konusu değerlerin bugün dahi halk tarafından benimsenerek sürdürüldüğü anlaşılmaktadır. Geleneksel bakış açısıyla toplumun ve hatta milletin omurgasını teşkil ettiği ileri sürülen çocuk ve onunla ilgili ortaya çıkan, hayatın akışı içinde uygulanma fırsatı olan birtakım inanç kaideleri ve uygulamaların toplumun sosyal ve felsefi düşünce gereksinimi ile ihtiyaçlarından peyda olduğunu ileri sürmek mümkündür. Bu itibarla Türk halklarında olduğu gibi Kırgız ailesinde de, çocukla ilgili mekûre ve düşüncenin mümtaz bir konumda bulunduğu gözlenmektedir. Söz konusu çalışmada, Kırgız toplumunda çocuğa bakış açısı, bunun getirmiş olduğu cinsiyet algısı, doğup yaşamayan çocukla ilgili inanç olgusu ve en son çare olarak görülen evlatlık edinme kavram ve anlayışları kapsamında Kırgız halkının geleneksel ölçekli düşünce yapısı üzerinde durulacak olup çocuk sahibi olmanın çeşitli süreçleri ele alınmaya çalışılmaktadır. Ayrıca bahsi geçen süreçlere ilişkin bazı konularda sosyolojik bulgulara da yer verilmektedir.

Türkiye'deki Suriyeli Göçmen Kadınlar Arasında Güvenli Doğurganlık ve Güvenli Annelik

GÖÇ DERGİSİ, 2020

Öz: Güvenli annelik normalde güvenli doğurganlığı kapsayan bir konudur. Ancak bu çalışma sırasında, üreme çağlarındaki Suriyeli kadınların (15-49) doğurganlıkları, çeşitli sosyal ve demografik bileşenleri ve teorik yaklaşımları gözetmek açısından ayrı olarak incelenmektedir. Bu çalışmanın argümanını destekleyici ana göstergeler, Hacettepe Üniversitesi Nüfus Etütleri Enstitüsü tarafından 2018'de gerçekleştirilen Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması Suriyeli Göçmen Örneklemi'nden (TNSA-2018-SGÖ) gelmektedir. Veri, kamplarda veya kamp dışında yerleşmiş 1.826 hanehalkından gelen, toplamda 2.216 evli kadınla yüz yüze görüşmelere dayanmaktadır. Bu çalışma, Suriyeli evli kadınların doğurganlık deneyimlerine, aile planlaması yöntemleri (gebeliği önleyici yöntemler) kullanımına, bu yöntemlerin ulaşılabilirliğine, kadın sağlığına yönelik bakımın sağlanmasındaki kaliteye dayanan deskriptif göstergeleri sunarken, ilgili teorik ve yazınsal kaynakları, göçmen olmanın, kadın olmanın ve anne olmanın oluşturduğu liminal statünün sosyolojik, antropolojik ve psikolojik belirleyicilerini kavramak için bir araya getirmektedir. Çabamızın sonucu ile ilgili olarak, belirtmeliyiz ki, Suriyeli evli kadınların üreme sağlıkları ve davranışları çoğunlukla dil bariyerleri, iletişim problemleri ve küçümsenme kaygısından etkilenmektedir ve bunlar tarafından belirlenmektedir. Anahtar kelimeler: Suriyeli göçmenler; güvenli annelik; üreme sağlığı; doğurganlık; aile planlaması. ABSTRACT IN ENGLISH Safe Motherhood and Safe Fertility among Turkey's Syrian Women Safe motherhood is normally a subject that covers safe fertility. However, over the course of this study, fertility of Syrian women in their reproductive ages (15-49) has been examined separately for supervising various social and demographic components and theoretical approaches. The supportive indicators for the argument of this study are provided by Turkey Demographic and Health Survey-Syrian Migrant Sample (TDHS-2018-SMS) held by Hacettepe University Institute of Population Studies in 2018. The data is based on face to face interviews with 2.216 married women who are between 15-49 in total, coming from 1.826 Syrian households established in the camps or out of the camps. This study, while presenting the descriptive indicators particularly referring to Syrian birth cases, fertility preferences, use of family planning (contraception) methods, reachability of these methods, quality of delivery of woman's health care, gathers up related theoretical and literary sources to comprehend the sociological, anthropological and psychological determinants of the liminal status formed by being a migrant, being a woman

Anne Çocuk İlişkisi Bağlamında Yabancılara Türkçe Öğretiminde Kullanılan Ezber Yöntemi

2021

Yabanci dil ogretiminde okuma-anlama, dinleme-anlama, sozlu ve yazili anlatim ogreniciye kazandirilmak istenen dil yetileridir. Ogreniciler bu yetileri kazanma surecinde sorunlarla karsilasma egilimindedir ve bu da bu alanda cok sayida arastirma yapilmasina neden olur. Bu calismada, cocuklarin dil edinim asamalarini ve bu asamalarda uygulanan ezberleme yontemlerini orneklemek icin anne (dil ogretmeni) ve cocuk (dil ogrenen) benzesimi kullanilmaktadir. Bir cocuk dili kendi ortaminda duyarak ve duyduklarini tekrarlayarak ogrenir. Ana dili ediniminde dinlemenin onemli bir rolu oldugu icin, dilin edinildigi ortam dil edinimini etkiler. Cocugun dogdugu andan itibaren anne ve dilin konusuldugu cevre ile dogrudan bir etkilesimi vardir. Cocuk, gordugu davranislari ve cevresindeki diger gorsel unsurlari kullanarak duydugu ifadeleri anlamlandirir, ortamindaki sesleri ve tekrar eden davranis kaliplarini tekrarlar ve bu tekrar sayesinde ezberler. Ilk dil edinimindeki bu isitme-tekrar etme-ezber...