ESKİ ASTRONOMİ METİNLERİNDE KARŞıLAŞıLAN ASTRONOMİ TERİMLERİNE İLİşKİN BİR SÖZLÜK DENEMESİ (original) (raw)
Related papers
ASTRONOMİDE GÖK CİSİMLERİNİ ADLANDIRMA: MİTOLOJİLERDEN MODERN ADLANDIRMAYA
Anadolu Öğretmen Dergisi, 2023
Uzay, kadim bir ilginin her daim yönlendiği, merak edilen ve açıklanmaya çalışılan mekândır. İnsanoğlu, uzayı gözlemleyerek gök cisimlerini keşfetmiş ve keşfettiği bu cisimleri önce numaralandırmış, sonra onları adlandırmıştır. Bu adlandırmalar tarihseldir ve mitolojik varlıklar üzerinden yapılmıştır. Fakat uzak gök cisimlerinin art arda keşfedilmesi ve bu keşiflerin ardında teknolojik gelişmelerin olması nedeniyle, gök cisimlerinin adlandırılmasında yararlanılan mitolojik geleneklerden uzaklaşılmıştır. Gök cisimlerinin adlandırılmasında mitolojilerden ve mitolojik kahramanların kişilik özelliklerinden esinlenilmiş olması bir olgu olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu çalışma, gök cisimlerinin adlandırılmasında mitolojilerin rolünün ne olduğu temel sorusundan hareketle hangi mitolojilerden ne ölçüde yararlanıldığını ortaya koymayı amaçlamaktadır. Araştırma sonucunda mitolojilerin, güneş sistemi ve dışındaki sistemler için yapılan adlandırmalarda, rolü olduğu anlaşılmıştır. Ayrıca uzak gök cisimlerini adlandırmada yeni standartlar belirlendiği tespit edilmiştir. Güneş sisteminde yer alan gezegenler, uydular, küçük gezegenler ve cüce gezegenlerin ve kuyruklu yıldızların adlandırması ile Güneş sistemi dışında yer alan yıldız, takımyıldız ve ötegezegenlerin adlandırılmasında sıklıkla Yunan mitolojisinin izleri tespit edilmiştir. Ayrıca profesyonel teleskoplar ve gözlem araçlarıyla astronomik gözlem yapmanın mümkün olmadığı kültürlerde, mitolojilerin hala öğrenmeyi sağlama amacıyla kullanıldığı tespit edilmiştir. Hem mitolojik anlatıma yer veren hem de bu anlatımı gök cisimlerinin adları ve özellikleri ile ilişkilendirebilen bir astronomi eğitiminin, öğrenmeyi kolaylaştırabileceği ve öğrenilen bilginin kalıcılığını artırabileceği öngörülmektedir.
ESKİ MEZOPOTAMYA UYGARLIKLARINDA ASTRONOMİ (SÜMER, AKKAD, ASUR VE BABİL )
Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Bitirme Tezi , 2019
Arkeoastronomi geçmiş kültürlerin gökyüzünü nasıl yorumladıklarını inceler. Bu çalışmanın amacı arkoeastronominin, arkeoloji biliminin çok önemli bir parçası olduğunu ve arkeologları neden ilgilendirmesi gerektiğini Mezopotamya özelinde ortaya koymaktır. Tezin ilk bölümünde astronomi, arkeoastronomi ve temel kavramlar hakkında bilgi vermek ve gelişim sürecinin anlaşılmasına yardımcı olmak amaçlanmaktadır. İkinci bölümde ise Paleolitik Dönem’e ait astronomi ile ilgili en eski uygulamalar incelenmektedir. Çünkü bu süreç bize astronomi biliminin ulaşacağı noktalar konusunun anlaşılmasına yardımcı olacaktır. Üçüncü bölümde de tezminin ana konusu olan Mezopotamya bölgesindeki uygarlıkların astronomi ile ilgili uygulamaları kronolojik olarak incelenmiştir.Ekler kısmında ise Neolitik Dönem’e ait en önemli keşif olan Göbekli Tepe’nin, astronomi ile ilgili bir tapınak alanı olması üzerine yapılan varsayımlar ele alınmıştır. Bu eklemenin 2019’un Göbekli Tepe yılı ilan edilmesi nedeniyle anlamlı olacağına inanıyorum.
BABÜRNAME'DE GEÇEN ASTRONOMİ VE ASTROLOJİ İLE İLGİLİ ADLAR
cesmicihan, 2023
Gökyüzü ve gökyüzü cisimlerinin hareketleri tarih öncesinden beri insanların dikkatini çekmiştir. İnsanlar gökyüzü cisimlerinin hareketlerini izlemiş, kaydetmiş, onların hareketlerine göre cetveller hazırlamış ve bu kayıtları kendilerince yorumlamışlardır. Astronominin gelişimi pek çok uygarlığın çalışmalarının birleştirilmesiyle oluşmuştur. Daha sonra gezegen hareketleri ve yıldızların konumunun insanlar ve olaylar üzerinde etkileri olduğu düşünülmüş, bunlara bazı yorumlar getirilmiştir. Böylece Astroloji doğmuştur. Bu tür çalışmalar yöneticiler tarafından da desteklenmiş, hemen her sarayda astronomi bilgini "müneccimbaşı" sıfatıyla kendine yer bulmuştur. Babür Sultanlığı'nın kurucusu olan Babür'ün yer yer anı yer yer günlük özelliği taşıyan oldukça samimi ve açık sözlü bir üslupla kaleme aldığı Babürname, Türk ve Batı dünyasında oldukça değerli bir eser sayılmaktadır. Bir padişah tarafından kaleme alınmasının yanı sıra dili ve içeriği bakımından oldukça zengin olması da onu önemli kılan unsurlardır. Bu çalışmada Çağatay Türkçesinin en mühim nesirlerinden olan Babürname'de yer alan astronomi ve astroloji ile ilgili isimler çeşitli yönlerden incelenmiştir. Hem yapı hem de söz varlığı bakımından incelenen bu adlar ayrıca döneminin çeşitli inanışlarına da ışık tutmaktadır.
Geç Neolitik Dönem'den itibaren kültür ögelerine rastlanan ancak Batı Anadolu'nun Romalılaştırılma sürecinde adı anılmaya başlanan Sebaste kenti, bulunduğu konum ve verimli toprakları ile binlerce yıl ayakta kalmayı başarmıştır. Kentin lokalizasyonu ilk defa 19. yüzyılda Anadolu topraklarına gelen Avrupalı gezgin araştırmacılar tarafından çevrede bulunan yazıtların okunması ile yapılmıştır. 1966-1978 yılları arasında ise İstanbul Arkeoloji Müzeleri adına Dr. Nezih Fıratlı tarafından 13 sezon boyunca höyükler, kiliseler ve tümülüslerde kazılar gerçekleştirilmiştir. Bu kazılar neticesinde kiliselerin altında Roma hamamına ait mimari temeller olduğu ve kentin merkezinin de kiliselerin bulunduğu bölge olduğu anlaşılmıştır. 2016 yılından itibaren yapılan yoğun yüzey araştırmalarıyla birlikte Sebaste'nin merkezi olan Selçikler ve çevresindeki tüm alanlar taranmıştır. Bu bağlamda tespit edilen mimari parçalar ile küçük buluntuların ele geçtiği alanlarda, kronolojik sınıflandırmalar yapılarak yerleşimin tarihsel süreçlerine ışık tutulmaya çalışılmıştır. Küçük buluntular arasında yer alan ve bu çalışmanın temelini oluşturan Roma seramikleri ise yüzey araştırmasında, yerleşke ve buluntu paralelliği ile toprağın altındaki yapılar hakkında ipucu göstermesi açısından önem kazanmaktadır. Ayrıca, yüzey araştırmalarında ele geçen kırmızı astarlı seramiklerin çalışmamız dahilinde ilk defa değerlendirilmesi, kentin ticaret ve pazar hakimiyetini görebilmemiz açısından önemlidir. The city of Sebaste, whose name began to be mentioned in the Romanization process of Western Anatolia but which we have seen material cultural elements since the Late Neolithic Periods, has managed to survive for thousands of years with its location and fertile territory. The localization of the city was carried out for the first time by European travellers who came to Anatolia in the 19th century by reading the inscriptions found in the vicinity. Between 1966 and 1978, excavations were carried out by Dr. Fıratlı on behalf of the Istanbul Archaeological Museums for 13 seasons in Mounds, Churches, and Tumulus. As a result of these excavations, it was understood that the architectural foundations of the Roman Bath were under the churches and that the center of the city was the site where the churches were located. Selçikler, which is the center of Sebaste, and all surrounding areas have been scanned with intensive surface researches since 2016. In this respect, in the areas where the architectural fragments and small finds were recovered, chronological classifications were made and efforts were made to shed light on the historical processes of the settlement. The Roman ceramics, which are among the small finds and form the basis of this study, are important in the surface survey in terms of the parallelism of the settlement and the findings, as well as showing clues about the structures under the soil. Being the first to evaluate the red-slip wares found in the surveys works, our study is important as it shows the commercial and market dominance of the city.
ENDÜLÜSLÜ ASTRONOMİ BİLGİNİ NÛRÜDDÎN BİTRÛCÎ’NİN ASTRONOMİYE DAİR GÖRÜŞLERİ
İPEK YOLU DÜŞÜNSEL VE FELSEFİ MİRAS (Prof. Dr. Erdal BAYKAN'ın Anısına), 2024
Developments in positive sciences such as mathematics and physi cs have led to the revision of philosophical theories over time. As an important link in this process, Bitrûjî occupies an important position in the Western world, both in the Peripatetic tradition and in the con text of Astronomy sciences. His criticisms of Ptolemy are among the distant reasons that paved the way for the Renaissance. Andalusian astronomer Ebû İshâk Nureddin el-Bitrûjî is known for his criticisms of Ptolemy’s theory of motion. In this context, his only extant work, Kitâb fi’l-Hey’e, is of great importance, in which he wrote his thoughts in the context of the Aristotelian theory of motion. We determined the subject of our study as the center of this work, which has not been studied in detail. We will examine Bitrûjî’s rational method, which is based on the compliance of astronomical principles with mathematical and physical facts. We will discuss findings that these ideas had an impact dating back to the Renaissance. Theories about the movement of the universe are an important issue that astronomers focus on and discuss. In addition, the basis of cosmological views in Islamic Philosophy, especially in the Peripatetic Tradition, is based on knowledge about the universe. It is wanted to point out that this process initiated by philosophers such as Ibn Bajjah and Ibn Tufail is an effort to establish a system beyond mere mystical assumptions. We believe that the An dalusian enlightenment can be better understood if Bitrûjî’s views on astronomy are analyzed well. In our study, references were also made to two Aristotelian commentators, Ibn Rushd and Avicenna, who have an important place in Bitrûjî’s views on astronomy. The movements of spherical bodies discussed in works on astronomy, the sphere of fixed stars and the ninth sphere, the concept of the Nafs as the cause of movement and its consistency have been discussed. The book, which has been comprehensively reviewed, is also an important resource in its field. It can be considered among the possible contributions of the article that the philosophical and scientific attitude of the brightest periods of Andalusia can be read in today’s world.
Selçuk Devleti döneminin ünlü şahsiyetlerinden bilim insanı ve şair yönüyle tanınan Ömer Hayyâm, Melikşah'ın isteği üzerine kendisinin başkanlığında oluşturulan bir heyet eşliğinde rasat çalışmalarında bulunarak Celâli Takvimi ortaya çıkarmıştır. Bu takvim ile birlikte hayatın pek çok alanında kolaylık ve düzen sağlanmıştır. Şair yönü ile de bilinen Hayyâm, rubâi türünde yazdığı şiirlerinde okurlarına gökyüzü çalışmalarının derinliğinin izlerini yansıtmıştır. Rubâilerinde felek, yıldız, gün, ay, yıl, güneş vb. göksel terimlerin bolca yer aldığı görülmektedir. Çalışmamızda Hayyâm ve eserleri anlatılarak onun zihninin gökyüzü ile ne denli meşgul olduğu rubailerine yansıdığı dizelerle örneklendirilecektir. Bu bağlamda çalışmada, Hayyâm'ın rubaileri üzerinden onun gökyüzü algısı anlaşılmaya çalışılmıştır.
KLASİK DÖNEM İSLAM DÜŞÜNCESİNDE ASTRONOMİ VE ASTROLOJİ
KLASİK DÖNEM İSLAM DÜŞÜNCESİNDE ASTRONOMİ VE ASTROLOJİ, 2020
Bu tezimizde klasik İslam düşüncesine, Yunan felsefesiyle olan irtibatına, klasik İslam düşüncesinde astronomi ve astroloji alanlarının oluşumu, gelişimi, bu alanlar içerisinde gerçekleşen düşünce üretimi ve astronomi- astrolojinin kozmoloji ile olan ilişkisi ele alınmaya çalışılmıştır.
MUHAMMED B. EŞREF ES-SEMERKANDȊ’NİN ASTRONOMİ ANLAYIŞI ve KEVNİ AYETLER BAĞLAMINDA TEFSİR METODU
2017
Islam kelaminin ana konusunu teskil eden uluhiyyet baglaminda incelenen en onemli mevzu Allah’in varligi ve birligidir. Bu acidan kelamcilar Allah-âlem iliskisi cercevesinde Allah’in yaratma eylemi ile ilgili tavrini ortaya koyarken oncelikle O’nun tek ve essiz oldugunu ispata calismislardir. Isbat-i vacip ile ilgili delillerin dayandigi yegâne husus tevhid fikridir. Farkli bircok ispat yontemini kullansalar da kelam âlimleri evrendeki duzen ve degisimin Allah’in yaratmadaki mukemmelligini gosteren basat delil oldugunu dusunmuslerdir. Semerkandi, Ilmu'l-Ȃfȃk ve'l-Enfus adli eserinde marifetullahin bireyin kendinde ve evrende var olan hikmetli ve mukemmel yaratisi dusunmesiyle gerceklesebilecegini gosterme gayretindedir. Muellif genel olarak Allah’in varligi ve birligini ortaya koymayi amacladigi bu eserinde gok cisimlerini ve hareketlerini incelemek suretiyle Allah-âlem iliskisinin onemli bir boyutuna dikkat cekmistir. O, astronomik gozlem ve hesaplamalarla elde ettigi bilgi...