KÜRESELLEŞME EKSENİNDE TAM ve KISMÎ SÜRELİ ÇALIŞMA ile UZAKTAN ÇALIŞMA BİÇİMLERİ (original) (raw)

TURİZM’DE ÇALIŞMA KOŞULLARI VE ESNEK ÇALIŞMA

Turizm sektörü giderek gelişen bir sektör olmakla birlikte, birçok sorunu da beraberinde getirmektedir. Yatırımlar daha çok yeni tesislerin kurulması ve daha çok kişinin istihdam edilmesi şeklinde olmaktadır. Ancak istihdamla birlikte ve turizm sektöründeki esnek çalışma biçimleriyle, çalışanların çalışma koşulları göz ardı edilmekte, bu da çalışanların verimliliğini düşürmekte, iş kazası ve meslek hastalıkları riski artmakta ve işletmelerin amaçladığı hizmetlerin sağlanması da zorlaşmaktadır.

KÜRESELLEŞME SÜRECİNDE UZAKTAN EĞİTİM

Özet Uzaktan Eğitim, kısaca zaman ve mekândan bağımsız, bilişim teknolojilerinden yararlanılarak gerçekleştirilen, ekonomik ve etkileşimli bir eğitim biçimidir. Modern toplumun gerektirdiği yenilenme ihtiyacı, eğitim sisteminden bir şekilde ayrılmış veya bu sisteme hiç girememiş olma, bireyleri uzaktan eğitim yolunu denemeye yöneltmiştir. Küreselleşme, ekonomi ve siyasette olduğu gibi, eğitimde de alternatifleri artırmıştır. Uzaktan eğitim de çeşitlenen alternatiflerden, belki de en cazip olanı olarak ortaya çıkmaktadır. Literatür taraması yöntemi ile yapılan bu betimsel çalışmada küreselleşme sürecinde uzaktan eğitim irdelenmektedir. Anahtar sözcükler: Eğitim, uzaktan eğitim, küreselleşme.

KÜRESEL REKABET ORTAMINDA ÜRETİMİ ARTTIRMADA ÜRETİM YÖNTEMLERİNE İLİŞKİN UZMAN GÖRÜŞLERİ VE ELEŞTİRİLER ÜZERİNE BİR İNCELEME

Akademik Sosyal Araştırmalar Dergisi,, 2019

Küreselleşme ile birlikte artan rekabet ortamı, üretim yöntemlerinin de gelişme￾sine ve güncel üretim yöntemlerinin üretimi arttırma üzerine daha fazla odaklanma￾larına neden olmuştur. Günümüzde üretimi arttırmada kullanılan güncel modeller beraberinde pek çok fayda getirirken, beraberinde bazı eleştirileri de getirmektedir. Bu araştırmada, otomotiv sektörü örnekleminde güncel üretimi arttırmada kullanı￾lan yöntemler üzerinde uzman görüşleri ve bu yöntemlere getirilen eleştirilerin in￾celenmesi amaçlanmıştır. Araştırmada Kocaeli ilinde üretim yapan otomotiv sektö￾ründe görevli 11 personel ve Bosna Hersek Uluslararası Travnik Üniversitesi ile İs￾tanbul Gelişim Üniversitesinde üretim dersleri veren 7 akademisyen olmak üzere toplam 18 uzman ile derinlemesine mülakat yapılmıştır. Daha sonra mülakat so￾nuçlarına göre üretim yöntemlerine ilişkin SWOT analizi yapılmıştır. Araştırma sonuçlarına göre bilgisayarlı üretim ve otomasyon üretimleri yeni ve kompozit malzemelere daha uyumlu olup, üretim süresini kısaltmakta ve üretimi arttırmada etkili sonuçlar vermektedir. Öte yandan bu yöntemlerin klasik üretim yöntemleri ile entegrasyonu konusunda henüz yeterli yol kat edilememiştir.

KÜRESELLEŞME SÜRECİNDE ÇALIŞMA KÜLTÜRÜ VE İŞ AHLAKINDA İŞ VE MESLEK DANIŞMANLARININ ROLÜ

Özet KüreselleĢme, ekonomik, kültürel, siyasi, dini ve sosyal sistemlerin dünya çapında entegrasyonudur. Bazı bilim adamları ve gözlemciler küreselleĢme ile birlikte üretim ve tüketim kalıplarının uyumu ve kültürün homojenleĢmesini vurgularken; diğer bilim adamları ve gözlemciler ise küreselleĢmenin birden çok forma dönüĢme, farklılaĢma potansiyelini taĢıdığını vurgulamaktadır. Günümüzün küreselleĢen rekabet ortamında iĢletmelerin ve kurumların hayatta kalabilmeleri ve rekabet edebilmeleri için kaynaklarını verimli Ģekilde kullanmaları gerekmektedir. Özellikle iĢgücüne dayalı tekstil sanayi gibi sektörlerde insan kaynağı daha da önem kazanmaktadır. ÇalıĢanların iĢlerinden memnun olmaları, iĢletmelerin hayatta kalmalarını kolaylaĢtıracak ve firmalara rekabet avantajı sağlayacaktır. Bu yüzden doğru iĢ gücünün doğru istihdamı önemli olduğu kadar iĢ kültürü ve ahlakının da oluĢturulması büyük önem arz etmektedir. Bu açıdan geçmiĢe bakacak olursak; Osmanlıda Ahlak ile sanatın uyumlu bileĢimi olarak tarif edilen Ahilik sistemi, Anadolu'da XIII. yüzyılın baĢından itibaren görülmeye baĢlanmıĢ, baĢta Kayseri, Konya ve nihayetinde KırĢehir'de esnaf birlikleri olarak teĢekkül etmiĢ bir sosyo-ekonomik müesseseleĢmenin adıdır. Bugün Japonya ve Almanya'nın bazı meslek ve ticari konularda Ahilik'ten yararlandığı düĢünülürse; ülkemizin de bu sistemin üzerinde gerekli araĢtırmalar yapması gerekliliği görülebilir. ÇalıĢmaların yürütülmesinde ve sonuçların değerlendirilip uygulanmasında; iĢletmelerle bire bir iletiĢim halinde olan iĢ ve meslek danıĢmanlarının aktif rol almaları gerekir. Anahtar Kelimeler: ÇalıĢma Kültürü, ĠĢ ve Meslek DanıĢmanlığı, Ahilik, ĠĢ Ahlakı Giriş ĠĢletmeler ve kurumlar dıĢ dünyaya açılırken diğer kültürleri araĢtırma ihtiyacı, kültür ithalatı ile karıĢtırılmaması gereken stratejik önemde bir konudur. Bu noktada iĢletmelerin ve kurumların kendi ulusal kültürlerinden etkilenimleri ve çalıĢma kültürü olarak ne gibi özelliklere sahip olduklarını, uluslararası arenada avantaj sağlayacak veya engelleyici olacak çalıĢma özelliklerinin bilincinde olması gerektiği de söylenebilir. Kültür ithalatı yerine iĢletme ve kurum kendi ulusal kültüründen ve iĢletmeyi bugüne taĢıyan iĢ kültüründen yararlanarak kendine has bir örgüt kültürü geliĢtirebilir ve geliĢtirmesi de gerekmektedir. GeliĢtirme sırasında ise 500 yıllık bir geçmiĢe sahip Osmanlı Ġmparatorluğunda birleĢtirici bir örgütsel kültür olan ahilik teĢkilat yapısı dikkate alınmalıdır. Bu çalıĢmaların hayata geçirilirken sahada aktif olan iĢ ve meslek

KÜRESELLEŞME SÜRECİNDE KÜLTÜREL KİMLİK AÇILIMLARI VE KENTSEL ÇEVREYE YANSIMASI

ÖZET Günümüzde, küreselleşme sürecinde ekonominin ve toplumsal sistemlerin vizyonunda kentsel sorunlara çözüm arayışları giderek artan bir öneme sahiptir. Özellikle, kent toplumunun demokratik ve sosyal değerlerinin şekillenerek gelişmesinde etkin olan kent kimliği 1980'li yıllardan itibaren yeni bir yaklaşımla irdelenmektedir. Kent kimliği çalışmalarında, kent kültürü, kent yapısı, kentsel alan kullanımı ve kentsel dönüşüm politikaları vurgulanmaktadır. Bu çalışmada, kentlerin kimliğinin şekillenmesinde sosyal, ekonomik ve kültürel değişimler irdelenecektir. Küresel süreç içinde dönüşerek gelişme uğraşında olan kentler tartışılacaktır. ABSTRACT In today's world, the vision of social and economic systems in the process of globalization, increasingly taken in concern, the solution to the problems of cities. Specially, identity of city with in the corcern of urban societies democratic and social values has been shaping the process of development which has been discussed since 1980's with a new approach. At studies of urban identity, emphasized urban culture, urban structure, using of urban area and the politics of transnational cities. In this study, in the shaping of urban identities, it has been discussed within the concern of social, economic and cultural changing. How urbans effectted within the concern of the development of transnational cities in global process is discussed.

UZAKTAN ÇALIŞMA ÖRGÜTLENMESİ

UZAKTAN ÇALIŞMADA YÖNETSEL KONULAR, 2021

Küresel Covid-19 pandemisi, neredeyse tüm örgütlerin hızlı ve beklenmedik bir şekilde uzaktan çalışmaya yönelmesine neden olmuştur. Gelecek yıllarda da örgütlerin pandemi öncesi temel seviyelerine göre uzaktan çalışmada bir artış yaşayacağı ve uzaktan çalışmayı yönetmenin ve örgütlemenin örgütlerin karşılaşacağı en büyük zorluklardan olacağı tahmin edilmektedir. Bu yeni durum karşısında, örgütler, "Tamamen Uzaktan", "Kısmen Uzaktan" ve "Hibrit Uzaktan" çalışma modellerinden kendileri için uygun olan çalışma modelini belirleyerek uzaktan çalışmayı nasıl örgütleyeceklerine karar vermeli, iletişim/ekip stratejilerini belirlemeli ve uzaktan çalışmanın örgütlenmesinde hangi politika ve uygulamaların gözden geçirilmesi gerektiğini ele almalıdır. Bilinçli olarak kendilerini uzaktan çalışmaya hazırlayan örgütler, kendilerine uygun geliştirilmiş politikalar ve yönetim uygulamaları ile rekabet avantajı sağlayabileceklerdir. Uzaktan çalışmanın örgütlenmesinde; çalışan hakları, iş yükü ve performans standartları, yasal koruma durumu, sağlık ve güvenlik, eğitime erişim, vb. bütün konularda ofiste çalışma ile aynı yükümlülüklerin geçerli olduğu unutulmamalıdır.

İŞ STRESİ, ALGILANAN ÖRGÜTSEL ENGEL VE ÖRGÜTSEL ÖZDEŞLEŞME İLİŞKİSİNDE CİNSİYETİN MERKEZİ ROLÜ: MODELLER ÜZERİNDEN TARTIŞMALAR

International Journal of Eurasia Social Sciences, 2021

Örgüt ilişkisini inceleyen kavramlar iş yaşamının değişken dinamiği ile birlikte yeniden sorgulanır hale gelmiştir. Şüphesiz bu değişimlerden en çok etkilenen örgüt yaşamının sürdürülebilirliği açısından elzem kaynaklardan biri olan insandır. Başka insanlarla bir arada örgütsel amaçlara ulaşmak için gayret gösteren çalışanların örgüt içerisinde gösterdikleri tutum ve davranışlar performansın belirlenmesinde ayırt edicidir. İnsanın örgütsel yaşamdaki tutum ve davranışlarının belirlenmesinde ise örgüt içi kaynakların adil dağıtımı etkili olmaktadır. Örgütsel yaşamda çalışana hissettirilen farklılık algısı çalışanın örgütü ile kuracağı bağda belirleyici olacaktır. Bağ ne kadar güçlü olursa çalışan ve örgüt arasındaki uyum da o denli güçlü olacaktır. Son zamanlarda çalışanların tutum ve davranışlarıyla ilgili üzerinde sıkça durulan kavramlardan birisi örgütsel özdeşleşmedir. Örgütsel özdeşleşme çalışanların kişisel değerleri ile örgütsel değerlerin uyum sağlaması ile çalışanlarda örgüte yönelik birlik duygusunun oluşmasıdır. Algılanan örgütsel engel ise, örgütün amaçlarına hizmet etmeyen, örgütün kültüründe, yapısında ve faaliyetlerinde gözle görülebilen olumsuzluklar yaratan durumlar olarak açıklanabilir. Örgütsel davranış literatürü algılanan örgütsel engelin çalışanların örgütlerine karşı olan duygusal süreçleri ile yakından ilgili olduğunu pek çok farklı çalışma ile ortaya koymuş durumdadır. Bu kapsamda çalışanların duygusal süreçlerinin gelişim ve değişimlerinde etkisi olan iş stresinin örgütsel engel ve örgütsel özdeşleşme ile arasındaki ilişkiyi bir model kapsamında ortaya koymanın önemli olduğu düşünülmektedir. Bu çalışmanın temel amacı, iş stresi, algılanan örgütsel engel ve örgütsel özdeşleşme arasındaki ilişkileri incelemektir. Değişkenler arasındaki bu ilişkiler örgütsel yaşamda önemli yeri olan cinsiyet farklılıkları çerçevesinden de açıklanmaya çalışılmıştır. Kurulan modeller ve hipotezler yardımıyla söz konusu etkiler araştırılmıştır. Kamu ve özel sektördeki 453 çalışandan anket aracılığıyla toplanan verilerle hipotezler test edilmiştir. Elde edilen sonuçlara göre, cinsiyet farklılıklarının iş stresi, algılanan örgütsel engel ve örgütsel özdeşleşme üzerinde etkisi olduğu bulunmuştur. Elde edilen sonuçlar cinsiyet ve sektör farklılıkları kapsamında detaylarıyla tartışılmıştır.