Yeni bir Bilim Anlayışının İnşasında, İslâmî bir Epistemoloji Önerisi: Bilgi’nin değil, Bilim’in İslâmileşmesi – İslâmî B/ilim (original) (raw)

“Bilen özne” olan insan zihninin konusu olmadan önce de; “varlık (kâinat)” ve varlığa mündemiç (içkin) “bilgi (veri / data – information – knowledge)” zaten “müslüman”dır. Bu açıdan “Bilgi’nin (knowledge) İslâmileşmesi” isimlendirmesi problemlidir. Problemin doğru teşhis ve ifadesi: “Bilim’in (science) İslâmîleşmesi” olmalı ve buradan hareketle çözüm üretilmelidir. “Bilim (science)” ve “bilgi (veri / data – information – knowledge)” kavramları, farklı anlamlara gelmektedir. Kâinata içkin “bilgi”yi, Bilimsellik Kriterlerine göre, Bilimsel Yöntemlerle keşfetmeye çalışma ve bunun için Bilim/sellik Felsefe ve Metodlarına göre araştırma ve gözlem – ölçüm yapmaya ve bunun sonucunda elde edilmiş Bilimsel Bilgi’ye “bilim (science)” diyoruz. Yapılan gözlem ve bunların ifadesinde ise, inançtan bağımsızlık ve tarafsızlık mümkün değildir. Çünkü birşeye ya “Yaratıcı ve Fâil ve Ustası var(mış)” veya “yok(muş)” önvarsayım ve aksiyomuyla bakarız. Bu konuda üçüncü bir ihtimâl ol(a)madığı için; inançtan bağımsız, yani “olgusal ve nötr, tarafsız ve objektif” bir ifade biçimi de yoktur. Bilim’in “Bilimsellik Felsefesi” ise; aksiyom ve önkabül olarak, “Tanrı yok(muş), varsa bile karışmıyor(muş)”u doğru önvarsaydığı için; “ateist ve materyalist, determinist ve natüralist” olup; “lâik ve seküler, nötr ve olgusal, tarafsız ve objektif” değildir. Anahtar Kelimeler: Bilimsel Bilim, Bilim/sellik Paradigması, İslâmî B/ilim, Tevhidî Paradigma