MUHAFAZAKÂRLARIN MEDYA VE SİVİL TOPLUMLA İMTİHANI (original) (raw)
Related papers
SİVİL TOPLUM KURULUŞLARI EKSENİNDE SOSYAL MEDYA VE GİRİŞİMCİLİK
II. ULUSLARARASI GİRİŞİMCİLİK VE KARİYER SEMPOZYUMU, 2015
Sivil toplum kuruluşları, demokratik toplumlarda halkın yönetime katılımının ve demokrasinin tam anlamıyla özümsendiğinin göstergesi olan örgütlü bir toplumun oluşmasını sağlayacak en önemli yapı taşlarıdır. Siyasal ve politik konular, çevre, çalışan hakları gibi birçok alanda faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşları, değişen toplum yapısı ile birlikte daha dar kapsamlı konular ve yerel sorunlar çerçevesinde de gelişmeye başlamıştır. Ancak daha yerel ve özel konularda oluşan bu örgütlenmeler, geniş bir tabana ulaşamaması ve buna bağlı olarak da maddi yetersizlikler yaşaması nedeniyle, tam anlamıyla bir eylemlilik yetisi kazanmayabilmektedirler. Bu süreçte ise daha geniş bir kitleye ulaşma, daha organize hareket etme ve maliyetleri düşürme gibi fırsatlar sunan sosyal medya, sivil toplum kuruluşları için büyük önem kazanmaktadır. Sivil toplum kuruluşları, sosyal medya ve girişimcilik ana konuları bağlamında bir kavramsal çerçeve oluşturacak olan bu çalışma; kavramsal çerçevenin ortaya konması için literatür taraması, bireylerin sosyal medya mecralarında faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşlarına yönelik algı ve tutumlarını ortaya koymak adına anket çalışması verileri ve sosyal medyanın sivil toplum örgütlenmelerine sağlayacağı avantajlar ve dezavantajların ortaya konması için ise seçilecek olan örgütlenmelerin sosyal medya alanlarına uygulanacak olan içerik analizi yöntemleri kullanılacaktır.
HİPERGERÇEKLİK ÇAĞINDA MEDYA VE TÜKETİM
İNİF E-DERGİ, 2023
Yeni medya teknolojilerinin gelişmesiyle birlikte internet, en önemli tüketim alanlarından biri haline gelmiştir. Yeni teknolojiler, tüketimde "sembolik değiş tokuşun" daha hızlı bir şekilde gerçekleşmesini sağlarken, online alışveriş yapanlar arasında etkileşimi mümkün kılarak, bireylerin değer biçme yapılarını da yeniden şekillendirmektedir. Günümüzde blockchain tabanlı Metaverse kapsamında oluşturulan hipergerçeklikte, tüketicilerin ilgili ürünü evlerinin konforunda, sanki fiziksel olarak mağazaya gitmişler gibi, 360 derece deneyimlemesi olasıdır. Bu noktada, tüketici geribildirimi de 'anda' eşzamanlı olarak alınabilmektedir; dolayısıyla ürün kişiselleştirmelerine de imkan tanınmaktadır. Metaverse içerisinde; fiziksel gerçeklik dijital kurguyla harmanlanarak, evren ötesi denilen siber alanda, çağımızın 'üretüketicisiyle' (prosumer) buluşmaktadır. Tüketim sürecinin her mecraya, ortama, zamana uygun şekilde yeniden şekillendirilebilmesi, özellikle bu alanda yeni medya teknolojilerinin sunduğu tüm imkanların kullanılmasını mümkün kılmıştır. Bu çalışma kapsamında; sanal gerçeklik teknolojileri ile kullanıcılarına karma gerçeklik (mixed reality) deneyimi sunan ve ilk sanal gerçeklik müzik-eğlence platformu olarak konumlandırılan "CEEK" ele alınarak, medyanın hipergerçeklik çağında nasıl tüketilmeye başlandığı Jean Baudrillard'ın "Simülasyon Kuramı" kapsamında irdelenecektir. Bu bağlamda, alanındaki ilk örnek olması sebebi ile CEEK platformu örnek vaka çalışması olarak seçilmiştir. Araştırmanın bulguları arasında; platformda sanal ve artırılmış gerçeklik teknolojileri ile yaratılan "doğrudan katılımcı deneyimi" sayesinde bireylerin ortak deneyim simülasyonları içerisine girdikleri saptanmıştır. Platform kapsamında ünlü iş insanları çeşitli eğitimler vermekte, konserler düzenlenmekte, çeşitli eğlence programları gösterilmektedir. Deneyim esnasında sanal gerçeklik gözlüğü kullanımının bireylerin kendi evlerinden Dubai çöllerindeki canlı bir konsere ya da Amerikan ligindeki canlı bir spor etkinliğine sanal olarak katılmalarının mümkün olduğu ve hatta zamanda geriye gidilerek kayda alınmış herhangi bir konser, etkinlik, festival gibi içeriklere de sanal gerçeklik gözlüğü kullanılarak sanki o tarihte oradaymış gibi katılmanın mümkün olduğu gözlemlenmiştir. Platformun kullanıcılarına sunduğu "ortak deneyim simülasyonu", herhangi bir kodlama bilgisi olmadan onların da sanal gerçeklik üretimine dahil olmalarını sağlıyor. Böylece, platform katılımcıları, sunulan "hiper-gerçeklik" içindeki dijital "yaşamlarının" her alanında "üretüketici" kimliklerini koruyabilmektedirler.
MEDYA ve TELEVİZYON ARAŞTIRMALARINDA KAMUSAL ALAN TARTIŞMALARINA GİRİŞ
2010
ÖZET! Yurttaşların! kamusal! tartışmalardan! etkilenmesi! medya! dolayımı! ile!! mümkün! olur.! Kamusal! alan! tartışmalarında! ! medyanın! ve! televizyonun! ! merkezi! ! ve! stratejik! bir! rol! olmasının! bir! ! nedeni! de! budur.! Güçlü! bir! demokrasinin! ! bilgili! ve! enformasyon! sahibi! yurttaşlara! ihtiyacı! vardır.! Kitaplarının! Türkçe'ye! çevrilmesiyle! birlikte! tartışmalarda! referans! kaynağı! haline! gelen! Habermas'ın!"Kamusal!alan"!kavramı!bu! noktada! önem! kazanır.! Habermas'ın! "Kamusal! Alan"! kavramı,! yurttaşların! kamusal!otoriteyi!yani!devlet!kurumunu! eleştirel! ve! kamusal! müzakere! süreçleriyle! rasyonelleşmeye! ve! kendisini! meşrulaştırmaya! zorlamasıdır.! Bu! anlamda! kamu! hizmeti! yayıncılığı! ile! kamusal! alan! kavramı! arasında! zorunlu! bir! bağ! kuran! görüşlerin! sorunsallaştırılması! gerekir.! Kamusal! medya! veya! televizyon! yayıncılığının! düzenlenmesine! ilişkin! kurallar! ve! politikalar,!!devlet,!kamu!otoritesi!ya!da! siyasi! iktidar! ! tarafından! değil! yurttaşlar/kamu! ! tarafından! gerçekleştirilmelidir.
SPOR GAZETELERİNİN BAŞLIKLARINDA MİLİTARİST VE ŞİDDET İÇERİKLİ METAFORLAR
Bu araştırmada Türkiye'de yayınlanan günlük spor gazetelerinin, bir yıl boyunca kullandığı başlıklardaki şiddet unsurları ve savaş metaforları içeren kelimelerin taraması yapılmıştır. Militarist ve şiddet içerikli anlam taşıyan 10 anahtar kelimenin (militarist: savaş, saldırı, silah, kurşun, imha; şiddet: kavga, kapışma, intikam, parçalamak ve öldürmek) Fanatik, Fotogol, Fotospor ve Pas Fotomaç gazetelerinin haber ve köşe yazarlarının başlıklarında 1 Haziran 2008 ile 31 Mayıs 2009 tarihleri arasındaki dönemde 576 kez kullanıldığı saptanmıştır. Taranan kelimeler içinde en fazla "savaş" ve "kavga" kelimelerinin geçtiği belirlenmiştir. Gazetelerin editörleri, anlaşmazlıkları "kavga", müsabakaları "kapışma", golü "kurşun", galibiyeti "imha" olarak nitelemiştir. Spor medyasının, mecazi de olsa şiddeti anımsatan ifadelerden arınmak için bir otokontrol mekanizması kurması önerilebilir. ABSTRACT This research reviews the words that carry elements of violence and metaphors including war in the captions of the daily sports journals published throughout a year in Turkey. It was determined that 10 key words with negative connotations which were identified by two academicians (military: war, attack, weapon, bullet, destruction, violence: fight, coming to grips with someone, revenge, tearing up, and kill) were used 576 times in the captions of news and comments in Fanatik, Fotogol, Fotospor and Pas Fotomaç sports journals in the period between 1 June 2008 and 31 May 2009. It was determined that among the reviewed words 'war' and 'fight' were the most commonly used. In the papers, it easy to confuse conflicts and misunderstandings with 'fights', contests with 'coming to grips with someone', goals with 'bullets' and victories with 'destruction and annihilation'. We can suggest sports media to form an auto-control mechanism in order to get rid of these negative aspects.
SOSYAL MEDYADA NÜFUZ PAZARLAMASI
SOSYAL MEDYADA NÜFUZ PAZARLAMASI, 2021
Geçmişten günümüze kimi zaman sosyal hayatları, psikolojileri, kültürleri, başkalarına ve örgütlere bakış açıları, kimi zaman ise alışveriş alışkanlıkları, siyasi tercihleri bakımından insanlar birbirlerini etkilemiş ve birbirlerinden etkilenmişlerdir. Bazı insanların kendine has özelliklerinden dolayı başkaları üzerindeki etkileri çok daha büyük olabilmektedir. Bu kişiler devlet yöneticileri, akademisyenler, sanatçılar, sporcular, liderlik vasfı barındıranlar, bir konuda uzmanlığı olanlar gibi insanların rasyonel ya da duygusal olarak bağlı olduğu ve davranışlarından, sözlerinden etkilendikleri kişilerdir. Bu kişilere nüfuzlu denilmektedir ve insanların tutumlarının, karar verme süreçlerinin etkilenmek istendiği disiplinlerde bu kişilerden her zaman faydalanılmıştır. Pazarlama iletişiminin başlıca amacı; başkalarının tutumlarını, davranışlarını etkilemek olduğundan pazarlamacılar nüfuzlulardan sıklıkla yararlanmaktalardır. Son 15-20 yıldır insanların hayatlarını dramatik bir şekilde etkileyen sosyal medya nüfuzlu kavramını da yeni bir formla insanların hayatına sokmuştur. Artık kitleleri etkilemek için sinema yıldızı, politikacı ya da uzman olmaya gerek yoktur. Sosyal medya vasıtasıyla sıradan insanlar dünyanın diğer ucunda bulunan birini etkileme olanağı bulmuştur. Kitleler, takip ettikleri nüfuzluların paylaşımlarında gördükleri ile “O da bu markayı veya ürünü kullanıyor.” ya da “O bu ürünün oldukça iyi bir performans sergilediğini, çok lezzetli olduğunu veya kaliteli olduğunu söylüyor.” şeklinde nüfuzlunun bir markaya ya da ürüne değer vermesini, kullanmasını kendisi için referans alıp ürünü satın alarak kullanmaya, markaya değer vermeye, firmanın imajını daha iyi bir konumda algılamaya başlıyor. Aslında bu tür durumlarda nüfuzlu pazarlama iletişimi amaçlarına bire bir hizmet etmektedir. Genelde pazarlama, özelde pazarlama iletişimi uygulamaları değişen tüketici eğilimlerinden etkilenmekte ve tüketici eğilimlerine bağlı olarak yeni, farklı uygulamalarla değişime ayak uydurmaktadır. Tüketici kitlelerinin sosyal medyadaki nüfuzlulardan önemli derecede etkilenmeleriyle pazarlamacıların sosyal medya nüfuzlularından yararlanmaya başlamaları sürpriz olmadı. Zira kitleleri üzerinde büyük etki bırakmanın yanında sosyal medyadaki nüfuzluların sosyal medyanın avantajlarını kullanıp zaman ve mekân kısıtlaması olmadan marka, ürün ya da firma ile ilgili olumlu mesajları her zaman ve her yerden tüm dünyaya paylaşabilmesi markalar için çok güçlü bir pazarlama iletişimi stratejisinin kullanılabileceği anlamı taşımaktaydı. Tabii her güçlü stratejinin de riskleri ve dikkat edilmesi gereken noktalar olduğu gibi nüfuz pazarlamasının da riskleri ve kullanılırken dikkat edilmesi gereken noktalar bulunmaktadır. Bu çalışmada, sosyal medyada nüfuz pazarlaması, nüfuz pazarlaması kavramı, nüfuzlu kavramı, nüfuzlu türleri, nüfuz pazarlamasında kullanılan stratejiler, nüfuz pazarlamasının avantajları, nüfuz pazarlamasının sınırlılıkları başlıkları altında bulunan konular ele alınmıştır.
TOPLUMSAL SORUMLULUK YAKLAŞIMI VE GÜVEN BAĞLAMINDA MEDYA VE KAMUOYU ARAŞTIRMALARI ARASINDAKİ İLİŞKİ
Gümüşhane Üniversitesi İletişim Fakültesi Elektronik Dergisi, 2020
ÖZ Güven bireyler arası ilişkilerde ve bireyin kurumlarla olan ilişkilerinde büyük bir öneme sahiptir. Toplumun medyaya güven duyması medyanın demokrasilerde kendisine yüklenen işlevlerini yerine getirdiği ve etik ilkelere uyarak yayıncılık yaptığı anlamına gelmektedir. Ancak dünyada ve Türkiye'de medya toplum nezdinde itibar kaybına uğramıştır. Farklı haber kaynaklarına (gazete, televizyon, dergi, radyo, İnternet medyası/sosyal medya) güven düzeyi ve genel olarak medyanın diğer kurumlarla kıyaslandığında güven düzeyi düşüktür. Bununla birlikte medya için önemli bir haber kaynağı olan kamuoyu araştırmalarına duyulan güvenin de medyaya duyulan güven veya güvensizlikten etkilenmesi muhtemeldir. Medyanın toplumsal sorumluklarını yerine getirmesi için uyması gereken etik ilkelerin yanında ayrıca kamuoyu araştırmalarını yayınlarken uyması gereken ölçütler de bulunmaktadır. Medya bu etik ilkelere uymadığı ve demokratik sistemlerde kendisine yüklenen işlevleri yerine getirmediğinde hem medyaya hem de kamuoyu araştırmalarına toplumun duyduğu güven seyisinin düşük olması da muhtemeldir. Bu çalışma ile toplumsal sorumluluk yaklaşımı çerçevesinde ve güven bağlamında medya ve kamuoyu araştırmaları arasındaki ilişkinin literatüre dayalı betimsel bir analizle ortaya konması amaçlanmaktadır. Kuramsal zeminde bu amaca yönelik bir çalışmanın yok denecek kadar az olması bu çalışmayı literatüre sağlayacağı katkı anlamında önemli kılmaktadır. Çalışma kapsamında geniş bir literatür taraması yapılmıştır. Çalışmada, medya güvenilirliği kaynak, araç ve mesaj bağlamında ele alınmış, medya ve kamuoyu araştırmaları arasındaki ilişki ise araştırma sonuçlarının medyada yayınlanmasında uyulması gereken etik ilkeler çerçevesinde değerlendirilmiştir. Medya ve kamuoyu araştırmaları arasındaki ilişkinin boyutu, medyanın toplumsal sorumluluklarını yerine getirme oranı çalışmada ayrıntılı olarak ele alınmıştır. Medyanın ve kamuoyu araştırmalarının toplumda algılanan güven düzeyinin yükseltilmesine yönelik olarak medya kuruluşları ve kamuoyu araştırma şirketlerinin sorumlulukları çalışmada tartışılmıştır. Çalışma konusu olan medya ve kamuoyu araştırmaları güvenilirliği demokratik siyasal sistemin sağlıklı işleyişini de doğrudan etkilediği için önemlidir.
TÜRKİYE’DE FON ALAN MEDYA KURULUŞLARI ÜZERİNE İNCELEME: BİNAET VE MEDYASCOPE ÖRNEĞİ
Uluslararası Dil, Edebiyat ve Müasir Medeniyet Kongresİ, 2022
ÖZET.Gazetecilik mesleğinde mali kaynak konusu, gazeteciliğin ortaya çıkıĢından günümüze hep önemli bir gündem olmuĢtur. Gazetenin uzun ömürlü olması ve gazete çalıĢanlarının gelir elde edebilmesi büyük sorun teĢkil etmiĢtir. Gazete yayıncılığı tarih boyunca yüksek maliyetler gerektirirken gelirin ise temel talepleri karĢılayacak düzeyde olmadığı görülmektedir. Bu da gazetecilikte gelirlerin çeĢitlenmesini doğurmaktadır. Geleneksel gazetecilikte bayi satıĢı, abonelik ve Basın Ġlan Kurumu (BĠK) ilanlarının yanı sıra özel ilanlar, reklamlar ve bağıĢların önemli gelir getirdiği görülmektedir. Yeni medya diye tanımlanan internet haberciliğinde ise BĠK ilanları, özel ilanlar, reklamlar ve bağıĢların dıĢında internet reklamları ile kitlesel fonlamanın da yer aldığını görülmektedir. Bu gelir kalemleri dıĢında bazı haber kuruluĢları, yabancı kuruluĢlardan aldığı fonlarla gelir sağlamaktadır. Gazetecilik açısından etik tartıĢmasına neden olan fonlar, bazı haber sitelerinin gelirlerinin büyük kısmını oluĢturmaktadır. Bu çalıĢmada Bianet ve Medyascope isimli haber siteleri özelinde Türkiye'deki medya kuruluĢlarının aldıkları yabancı fonlar ve bu kuruluĢların siyasi yönelimleri, içerik analizi yöntemiyle ele alınacaktır.
BİR MEDYA ELEŞTİRİSİ “YARGIYA İNTİKAL ETMİŞ DAVALARDA MEDYA MÜDAHALESİ”
İletişim Çalışmaları, 2021
Demokratik toplumlarda kişilik hakkı anayasalar ve kanunlar tarafından güvenceye alınmıştır. Bu bağlamda hukuk açısından en değerli varlık kişi görülmektedir. Oluşturulan hukuk mekanizmasıyla, kişiliğin haksız saldırılara karşı korunmasıyla kişiye ve kişiliğe saygı duyulması amaçlanmıştır. Evrilen iletişim teknolojileri ve bununla beraber kişilerin özel hayatına müdahil olmayı sağlayan üstün dinleme, gözetleme ve resmetme araçları, kişilik haklarının korunması hususunu gündeme getirmiştir. Kişilik haklarının korunması Anayasa tarafından teminat altına alınmış bir hak olmakla birlikte basın hürriyeti de yine Anayasa tarafından teminata alınmış bir hak olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu anlamda basının öncelikli işlevi olan haber verme etkinliğinde kamu yararı konusu göze çarpan en önemli unsur olarak vurgulanmaktadır. Kamu yararı, kamunun bilgilenme, bilgiye ulaşma, haberleşme, düşünceyi açıklama, düşünceyi yayma ve haber alma taleplerinin karşılanmasına yönelik olarak gerçekleştirilen yayınlarda amaç şeklinde tanımlanmaktadır. Dolayısıyla basın demokratik hakkı olan haber verme hakkını doğru ve gerçek bir şekilde, kamu yararı gözetmek suretiyle ve kişilik haklarını zedelemeden yapmak durumundadır. Çalışmamızda, hukuk kavramı, hak kavramı ve hak kavramı başlığı altında kişilik hakkı ihlalleri ekseninde medyanın tanımı, medyada ileti sapmalarından manipülasyon, dezenformasyon ve propaganda konuları ele alınacaktır. Bu bağlamda, medyada etik ve basında özdenetim konularından sonra yargıya intikal etmiş ve medyada temsil edilmiş olan iki örnek haberle medyanın kamuoyunu etkileme gücü ve yargı sürecindeki olayları ele alış biçimi irdelenecektir.