TASARIM EĞİTİMİNDE DEĞİŞEN DİNAMİKLER: EVRENSEL TASARIM KAVRAMI (original) (raw)
Özet İçinde bulunduğumuz yüzyılda fiziksel çevrenin, toplumun tüm bireyleri için adil olarak düzenlenmesi gerekmektedir. Bu kapsamda mekânın engelleyici nitelikleri günlük yaşamın tüm alanlarındaki eylemleri etkilediklerinden, yaşanılabilirlik açısından büyük önem taşımaktadır. Bugünkü yaşam çevrelerimiz, önemli bir bölümü fiziksel olan ciddi engeller içermektedir. Bu engeller belirli olanakların bulunmaması anlamında olabileceği gibi var olan olanaklara erişilememesi anlamında da ortaya çıkabilmektedir. Amerika Birleşik Devletleri'nde " Evrensel-Universal " , Avrupa ülkelerinde " Kapsayıcı-Inclusive " olarak adlandırılan tasarım yaklaşımı farklı ölçülere ve yeteneklere sahip engelli olan veya olmayan insanlar, çocuklar ve yaşlıların ürünleri ve çevreleri kullanım yollarını eşitlemeyi amaçlamaktadır. Eşit statü, eşit davranış ve eşit değer evrensel tasarımın fikirlerinin merkezidir. Yaşam kalitesinin yükseltilebilmesi evrensel tasarım anlayışının yaygınlaştırılması ve daha etkin hale getirilmesi ile mümkün olacaktır. Bunun da yolu " Evrensel Tasarım " kavramını tasarım eğitimi veren bütün birimlere dahil etmekten geçmektedir. Eğitimleri süresince öğrenciler, görme, algılama, düşünme, inceleme, irdeleme, fikir geliştirme, araştırma ve karşılaştırma yöntemleri ile tasarım becerilerini geliştirirler. Bu eğitim sisteminin evrensel ölçütlere ve çağın gerektirdiği bilgi donanımına ulaşması sağlanmalıdır. Bildiri kapsamında " Evrensel Tasarım " kavramı anlatılacak ve tasarım eğitimindeki yeri irdelenecektir. Anahtar Kelimeler: Engelsiz Fiziksel Çevre, Evrensel Tasarım, Herkes İçin Tasarım GĠRĠġ Geleneksel olarak tasarımcılar " ortalama insan " kavramıyla tasarım yapma eğilimindedirler. Yapılanmış çevrenin tasarımında da ölçütler oluşturulurken bu ortalama insan ölçütleri ve kapasiteleri dikkate alınmaktadır. Ülkemizdeki tasarımcılar Türk insanının ölçülerine uygun bilimsel bir boyutlandırma kullanmamakta, genellikle Alman insanları göz önüne alınarak yapılmış bir çalışma olan Neufert'i veya yine yurtdışı kaynaklı kitaplarda yer alan ölçüleri aynen ya da kısmen alarak tasarımlarını yapmaktadırlar. Ancak gerçekte böyle bir insan modeli veya bu standartlara birebir uyabilecek bir kullanıcı yoktur. İnsanlar hareket kapasiteleri, görme, işitme yetenekleri ve ergonomik ölçüleri açısından farklılık gösterirler. Bütün bunların ötesinde tekerlekli sandalye kullanıcılarına yönelik tasarımlarda ölçütler daha karmaşık olabilmektedir. Bu nedenle kişilerin farklı ihtiyaçları için farklı tasarımlar yapmak yerine herkes tarafından kullanılabilir ürünler tasarlamanın önemi anlaşılmaya başlamıştır. Gelişen teknoloji ile birlikte insanların daha uzun süre ve daha bağımsız olarak yaşamaya başlamaları ortalama ergonomik ölçülere dayalı geleneksel tasarım anlayışının yeniden ele alınmasını ve yapılı çevrenin evrensel olarak daha kullanılabilir olmasını sağlayan yeni bir tasarım yaklaşımının gerekliliğini ortaya koymaktadır. EVRENSEL TASARIM KAVRAMI Yapılaşmış çevre, bina iç mekânlarından kentsel dış mekânlara hatta kenti çevreleyen doğa parçalarına kadar zincirleme bir yapı göstermektedir. 1980'li yıllarla birlikte bazı tasarımcılar ve sayıları çok az da