BİYOETİK TEMALI SAYI YAZI ÇAĞRISI (original) (raw)

EGITIM ARASTIRMALARINDA ETIK TEMALI ULUSLARARASI YAYINLARIN INCELENMESI BIBLIOMETRIK ANALIZ

Sosyal Bilimlerde Mükemmellik Arayışı -2023, 2023

Bu çalışmada eğitimde etik çalışmaları araştırmasının yönünü belirlemek ve bibliyometrik yöntem ile uygulanabilir stratejilere zemin hazırlayarak bundan sonraki çalışmalarda Türkiye temelli incelemelerin yapılması Türkiye’deki araştırma eğilimini ortaya koyması açısından araştırmacılara katkı sağlamak amaçlamaktadır. Bu kapsamda yapılan uluslararası yayınların üretkenlik ve eğilimlerini ortaya koymaya yönelik araştırma sorularına cevap aranmıştır. 1- Eğitim araştırmalarında etik çalışmaları temalı uluslararası makalelerin araştırma eğilimleri nelerdir? 2- Eğitim araştırmalarında etik çalışmaları konusunda en çok yayın yaparak katkı sağlayan yazarlar hangileridir? 3- Eğitim araştırmalarında etik çalışmaları konusunda en çok makale yayınlayan dergiler hangileridir? 4- Eğitim araştırmalarında etik çalışmaları konusunda taranan makalelerin yıllara göre dağılımı nasıldır? 5- Eğitim araştırmalarında etik çalışmaları konusunda toplamda en çok atıf alarak katkı sağlayan yazarlar hangileridir? Bu çalışmada eğitim araştırmalarında etik kavramı ile ilgili yayınları ve araştırma eğilimlerini belirlemek adına nicel araştırma yönteminden bibliyometrik analiz yöntemi kullanılmıştır.Eğitim araştırmalarında etik çalışmaları konusunda yapılan çalışmaların üretkenlik ve eğilimlerini belirlemeye yönelik veriler uluslararası dergileri kapsayan Web of Science (WoS) Core Collection veri tabanı kullanılarak ulaşılmıştır. Taramadan sonra 500'den fazla veri kaydına ulaşılmış bu sebeple iki bölüm şeklinde dışarı aktarılıp sonrasında birleştirilmiştir. Son olarak analiz yapmak için R Studio aracılığıyla Biblioshiny’ye aktarılmıştır. Bu araştırmada araştırmanın amacına tam anlamıyla ulaşabilmesi adına eğitim araştırmalarında etik temalı uluslararası yayınların günümüzdeki imkanlarla birleştirme yapmanın veri kaybına neden olacağı dikkate alınarak kapsam ve analiz imkanları bakımından sadece WoS veri tabanından alınması araştırmanın sınırlılığı olarak belirlenmiştir. Bununla birlikte verileri açık kaynak kodlu bir istatistik programı olan R programında kod yazılarak yapılan R-Studio programlama dilinde “bibliometrix” paketi kullanılarak analiz edilmiştir.

ÇORUMLU HALKEVİ DERGİSİNDE YER ALAN YAZILARIN TEMATİK BİBLİYOGRAFYASI

Çankırı Karatekin Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Dergisi, 2023

Halkevi dergileri, Türk kültürü ve tarihinin anlatıldığı temel kaynaklar arasında yerini almaktadır. Bugün derleme kütüphaneleri ve kişisel kütüphanelerde nüshaları bulunan bu dergilerin tematik bibliyografyalarının yapılması bu konuda çalışma yapacak araştırmacılar için bir rehber işlevi görecektir. Bu çalışmada Çorum Halkevi’nin yayın organı olan, 1938-1946 seneleri arasında 58 sayı olarak faaliyetini sürdürmüş olan Çorumlu halkevi dergisi hakkında bilgi verilecek ve burada yayımlanan yazılar üzerine değerlendirme yapılacaktır. Çorum Belediyesi tarafından tıpkıbasımı da yapılan dergi, birçok disipline kaynaklık etmesi açısından önemlidir. Ele alınacak bu çalışmada başta halkbilimciler olmak üzere diğer disiplinlerde çalışma yapan araştırmacıların da bu kaynaklardan nasıl yararlanabileceği hakkında bilgi verilecek ve bu dergilerin kültür hayatımıza nasıl kazandırılabileceği konusunda yapılması gerekenler Çorumlu halkevi dergisi örneği üzerinden açıklanacaktır. Dergide yayımlanan yazılar incelendiği zaman bu yazıların ağırlıklı olarak Türk kültür tarihi açısından son derece önemli olan derleme yazılarından oluştuğu görülmektedir. Bu derlemeler vasıtasıyla Türk milletinin değerleri bir araya getirilip gelecek kuşaklara düzenli ve istikrarlı bir şekilde aktarılarak kültürel değerlerin kaybolması önlenmektedir. Çalışmanın sonunda ise sözü edilen dergideki halk kültürüyle ilişkili seçilmiş 281 yazının tematik bibliyografyasına yer verilecektir. Bibliyografya verilirken öncelikli olarak “Halk Edebiyatı”, “Sosyal Hayat, Çeşitli Pratik ve Uygulamalar”, “Folklor ile İlgili Araştırma ve İncelemeler” ve “Folklor Dışı Konular” olmak üzere dört ana başlıkta değerlendirilmiş, bunun yanında başlıklar daha da özelleştirilerek her bir ana başlık kendi içerisinde alt başlıklara ayrılmıştır. Bu tematik bibliyografya araştırmacılara hangi alanda çalışma yapacaklarsa kolayca o kaynaklara ulaşmalarını sağlayacaktır. Ayrıca yazıların künye bilgileri verilirken dergideki orijinal yazıma uyulmuş ve yazarlarının soyadlarının alfabetik sıralaması yapılmıştır. Çalışmanın araştırma yapacaklara ele alacakları konuyla ilgili kaynak bulma konusunda da yardımcı olacağı düşünülmektedir.

BİR KİTABİYAT ALİMİ BURSALI MEHMET TAHİR BEY: MEKTEP-TARİKAT-SİYASET

Şırnak Üniversitesi Yayınları, 2018

Bu çalışma, daha önce “Bursalı Mehmed Tahir ve Tarihle İlgili Eserleri” başlığıyla yüksek lisans tezi olarak yapılmış olan çalışmanın, güncellemelerle birlikte yeniden gözden geçirilip yayına hazırlanmış halidir. Hayatı ve çalışma azmi gözden geçirildiğinde, ömrünü gayesine vakfetmiş bir insan olarak Tahir Bey’i hayranlıkla anmamak mümkün değildir. Bir milletin en doğru şekilde yazılı eserleriyle tanınabileceği düşüncesinden yola çıkan Tahir Bey, bibliyografya çalışmalarının içine girmiş ve her geçen gün bu alandaki çalışmalarını yoğunlaştırmıştır. O bu alanda birkaç ay veya yıl değil, yaşamı boyunca sürdürdüğü araştırmaları neticesinde, bugün dahi alanla ilgili araştırmacıların sıklıkla başvurduğu kaynaklardan biri olan Osmanlı Müellifleri adlı eserini vücuda getirmiştir. Sergilemiş olduğu çalışma disiplini ve devamlılığıyla Tahir Bey’i günümüz insanı ve araştırmacıları için de bir rol model olarak öne çıkarmak abartı olmayacaktır. Bu çalışmada onun eldeki verilen ışığında yaşamı, düşünce hayatı ve ortaya koymuş olduğu eserleri incelenmiştir.

MİTOLOJİK BİR ÖGE OLAN IŞIĞIN NECÂTÎ BEY DİVANI'NA YANSIMASI

TÜRÜK Uluslararası Dil, Edebiyat ve Halkbilimi Araştırmaları Dergisi , 2015

Özet Işık ve ışık yayan unsurlar hem mitolojide hem dini inanç sistemlerinde hem de edebiyatta özel bir yere sahiptir. Bu unsurlar, yüce yaratıcı ve sevilen varlık ile ilişkilendirilerek kutsal bir boyut kazanmış, onun ayrılmaz bir parçası olarak düşünülmüştür. Kozmogoni mitlerinde kaostan kozmosa geçiş, inanç sistemlerindeki kutsal zaman ve kutsal mekânlar, insanlığın bir döneminde tapınılmış Güneş, Ay, yıldız gibi gök cisimleri yine insanların kıymet atfettikleri mücevher ve eşyalar; parlaklıkları ve aydınlık olmaları dolayısıyla ışıkla ilişkilendirilmiş, tüm bu unsur ve kavramlara olumlu anlamlar yüklenilmiştir. Necâtî Bey de Türkçe Divanı'nda sevdiği ve saygı duyduğu tüm varlıkları ışık ve ışık yayan unsurlarla ilişkilendirerek onları yüceltmeye, onlara tanrısal bir boyut kazandırmaya çalışmıştır. O'nda sevgilinin bulunduğu her ortam ve her an aydınlıktır, parlaktır ve yine sevgilinin güzelliğini anlatmak için kullandığı tüm sıfatlar ışıklı ögelerle ilişkilidir. Âşık, sevgilinin olmadığı her yerde ve her anda karanlıklar içindedir ve kaos halindedir. Necâtî Bey Divanı'nda sevgiliye ulaşmayı engelleyen her şey karanlıktır, kötüdür. Abstract Light and the elements which spread light have special meaning for both mythology and religious belief systems and also for literature. These elements have been regarded as related things with supreme God and beloved ones therefore they have gained a blessed aspect. They were

BİYOLOJİK ÇEŞİTLİLİK: Herkes için okuma parçaları (KİTAP)

Collection of various articles written by the author on biological diversity and nature conservation. The book is addressed to general public for educational purposes. (Yazarın, biyolojik çeşitlilik ve doğa koruma konularında yazdığı makaleler. Kitap, biyolojik çeşitlilik ve doğa koruma konularında halkın eğitimine yöneliktir).

TİYATRONUN SOSYAL SORUMLULUĞUNA TARİHSEL BİR YOLCULUK VE BRECHT

Özet: Tiyatro, toplumsal sorunların çözümü için toplumsal sorumluluk üstlenerek toplumla etkileşime girmektedir. Bu çalışma, genellikle işletmecilik tarafından kullanılan sosyal sorumluluk kavramını tiyatroya uyarlamaktadır. En önemli tiyatro kuramcılarından biri olan Bertolt Brecht, tiyatro oyunlarında sosyal sorunlara odaklanmaktadır. Dünyanın değişebilir olduğunu düşünen Bertolt Brecht, bu fikri sahneye taşıyarak, seyircileri sosyal sorunlara çözüm üretebilen aktif öznelere dönüştürmeyi hedeflemiştir. Bu nedenle Bertolt Brecht, tiyatro teorilerinde önemli bir kilometre taşıdır. Bu makale, Brecht'in fikirlerini merkeze yerleştirerek tiyatronun sosyal sorumluluğunu ortaya koymayı amaçlamaktadır. Tiyatronun toplumsala yönelik sorumluluğunu, dolayısıyla onun toplumla olan ilişkisini, anlamak için tiyatroyu tarihiyle ve sahneleme teknikleriyle (konvansiyonel tiyatro ve konvansiyonel-olmayan tiyatro) beraber bütünlüklü bir şekilde ele almak gerekmektedir. Tarihsel süreç içinde ortaya çıkmış olan tiyatro işletmelerinin toplumla ilişkisinin, tiyatronun kendisinin toplumla olan ilişkisinden farklı olduğu düşünülmektedir. Sonuç olarak, bu çalışmada tiyatroya ilişkin tarihsel sürece yer verilerek tiyatronun sosyal sorumluluğu ile tiyatro işletmelerinin sosyal sorumluluğu sahneleme teknikleriyle beraber karşılaştırılmıştır. Tiyatronun sosyal sorumluluğunun ekonomik ve politik siyasi teorilerle bağlantılı olduğu sonucuna varılmıştır. Abstract Theatre has an interaction with the society by taking social responsibility on solving of the social problems. This study adapts the concept of social responsibility, which is generally used by business management, to theatre. As the one of the most important theatre theorists, Brecht focuses on social problems in his theatre plays. Bertolt Brecht, who thinks that the world is changeable, by bringing to his idea to the stage, targeted to change the spectators to active subjects who can produce the solutions to their problems. Therefore, Bertolt Brecht is an important milestone of theatrical theories. This article aims to reveal social responsibility of theatre by relocating Bertolt Brecht's ideas to the center. In order to understand the theatrical responsibility of the theater, and therefore its relation to society, it is necessary to deal with the history of theatre and technics of staging (conventional theatre and * Yüksek Lisans Öğrencisi, Gazi Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Anabilim Dalı, Sosyal Politika Bilim Dalı, S.yazar, selda@dudu.gen.tr Bu çalışma, Prof.Dr. Bülent Bayat danışmanlığında Selda Dudu'nun Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Anabilim Dalı Sosyal Politika Bilim Dalı yüksek lisansı kapsamında yazmakta olduğu " Vasıf Öngören'in Zengin Mutfağı Oyununda Tiyatronun Sosyal Sorumluluğu: Brecht Çerçevesinden Bir Değerlendirme " başlıklı master tezinden alınmıştır.

TÜRKİYE’DE İÇ MİMARLIK EĞİTİMİNDE ÖNE ÇIKAN KONULAR: BİBLİYOGRAFİK BİR ÇALIŞMA

TÜRKİYE’DE İÇ MİMARLIK EĞİTİMİNDE ÖNE ÇIKAN KONULAR: BİBLİYOGRAFİK BİR ÇALIŞMA

Özet İç mimarlık, kullanıcı için rahat ve kaliteli yaşam sunan, kullanılan mekânın işlev ve niteliğine uygun tasarımlar yaparak mekân organizasyonu oluşturan bir tasarım disiplinidir. İç mimarlık eğitimi dünyada farklı ders programları üzerine yürütülmektedir. Türkiye'de iç mimarlık eğitiminde aynı temeller baz alınsa da mesleğin sahip olduğu özellikler ve üniversite ekolüne bağlı olarak farklı yönleri öne çıkan iç mimarlar yetiştirilmektedir. Eğitimin araştırılması meslekte bugün gelinen noktayı anlamada, gelişimini ve geleceğini ön görmede önemli bir konudur. Bu nedenle çalışmada akademik olarak iç mimarlık eğitimini konu alan çalışmalar üzerinden meslek ile ilgili sorunların ve öne çıkan noktaların neler olduğunun tespit edilmesi amaçlanmıştır. Bunun için yapılan araştırmalar yıllarına, konularına ve içeriklerine göre analiz edilmiştir. Bu kapsamda iç mimarlık-eğitim ilişkisi çerçevesinde yazılan ulusal tez çalışmaları incelenmiştir. İçerik analiz yöntemi kullanılarak değerlendirilen tez çalışmaları, eğitimin hangi yönleriyle ele alındığına dair gruplandırılmış, eğitim sürecini irdeleyen ve öneri sunan çalışmaların istatistiksel değerleri ve çalışma kapsamında ortaya konan bilimsel yönleri metinsel olarak ifade edilmiştir. İncelenen çalışmalarda eğitimin önemli parçalarından birinin stüdyo dersleri olduğu, dersin tasarım temelli ve meslek yaşamına adım niteliğinde olduğu, proje yürütülmesi konusunda farklı yaklaşımlar ortaya konduğu görülmüştür. Stüdyo derslerinin içerikleri ve kapsamlarının tartışıldığı, yeni teknolojiler eklenerek hangi yönde ilerleyebileceğine dair çalışmalar yapılmıştır. Eğitimde en çok vurgulanan ikinci nokta ise temel tasarım dersleridir. Ders kapsamında temel sanat eğitiminin verilmesi; bunun gerekliliği olarak sanatın hayatımızda ki yerinin yadırganamaz olduğu, sanatın tasarımda çok yönlü temellere sahip olduğu ve insanın tasarım yönünü kuvvetlendirdiği görüşleri ortaya atılmıştır. Bir diğer önemli bulgu ise eğitimde teknolojinin kullanımı yönündedir. Öğrencinin aldığı temel sanat ve teknik altyapının pekişmesi için yeni teknolojileri kullanmak ve görsel algı yönünü kuvvetlendirmek için eğitime sanal gerçeklik kavramın entegre edilmesi gündeme gelmiştir. Sonuç olarak mesleğin temelini oluşturan iki dersin öne çıkması ve gelişen teknoloji ile birlikte tasarımcının kendini ifade etmede kullandığı dilin çeşitlenmesi meslek eğitiminin ana tartışma konuları olarak güncelliğini korumaktadır.

DIJITAL ÇAĞDA SOSYAL BILIMLER: MUKALLIT SOSYAL BILIMLER ÇAĞI

2024

Bu çalışma, sosyal bilimlerin kendi kurumsal tarihi içerisinde işlevini yerine getirme kapasitesinin azaldığını ve buna koşut olarak dijital veriye dayalı teknik analizin bu ihtiyaca cevap verecek güçlü bir alternatif olarak ortaya çıktığını iddia etmektedir. Provokatif sayılabilecek bu iddianın mantıki sonuçlarından birisi ise, mukallit sosyal bilimci fenotipinin giderek yaygınlaştığıdır. Taklitçi, taklit eden anlamına gelen Arapça kökenli bu sözcük İslami literatürde ıstılahî bir anlam taşımakta ve müçtehit kelimesinin karşısına konumlandırılmaktadır. Müçtehit, İslam kaynaklarına dayanarak onların gerçek hayatta nasıl uygulanacağını yorumlayan kişi anlamına gelmekteyken mukallit ise, sadece önüne gelen olayda müçtehitlerin hükümlerinden hangisinin daha uygun olduğuna karar vermektedir. Sosyal bilimler; gerçek hayatı anlamlandırma çabasının olmadığı ve eski zaman “müçtehitlerinin” teorilerinin ikincil, üçüncül düzeyde tekrar edildiği bir alana dönüşme yolunda hızla ilerlemektedir.