Şefîk-Nâme Şerhi'nde Türkçe Karşılıkları Verilen Atasözü, Deyim ve Kelâm-ı Kibârlar (original) (raw)

Ortaokul Türkçe Ders Kitaplarındaki Millî Kültür Teması Metinlerinde Deyim ve Atasözü Varlığı

Ondokuz Mayis University Journal of Education Faculty, 2021

Deyim ve atasözleri bir milletin kültür hayatına dair ipuçları sunan ve nesiller arasında bağlantı kuran kodlardır. Eğitim ve öğretim faaliyetleri aracılığıyla bu kodlar, çocuklara aktarılmaya çalışılır. Örgün eğitim kurumlarında birincil ders gereci olarak kullanılan ders kitaplarının söz konusu kültürel kodları da içermesi beklenir. Bu çalışma ile ortaokullarda okutulan Türkçe ders kitaplarında kültür mirasını öğrencilere diğer temalara nazaran daha yoğun şekilde tanıtması gerektiği beklenen "Millî Kültür" başlıklı tema metinlerinde deyim ve atasözü varlığı tespit edilmeye çalışılmaktadır. Nitel modeldeki araştırmada 2018-2019 eğitimöğretim yılı için Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığınca okutulmasına karar verilen 5, 6, 7 ve 8. sınıf Türkçe ders kitapları doküman analizi yoluyla incelenmiştir. Çalışmanın sonunda ders kitabı yazarları ve alan araştırmacılarına yönelik öneriler de sunulmuştur.

Kâmûs-ı Türkî’den Çağdaş Türkiye Türkçesine Deyimlerde Anlam Değişmeleri

Sosyal ve Kültürel Araştırmalar Dergisi (SKAD)

1901 yılında basılmış olan Kâmûs-ı Türkî yaşayan ve konuşulan Türkçeyi esas alması açısından o dönemde yazılmış diğer sözlüklerden ayrılır. Bu çalışmanın amacı basımından 117 yıl sonra Kâmûs-ı Türkî'de yer alan deyimleri Türkiye Türkçesindeki biçimleriyle karşılaştırmak, meydana gelen anlam değişmelerinin boyutlarını tespit etmek ve sınıflandırmaktır. Çalışmanın birinci bölümünde anlam değişmesi kavramı ve dil bilimciler tarafından yapılan anlam değişmesi sınıflandırmaları ele alınmıştır. İkinci bölümde Cruse (2006) tarafından yapılan anlam değişmesi ölçütlerine uygun olarak deyimler sınıflandırılmış; son bölümde ise bulgular değerlendirilmiştir. Çalışmada en çok tespit edilen anlam değişmesi türü anlam kayması olurken, anlam iyileşmesi ve anlam kötüleşmesi en az görülen değişmeler olarak ortaya çıkmıştır.

Türk Kültüründe Yüzle İlgili Deyim ve Atasözleri Üzerine Bir Çalışma

Selcuk Universitesi Sosyal Bilimler Enstitusu Dergisi, 2012

Toplumların en önemli dil hazinelerinden olan deyim ve atasözleri kültürlerin dinamiklerini yansıtan kalıplaşmış ifadelerdir. Deyim ve atasözleri günlük hayatı içeren, az sözle çok kavram ve yargının dile getirildiği keskin ifadelerdir. Öğretici olma ve akılda kolay kalma, kuşaktan kuşağa aktarılma özelliğine sahip olan bu kalıplaşmış ifadeler, daima bilim adamlarının ilgisini çeken konular arasında olmuştur. Özellikle halk bilimciler ve dil bilimciler için önde gelen araştırma konularından olan deyimler ve atasözleri, biçim ve anlamlarına göre çeşitlilik gösterirler. Bu makalede, hem güncelliklerini hiçbir zaman kaybetmeyen deyim ve atasözleri arasından, içinde sadece yüz kelimesi bulunanlar tespit edilerek, hem Türk dilinin zenginliğini sergilemek hem de deyim ve atasözü çalışmalarına katkı sağlamak hedeflenmiştir.

Lugât-ı Mütekâribe ve Müteşâbihe ve Müterâdife’deki Farsça Atasözlerine Türkçe Karşılıklar

Korkut Ata Türkiyat Araştırmaları Dergisi

Farsçanın Türkçe ile olan münasebeti Eski Türkçe dönemine kadar uzanmaktadır. Bu münasebet neticesinde iki dil arasında birçok kelime alışverişi olmuştur. Bu alışveriş neticesinde Türkçeye Farsçadan birçok kelime geçtiği gibi Farsça aynı zamanda Arapça kelimelerin Türkçeye geçmesine de kaynaklık etmiştir. Farsça ve Türkçe arasındaki bu alışveriş atasözleri gibi yapılarda da görülmektedir. Bu çalışma, Farsça ve Türkçe atasözleri arasındaki bahse konu münasebeti ortaya koyabilecek bazı atasözlerini ele almaktadır. Söz konusu Farsça atasözleri, Millet Kütüphanesi Ali Emiri Koleksiyonuna 197 demirbaş numarası ile kayıtlı müellifi belli olmayan 10 varaktan müteşekkil Luġāt-ı Müteúāribe ve Müteşābihe ve Müterādife adlı risalenin “ba‘ż-ı ḍurūb-ı emsāl ve ta‘bīrāt-ı fārsiyye” başlıklı bölümünden alınmıştır. Bu bölümde toplam 86 adet atasözü bulunmaktadır. Bu çalışmada, müellifin kaydettiği Farsça atasözleri, Latin harfli çeviri yazıya aktarılmış ve söz konusu atasözleri çeşitli Farsça kayna...

Türkiye Türkçesindeki Atasözü ve Deyimlerde Özel Adlar

Öz Bu araştırmanın amacı Türkçedeki atasözü ve deyimlerde geçen özel adları incelemektir. Nitel araştırma deseninde doküman incelemesiyle gerçekleştirilen çalışmanın veri kaynakları Türk Dil Kurumu tarafından hazırlanan Türkçe Sözlük ile Ömer Asım Aksoy'un Atasözü ve Deyimleri Sözlüğü'dür. Verilerin analizinde betimsel analizden yararlanılan araştırmada özel adlar, kişi adları, millet adları, yer adları, dinle ilgili adlar ve din/mezhep adları olmak üzere beş kategoride incelenmiştir. Bu kategorilerden kişi adlarında 54, millet adlarında 11, yer adlarında 43, dinle ilgili adlarda 9, din/mezhep adlarında da 5 farklı özel ismin yer aldığı belirlenmiştir. Atasözü ve deyimlerde en fazla kullanılan özel adların ise kişi adlarında Ali (f=13) ve Mehmet (f=5); millet adlarında Çingene (f=9) ve Arap (f=5); yer adlarında Bağdat (f=9) ve Mekke (f=6); dinle ilgili adlarda Allah (f=114) ve Hak (f=8); din/mezhep adlarında da Yahudi (f=3) olduğu tespit edilmiştir. Araştırma bulguları tablolar hâlinde sunulmuş, tablolarda her bir kategori altındaki özel adlara ve bu özel adların içinde geçtiği atasözü ve/veya deyimlere yer verilmiştir.

Şahseven Türkleri̇nden Atasözü Ve Deyi̇m Örnekleri̇

Türk dünyası dil ve edebiyat dergisi, 2022

Proverbs are the guiding, advising public anonymous phrases that are produced by societies because of their long-term observations and experiences as well as containing general judgments, being included in the oral cultural heritage. Idioms, on the other hand, are stereotyped phrases that have partly or completely grown away from their real meanings, have an interesting meaning. Proverbs and idioms are the most outstanding products that reflect some concepts such as the universe perception, worldview, way of thinking and life of the Turks. The Shahsavans, an unexplored part of the Turkic world and the Turcology, are a Turkish community living in Iran's Ardabil, East Azerbaijan and Zanjan provinces today, maintaining a nomadic lifestyle. The Shahsavan Turks, consisting of Oghuz Turks who mostly migrated as tribes from Anatolia in the 16 th century, are the second largest Turkish community that still maintains a nomadic life in Iran after the Qashqai Turks. In this study, firstly, brief information about Shahsavans is given and general definitions about proverbs and idioms are presented. Then, 109 proverbs, 113 idioms compiled from Shahsavans in Ardabil, East Azerbaijan and Zanjan are examined result the field studies conducted between 2018-2019. The idioms and proverbs compiled from the source people were transcribed and then discussed in terms of structure and concept. In the conclusion part of the study, a general evaluation is made about the Shahsavan proverbs and idioms, and the idioms and proverbs compiled from the Shahsavan Turks are transferred to Turkey Turkish and listed alphabetically.

Türk Atasözleri̇ Ve Deyi̇mleri̇nde Kötüleme İfadeleri̇

2014

Atasozleri ve deyimler, uzun deneme ve gozlemlere dayanarak kisaca soylenmis ve halka mal olmus sozlerdir. Bu sozlerde halk tarafindan bir kabul edis, bir benimseme soz konusudur. Ayni zamanda bu atasozu ve deyimler, toplumun deger yargilarini, kulturel ozelliklerini de yansitir. Butun bu ozelliklerinin yaninda deyim ve atasozlerinde genel yargilara aykiri, toplumdaki herkes tarafindan benimsenmeyen bir dusunceyi ifade eden “olumsuz yargili atasozleri” veya bir milleti, bir nesneyi, bir hayvani kotuleyici, onlari kucuk dusurucu birtakim yargilari ifade eden sozler de bulunabilmektedir. Fakat atasozlerinin ozellikleri iyi bilinir ve bu ozellikler goz onune alinirsa, olumsuz yargili sanilan pek cok sozun gercek bir atasozu olmadigi veya gercekten menfi bir yargiyi anlatmadiklari; bununla birlikte gerek kullanimda gerekse algilayis ve degerlendirmedeki yanlislarinin bazi deyim ve atasozleri icin zaman zaman boyle bir dusunce olusturdugu anlasilmaktadir. Atasozleri ve deyimler ait olduk...

Mesnevî’De Geçen Darb-I Meselleri̇n Türk Atasözleri̇yle Benzerli̇kleri̇ne Bi̇r Bakiş

The Journal of Turkic Language and Literature Surveys (TULLIS)

Devirlerin kendine has duruşu, idrak kabiliyeti, darb-ı mesel ve ta‘bîr (=atasözü ve deyim) dağarcığı, öncelikle sözel bir dünyası olduğu malumdur. Bu çerçevesi çizilmiş ve genişlemeye devam eden dünyaya bîgâne kalan müellif, kendi zamanında anlaşılmadığı gibi, evrensel bir tematiği yakalamak noktasında da muvaffak olamayacak, eserindeki düşünceleri istikbale doğru dallarını uzatamayacaktır. Zira zamanın ruhu, yaşanılan coğrafyanın etno-politik farklılıklarından beslenir ve anlam, kendi dehlizini ilk olarak yaşadığı zaman diliminde kazar. Temsilen düşünüldüğünde bu dehlizin genişliği, devrin entelektüel ortalamasıyla/ilmî vasatıyla; derinliği ise sözün kendisini aşan zamanlar-üstü bir kabiliyet göstermesiyle alakalıdır. Sözün özü, kendi zamanını yakalayamayan bir müellifin/sanatkârın, gelecekteki okuyucuyu yakalayabilecek bir marifeti göstermesi olanaksız hâle gelecektir. Mevlânâ’nın birikimi, ilgi alanına giren eserler, verdiği örnekler, anlattığı kıssalar, tedâî kabiliyeti, onun i...

Elif Şafak’ın The Architect’s Apprentice Adlı Romanındaki Deyim ve Atasözlerinin Türkçe ve Fransızca Çevirilerinin Yorumlayıcı Anlam Kuramına Göre Karşılaştırmalı İncelemesi

Master Thesis, 2018

İnsan yaşamı ile iç içe olan ve her türden bilimsel ve kültürel alanda ihtiyaç duyulan çeviri, dilsel, kültürel ve iletişimsel bir etkinliktir. Bu çalışmada, Elif Şafak’ın The Architect’s Apprentice adlı eserinden seçilen, hem bir dilin en kıymetli varlıkları hem de bir kültürün düşünce tarzını ve yaşayış biçimini yansıtması nedeniyle o kültürün aynası niteliğinde olan atasözleri ve deyimlerin Fransızca ve Türkçe çevirileri, Yorumlayıcı Anlam Kuramı ışığında karşılaştırmalı olarak incelenmiştir. İnceleme aşamasında, kaynak eserden seçilen atasözleri ve deyimler, dilsel ve kültürel bağlamları dikkate alınarak değerlendirilmiş ve bunun yanında Yorumlayıcı Anlam Kuramında da önemine sıklıkla değinilen eşdeğerlik ölçütleri de göz önünde bulundurulmuştur. Çalışma sonucunda elde edilen veriler, Fransızcaya L’architecte du sultan başlığı ile çevrilmiş olan eserin, kaynak metin ile iletilmek istenen anlamın erek dile akıcı ve anlaşılır bir biçimde aktarıldığını göstermiştir. Veriler ışığında, Türkçeye Ustam ve Ben adı ile çevrilmiş olan eserin ise büyük ölçüde eşdeğerliğin sağlanarak çevrildiği ancak kaynak metin yazarının kullanmış olduğu kimi atasözleri ve deyimlerin çevrilmediği, bu nedenle kaynak metin yazarının iletmek istediği anlamın zaman zaman istenen etki ile aktarılamadığı görülmüştür.