Die Letzten ihrer Art. Archäologische und kulturgeschichtliche Beobachtungen zu Persistenz und Ende des ›Statue habit‹ in Kleinasien im 6. Jahrhundert n. Chr., in: M. Aurenhammer (Hrsg.), Sculpture in Roman Asia Minor. Proceedings of the International Conference at Selçuk 2013 (Wien 2018) 395-418 (original) (raw)
ABSTRACT The Last of their Kind. Archaeological and Cultural Historical Observations on the Persistance and the End of the ›Statue Habit‹ in the 6th Century A.D. in Asia Minor New dedications of portrait statues became increasingly rare in Late Antiquity. However, especially in the flourishing cities of Asia Minor, the statue habit persisted well into the 6th century, much longer than in most of the other provinces of the Roman empire. This paper examines the reasons for this phenomenon. Late Antique literary sources demonstrate that the specific form of a portrait statue was perceived as an almost ancient, but not outdated type of honouring already in the 4th century A.D. Therefore, the distinctive character of the portrait statue as a social symbol for prestige was reinforced in Late Antiquity. Nevertheless, this practice rapidly went out of fashion during the 6th century. The disappearance and misunderstanding of the old statues in the early Middle Ages were closely connected with overriding factors relating to the change of urban structures from the 5th century onwards. With the emergence of churches as new urban foci, older political structures such as the agorai and bouleuteria became less important. The images of dedicators and euergetai now instead appeared in two dimensional form in the new religious buildings. In contrast, the old honorary system including the statues, which was related to the old type of the Graeco-Roman polis, disappeared slowly and so the statues became almost imperceptibly obsolete. ÖZET Türünün Son Örneği. Küçük Asya’da MS. 6. yüzyılda ›Statue Habit‹’in Sonu ve Kalıcılık Üzerine Kültürel- Tarihsel ve Arkeolojik Gözlemler Geç Antik Dönemde yeni adanan portre heykelleri artık gittikçe azalmıştır. Ancak özellikle Küçük Asya’nın gelişen şehirlerinde bu heykel alışkanlığı Roma İmparatorluğu’nun çoğu diğer eyaletlerinde olduğundan çok daha uzun bir sure, MS. 6 yy.’ın içlerine kadar devam etmiştir. Makale bu fenomenin nedenlerini incelemektedir. Geç Antik Dönemi’n yazılı kaynakları, portre heykeli spesifik formunun 4. yüzyılda zaten onurlandırmanın neredeyse antik ama daha modası geçmemiş bir şekli olarak görüldüğünü gösterirler. Bu nedenle prestijin sosyal bir sembolü olarak portre heykelinin kendine has karakteri Geç Antik Dönem’de tekrar güçlenmiştir. Ancak bu uygulamanın modası MS. 6. yüzyılda çok hızlı bir şekilde geçmiştir. Erken Orta Çağ’da eski heykellerin kaybolması ve artık anlaşılmaması MS. 5. yüzyılda itibaren kentlerin yapılarının değişmesine ilişkin genel etkenlerle ilişkilidir. Kiliselerin yeni kentsel merkezler olarak ortaya çıkması ile agoralar ve bouleuterionlar gibi eski politik yapılanmalar gitgide önemsiz hale gelmişlerdir. Bağışçıların ve eugerteslerin tasvirleri artık iki boyutlu şekilde yeni dini yapılarda görülmektedir. Buna karşın eski Yunan-Roma polisi tipine bağlı olan ve heykelleri de kapsayan eski onurlandırma sisteminden yavaş yavaş ortadan kaybolmuş ve böylece heykeller de neredeyse farkedilmeden kullanılmaz olmuştur.
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.
Related papers
R. Bußmann, I. Hafemann, R. Schiestl & D.A. Werning (eds.), Spuren der altägyptischen Gesellschaft. Festschrift für Stephan J. Seidlmayer, ZÄS Beihefte 14, Berlin, 2022