MEDYA-KÜLTÜR VE SANAT ALANINDA ÇALIŞANLARIN PSİKOLOJİK İYİ-OLUŞLARI İLE İŞTEN AYRILMA NİYETLERİ ARASINDAKİ İLİŞKİDE ÇALIŞMAYA TUTKUNLUĞUN ARACI ROLÜ (original) (raw)
Related papers
Avrasya Sosyal ve Ekonomi Araştırmaları Dergisi (ASEAD) Eurasian Journal of Researches in Social and Economics, 2020
Dr. Öğr. Üyesi Muhammet ÇANKAYA1 ÖZET Örgütler, durağan şekilde yönetilmeyip değişen çevresel koşullara göre yeni uygulamalara gitmektedirler. Günümüz örgütlerinin en önemli kaynağı olarak nitelendirilen çalışanlar ise aynı zamanda birer psiko-sosyal varlıklardır. Örgütlerin çevresel koşullara uyum sağlama adına devreye aldığı bazı uygulamalar, çalışanlar arasında zaman zaman farklı şekillerde algılanabilmektedir. Kimi çalışan, bir uygulamayı kendisine yapılan bir destek olarak algılarken kimisi de bunu tehdit olarak algılayabilmektedir. Örgütlerin çalışanlarına bireysel kariyer ve kişisel gelişim gibi konularda katkı sağlaması ve onları sahiplenmesi yönündeki çalışan inancı olarak nitelendirilen algılanan örgütsel destek, çalışanlarda bazı olumlu psikolojik gelişimlere de katkı sağlamaktadır. Bu durum ise çalışanların psikolojik iyi oluş düzeylerini olumlu yönde geliştirmekte ve böylelikle örgütü tarafından desteklendiğine inanan çalışan işten ayrılma eğilimine yönelmemektedir. Bu varsayımdan hareketle yola çıkılan bu çalışma; Trabzon il merkezindeki kamu sağlık kuruluşlarında görev yapan ve araştırmaya gönüllü olarak katılan 412 çalışan ile gerçekleştirilmiştir. Çalışmadaki nihai amaç; çalışanların algılanan örgütsel destek ve psikolojik iyi oluş düzeylerinin işten ayrılma niyeti üzerindeki etkisini incelemektir. Bu amaçla öncelikle değişkenler arasında ilişki olup olmadığı incelenmiş ve analiz sonucunda değişkenler arasında anlamlı ilişkiler bulunmuştur. Çalışma sonucunda; çalışanların algılanan örgütsel destek ve psikolojik iyi oluş düzeylerinin işten ayrılma niyetleri üzerinde negatif yönde anlamlı etkilerinin olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
Öz Bu araştırmada TRC1 bölgesinde yer alan Gaziantep, Adıyaman ve Kilis illerinde faaliyette bulunan hastanelerdeki otantik liderlik uygulamaları, çalışanların psikolojik sermaye düzeyleri, işten ayrılma niyetleri ve performansları arasındaki ilişkinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Bu amaçla, Gaziantep, Adıyaman ve Kilis illerinde faaliyette bulunan hastanelerde çalışan 403 hemşireye anket uygulanmıştır. Anket sonucu elde edilen veriler kullanılarak t testi, ANOVA ve korelasyon analizi yapılmıştır. Korelasyon analizi sonucuna göre; otantik liderlik, psikolojik sermaye boyutları ve çalışan performansı anlamlı pozitif yönde bir ilişki olduğu, otantik liderlik, psikolojik sermaye boyutları ve işten ayrılma niyeti arasında negatif yönde anlamlı bir ilişki olduğu, işten ayrılma niyeti ile çalışan performansı arasında ise anlamlı bir ilişki olmadığı tespit edilmiştir. Ayrıca otantik liderlik boyutlarının tamamının ve psikolojik sermaye boyutlarının (özyeterlilik, iyimserlik ve psikolojik dayanıklılık) görev yapılan hastane ve kadro durumu değişkenine göre; performans düzeylerinin görev yapılan hastane değişkenine göre; otantik liderlik boyutlarının tamamının hastanenin bulunduğu il ve çalışma şekli değişkenine göre; psikolojik sermaye boyutlarının (özyeterlilik ve umut) çalışma şekli değişkenine göre anlamlı farklılık gösterdiği de tespit edilmiştir. Abstract In this study, it was aimed to determine the relationship between authentic leadership, psychological capital, intention to leave and employee performance in working at hospitals in TRC1 area Gaziantep, Adıyaman and Kilis provinces. For this purpose, the questionnaire was applied to 403 nurses working at hospitals in Gaziantep, Adıyaman and Kilis provinces. T-test, ANOVA and correlation analysis was performed by using the data obtained from the questionnaire. According to correlation analysis, a significant positive relationship was found between all dimensions of authentic leadership, psychological capital and employee performance, a significant negative relationship was found between all dimensions of authentic leadership, psychological capital and intention to leave, a significant relationship was not found between intention to leave and employee performance. It was also determined that all dimensions of the authentic leadership and dimensions of psychological capital (self-efficacy, optimism and resilience) vary significantly among work in hospitals and staff situation variable, employee performance levels vary significantly among work in hospitals variable, all dimensions of the authentic leadership vary significantly among the hospital where's province and type of work variable, dimensions of psychological capital (self-efficacy and hope) vary significantly among type of work variable.
Çalışmanın amacı psikolojik sermaye ile tükenmişlik algısı arasındaki ilişkiyi ortaya koyarken iş tatmininin aracılık rolünün araştırılması ve kültürlerarası örneklemde ilişkilerin test edilmesidir. Bu maksatla Sivas ili ile Bosna-Hersek Tuzla ilinde imalat sektöründe faaliyet gösteren KOBİ’lerde çalışan sırasıyla 268 ve 125 işgörene uygulanan anket sonuçları doğrulayıcı faktör analizine tabi tutulmuş ve değişkenler arasındaki ilişkiler ortaya konmuştur. Elde edilen bulgular; psikolojik sermaye ile tükenmişlik algısı arasında ters yönlü, psikolojik sermaye ile iş tatmini arasında genelde aynı yönlü ilişki, ancak Bosna örnekleminde ters yönlü bir ilişki bulunduğunu, iş tatmini ile tükenmişlik algısı arasında herhangi bir etkiye rastlanılmadığını, bu nedenle aracılık etkisinden de bahsedilemeyeceğini göstermiştir. Ayrıca, modellerin kültürlerarası karşılaş
Özellikle yoğun müşteri ilişkileri kapsamındaki mesleklerde en sık görülen tükenmişlik, önlem alınmazsa veya mücadele edilmezse işten ayrılma niyetini tetikleyen ve sonunda işten ayrılmaya kadar varan bir sürece sebep olmaktadır. Bu süreç, örgütlere maliyet, çalışanlara ise hem maliyet getirmekte hem de çalışanların sağlık durumlarını tehdit altına alarak biyolojik anlamda ciddi zararlar verebilmektedir. Bu araştırmanın temel amacı; Tükenmişlik (duygusal tükenmişlik, duyarsızlaşma, kişisel başarı noksanlığı) ile işten ayrılma niyeti boyutlarının birbiriyle olan ilişkilerini incelemek ve birbirlerini nasıl etkilediğini ortaya koymaktır. Araştırma dahilinde İstanbul ilinin Şişli ilçesi içindeki özel sermayeli on iki mevduat bankasındaki 137 beyaz yaka çalışanına anket ile kişisel bilgi formu, Maslach Burnout Inventory (MBI) Tükenmişlik Ölçeği ve işten ayrılma niyeti ölçeği uygulanarak tükenmişlik ve işten ayrılma niyeti düzeyleri üzerine SPPS for Windows 17.0 programında istatistiksel analizler yapıldı. Araştırma sonuçları, tükenmişliğin özellikle duygusal tükenme boyutunun işten ayrılma niyeti üzerinde çok güçlü şekilde etkili olduğunu ortaya koymaktadır. Anahtar Kelimeler: Tükenmişlik, İşten Ayrılma Niyeti
Bu çalışmanın amacı, çalışanların örgütsel bağlılıkları, iş tatminleri, yaşam tatminleri ve işten ayrılma niyetleri arasındaki ilişkileri değerlendirmektir. Anket tekniğinin kullanıldığı çalışma, Alanya'da faaliyet gösteren beş yıldızlı konaklama işletmelerinde çalışan 210 personel üzerinde gerçekleştirilmiştir. Değişkenler arasındaki ilişkileri tespit etmek amacıyla yapılan korelasyon analizi sonucunda; örgütsel bağlılık, iş tatmini ve yaşam tatmini arasında pozitif yönlü ilişkiler olduğu görülmüştür. Bununla birlikte, örgütsel bağlılık, iş tatmini ve yaşam tatmini ile işten ayrılma niyeti arasında ise negatif yönlü ilişkiler olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca, işten ayrılma niyeti ile ilişkili bulunan örgütsel bağlılık, iş tatmini ve yaşam tatmininin önem sıralarını belirlemek için regresyon analizi yapılmıştır. Bu analiz sonucunda, işten ayrılma niyeti üzerinde en fazla ve ters yönlü etkiye sahip değişkenin iş tatmini olduğu ve onun ardından örgütsel bağlılığın geldiği saptanmış; yaşam tatminin ise anlamlı bir etkiye sahip olmadığı tespit edilmiştir.
PSİKOLOJİK GÜÇLENDİRMENİN İŞ TATMİNİNE ETKİSİNDE ÖRGÜTSEL BAĞLILIĞIN ARACILIK ROLÜ
The aim of this study is to investigate the effect of psychological empowerment on the employees' job satisfactions and the mediating role of organizational commitment on this effect. The relationship between the aforementioned variables is analyzed by using a set of statistical techniques, i.e., factor analysis, regression analysis, and sobel tests. The data used in the analysis is obtained through questionnaires filled out by 476 employees of the private firms in the electronic communiciation sector in Ankara. The results of the analysis indicate that psychological empowerment affects job satisfaction positively and organizational commitment has a partial mediating role in that effect.
2021
Örgütsel çatışma, örgütsel stres, iş tatmini ve iş yaşam kalitesi sağlık çalışanlarının verimliliğini etkileyen önemli faktörler arasındadır ve çalışanlarda işten ayrılma niyeti üzerinde etkilidir. Bu çalışmanın amacı, sağlık çalışanlarının yaşadığı örgütsel çatışma, örgütsel stres, iş yaşam kalitesi, iş tatmini ve işten ayrılma niyeti arasındaki ilişkiyi tespit etmektir. Yöntem: Çalışma, bir kamu hastanesi olan Gülhane Eğitim Araştırma Hastanesi çalışanlarından kota örneklem metodu ile belirlenmiş 325 sağlık çalışanına uygulanmıştır. Bulgular: İş yaşam kalitesi ile iş tatmini, örgütsel çatışma ile örgütsel stres; örgütsel çatışma ile işten ayrılma niyeti, örgütsel stres ile işten ayrılma niyeti arasında pozitif yönlü ilişki tespit edilmiştir. İş tatmini ile örgütsel çatışma; iş tatmini ile örgütsel stres, örgütsel çatışma ile iş yaşam kalitesi; örgütsel stres ile iş yaşam kalitesi, iş tatmini ile işten ayrılma niyeti; iş yaşam kalitesi ile işten ayrılma niyeti arasında negatif yönlü ilişki tespit edilmiştir. Özgünlük: Literatürde, örgütsel çatışma, örgütsel stres, iş yaşam kalitesi, iş tatmini ve işten ayrılma niyeti boyutları arasındaki ilişkiler özelinde inceleyen çalışmaya rastlanılmamıştır.
İŞTEN AYRILMA NİYETİ VE AŞIRI ROL YÜKÜNÜN OTEL ÇALIŞANLARININ SOSYAL AYLAKLIK DAVRANIŞLARINA ETKİSİ
Bu çalışmanın amacı otel işletmelerinde çalışan işgörenlerin sosyal aylaklık (kaytarma) davranışlarına işten ayrılma niyetleri ve aşırı rol yükü algılarının etkisini belirlemektir. Ayrıca çalışma kapsamında aşırı rol yükünün işten ayrılma niyetine olan etkisinin belirlenmesi de amaçlanmaktadır. Bu kapsamda sosyal aylaklık, işten ayrılma niyeti ve aşırı rol yükü ölçeklerini içeren bir anket, İzmir'deki dört ve beş yıldızlı otellerde çalışan 354 işgörene seçkisiz örnekleme yöntemi ile 15 Eylül-15Kasım 2013 döneminde uygulanmıştır. Sosyal aylaklık ölçeği ve işten ayrılma niyeti ölçeği yapılan açıklayıcı faktör analizi sonucunda tek boyutta, aşırı rol yükü ölçeği ise zaman yetersizliği ve aşırı sorumluluk olmak üzere iki faktör altında toplanmıştır. Araştırmada hiyerarşik regresyon analizi yapılarak hipotezler test edilmiştir. Analiz sonucunda, aşırı rol yükü -zaman yetersizliği-algısının ve işten ayrılma niyetinin çalışanların sosyal aylaklık davranışını artırdığı ortaya koyulmuştur. Ayrıca çalışanların aşırı rol yükü -zaman yetersizliğialgısının işten ayrılma niyetlerini artırdığı; aşırı rol yükü -aşırı sorumluluk-algısının ise işten ayrılma niyetini azalttığı da belirlenmiştir.
PSİKOLOJİK SÖZLEŞME İHLALİNİN İŞ YERİNDE YALNIZLIĞA ETKİSİ
2018
ÖZET Sadece toplumsal yaşamda değil, bilgi ve iletişim teknolojilerinde yaşanan sürekli gelişim ve büyük çaplı değişimler, çalışanlar ve örgüt arasındaki istek ve beklentilerde de değişime yol açmıştır. Dolayısıyla yaşanan bu değişimler birey ve örgüt arasındaki yazılı olmayan karşılıklı yükümlülükleri ifade eden psikolojik sözleşme kavramına olan ilgiyi giderek artırmıştır. Yöneticilerin, işletmenin amaçlarını başarılı bir şekilde gerçekleştirebilmesi için çalışanların terfi, ödüllendirme ve sosyal ilişkiler geliştirebilme gibi çeşitli yöndeki beklentilerini karşılaması önem arz etmektedir. Yönetim tarafından bu beklentiler karşılanmadığı ve yükümlülükler yerine getirilmediği zaman ortaya çıkan ihlal algısı, gerek çalışanlara gerekse yönetimlere büyük ölçüde zarar vermektedir. Psikolojik sözleşme ihlali iş motivasyonu, iş tatmini, örgütsel bağlılık, örgütsel vatandaşlık, güven ve işten ayrılma gibi tutum ve davranışları olumsuz yönde etkilemektedir. Psikolojik sözleşme ihlal algısının ortaya çıkardığı önemli sonuçlardan bir diğeri ise, çalışanların yaşadıkları yalnızlık duygusudur. Bu kapsamda bu çalışmanın temel amaçlarından birisi, psikolojik sözleşme ihlalinin işyeri yalnızlığına etkisini incelemektir. Bir diğer amaç ise, iş yerinde yalnızlık düzeyinin eğitim durumu, yaş, medeni durum gibi çeşitli demografik göstergeler açısından farklılık gösterip göstermediğini araştırmaktır. Anahtar Kelimeler: Psikolojik Sözleşme, İş Yerinde Yalnızlık, Tutum ve Davranışlar GİRİŞ Son yıllarda sadece yurt içinde değil aynı zamanda küresel çapta çok hızlı bir şekilde büyük değişimler ile karşı karşıya kalmaktayız. Bu değişim ve gelişimler, yalnızca bilgi ve iletişim teknolojilerinde yaşanmakla kalmamış aynı zamanda işletmeleri de büyük ölçüde etkilemeye devam etmektedir. Bu değişimler çalışan ve işveren arasındaki ilişkileri de yakından etkileyerek istihdam ilişkilerinde değişimlere yol açmıştır. Bütün bu durumlar son yıllarda önemi gittikçe artan psikolojik sözleşme kavramını ve psikolojik sözleşme ihlalinin bireysel ve örgütsel tutum ve davranışlara etkilerini ön plana çıkarmıştır. Psikolojik sözleşme, işveren ile çalışan arasındaki karşılıklı yükümlülüklere ilişkin bireyin inançları şeklinde tanımlanmaktadır (Rousseau ve Tijorivala, 1998). Psikolojik sözleşme ihlali birey ve örgüt arasında oluşan yazılı olmayan bir sözleşme olmakla birlikte, psikolojik sözleşmenin bir türü olan işlemsel sözleşmeler, ekonomik değişimler ile ilgiliyken, ilişkisel sözleşmeler ise sosyal değişimler ile ilgilidir (Millward ve Hopkins, 1998).