İKİNCİ MEŞRUTİYET DÖNEMİNDE İKTİDARIN YENİ SEMBOLÜ OLARAK HAZIRLANAN KANUN-I ESASİ MADALYASI (original) (raw)
Related papers
VII. ULUSLARARASI TÜRKLERİN DÜNYASI SOSYAL BİLİMLER SEMPOZYUMU VII. INTERNATIONAL WORLD OF TURKS SYMPOSIUM OF SOCIAL SCIENCES, 2023
Özet Ahmedî’nin İskendernamesi klasik edebiyatın önemli bir figürü olan İskender’in hayatının beyitlerle anlatıldığı bir eserdir. İskendernameler arasında sadece metin olarak hazırlananların yanı sıra, bazı sahnelerin minyatürlerle anlatıldığı örnekler de bulunmaktadır. Dünya kütüphanelerinde bulunan pek çok İskendername üzerinde araştırmalar yapılmış, yazma eserler hem tez hem de makale olarak çalışılmıştır. 1826 yılında Kont Jozsef Teleki tarafından kurulan Macar Bilimler Akademisi Kütüphanesi Şarkiyat Koleksiyonunu oluşturan 810 Türkçe yazma eser koleksiyonu içinde bulunan İskendernameler üzerinde araştırma yapılmadığı görülmektedir. Şarkiyat Koleksiyonu içinde on adet İskendername bulunmaktadır. Yazma eserlerin dokuz adedi beyitler halindedir; bir adedi de beyitlerinin arasında minyatürlerin yer aldığı önemli bir örnektir. Minyatürlü eserin boyutu 217x137 mm. ve yaprak boyutu 153x87 mm. ölçülerindedir. İskendername’de (Török, O.83) on altı adet minyatürün çalışılmış olduğu görülmektedir. Bu minyatürler arasında 204b ve 208b numaralı iki sayfa yeniden yorumlanmıştır. Bu sayfalarda metin cetvellerine ve orijinal minyatürlerin ölçülerine sadık kalınarak üzerlerine yeni iki minyatür çalışılmıştır. Orijinal kompozisyonları ile küçük detay farklılıkları olan iki sayfa arasında 204b numaralı sayfadaki minyatürün üzerinde yerleştirilmiş olan yeni tasarımlı minyatür ince bir kağıtla cilde bağlanmış iken, 208b numaralı sayfadaki minyatürün üzerine yerleştirilmiş olan yeni kompozisyonlu minyatür parçası ise, cilde bağlanmadan sayfa üzerine serbest şekilde yerleştirilmiştir. Çalışma kapsamında İskendernamenin tezyinatı ve minyatürleri genel olarak anlatılmış; iki özel sayfasının ilk ve ikinci kompozisyonları tek tek ele alınarak değerlendirilmiştir. Anahtar sözcükler: İskendername, Ahmedî, Macar Bilimler Akademisi Şarkiyat Koleksiyonu, Minyatür, Yazma eser Abstract Ahmedî's Iskendername is an artwork in which the life of Alexander, an important figure in classical literature, is told in couplets. Among the Iskendernames, there are examples in which some scenes were depicted in miniatures, as well as those prepared only as texts. Research have been done on many Iskendernames in world libraries and manuscripts have been studied both as thesis and as article. It is seen that there is no research on the Iskendernames in the collection of 810 Turkish manuscripts that make up the Oriental Collection of the Hungarian Academy of Sciences Library, which was founded by Count Jozsef Teleki in 1826. There are ten Iskendernames in the Oriental Collection. Nine of the manuscripts are in the form of couplets, and one of them is an important example that includes miniatures among the couplets. The miniature artwork is 217x137 mm in size and the leaf size is 153x87 mm. It is seen that sixteen miniatures were studied in İskendername (Török, O.83). Among these miniatures, two pages numbered 204b and 208b have been reinterpreted. On these pages, two new miniatures have been worked on, remaining faithful to the text rulers and the measurements of the original miniatures. The newly designed miniature placed above the miniature on page 204b, between two pages with minor detail differences from their original composition, were bound to the binding with a thin paper as well as the miniature piece with a new composition, placed on the miniature on page 208b, was placed freely on the page without being attached to the binding. Within the scope of the study, the decoration, and miniatures of Iskendername have been explained in general; the first and second compositions of the two special pages have been evaluated one by one. Keywords: İskendername, Ahmedî, Oriental Collection of the Hungary Academy of Sciences Library, Miniature, Manuscript
ŞÜKRÜ SAYAN’IN “KEMMİYYÂT-I MEVHÛMENİN SÛRET-İ İRÂESİNE DAİR YENİ BİR NAZARİYYE” ADLI MAKALESİ
Osmanlı Bilimi Araştırmaları, 2019
Mathematician Şükrü Sayan (d. 1943) appended an article entitled “On a novel theory concerning the designation of imaginary quantities” to the end of his analytic geometry textbook Hendese-i Tahlîliyye (Vol.1, Istanbul, 1915), which is held to be the most proficient publication on the subject of the period, in Turkish. Although Sayan proposed to expose “a novel theory” the article, in fact, does not introduce a novel mathematical concept or facilitate algebraic calculations. Sayan’s article is primarily an explication of a notational modification, and represents yet another outcome of the Ottoman mathematicians’ ambition to come up with new work, rather than original and fundamental contributions to the field. Şükrü Sayan’s article is reviewed and assessed within the contexts of contemporary mathematics and analytic geometry.
YENİ İLM-İ KELÂM ESERLERİNİN TASNİFİNE DAİR BİR DENEME
SON DÖNEM OSMANLI DEVLETİ ve CUMHURİYET TÜRKİYESİ'NDE FAÂLİYET GÖSTEREN MEŞHUR ULEMÂNIN -ÖZELLİKLE DE YENİ İLM-İ KELÂM ÂLİMLERİNİN- ÇAĞIN İ'TİKÂDÎ VE SOSYAL PROBLEMLERİNE DAİR KALEME ALDIKLARI KELÂMÎ ESERLER VE BU ESERLER İÇİN SİSTEMATİK BİR TASNÎF DENEMESİ
YENİ KAFKASYA DERGİSİNDE EMİN ABİD ÜZERİNE BİR İNCELEME[#505576]-613730.pdf
YENİ KAFKASYA DERGİSİ’NDE EMİN ABİD ÜZERİNE BİR İNCELEME, 2018
Yeni Kafkasya dergisi 1923-1927 yılları arasında bağımsız Azerbaycan Cumhuriyetinin (1918-1920ilk cumhurbaşkanı olan Mehmet Emin Resulzade öncülüğünde İstanbul"da çıkarılmıştır. Derginin 95 sayılık yayın hayatının sürdürülmesinde Azerbaycanlı siyasi muhacir ve aydınlar önemli rol oynamış, gerek şiirleriyle gerekse makaleleriyle önemli katkı sunmuşlardır. Azerbaycan Edebiyatının istiklâl mücadelecilerinden biri olan Emin Abid de dergiye birçok makale ve şiir göndermiş, fikirlerini bu yolla dile getirmiştir. Mehmet Emin Resulzade"yle yakın alâka kurması onun İstanbul"da yükseköğretim tahsili aldığı döneme denk gelir. O, kırk yıllık kısa yaşamında birçok konunun Azerbaycan"daki ilk araştırmacısı olmuştur. Emin Abid"in özellikle şiirlerinde Mehmet Emin Yurdakul, Mehmet Akif Ersoy ve Namık Kemal"in tesiri hissedilir. Yeni Kafkasya dergisinin çıkış amacına uygun yazılar ve şiirler kaleme alan Emin Abid, hürriyet, istiklal, vatan, bayrak temalarıyla davasını anlatmaya çalışmıştır. Çalışmamızda Emin Abid"in Yeni Kafkasya"daki yazıları ve şiirleri hakkında kapsamlı bilgi verilerek değerlendirme yapılacak; onun Azerbaycan edebî ve kültür hayatındaki yeri ortaya konmaya çalışılacaktır.
İKTİSADIN YENİ COĞRAFİ AÇILIMI: YENİ EKONOMİK COĞRAFYA YAKLAŞIMI
Ekonomik coğrafya, ekonomik faaliyetlerin yerleşim yeri olarak neden belirli bazı bölgelerde yığıldığı ve buralarda örgütlendiği sorularına cevap arayan bir uzmanlık alanıdır. 1990'ların sonunda, Krugman'ın öncülüğünde ortaya çıkan, artan getirileri ve eksik rekabet modellerini kullanarak ekonominin mekansal özelliklerini de dikkate alan yaklaşıma ise yeni ekonomik coğrafya yaklaşımı adı verilmektedir.
2016
Özet 'İ'dâd-ı Kuvvet' yani 'güç hazırlama' konusu tarihi seyir içerisinde olduğu gibi Cumhuriyet döneminde de tartışılan önemli başlıklardan birisi olmuştur. Bu dönemde düşmana karşı güç hazırlama konusu, donanma gücü hazırlama özelinde, Mustafa Takî Efendi ve Mehmed Fahreddin Efendi arasında da tartışılmıştır. Güç hazırlama emrinin önemi, uygulanış şekli ve o günün şartları altında bu sorumluluğun kime ait olduğu gibi konularda taraflar arasında fikir ayrılıkları yaşanmıştır. Makalede, Osmanlının çöküşü ve Cumhuriyetin kuruluşu sürecinde tartışılan en hassas başlıklardan birisi olan güç hazırlama konusunu farklı bakış açılarıyla değerlendiren bu iki ismin konuya dair görüşlerine değinilmiştir. Çalışmada, tarafların güç hazırlama emrinin önemi ve hükmü konusunda aynı fikri paylaşmalarına rağmen emrin müslümanlar üzerine nasıl uygulanacağı noktasındaki farklı görüşleri üzerinde durulmuştur.
" İSONOMİA " YI YENİDEN DÜŞÜNMEK: EKŞİ SÖZLÜĞÜN KAMUSAL ALAN OLMA POTANSİYELİ
ÖZET Bu çalışmada internet-kamusal alan ilişkisi Arendt'in kamusal alan tasavvuru ekseninde incelenmeye çalışılacaktır. Arendt, kamusal alan tasavvurunu, " uzlaşı " dan ziyade " çoğul-culuğa " ve anlamın üretimine dayandırdığı noktada önem arz etmektedir. Kamusal alan geçmiş ve gelecek arasındaki insan(lar)ın " insansal etkinlikleri " (vita activa: iş, emek, ey-lem) ile kalıcılık kazandırdıkları, bu sayede " unutma " tehlikesinin aşıldığı, çoğulculuğun esas olduğu ve anlam ihtiyacına dayanan bir dünya tasarımına tekabül etmektedir. Gelişen iletişim teknolojileri bağlamında düşünüldüğünde klasik kamusal alan tasavvuru-nun dönüşüm geçirdiği ve internet ortamında " uzlaşı " temelli kamusallıktan ziyade Arendt'in belirttiği şekilde insanlar arası ilişkiler içerisinde (inter homines esse) anlamın üretildiği dünyaların kurulduğu çoğulculuk esaslı bir kamusallığın varlığını savunmak mümkündür. Bu bağlamda öncelikle kamusal alan kavramsallaştırması üzerinde durulacak, kavramın tarihsel gelişimine kısaca değinilecek ve kamusal alan-internet ilişkisine dair ya-pılan analizler ele alınacaktır. Daha sonra ise bir internet fenomeni olarak Ekşi Sözlük olu-şumu incelenmeye çalışılacak ve bu sözlük yazarları ile yapılan görüşmeler söylem anali-zine tabi tutulacaktır. ABSTRACT In this study the relationship between internet and public sphere is trying to be analysed according to Arendt's public sphere conceptualisation. The public sphere vision of Arendt is more based on the production of meaning rather than 'consensus' which makes Arendt important at this point. Public sphere corresponds to a world idea based on " human activity " (vita activa: business, labor, action) of human(s) between the past and the future which give them 'durability', by exceeding the danger of " forgetting ". This would cause a necessity of meaning to the " world " and pluralism will be centered to this world idea. When considered the context of developing communication technologies,the classical public sphere conception has transformed and rather than the consensus based publicity on the internet, it is possible to defend the existence of pluralism based publicity, within the inter-personal relations of the generation of a meaningful globe as indicated by Arendt. In this context firstly the conseptualisation on public sphere will be emphasized, secondly the historical development of this concept will be explained and at last the analysis about the rela