OSMANLI DEVLETİNDE ARZUHALLERİN DEVLET-HALK İLİŞKİLERİ ve MEDENİYET TARİHİ BAKIMINDAN ÖNEMİ (XVII. Türk Tarih Kongresi IV. cilt I. Kısım, (Ankara, 15-17 Eylül 2014), Ankara 2018, s. 211-229 (original) (raw)

Giriş Türk devlet geleneğinde devlet-halk ilişkileri önemli bir mevkii haizdir. Bu geleneğin kökenleri zannedildiğinden daha geri tarihlere kadar gitmektedir. Tarihî dönemlere ait bilgilerimiz, eski Türk örfüne dayanmaktadır ki, bunun ilk yazılı örneği Göktürk Kitabeleridir 1. Bu husus Göktürk Kitabelerinde şu şekilde özetlenebilir: Hakan halkın hâmisidir, onun can, mal ve ırzınının korunmasından sorumludur. Halkın karnını doyurmak, çıplaklarını giydirmek, düşmana karşı korumak, Hakanın yani devletin en önemli göreviydi. Hakan, bunu başarmak için gece uyumayıp, gündüz oturmayıp, halkının refahı, dirlik ve düzenliği için savaşmalıydı. Göktürk Kitabelerinden sonra Türk devlet geleneğiyle ilgili daha etrafl ı bilgilere Yusuf Has Hacib'in Kutadgu Bilig 2 adlı eserinde ulaşmaktayız. Kutadgu Bilig, Doğu kültüründe nasihat ve siyasetnâme türü eserlerin en önemlilerindendir. Bu eserde genel hatlarıyla, hakan, vezir, memurlar ve diğer devlet görevlilerinin özellikleri kendine has üslubuyla anlatılır. Bu meyanda devlet-halk ilişkilerine dair önemli esasları ortaya koymaktadır. Her türlü hırsızlık, eşkıyalık gibi olumsuzluklara karşı halkın can, mal ve ırzlarıyla himaye edilmesi devletle özdeşleşmiş bulunan Sultanın görevidir. Bilindiği gibi can, mal, ırz ve namus güvenliği tabiî haklardır, başka bir ifade ile kul