Uzaktaki Yakın Yakındaki Uzak (original) (raw)

Yanıbaşımızdaki "Uzak"/DİLEK ÖZHAN KOÇAK

Ntrri Bi)ge ('cylan'rn 2001 yrlrna ait tilmi "Uzak". istanbul'da rcklim fbtografqrlrgr yaparak gcainen lVlahrnut ilc. kasabadan Istanbul'a genrilcrdc Aalr;nrak igin eclen. akrabasr Mahmut'un yanrna yerlegetr Yr.rsLrl-un, bir vcrdc birlc;cn hayatlannrn bir kcsitini sunnraktadrr. Yusuf'IstanbLrl'a bi.iyiik ideallcrle gelir. Kasabada ya;ayarnadrfr havirtr. kcnttc bir ycrlc-rde-bulacagrna cnrindir. Mahrnut rsc kenttin sunduklannr qoktrn tiiketmtptir: untudu ve unrrluklanlll gergcklc-Stirccek llrsrtr olnrasrna raimcn hareke'te-gcgemcl'ccck kadar brkkrndrr.

Yakın Bak Şaşır; Close-Up

Psikesinema, 2019

Kurgu ve Gerçeğin Sınırında Sinema, tiyatro gibi gösterilerin seyri neyin gerçek neyin kurmaca olduğunu ayırt edebilmeyi gerektirir. Bu ayırt etme yetisi bir nedenle sağlanamadığında sahnedeki olayın bir temsil olduğu anlaşılamayacaktı ve Piyano (1993) filmindeki yerlilerin heyecanlarına hâkim olamayıp sahneye saldırdığı anlar kaçınılmaz olurdu. Modern izleyiciler olarak bu sorunu çok hallettiğimizi düşünüyor olsak da bu ayrım her zaman kolay olmayabilir. Film başlarken izlediğimiz filmin gerçek bir öyküye dayandığı bilgisini bizlere aktaran küçük bir yazı bile filmin seyrini etkiler. Peki ya hem anlatılan gerçek bir öykü hem de öyküyü canlandıran tüm oyuncular zaten gerçek öyküdeki gerçek kişiler olsalar ve yalnızca gerçekte olmuş olanı kendi yaşadıkları ile canlandırsalar hala bir filmden söz edilebilir mi? Close-up (1990), bu soruya verilmiş en iyi yanıt olabilir. Kiyarüstemi pek çok kez olduğu gibi yine seçtiği soru karşısında yansız bir tutum alır ve kurmaca ile gerçeğin sınırları bir kez daha karışır. Bir belgesel gerçekliği içerisinde akan öykü, gerçek olanın gözünün içine bakan ve onu sorgulayan bir kurgu yapıma dönüşmüştür. Film kurmacadır, hayat ise gerçek. Kurmacalar çoğu kez gerçekte olmuş olanların çeşitlemeleridir. Kurmaca yine de onu kuran kişiye bir yer değiştirme, dönüştürme, çarpıtma şansı verir. Kurmaca metnin yazarı gerçek üzerinde tahrifat yapma hakkından feragat ettiğinde artık belgesel bir yapıt ile karşı karşıyayızdır. Belgeseller gerçeği ortaya koymaya niyetlenseler de gerçek olan yaşamdır. Bir kimse kendi öyküsünü anlatmaya koyulduğunda artık anlatıcının gerçeğe dair yorumunu, kurgusunu dinleriz, anlatılan onun gerçekliğidir. Gerçek yaşanmıştır, anlatı ise yaşanmış olandan yani gerçekten arta kalandır, gerçek ile anlatı her zaman farklıdır. Bu fark yalnızca dilsel bir yabancılaşma ile ilgili değildir, yaşamın deneyimlenen, yaşamın yaşanabilen, canlı olarak deneyimlenen niteliğinin geçiciliği ile ilgilidir. Bu anlamda bir anlatının gerçekliği onun yaşantılanabilmesine bağlıdır, bu anlamda bir film izleyici tarafından yaşantılandığı, hissedildiği ölçüde gerçektir, bu gerçeğin ölçüsü perdeye yansıyan nesnel içerik değil onun öznel yaşantılanışıdır. Bu öznel yaşantı olmadan film ile gerçek arasında bir geçiş bulunmaz. "Close-up"ı gerçekçi kılan en önemli unsur onun izleyici üzerinde bıraktığı etkidir. Eğer gerçeğin ölçüsü "yaşantılanabilme kabileyeti" ise bir şiir, akademik bir yazıdan daha gerçek olabilir. Bir şiirin uyandırdığı duygusal yoğunluğa kıyasla pek çok akademik yazı böylesi bir yaşantı yoğunluğunu tetikleyemeyecektir. Kiyarüstemi'nin filmlerindeki gerçek böyle bir gerçektir, şiirseldir. İlk filmi olan "Ekmek ve Müttefik" (1970) isimli kısa metrajlı filminde bu şiirsellik görülmeye başlar. Elindeki ekmeği evine götürmeye uğraşan küçük bir çocuk ile bir köpeğin yollarının kesişmesini anlatan filmde korku içerisinde kalan çocuğun korkusunu aşma uğraşını izleriz. Filmde ne köpek korkutucu kalır ne de bir kahramanlık ortaya çıkar. Bu filmden bir hayat dersi çıkarmak da zordur. Ne tanrıya ne sevgiliye bir övgü barındırmaz. Oysa bu öğeler bir şiir için hızlıca kullanılabilirdi oysa onun şiiri farklıdır, klasik İran şiirine pek benzemez. Bu ilk filmle başlayan şiiri Kiyarüstemi'nin bütün filmlerinde duymaya devam ederiz. Boş bir teneke kutunun caddeden aşağı yuvarlanışı ya da çocuksu bir oyun anıdır kimi zaman ve işte bu şiirlerin en çarpıcı olanlarından birisidir "Close-up".

Asal Yakın Halkalar Üzerine

2006

Yak n-halkalarda asalln bir cok farkl genelle tirilmesi callm t r. Bu cal mada, asal yak nhalkalar icin c1-asal yak n-halkalar ad yla yeni bir genelle tirme verilmi tir. Bir N yak n-halkas uzerinde, c1N-grup kavram tan mlanm ve c1-asal yak n-halkalar ile c1-N-gruplar aras nda literature uygun bir ili ki oldu u ispatlanm t r. 1990 y l nda Booth, Groenewald ve Veldsman taraf ndan tan t lan e-asal yak nhalkalar n, ayn zamanda c1-asal oldu u ispatlanm t r. Bunun tersinin yak n-halkan n s f r-simetrik olmas halinde bile do ru olmayaca na bir ornek verilmi tir

İroni̇ Ve Farkindalikla Di̇no Buzzati̇

Fakülte dergisi, 2021

short story writer and novelist, began his career as an Italian journalist internationally renowned for his ction and plays, starting his career in Milan in 1928 at the daily Corriere della Sera. With his two novels written in the style of "traditional realism" (Barnabo delle montagne (1933; "Barnabus of the Mountains") and Il segreto del bosco vecchio (1935); "The Secret of the Ancient Forest"), he was the rst and rst in his eld to deal with surrealism and symbolism. Although Buzzati's best novel is Il deserto dei Tartari (1940; "The Tatar Steppe"), its handling of a powerful and ironic story in which garrison troops at a border military post are prepared in anticipation of an enemy who never arrives and cannot go forward or retreat. His expresses a different touch, makes it different from all other world writers. Buzzati, who also has collections in the eld of fairy tales, accepted from different categories as an author, also includes Sessanta racconti (1958; "Sixty Stories"), which includes the previously published novels I sette messageri (1942; "Seven Messengers") and Paura alla scala (1949; "Terror on the Staircase") needs to be evaluated separately and examined in terms of literature. Rather than the names and details of many of his other works, this article aims to examine the reasons and features of Buzzati's being unique in the abovementioned eld. Again, although Buzzati was inuenced by Kafka, the fact that he has a distinct talent and a unique irony and humor may be the key to this examination. To show that Buzzati's work in Africa can be read as a document of Italian colonialism and validated in terms of clichés is an example for wit and irony, though placing Buzzati's work in a precise historical framework and discussing the problem of his "orientalism" a separate topic.

Far From The City Close to Eachoter: Social Structure in The TOKİ Yapracık Houses / Şehre Uzak Birbirine Yakın: TOKİ Yapracık Toplu Konutlarında Sosyal Yapı

Folklor/Edebiyat, 2016

Nation-State and Western based modernization process is one of the main aims since the foundation of Turkish Republic. In this process, modernization of cities was considered very important. Starting from the 1950s, a big migration process from rural areas to urban areas started in Turkey. This situation accelerated the social change process. Present social structure of the country emerged with the effect of this social change process. While people from different social classes were living together during the traditional neighborhood life, this social structure changed. People from the same social classes preferred living in same/ similar places. But, this structure also started to change in recent years with the effect of government's housing projects. Aim of this study is to examine the opinion that people from different social classes are living in Housing Development Administration of Turkey's (TOKİ) cluster housing areas because of their economical price advantages sinc...

Yakınçağın Özellikleri ve Tesirleri

Bu kitabın Türkiye'deki her türlü yayın hakkı Gazi Kitabevi Tic. Ltd. Şti'ne aittir, tüm hakları saklıdır. Kitabın tamamı veya bir kısmı 5846 sayılı yasanın hükümlerine göre, kitabı yayınlayan firmanın ve yazarlarının önceden izni olmadan elektronik, mekanik, fotokopi ya da herhangi bir kayıt sistemiyle çoğaltılamaz, yayınlanamaz, depolanamaz.