100. Yılında Akşam'ın tarihine otosansür (original) (raw)
Related papers
100. YILINDA İMAM HATİP LİSELERİ
İmam hatipler bir ara çözüm, olarak kuruldu. Cumhuriyet sonrası dö-nemde devlet din eğitimini yasaklamıştı. Burada belki din eğitimi ve dini eğitimi ikisini birbirinden farklı almak lazım. İkisinin birden yasaklandığı bir durumdan söz ediyorum. Yani hem dinle ilgili bir eğitim verilmesinin, hem de belli bir eğitimin belli bir dinin, inancın üzerinde şekillendirilmesi-nin, o yönde verilmesinin yasaklanması durumundan söz ediyorum. Din eğitimini de devlet ne kendisi veriyordu, ne de başkasına verdiri-yordu. Yani sivil topluma da bunu yasaklamıştı. Zaman içerisinde aşağıdan gelen basınçla, yeni bir karar verildi. Din eğitimi topluma yasak olmaya de-vam edecekti, yani sivil toplumun kendi dini eğitim ve din eğitimi veren kurumlarının yasak olması durumu devam edecekti, ama sivil toplum bu anlamda bir eğitim kurumu oluşturamayacaktı ama devlet din eğitimi de verecekti. Aslında cumhuriyet döneminde hem Müslümanların dini eğitim veren kurumları kapatılmıştı hem de gayri Müslimlerin Lozan ile birlikte elde ettikleri eğitim hakkı ile haklar aşındırılmıştı. Yani fiilen törpülenmiş-ti, geri alınmıştı. Ama geldiğimiz aşamada devlet böyle bir karar vermek durumunda kaldı. Verilen aslında dini eğitim olmayacaktı ama diğer ders-ler yanında din de öğretilecekti. İşte imam hatipler bu ara çözümün ürünü ortaya çıktı. Aslında yine de hep eğitim sistemi içinde egemen ideolojinin perspektifinden bakanlar açısından ayrı kutu gibi de görülmeye devam etti. Gel zaman git zaman imam hatipler içinde addedildikleri İslami kesimle be-raber aşağılandıkları durumdan çıkmaya yine içinde addedildikleri kadro ile beraber ülkenin politikasını belirleyen kadroların da yetiştiği, içinden çık-tığı kurumlar haline gelmeye başladılar. Bu durum özellikle imam hatiple-rin başarısı gibi algılanıyor ve özellikle son yıllarda özellikle imam hatipten gelen önemli bazı isimlerin ve siyasetçilerinde olmasından dolayı çok vur-gulanıyor. Kuşkusuz herkesin kendi içinde bulunduğu kimliği önemsemesi,
2005
Yapı Kredi Yayınları, Cumhuriyet gazetesinin ardından şimdi de Türkiye’nin yaşayan en eski gazetesi Akşam’ın tarihini kitaplaştırdı. Akşam, 1918’e uzanan geçmişiyle Türk basın tarihinde önemli bir konuma sahip. Osmanlı’nın son günlerine ilişkin tanıklığı, işgal yıllarının İstanbul’undan ulusal mücadeleye verdiği destek ve bir modernleşme projesi olarak tasarlanan Cumhuriyet’in getirdiği yenilik ve değerlere sahip çıkışıyla, Cumhuriyet’in oluşum sürecinde ve sonrasında sahip olduğu yer ise oldukça özel.
2020
Bu calismanin amaci ulkemiz arkeolojisi ve birlikte yakin faaliyet yuruttugu diger disiplinlerin baslangicindan bugune ulastigi noktayi ve Milli Mucadelemizin 100. yilinda ulkemiz kulturel mirasinin arastirilmasinda buyuk emek verenleri bir kez daha hatirlamak ve saygiyla anmaktir. Bu dogrultuda “Ideolojilerin 19. ve 20. Yuzyilda Arkeoloji’ye Yansimalari”, “Milli Mucadele Donemi’nde Anadolu’da Yurutulen Arkeoloji Calismalari”, “Cumhuriyet’ten Gunumuze Arkeoloji”, “Cumhuriyet’ten Gunumuze Muzecilik”, “Cumhuriyet’ten Gunumuze Antik Numismatik”, “Cumhuriyet’ten Gunumuze Eskicag Tarihi ve Dilleri”, “Arkeometri ve Cumhuriyet’ten Gunumuze Arkeometri Calismalari” ve “Cumhuriyet’ten Gunumuze Kulturel Mirasa Iliskin Yasalar,” basliklari altinda ulkemizde Milli Mucadele Donemi ve oncesinde yurutulen calismalar ozetlenerek; ozellikle Cumhuriyet’in ilaninin ardindan Mustafa Kemal Ataturk’un onculugunde bu alanda atilan adimlar; arkeolojinin ulkemizdeki gelisimine buyuk katki saglayan oncu bilim...
Cumhuriyetin 100. Yılında Sanat Tarihi
Kategori/Category Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler Temel Alanı *Bu eserin tüm hakları Necmettin Erbakan Üniversitesi Yayınlarına (NEU PRESS) aittir. Eserin tamamı veya bir kısmı 5846 sayılı FİKİR VE SANAT ESERLERİ KANUNU'nu hükümlerine göre, kitabı yayınlayan yayınevinin önceden izni olmadan herhangi bir ortamda yayımlanamaz ve herhangi bir bilgi depolama ve erişim sistemiyle, mekanik, elektronik, fotokopi, manyetik veya başka yöntemlerle çoğaltılamaz, basılamaz, aktarılamaz, çoğaltılamaz ve dağıtılamaz. *Eserdeki yazılı olan her türlü bilginin ve yorumun sorumluluğu editörlerin, yazarların kendilerine aittir. * All rights of this work belong to Necmettin Erbakan University Press (NEU PRESS). According to the provisions of the "Law No. 5846 on Intellectual and Artistic Works", the whole or part of the work cannot be published in any medium without the prior permission of the publishing house that published the book, and it cannot be reproduced, printed, transferred, reproduced, or distributed by any information storage and retrieval system, mechanical, electronic, photocopying, magnetic or other methods.
Cumhuriyetin 100. Yılında Geçmişten Geleceğe Nazilli
2024
'nın Nazilli kazası ile olan iletişimi Milli Mücadele yıllarına kadar dayanmaktadır. Samsun' da başlattığı bağımsızlık savaşı meşalesi Amasya, Erzurum, Sivas şehirlerindeki faaliyetleri ile gelişmiş, Heyeti Temsiliye'nin oluşumu ve BMM'nin açılışı sonrası güç kazanmıştır. Bu süreçte Mustafa Kemal Paşa düzenli ordu kuruluncaya kadar Kuva-yı Milliye'nin dağınık gücünden yararlanma yoluna gitmiştir. Batı Anadolu bölgesinde Yunan ordusunun ilerleyişi karşısında en önemli direnç merkezlerinden biri olan Nazilli' de olan bitenleri yakından takip etmiştir. Aydın cephesinin sıklet merkezi olan Nazilli' de Kuva-yı Milliye önderi Demirci Mehmet Efe, 57. Alay Komutanı Albay Şefik Beyle bölgede gelişen olaylar hakkında sıkı sık telgraflaşarak bilgi alışverişinde bulunmuştur. Demirci Mehmet Efe ile Kuva-yı Milliye'yi, Nazilli Heyeti Merkeziyesi ile bölgenin örgütsel bağını ve yönetim akışını izlemiştir. Bu iletişim düzenli ordu kurulup, Kuva-yı Milliye tasfiye edilinceye kadar devam etmiştir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti kurulduğunda Yunan işgalinde yanmış yıkılmış Nazilli gerek TBMM gerekse Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk'ün destek ve himayelerinde gördüğü zararlar karşılanmaya çalışılmış, yeniden imarına yönelik önemli yardımlar yapılmıştır. Mustafa Kemal Atatürk Cumhuriyetin ilk yıllarında şehir ve kasabaları ziyaret etmiş, halkın istek ve temennilerini yerinden tespit etmiştir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk, 1923 yılından itibaren yurt içinde sık sık seyahate çıkmıştır. Atatürk, yurt gezilerinde 52 ili ziyaret etmiş, bu illerin çoğuna birçok kez gitmiştir. Gezilerinde bir yandan ülkenin toplumsal, siyasal ve ekonomik alanlardaki durumunu saptamaya, diğer yandan da tespit edilen sorunlara çözüm önerileri getirmeye çalışmıştır. Ziyaret ettiği yerler arasında il olmadığı halde Nazilli de bulunmaktadır. Mustafa Kemal Atatürk'ün kazanmış olduğu zaferleri ve yeni Türk Devletinin kurulmasından sonra yapmış olduğu inkılâpları, Anadolu'nun çeşitli yerlerine gerçekleştirmiş olduğu yurt gezileri içinde değerlendirmek gerekir. Mustafa Kemal Atatürk gerçekleştireceği inkılâpları masa başında kararlaştırıp, arkasından hemen uygulamaya koymamıştır. Ya inkılâpları gerçekleştirmeden önce ya da gerçekleştirdikten sonra bu kararları Türk Milleti ile paylaşmış, gerçekleştirilen inkılâpların bir anlamda denemesi yoluna gitmiştir. Böylelikle hem Türk Milletinin iradesini temsil eden milletvekillerinin almış olduğu kararları asılları ile paylaşmış, hem de asılların kabul etmiş ve olumlu tepkilerde bulunmuş olduğu inkılâpları milletvekillerine onaylatmıştır. Bunun sonucunda gerçekleştirilen inkılâpların Türk Milleti tarafından sağlıklı bir şekilde benimsenmesinin sağlanmış olduğunu söylemek
Cumhuriyetimizin 100 Yılına Armagan
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi, Cumhuriyetimizin 100. yılında, bilim ve teknolojiye hâkim, yeniliklere açık, teknolojik yenilikleri milletimizin hizmetine sunma kabiliyetine sahip köklü bir Üniversitedir. Evrensel bir üniversite olma iddiasına her gün biraz daha yaklaşan Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi bulunduğu kentin, bölgenin ve ülkemizin sosyal, kültürel ve ekonomik gelişimine önemli katkılar sunmaktadır. Yürüttüğümüz bu çalışmaların yanı sıra, miras olarak devraldığımız Cumhuriyeti gelecek yüzyıllara ve nesillere aktarmak en önemli misyonumuzdur.