İki Dillilik Bağlamında Suriyeliler Üzerinde Türkçenin Etkisi (original) (raw)
Related papers
İki Dilli Suriyeli Göçmen Ailelerin Dil Stratejileri
International Journal of Languages Education
Domestic language strategies differ in accordance with the living conditions, education levels and needs of the families. Since immigrant families are in a minority position in the country they are going to, they prefer to use the home-outside the home strategy with the instinct of protecting their mother tongue and until the process of acquiring the language of society. As they acquire the language of society and their children grow up with the language of society, they can switch to a strategy of " freealternation". With this study, the situation regarding the domestic language strategies of Syrian immigrant families was determined. The study is a qualitative research and a case pattern study was preferred. The data were collected through a questionnaire and analyzed descriptively. It was determined that the language in which the parents preferred to talk to their children and each other at home was Arabic, and Turkish outside the home. The dominant language of the parents is Arabic and they adopt the "minority language strategy (home-outside home)". On the other hand, children tend to speak Turkish and adopt the "free-alternation". They prefer to speak Turkish with their siblings and Arabic with their parents. As a result, it can be said that Syrian immigrant parents and their children developed a positive attitude towards becoming bilingual individuals and implemented two strategies.
Çift Dillilik Bağlamında Suriyeli Mülteci Öğrenciler ve Kilis İli Örneği
DergiPark (Istanbul University), 2022
Öz Kilis, tarihi binlerce yıl ötesine dayanan ve farklı kültürel demografik yapıların birleşme noktasında bulunan serhat bir şehrimizdir. Bu şehir çeşitli kültürlerin kesişim noktasında bulunduğu için zengin bir kültürel yapıya sahiptir. Ancak son on yılda Suriye'de yaşanan içi karışıklıktan kaçarak ülkemize sığınan mültecilerin yoğun olarak Kilis'te ikamet etmesiyle burada farklı kültür ve kuşaklar ortaya çıktı. Kilis'e göç eden ve ana dili çoğunlukla Arapça olan mülteciler Kilis kültürü ile karşılaşınca karşılıklı bir etkileşime girdiler. Bu etkileşim çoğunlukla dil eksenli olarak görüldü. Bu insanların Kilis'e yerleşmeleriyle beraber burada dünyaya gelen çocuklar hem Türkçeyi hem de Arapçayı akıcı konuşabilen çift dilli öğrenciler olarak okullarda eğitim aldılar. Bu öğrenciler için önceleri farklı mekânlarda eğitim verilirken son yılarda Türk nüfusuyla beraber aynı sınıflarda ders görmeye başladılar. Böylece kültürel etkileşim hızlanarak çift dilli bireylerin arttığı gözlemlendi. Bu nesil hem Türk dilini ve kültürünü yakinen tanıyan ve yaşayan hem de Arap medeniyetini bilen ve Arapçayı ana dilleri olması münasebetiyle çok iyi bilen bireyler olarak nitelendirilebilirler.
Göç Bağlamında Suriye Türkmen Türkçesi ve Türk Dili Tarihindeki Yeri
Mediterranean Journal of Humanities, 2018
The Turkish of the Syrian Turkmen within the Context of Immigration and its Importance in the History of the Turkish Language Hülya ARSLAN EROL * Öz: Suriye'de 2011 yılında çıkan iç savaş neticesinde varlıklarından daha yakından haberdar olduğumuz Suriye Türkmen nüfusunun büyük kısmı bugün Türkiye'ye gelmiştir. Suriye'de 8 yıldır yaşanan iç savaş bölge halklarının çok sayıda kayıp vermesine, büyük acılar yaşamasına, hayatta kalanlarının ise yerinden yurdundan olmasına sebep olmuştur. Bütün olumsuzluklarına rağmen bu savaşın belki de tek olumlu tarafı, Suriye'deki Türk varlığının dünya kamuoyunda görünür ve bilinir hâle gelmesidir. Zira IX. yüzyıldan itibaren Orta Asya'dan Anadolu'ya başlayan göç hareketinin bakiyelerinden olan Suriye Türkmenlerini tanıtan çalışmalar bugüne kadar sınırlı kalmış, bu da bu sahadaki Türk unsurlarının tanınmasını güçleştirmiştir. Suriye Türklüğü; İran, Irak ve Anadolu'da varlığını sürdüren Avşar, Bayat, Kınık, Salur, Bayındır gibi Oğuz boylarından mürekkeptir. Dil açısından bakıldığında da Suriye Türklerinin bugün Oğuz lehçesini küçük farklarla kullanmaya devam ettikleri dikkati çekmektedir. Dolayısıyla bu bölgedeki Oğuz boylarının diğer Oğuz boylarıyla dil, tarih ve kültür açısından bağları bariz bir şekilde ortadadır. Çalışmamızda Suriye topraklarında yaşayan Oğuz Türklerinin bu bölgedeki varlıkları, tarihî süreç içinde ele alındıktan sonra Suriye Türkmen Türkçesinin Türk dili tarihi içindeki yeri ve 2011 yılında başlayan savaşla birlikte ortaya çıkan göç hareketinin bu kapsamda yarattığı sonuçlar ele alınacaktır.
Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğrenen Suriyelilerin İhtiyaçlarına Yönelik Bir Eylem Araştırması
The purpose of this study is to determine needs of Syrian students learning Turkish as a foreign language. The study employs the action research method, which is a qualitative research design. The study was conducted with 30 A2 level students learning Turkish and 4 instructors teaching Turkish at the Language Teaching Practice and Research Center, Kilis 7 Aralık University. Interviews, observations and researcher logs were used for data collection. The data derived from opinions of Syrian students and instructors, observations and researcher logs were analyzed with the content analysis method. As a result of this needs analysis, it was found that the Syrian students desperately needed to learn Turkish and the most important language skill for the students was speaking. They expressed that they found the opportunity to improve this skill in the Turkish class. It was observed that making associations with everyday life was important and it was necessary to carry out classes with technological materials. The purpose of this study is to determine needs of Syrian students learning Turkish as a foreign language. The study conducts a needs analysis for Turkish, which plays a significant role in integration and adaptation of Syrians to Turkey. The study will contribute to the development of programs for Syrian students the language-related needs of whom are determined. Method It is necessary to determine needs of Syrian students learning Turkish as a foreign language and regulate educational and training activities accordingly. For this reason, the study employs the action research method, a qualitative research design. The study covers the needs analysis-related part of action research. The study was conducted with 30 A2 level students learning Turkish and 4 instructors teaching Turkish at the Language Teaching Practice and Research Center, Kilis 7 Aralık University. The convenience sampling, which is a purposive sampling method, was employed in the study. Interviews, observations and researcher logs were used for data collection purposes. In order to reveal opinions of Syrian students about their needs related to learning Turkish, an interview form was developed for students and instructors separately. A semi-structured observation form was developed in order to determine how needs of Syrian students manifest themselves in the Turkish class. The researchers took notes to record the progress during classes. These researcher logs helped manage the process and make changes in applications. Qualitative data analysis techniques were used in the study. The data derived from opinions of Syrian students and
Türkiye’deki Suriyeli Öğrencilere Türkçe Öğretiminde Çağrışım Tekniği Kullanımının Yazma Becerisine Etkisi, 2019
Öz Bu araştırmanın amacı; yabancılara Türkçe öğretiminde çağrışım tekniği kullanımının yazma becerisi üzerindeki etkisini belirlemektir. Araştırmada, öntest-sontest eşleştirilmiş kontrol gruplu seçkisiz desen kullanılmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu 2017-2018 eğitim öğretim yılında Mersin il merkezindeki bir devlet okulunda 11. sınıfta öğrenim gören ve B2 düzeyinde Türkçe dersleri alan 20 Suriyeli erkek öğrenci oluşturmaktadır. Öğrenciler yazma becerisi öntest puanlarına göre deney (n=10) ve kontrol (n=10) gruplarına seçkisiz olarak atanmıştır. Sontestten önce deney grubunda kavram ağı oluşturma etkinliği yoluyla çağrışım tekniği uygulanırken kontrol grubunda herhangi bir işlem yapılmamıştır. İki grubun öntest ve sontest puanları arasında deney grubu lehine anlamlı farkın olup olmadığı bağımsız gruplar t-testi ile belirlenmiştir. Araştırmanın bulgularına göre; deney ve kontrol gruplarının öntest puanları arasında anlamlı bir fark (p>0.5) bulunmazken sontest puanları arasında anlamlı bir fark (p<0.5) görülmüştür. Buna göre çağrışım tekniğinin yabancılara Türkçe öğretiminde yazma becerisi üzerinde olumlu etkisi olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Anahtar Kelimeler: Çağrışım tekniği, yazma becerisi, yabancılara/iki dillilere Türkçe öğretimi Abstract The purpose of this research is to determine the effect of the use of association technique on writing skills while teaching Turkish to foreigners. In the study, randomized pattern with pretest-posttest matched control group has been used. The study group of the research has been consisted of 20 Syrian male students studying in the 11th grade and receiving Turkish lessons at B2 level in a public school in the city center of Mersin in the 2017-2018 academic year. The students have been randomly assigned to the experiment (n = 10) and control (n = 10) groups according to their pre-test scores. Before the posttest, while the association technique was applied by using the concept networking activity in the experimental group, nothing was applied for the control group. It has been determined if there is any significant difference between the pretest and posttest scores of the two groups in favor of the experimental group by using independent t-test groups. According to the findings of the study; there is no significant difference (p> 0.5) between the pretest scores of the experimental and control groups, but there is a significant difference (p <0.5) between the posttest scores. According to this, it has been concluded that the association technique has a positive effect on the writing skill while teaching Turkish to foreigners.
Suriyeli Mültecilerin Türkçe Kursuna Başlamadan Önceki Söz Varlığı Durumları
Araştırmanın amacı, Suriyeli mültecilerin Türkçe öğrenmeye başlamadan önceki Türkçe söz varlıklarını tespit etmektir. Araştırmanın çalışma grubunu İstanbul Aydın Üniversitesinde Türkçe öğrenmeye başlayacak olan 49'u kadın 41'i erkek olmak üzere toplam 90 öğrenci oluşturmuştur. Çalışmada amaçlı örnekleme yöntemlerinden kolay ulaşılabilir durum örneklemesi kullanılmıştır. Araştırmada elde edilen bulgulara göre Türkçe kursuna gitmeden sosyal ortamda Türkçe öğrenen kadınların toplamda 4931, erkeklerin ise 3974 Türkçe kelime bilgisine sahip oldukları ortaya çıkmıştır. Cinsiyet ayırmaksızın bilinen toplam kelime sayısı ise 8905 olarak tespit edilmiştir. Bu kapsamda Suriyeli gençlerin A1 seviyesinde Diller İçin Avrupa Ortak Önerileri Çerçevesi kapsamında kendini ve ailesini tanıtabilecek, nereli olduğunu, adresini, telefon numarasını, ne zaman nerede doğduğunu söyleyebilecek, yerine ve zamanına göre temel kalıp ifadeleri kullanabilecek kapasitede kelime bilgisine sahip olduğu görüşüne varılmıştır. Bu araştırma, Suriyeli mültecilere Türkçe eğitimi verilirken hedef kitlenin özelliklerinin özellikle kelime dağarcığı yönünden ortaya konulması bakımından önemlidir.
Türliye’de Görülen Süreç Odaklı İki Dillilik Modelleri
2019
At the turn of the 20 th and 21 st centuries linguistic studies demonstrate a special interest in the phenomenon of multilingualism. One hundred years ago, society identified itself as monolingual, and each language was associated with one ethnic group. Multilingualism was recognized as a deviation from the generally accepted norm, and throughout the 20th century, studies of language contacts were carried out within the framework of a monolingual paradigm, from the standpoint of which monolingualism was considered as a basic concept. Historical and geopolitical factors play one of the most important role in the use of various languages, in addition to the national language in a particular country. Azerbaijan for a long time had been a part of the Russian Empire, but this fact did not greatly affect the development of bilingualism. Only the establishment of Soviet state Russian language began to play a very important role throughout the entire USSR, including our republic. social ties. The linguistic situation in the post-Soviet space will have bilingual content for a long time.
Milli Eğitim Dergisi, 2021
Bu araştırmada, geçici koruma altındaki Suriyeli çocukların alıcı dil gelişimleri üzerinde CLIL (Content and Language Integrated Learning) (İçerikle bütünleşik dil öğretimi) yöntemine dayalı olarak verilen eğitim programının etkililiğinin incelenmesi amaçlanmıştır. Araştırmanın katılımcıları, Konya ilinde Millî Eğitim Bakanlığına bağlı bir ilkokuldaki anasınıfında 2016-2017 eğitim öğretim yılında eğitim gören 36 (çalışma grubu: 18, kontrol grubu: 18) geçici koruma altındaki Suriyeli çocuktan oluşmaktadır. Araştırmada ön-test, son-test, kontrol gruplu deneysel desen kullanılmış, veriler 'TİFALDİ Alıcı Dil Kelime Alt Testi' kullanılarak elde edilmiştir. Yapılan ön testlerde çocukların alıcı dil gelişimleri belirlenmiş ve her iki grup arasında anlamlı bir farklılık gözlenmemiştir. Araştırmanın çalışma grubunda yer alan çocuklara 31 hafta süresince haftada iki gün olmak üzere toplamda 62 oturumluk dil eğitim programı uygulanmıştır. Verilen eğitimin sonucunda her iki gruptaki çocuklara son testler uygulanmıştır. Yapılan son testler sonucunda çalışma ve kontrol grubundaki çocukların alıcı dil gelişimlerinde anlamlı bir fark olduğu belirlenmiştir. Dil eğitim programının tamamlanmasının ardından, sadece çalışma grubundaki çocuklara kalıcılık testi uygulanmıştır. Araştırmanın bulgularına göre, CLIL yöntemine dayalı olarak verilen dil eğitim programının çocukların dil gelişimleri üzerinde olumlu etkileri olduğu belirlenmiştir. Kalıcılık testi sonuçlarına göre de verilen eğitimin çocukların gelişimleri üzerinde kalıcı etkisi olduğu belirlenmiştir. Yapılan bu çalışma, geçici koruma altındaki Suriye çocukların hem akademik başarıları hem de okula uyumları üzerinde etkisi olacak dil gelişimlerine yönelik bir eğitim programının uygulanabilir olduğunu göstermektedir. Araştırmada, öğretmenlere, ebeveynlere ve araştırmacılara yönelik önerilere yer verilmiştir.