ŞİNASİ GÜNDÜZ MİTOLOJİ KİTABI ÖZET (original) (raw)
Günümüz düşüncesine hâkim yaygın kanaat dinin, " insanın tanrı, metafizik âlem ya da kutsala yönelik duygu, düşünce ve davranışlarını ifade eden sistem " olarak tanımlanır. Ama dinler tarihinde tanrı ya da aşkın varlık düşüncesini tamamıyla dışlayan dinler olduğu gibi, metafizik âlemi ve ahiret düşüncesini reddeden materyalisttik dinlerde vardır. Din, insanın düşünce ve inanca dayalı değerlendirmelerini içeren zihinsel fonksiyonlarını her türlü tavır ve davranışlarını ve insanın diğer insanlarla ilişkilerini ve kurumsal yönünü ifade eden sosyal yapısını belirleyen ve disiplin altına alan sistem olarak tanımlanabilir. Din, genel kapsayıcı bir nitelemeyle her yönden insan yaşamını disiplin altına alıp düzenleyen çalışan hayat tarzı şeklinde ifade edilebilir. İnsan Yaşamında Üstün Gücün/Güçlerin Vazgeçilmez Yeri İnsanlık tarihi incelendiğinde en erken dönemlerden günümüze kadar yaşayan insanlar incelendiğinde tarih boyunca insanların çeşitli üstün güç ya da güçlere yer verdiği görülür. Bu üstün güç farklı şekillerde tezahür edilmiştir; tanrı, ruhsal varlıklar, benzeri doğaüstü unsurlar, tanrısal güce sahip evrensel sistem (ying-yang). Asur-Babiller, Eski Mısır ve Yunanlılar da halkların otoriteyi yani kralları tanrılaştırdıkları bilinmektedir. İlk dönem Hıristiyanlarda da krallar ile tanrı aynı kefeye konmakta ve krala her halükarda mutlak itaat emredilmektedir. İnsanlar gerek doğaüstü niteliğe sahip tanrı ve tanrıçalar gerekse kral-tanrı, kahraman-tanrı, güzel-tanrı ve benzeri üstün güçlere tazim etme doğrultusunda yaşamlarına yön vermiş, kural, adet ve geleneklerini bu çerçevede şekillendirmişlerdir. İnanıp bağlandıkları ya da kötülüğünden emniyette olmaya çalıştıkları üstün güçlere tazim açısından tören ve bayramlar ihdas etmişler, tapınaklar, kuleler ve 'güçlü insan tanrıların ikametgâhı ya da mezarı 'olarak kullanılan görkemli saraylar ve piramitler yapmışlar, zaman zaman kendilerini tamamıyla tapınaklara adamışlar, hatta bazen tanrıyı memnun etmek için kendilerini canlı kurban olarak sunmuşlardır; Antik dönemin aşk, ihtiras, kıskançlık ve verimlilik sembolü tanrıça Atargatis uğruna kendisini ya da erkek çocuklarım hadım etmekten kaçınmayan Edessa (Urfa) halkının, kendilerinin cinsellik tanrısına ve bu tanrının yeryüzündeki vekili olarak görülen kraliyet hanedanına adayan İnkaların meşhur Güneş Bakirelerinin ve tanrıça İştar'ın Mezopotamya'daki temel kült merkezi olan Uruk'ta (Erech), tanrıçaya bir takdim olmak üzere yapılan seks törenlerine kendilerini adayan Eski Babilli kadınların bu davranışları, günümüzden binlerce yıl öncesi insan yaşamında yönlendirici bir yere sahip olan üstün güçlere ilişkin insanların tavır ve davranışlarına bir iki örnek olarak verilebilir. Diğer taraftan günümüzde, metafizik nitelikte olan tanrısal varlıklardan ziyade, insanın doğal ve sosyal çevresiyle olan ilişkileri çerçevesinde edinilen üstün güçlere insan yaşamında daha fazla yer verilmektedir. Günümüz insanının yaşamına yön veren bu tür üstün güçlere birçok örnek verilebilir. Para, mal, seks, makam, her türlü güç, çıkar, soy-sop ya da atalar kültü, ırk, ailesel ya da milli övünç ve benzeri üstün güçlerden başka, insan yaşamında oldukça önemli bir yer tutan milli kahramanlar, devrim liderleri, derebeyleri ya da diktatörler, ideolojik tutkular, sınırları lâyuhtî olarak kabul edilen teorisyenlerce çizilen paradigmalar, her türlü moda çakımı, sanatçı fanatikliği ve spor, günümüz insanının adı konsun ya da konmasın kutsallarım, üstün güçlerini ifade etmektedir. Dikkati çeken şey, kişinin geleneksel sosyal çevresi ve kişisel ~ 22 ~