Süt Siğirlarinda Laktasyon Eğri̇leri̇ni̇n Farkli Matemati̇k Modellerle Beli̇rlenmesi̇ Ve Kontrol Araliğinin Tespi̇ti̇ (original) (raw)
Related papers
Laktasyon Eğrisinin Tahmininde Kullanılan Üç Farklı Modelin Karşılaştırılması
Turkish Journal of Agriculture - Food Science and Technology
In this study, the lactation curve of the milk yield datas of 45 Holstein which were taken from Cukurova University, Faculty of Agriculture, Research and Application Farm, Dairy Cattle Unit were estimated. Three different models, gamma function, exponential function and parabolic exponential function, were used in the estimation of the lactation curve. When compared models, R-squared and mean squared error (MSE) were used as criteria. The analyses were made with Minitab 13.0 V. The graph was drawn with Microsoft Excel 2007. As a result of the study, the model giving the lowest mean squared error and the highest R-squared value was determined as Gama function model. This model is the best among the models used. When the significance test of the parameters, all the parameters were found statistically significant.
Bu çalışmada amaç, karmaşık yapıdaki fonksiyonların (Doğrusal ve Kübik Splayn, ve Legendre Polinomiyaller) Şanlıurfa'da yetiştiriciliği yapılan Siyah Alaca ırkı süt sığırlarının laktasyon eğrilerini tanımlamadaki performanslarını tespit etmek ve bunları yaygın olarak kullanılan modellerle (Wood ve Ali-Schaeffer) karşılaştırmaktır. Araştırmada kullanılan veriler, Şanlıurfa'daki özel bir işletmeden temin edilen ve 2000-2005 yılları arasında kaydedilmiş, 866 Siyah Alaca ırkı süt sığırının 1,713 laktasyonuna ait toplam 511,067 test-günü süt verim kaydından oluşmuştur. Modellerin performanslarının değerlendirilmesinde Kalıntı ortalaması (KO), gözlenen ve tahmin edilen laktasyon eğrileri arasındaki korelasyon katsayısı (R), Durbin-Watson (DW) istatistiği, ve hata varyasyonunun toplam fenotipik varyasyondaki payı (Quotient) karşılaştırma ölçütleri olarak kullanılmıştır. Test günü süt verimleri aylık verim olarak tekrar düzenlenmiş ve model parametreleri kullanılarak günlük süt verimleri tahmin edilmiştir. Kübik ve Doğrusal Splayn modeller, Siyah Alaca ırkı süt sığırların laktasyon eğrilerinin tanımlanmasında en iyi performansı göstermişlerdir.
Kafkas Universitesi Veteriner Fakultesi Dergisi, 2012
Bu çalışmada Siyah Alaca ineklerin laktasyon süt verimleri üzerine laktasyon süresi (LS), buzağılama yılı (BY) ve servis periyodunun (SP) etkisi çoklu regresyon ve yapay sinir ağı (YSA) ile modellenmiş ve modellerin uyum yetenekleri karşılaştırılmıştır. Analizler 2006, 2007 ve 2008 tarihlerinde buzağılayan toplam 305 adet Siyah Alaca ineğin ilk beş laktasyonuna ait süt verimleri üzerinde uygulanmıştır. Yapay sinir ağları modelinde tekrarlanan denemeler sonucunda seçilen mimariye göre, gizli katman sayısı bir ve bu katmandaki gizli düğüm sayısı üç olarak alınmıştır. Ayrıca yakınsama kriteri 1.10-6 , maksimum iterasyon sayısı 50 ve algoritmanın sonlanması her bir çalıştırma için 20 devir (epoch) alınmıştır. Yapay sinir ağları ile çoklu regresyon modelinin iyi uyumunun karşılaştırılmasında düzeltilmiş belirleme katsayısı (R 2) , hata kareler ortalamasının karekökü (Root Mean Square Error-RMSE), ortalama mutlak sapma (Mean Absolute Deviation-MAD) ve ortalama mutlak yüzde hata (Mean Absolute Percentage Error-MAPE) performans kriterleri kullanılmıştır. Analizler sonucunda yapay sinir ağları modeli ile ilk beş laktasyona ait R 2 değerleri 0.62-0.85 arasında,
Sağlık Bilimleri Dergisi, 2019
Bu araştırma, yaklaşık 1.500 sağmal kapasiteye sahip büyük ölçekli bir süt sığırı çiftliğinde gerçekleştirilmiştir. Çalışma kapsamında, yem hammaddelerindeki besin madde değişkenlikleri ve bu değişkenliklerin örnek bir toplam karışım rasyonunda (TMR) besin madde hesaplamalarındaki olası etkisi değerlendirilmiştir. Bu amaçla, TMR'lerde kullanılan 14 farklı yem hammaddesinin (arpa-ayçiçeği tohumu küspesi-buğday kepeği-çayır otu-çiğit-fiğ hububat otu-fiğ hububat otu silajı-malt posasıdane mısır-mısır silajı-pamuk tohumu küspesi-soya fasulyesi küspesi-yonca-yonca silajı) besin madde yönünden kimyasal analizleri yapılmıştır. Bu bağlamda yem hammaddelerinden, farklı zamanlarda ve sayılarda (toplam 302 adet) olmak üzere, kuru madde (KM), ham protein (HP), ham yağ (HY), ham kül (HK), asit deterjan lignin (ADL), asit deterjan fiber (ADF), nötral deterjan fiber (NDF), asit deterjan ve nötral deterjanda çözünmeyen protein (ADICP, NDICP) analizleri yapılmıştır. Elde edilen veriler altı sigma yaklaşımı ile analiz edilmiştir. Sonuç olarak; deneme süresince (6 ay) her bir hammaddenin kendi içerisinde, besin madde değerleri bakımından önemli seviyelerde değişkenlik gösterdiği belirlenmiştir. Bu değişimlere bağlı olarak, TMR'lerin besin madde hesaplamalarının önemli derecede etkilendiği tespit edilmiştir. Bu nedenle rasyonlarda kullanılan hammaddeler, belirli aralıklarla analiz edilmeli, hammaddeler besin madde değerlerine göre işletmeye alınmalı ve TMR çözümlemeleri yapılırken olası besin madde varyasyonları dikkate alınmalıdır.
firattipdergisi.com
Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Histoloji ve Embriyoloji Anabilim Dalı, ANKARA ÖZET Giriş: Bu çalışmada, bağırsak mukozasında birtakım değişikliklerin olaylandığı süt verme evresindeki sıçanların, ileumlarına uygulanan deneysel kısmi obstrüksiyonun, olası etkilerinin belirlenmesi amaçlandı. Gereç ve Yöntem: Çalışmada Spraque-Dawley cinsi gebe sıçanlar kullanıldı. Süt verme evresinin 7. gününde (erken dönem) ve 14. (geç dönem) günlerinde deneysel kısmi bağırsak obstrüksiyonu uygulandı. Kontrol grubu deneklerde de cerrahi girişim aynen uygulanmakla birlikte obstrüksiyon gerçekleştirilmedi. Uygulamayı izleyen 14. ve 21. günlerde her iki gruba ait ileum doku örnekleri alışılmış elektron mikroskop izleme yöntemlerinden geçirildi. Yarı ince kesitler toluidin mavisi ile boyanarak DM 4000 Leica analyzer ışık mikroskobunda incelendi. Bulgular: Alınan yarı ince kesitler kontrol grubu ile karşılaştırıldığında, obstrüksiyon uygulanan süt verme evresindeki sıçanlarda, bağ dokusunda yer yer açılmalar, epitele yakın bölgelerde mast hücrelerinin yoğun olduğu izlendi. Ayrıca süt verme evresinin geç döneminde olan deney grubunda epitele yakın bölgelerde damarlanma dikkati çekti. Yapılan morfometrik değerlendirmelerde saf kontrol grubu ve deney grupları karşılaştırıldığında süt verme evresinin erken döneminde alınan doku örneklerinde kas katmanının 1.6 kat artığı, süt verme evresinin geç döneminde alınan doku örneklerinde ise kas katmanının 2.5 kat artmasına karşın istatistiksel olarak anlamlı olmadığı saptanmıştır. Sonuç: Süt verme evresinde uygulanan ince bağırsak obstrüksiyonun, ince bağırsakta epitel doku, bağ dokusunda ve kas katmanında yapısal değişikliklere neden olduğu kanısına varıldı.
Yeni̇li̇kleri̇n Beni̇msenme Düzeyi̇ne Göre Üreti̇ci̇leri̇n Süt Siğirciliği Faali̇yetleri̇
Turkish Journal of Agricultural and Natural Science, 2023
Çalışmada üreticilerin yenilikleri benimseme düzeylerine göre süt sığırcılığı faaliyetlerinin incelenmesi amaçlanmıştır. Bu amaçla 2020 yılında Kahramanmaraş ilinde faaliyet gösteren 100 süt sığırcılığı işletme sahipleri ile yüz yüze anket yapılmıştır. Araştırma bölgesinde üreticiler yeniliği yüksek düzeyde, orta düzeyde, düşük düzeyde benimseyen/gelenekçi yapıya bağlı kalan olmak üzere üç grupta incelenmiş olup çiftçilerle yapılan anketlerden elde edilen veriler tanımlayıcı istatiklerle ve Anova (F testi) ile analiz edilmiştir.Analiz sonuçlarına göre yeniliğin benimsenme düzeyi ile üreticilerin gelir düzeyi, süt sığırcılığı tecrübe süresi, günlük süt verimi ve toplam inek varlığı arasında istatistiki olarak anlamlı fark olduğu saptanmıştır. Gelenekçi yapıdaki üreticilerin inek varlığının artmasına rağmen günlük süt verimlerinde oransal artış olmadığı, yeniliği yüksek ve orta düzeyde benimseyen çiftçilere göre eğitim ve gelir düzeylerinin daha düşük olduğu ayrıca danışmanlık hizmetinden faydalanmadıkları, süt sığırcılığı konusunda eğitimlere katılma oranlarının da çok düşük olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Üretim aşamasından pazarlama aşamasına kadar ve özellikle yüksek süt veriminin sağlanabilmesi amacıyla yeniliklerin gelenekçi yapıdaki çiftçiler tarafından benimsenme oranının artırılmasına yönelik çalışmalar yapılması önemlidir. Yeniliği yüksek ve orta düzeyde benimseyenlerin ise mevcut teknolojik imkânları daha fazla kullanmaları sağlanmalıdır.
2018
Bu calismada, “Teoride Hazirlanan Rasyonlarin Pratik Uygulamadaki Varyasyonlarinin Alti Sigma Metodolojisi Ile Arastirilmasi” isimli calisma kapsaminda; dort farkli sut sigiri ciftliginde hayvanlarin fizyolojik durum ve gereksinimlerine gore hazirlanan toplam karisim rasyonlarinda (TMR) meydana gelen besin madde degiskenliklerinin incelenmesi ve hedef degerler ile uyumlu olup olmadiginin degerlendirilmesi amaclanmistir. Calisma ilk etapta ≈1.500 bas sagmal hayvan kapasitesine sahip bir sut sigiri isletmesinde gerceklestirilmistir. Bu isletmede; sagmal, duve, agir gebe, besi ve buzagi gruplari icin farkli gunlerde toplanan TMR numunelerinde, besin madde kimyasal analizleri ve partikul buyuklugu degerlendirmeleri yapilmistir. Bu kapsamda, sagmal TMR’den 130 diger dort grup TMR’sinden 64 (4X16) adet numune degerlendirmeye tabi tutulmustur ve TMR’lerde kullanilan hammaddelerin bireysel olarak besin madde analizleri de yapilmistir. Yine bu calisma icerisinde, uc farkli sut sigiri isletme...
Karadeniz, 2017
Özellikle 90'lı yıllardan itibaren tüm sektörlerde açık bir şekilde artan rakip sayısı ve buna bağlı olarak artan rekabet sebebiyle işletmeler müşteri beklentilerini karşılama konusunda çok daha titiz davranmaya başlamışlardır. Artan rekabetle birlikte müşterilerin daha bilinçli ürün terihinde bulunmaları ile birlikte de kalite kavramı çok daha önemli bir noktaya ulaşmıştır. Bu durum diğer tüm sektörlerde olduğu gibi gıda sektöründe de dikkat edilmesi gereken bir durum haline gelmiştir. Bu çalışmanın amacı günümüzde artan önemi nedeniyle kalitenin istatistiksel tekniklerle ölçülmesinin ortaya koyduğu yararları belirtmek ve yorumlarının işletme açısından nasıl yapılacağı konusunda bilgilendirme sağlamaktır. Uygulama da gıda sektörü ve süt ürünleri seçilmesinin amacı ise istatistiksel kalite kontrol teknikleri ile bu sektör de daha önce çalışmaların yapılmamış olmasıdır. Uygulama verileri Malatya ilinde faaliyet gösteren bir süt işleme tesisinden alınmış olup SPSS 22.0 paket programı ile analiz edilmiştir. Grafiklerde belirlenen limitleri aşan durumlar olmasa bile dalgalanmaların sebeplerine ilişkin öneriler sunulmuştur.