Osmanlı Dönemi Tombak ve Gümüş Eserler Üzerinde Görülen Bitkisel Süslemeler (original) (raw)

Kültür tarihimizde önemli bir yeri olan günümüzde gerek yurt içi gerekse yurtdışı müzelerin koleksiyonlarını süsleyen Osmanlı Dönemine ait birçok tombakve gümüş eserler mevcuttur. Bu eserlerin de genellikle vakıf yoluyla vücuda geldiği bilinmektedir. Bânisini veya vâkıfın isteği üzerine, kullanım yeri, amacı,şekli tasavvur edilen bu eserler, toplumun gelenek göreneklerinin yanı sıra bize bir dönemin süsleme anlayışını ve zevklerini de aktarırlar.Günümüzde taşınabilir kültür varlıkları olarak nitelenen bu eserler vakfiyelerde menkûlat-ı âsar olarak tanımlanırlar. Vâkıflar inşa ettirdikleri cami, medrese,zaviye, türbe gibi birçok eserin yanı sıra bu binaların tefrişi için de vakıf ıstılahında teberrûkat eşyası olarak bilinen birçok eseri de vakfetmişlerdir. Cami kandilleri, ibrikler, şamdanlar, maşrapalar, kâseler, gülâbdan ve buhurdanlar,mangal gibi daha birçok günlük kullanım eşyası ile askeri teçhizattan olan silah,miğfer, barutluk, kalkan ve at alın zırhı gibi eşyalar bu vakfedilen eserler arasında yer alır. Vakfiyelerinde bu eserlerin şekilleri, boyutları, malzemeleri ve yapıldıkları teknikler hakkında bilgiler de vermişlerdir. Bu metinlerde madeni eserleri yapıldıkları malzemeye göre; evâni-i nuhasiye/bakır eşya, zer/altın, sim/gümüş şeklinde tanımlamışlardır. Araştırma konumuzdan biri olan tombak eserlerin vakfiyelerde genellikle yapıldığı tekniğin adı olan tombak/tonbak şeklinde ifade edilmişlerdir. En çok vakfedilen tombak eşyaların buhurdan ve gülâbdan, fincan zarfı oluşu dikkat çekicidir. “…bir tombak gülâbdân ve buhurdan …vakf u habs idüp…”(VGMA,571:23/9). “…üç çift tonbak gülâbtan ve üç çift tonbak buhurdanlık…” (VGMA,582/2:544/418).;“…on aded fincan ma’a tonbak zarf ve bir süzği biri sağir ve biri kebir iki aded ta’am tebsisi ve bir nühas mankal ve tonbakdan masnû’bir aded gülâbdan ma’a buhurdan zaviye-i mezkureye va’z ve hıfz eyledim…”(VGMA,743:489/147).Bu eserlerin süslenmesinde geometrik, yazı, figürlü süslemenin yanı sıra bitkisel süsleme de önemli bir yer tutar. Bu çalışmada ekonomik değeri yüksek olan tombak ve gümüş eserler üzerinde yer alan bitkisel süsleme programında nelerin yer aldığı, nasıl gelişip değiştiğinin incelenmesi amaçlanmıştır.Söz konusu eserler üzerinde uygulanan bitkisel süsleme programına değinmeden önce tombak tekniği hakkında kısa bir bilgi vermek yerinde olacaktır. Altının her zaman kıymetli bir maden olması ve insanın altın tutkusunu gidermek için kullandığı eşyalara bu görünümü verme arzusu nedeniyle bu tür bir tekniğin ortaya çıktığı, Erken İslam döneminde soy metallerin azalması nedeniyle de bu tekniğin yaygın bir şekilde kullanıldığı bilinmektedir. Osmanlı öncesi Selçuklu Döneminde de kullanıldığı bilinen bu teknikle yapılmış, günümüze ulaşabilen eser sayısı oldukça sınırlıdır (Kayaoğlu, 1992:37). Osmanlılarda 16. yüzyıl ortalarına doğru görülmeye başlamış ve 19.yüzyılda da devam etmiştir. Tombak tekniği, bir çeşit altın yaldızlama tekniğine benzemekle birlikte, altın ya da gümüş yaldızlama tekniğinden çok daha dayanıklı olup, bu teknikle yapılan eserlerin çoğu günümüze kadar korozyona uğramadan canlı ve parlak görünümlerini koruyarak gelebilmiştir. Osmanlı’nın son döneminde yapılmış kimi tombak parçaların üzerinde “tombak” şeklinde yazılmış damgaya da rastlanmaktadır. Bu damganın objenin altın değil, altın kaplama olduğu konusunda güvence vermek ve sahteciliği önlemek amacıyla vurulduğu kuşkusuzdur. Aynı tekniğin, madeni parçalar üzerine gümüş kaplama şeklinde de uygulandığı bilinmektedir (Acar, 2013:110). Gerek tombak, gerekse gümüş eserlerin süslemesinde uygulanan tekniklere bakıldığında; kazıma, kabartma, ajur ve aplike tekniklerinin bazen tek başına bazen de bir kaçının birlikte aynı eser üzerinde uygulandığı görülür. Söz konusu çalışma bir kaynak taraması şeklinde olup, 15.-20. Yüzyıllara ait bitkisel süslemelerin yer aldığı, çeşitli kaynaklardan rasgele seçilmiş seksene yakın tombak ve gümüş eseri kapsamaktadır. Bitkisel süsleme programlarında yer alan motiflere göre ana başlıklar, motiflerin oluşturduğu kompozisyona göre de alt başlıklar oluşturularak bu eserler üzerindeki bitkisel süslemedeki gelişim ve değişim örneklerle ortaya konmuştur.