Televizyonda Âşıklık Geleneğinin Temsili Üzerine Bir Değerlendirme.pdf (original) (raw)

ÖZET: Endüstri Devrimiyle başlayan ve sonraki dönemlerde devam eden teknoloji, üretim, iletişim alanındaki yenilikler sosyal alanlardaki dönüşümü de tetiklemiştir. Kayıt teknolojilerinin ortaya çıkması ve gelişimi; kitle iletişim araçlarının toplum hayatına etkisi, göç olgusu, ekonomik faaliyetler, eğitim gibi birçok olgu, müzik ve edebiyat gibi kültür-sanat alanlarını da şekillendirmiştir. Genel olarak kültür endüstrileri kavramıyla tanımlanan, teknolojik ve ekonomik alanlar başlangıçta kültürü metalaştırdığı ve ticarîleştirdiği yönde olumsuzlanan görüşlerle ortaya atılmış olsa da zamanla geleneksel kültürün aktarımı için önemi anlaşılmış; kültür endüstrilerinden yararlanmanın yoları aranmıştır. Sesli/sesli-görsel medya araçları da geleneksel müziği dönüştüren, değerlendiren, kitlelere duyuran, arşivleyen, geleceğe taşıyan yeni icra bağlamları olarak varlıklarını sürdürmektedir. Son elli yıllık süreçte televizyon geleneksel müzik için bir icra bağlamı hâline gelmiş; doğrudan ve dolaylı yollarla geleneksel müziğin temsilcilerinden âşıklara ve eserlerine ekranda yer verilmiştir. Bu süreçte bir yandan geleneğin ustaları ve eserleri ulusal-uluslararası ölçekte tanınırken diğer yandan âşıkların bilgi ve haber verme, eğlendirme, toplumun sorunlarına tercüman olma gibi rollerini de medya araçları üstlenmiştir. Bu bildiri bir medya aracı olan televizyonun etkisiyle âşıklık geleneğinde, icrada, icracı tipte, eserde, bağlamda yaşanan dönüşümü tespit etmek amacıyla oluşturulmuştur. Bu doğrultuda son elli yıllık süreçte geleneğin televizyondaki doğrudan ve dolaylı sunumunun yapıldığı âşık programları, video klipler, belgeseller, kültür-magazin programları, ses yarışmaları, diziler vb. içerikler incelenmiştir. Sonuç olarak 20. yüzyılın son çeyreğinden itibaren televizyonun, geleneği dönüştüren temel dış dinamiklerden biri olduğu anlaşılmaktadır. Geleneksel müzik, bu etkisizleştirme sürecinde kısıtlı düzeyde de olsa ekranda yer bulabilmiştir. Âşıklık geleneğinin televizyonda icra oranı özel kanallarla birlikle ve çağa paralel olarak artmıştır. Müzik kanalları içinde sadece geleneksel müzik yayınına ağırlık verenler ortaya çıkmıştır. Bu durum görünürlük ve genel kitleye ulaşma açısından olumlu gibi görünse de geleneksel ürünün birçok işlevden sıyrılıp sadece eğlendirme işlevini yerine getirmesi, ürün ve icra açısından olumsuz bir sonuç olarak düşünülebilir.