B.3. DİYARBAKIR VİLAYETİNDE 1895 ERMENİ OLAYLARI-BİLDİRİ.pdf (original) (raw)

DİYARBEKİR VİLAYETİ'NDE 1895 ERMENİ OLAYLARI

1878 Ayestefanos/Berlin Antlaşmalarıyla Ermeni meselesinin uluslararası bir sorununa dönüşmesi üzerine önemli bir mevzii elde eden Ermeniler, 1895 yılına gelindiğinde kendilerini bağımsız bir Ermenistan kurmaya çok yakın hissetmiş ve bunu silahlı direniş yoluyla başarmaya karar vermiştir. Bu meselede büyük devletlerin müdahaleleri, komitacılık faaliyetleri, misyonerlik çalışmaları ve konsolosluk faaliyetleri etkili olmuştur. 1 Kasım 1895 Cuma günü Diyarbakır Vilayet merkezinde Ermeniler ile Müslümanlar arasında başlayan çatışmalar ancak üç günün sonunda kontrol altına alınabilmiştir. Olaylar yer yer halklar arası çatışmaya dönüşmüştür. Meydana gelen olaylarda ve olaylara paralel olarak vilayet merkezindeki yangında hem Müslümanlar ve hem de gayrimüslimler mağdur olmuştur, halklar arasındaki kadim toplumsal ilişkiler tamir edilmeyecek şekilde zarar görmüştür.

DİYARBAKIR, BİTLİS, MAMURETÜLAZİZ VE URFA'DA MEYDANA GELEN 1895 ERMENİ OLAYLARINDA SÜRYANİLERİN TUTUMU

Osmanlı Devleti, idaresi altındaki gayrimüslimleri din ya da mezhep esasına göre örgütleyerek idare etmiştir. Millet Sistemi denilen bu idarede gayrimüslimler her türlü din ve dâhili işlerinde serbest bırakılmıştır. Büyük bir sarsıntıya neden olan 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı sonrasında Osmanlı sınırları içerisinde yaşayan Ermeniler arasında bağımsız bir devlet kurma düşüncesi yeşermeye başlamış ve bu durum birçok etmenin de etkisiyle XIX. yüzyılın sonlarına gelindiğinde isyanlara dönüşmüştür. Bu kapsamda Diyarbakır, Mamuretülaziz ve Bitlis vilayetleri ile Urfa Sancağında başlayan olaylar kısa süre içerisinde halklar arası çatışmaya dönüşmüştür. İsyanı geniş bir tabana yaymak isteyen Ermeniler özellikle Süryanileri kendilerine destek vermeye zorlamışlardır. Böylece Osmanlı Devleti'ne karşı giriştiği ihtilal mücadelesini "Müslüman-Hristiyan" olarak göstermek istemişlerdir. Bu nedenle Ermeni komitacıları ile hareket eden veya aldatılmış bazı Süryaniler, yaşanan olaylarda yer almıştır. Bu çalışmada Diyarbakır, Mamuretülaziz ve Bitlis vilayetleri ile Urfa'da meydana gelen 1895 Ermeni olaylarından Süryanilerin nasıl etkilendikleri ele alınmıştır. Böylece Süryanilerin, Ermeni olayları sırasında Ermenilere, Müslümanlara ve Osmanlı Devleti'ne karşı bakışı ve nasıl bir politika takip ettiği ortaya konulmuştur.

TRABZON’DA 1895 ERMENİ OLAYLARI VE İNGİLİZ BASININA YANSIMASI

TRABZON'DA 1895 ERMENİ OLAYLARI VE İNGİLİZ BASININA YANSIMASI Öz Ayastefanos ve Berlin Antlaşmalarıyla uluslararası arenaya taşınan Ermeni sorunu, bu tarihten sonra Osmanlı Devleti'ni uğraştıran en temel meselelerden biri olmuş-tur. Bağımsız bir Ermenistan kurma hayaliyle başlayan bu hareket başta Rusya ol-mak üzere Avrupalı büyük güçler tarafından da desteklenmiştir. Hınçak ve Taşnak örgütlerinin yönlendirmesiyle harekete geçen Ermenilerin temel stratejisi ülkenin dört bir yanında isyanlar çıkarıp batılı devletlerin olaylara müdahale etmesini sağ-lamaktı. Bu kapsamda 1890 sonrasında Osmanlı ülkesinin birçok vilayetinde Er-meni isyanları görülmüştür. Bilhassa 1895 yılında ivme kazanan isyanlardan biri de Trabzon'da yaşanmıştır. Trabzon'daki isyan, şehrin aynı zamanda liman kenti olması ve dış dünyayla sürekli temas halinde bulunmasından ötürü Avrupa basını-nın da gündemine taşınmıştır. Bu çalışmada Trabzon'daki Ermeni isyanın İngiliz basınındaki akisleri ele alınmış, olaylarının çeşitli propaganda yöntemleri ile büyütülüp İngiliz basınına nasıl servis edildiği ortaya konulmuştur.

1895 DİYARBAKIR YANGINI VE SONUÇLARI.pdf

Yrd. Doç. Dr. Oktay BOZAN | 327-Dicle Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, cilt 16, sayı 2, 2014-1895 DİYARBAKIR YANGINI VE SONUÇLARI Oktay BOZAN  Özet Diyarbakır Vilayet merkezinde 1 Kasım 1895 Cuma günü Ermenilerin Camilere ve Müslümanlara yaptıkları saldırılar sonrasında Hıristiyanlardan ve Müslümanlardan çok sayıda insan maddi zarara uğramış, yaralanmış ve yaşamını kaybetmiştir. Meydana gelen olaylarla eş zamanlı olarak ortaya çıkan yangınlarda çok sayıda dükkân, atölye, han, iş yeri ve pazar yeri büyük ölçüde yanmış ve tahrip olmuştur. Tulumba sayısının yetersizliği ve çatışmaların devam etmesi yangının uzun sürmesine ve zararın artmasına neden olmuştur. Yangında çoğunluğu Müslümanlara ve gayrimüslimlere ait işyerlerinin zarar görmesi Diyarbakır ticari hayatının olumsuz etkilenmesine sebebiyet vermiştir. Yetkililer, imkânlar ölçüsünde çarşıyı yeniden inşa etmiş ve mağduriyetleri gidermeye çalışmıştır. Abstract After the Armenians' attacks on Muslims and mosques in the provicincial centre of Diyarbakır on 1 November 1895, a large number of Muslims and Christians were wounded and lost thier lives. In the fires happening simultaneously with the attacks, many shops, workshops,  Yrd. Doç. Dr., Dicle Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi.

DİYARBAKIR VİLAYETİ'NDE 1894-1895 KOLERA SALGINI VE ETKİLERİ

Kolera salgını, XIX. yüzyılda dünyanın birçok yerinde halk sağlığı-nı tehdit eden hastalık olmuştur. Özellikle XIX. yüzyılın ikinci yarısında İstanbul başta olmak üzere birçok vilayette meydana gelen salgın ciddi sonuçlar doğurmuştur. 1894-1895 yıllarında Diyarbakır Vilayeti'nde de zuhur eden kolera salgını çok sayıda insanın hayatını kaybetmesine ve koleradan kurtulmak amacıyla ahalinin yaşadıkları yerleri terk etmesine yol açmıştır. Kasım 1894'te vilayet merkezinde başlayan salgın zaman içe-risinde vilayetin değişik yerlerinde görülmeye başlamıştır. Osmanlı Devleti yetkilileri aldıkları tedbirlerle salgının etkisini kırmaya ve başka yerlere bulaşmasına engel olmaya çalışmıştır. Bir yılı aşkın bir süre devam eden salgın vilayet nüfusunun önemli bir kısmını etkilemiştir. Anahtar kelimeler: Diyarbakır, Kolera, Hüsrev Paşa Mahallesi, Ta-haffuzhane, Doktor Leboviç Efendi. Abstract Cholera Outbreak In Diyarbakir In 1894-1895 And Its Impacts Cholera pandemic was a health-threatening infection for people world wide in 19 th century. The epidemic that occurred in Istanbul firstly and in many districts posed serious outcomes. The cholera epidemic that appeared in Diyarbakır in 1894-95 caused the death of numerous people and their toddling off in order to get rid of it. The epidemic, which started in the provincial center in November 1894, began to be seen in different parts of the province. Ottoman authorities tried to relieve the impacts of the cholera by taking precautions and prevent its spreading to the other dwellings. The epidemic which lasted over 1 year affected considerable part of the population.

Diyarbakır ve 1895 Ermeni krizi

Diyarbakır tebliğleri. Diyarbakır ve Çevresi Toplumsal ve Ekonomik Tarihi Konferansı, 2013

Short description in Turkish of the main elements of the crisis of November 1895 in Diyarbakır, known as "Armenian massacre" in Armenian and European literature and as "Armenian revolt" in Turkish official historiography. Summary of presentation on the Conference on Social and Economic History of Diyarbakır and the Region, organized by the International Hrant Dink Foundation, Diyarbakır Metropolitan Municipality, Diyarbakır Chamber of Commerce and Industry and the Diyarbakır Institute for Political and Social Research in November 2011.

ERMENİ MESELESİNDE 1895-1896'LI YILLAR VE AVRUPA BASKISI KARŞISINDA OSMANLI HARİCİYESİ

EKEV AKADEMİ DERGİSİ, 2011

Özet: Batılı devletlerin çoğu, özellikle 19. yüzyılın ikinci yarısından itibaren, Şark Meselesi ile uğraşmayı dış politikalarının vazgeçilmez bir unsuru haline getirmişlerdir. Bu kapsamda yüzyılın başlarından itibaren siyasal ve kültürel gelişmeler temelinde kıpırdanmaya başlayan Ermeni konusu da yüzyılın ikinci yarısından itibaren büyük Avrupa devletlerinin ve Amerika'nın izlediği siyaset neticesinde bir " sorun " haline getirilmiştir. Bu makalede, Ermeni olaylarının yoğun olarak yaşandığı 1895-1896 yıllarında, Osmanlı Hariciye Nazırı Ahmet Tevfik Paşa'nın batılı devlet temsilcileri ile yürüttüğü münasebetlerin detayları ele alınacaktır. Abstract: Most of western states has made dealing with Orient issue an indispensable element of their foreign policies particularly since the second half of 19. Century. İn this context, since begining of the century, Armenian issue starting mobilitation on the basis of politic and cultural progress has been brought into " problem " in the result of following policy of American and European states since the second half of century. İn this article, dealing with 1895-1896 years when Armenian incidents occured intensely details of relationship, minister of foreign affairs of Ottoman, Ahmet Tevfik Pasha conducted with representaties of westwrn states will be dealt.

DİYARBAKIR VİLAYETİ'NDE 1894-1895 KOLERA SALGINI VE ETKİLERİ Türk Dünyası Araştırmaları Sayı: 218 Ekim 2015

Cholera Outbreak In Diyarbakir In 1894-1895 And Its Impacts Cholera pandemic was a health-threatening infection for people world wide in 19 th century. The epidemic that occurred in Istanbul firstly and in many districts posed serious outcomes. The cholera epidemic that appeared in Diyarbakır in 1894-95 caused the death of numerous people and their toddling off in order to get rid of it. The epidemic, which started in the provincial center in November 1894, began to be seen in different parts of the province. Ottoman authorities tried to relieve the impacts of the cholera by taking precautions and prevent its spreading to the other dwellings. The epidemic which lasted over 1 year affected considerable part of the population.

İmparatorluk Taşrasının Şiddetle İmtihanı: 1895 Diyarbekir Olayları

strata dergisi, 2019

With the decline of the Ottoman Empire, the elements forming the Empire came forward with the demand of independence and autonomy. The rise in nationalist tendencies encouraged the Ottoman state to become a more central state. This tendency to centralize brought with it the arrangements that gave new privileges to non-Muslim elements of Ottoman nationality with the Tanzimat period. The tendency of the Ottoman State to centralize caused various tensions between the central and peripheral units. Maintaining a semi-independent autonomous presence in the eastern regions of the Ottoman Empire, the Kurdish lords lost their former privileged positions and came under control of the central administration. The Treaty of Berlin, which was signed after the 1877-78 Ottoman-Russian War, includes some reforms to the Armenians in Eastern Anatolia. These reforms aimed at fulfilling the demands of non-Muslim elements for equal rights and status. However, despite all efforts, these reforms did not give the desired result. After this process, ethnic and religious tensions in the provinces of the Empire have reached increasingly dangerous dimensions. The Muslim community considered reforms to Armenians as attempts to establish an independent Armenia in the future. The conflicting process started with the events of Sasun in 1894 and continued with the events of Diyarbekir in 1895 and spreading throughout the region. The fire that broke out on the Diyarbekir bazaar on 11 November 1895 and the subsequent developments have not yet been fully elucidated. Conflicts in the Diyarbekir province could only be alleviated by the involvement of the army forces, but there is insufficient evidence of attacks in rural areas of the province. Although the official Ottoman authorities claimed that the Armenians had started the conflicts, they were far from providing sufficient and satisfactory evidence. In this study, the conflicts between the Muslim community and Armenians will be explained with reference to the Ottoman Archives.