GÜNCEL SİBER GÜVENLİK TEHDİTLERİ FİDYE YAZILIMLAR.pdf (original) (raw)
Related papers
HİBRİT SAVAŞ GÜVENLİK YAZILARI
Hibrit savaşı geleneksel savaştan ayrılan en önemli tarafı, savaş ilan edilmeden ve mümkün olduğunca fark ettirilmeden düşük yoğunlukta çatışmanın sürdürülmesidir. Bu tür savaşlarda, saldırı olduğunu anlamak ve başlangıç zamanını tahmin etmek bile güçtür. Hibrit savaşın temel unsurları arasında özel kuvvetler, düzensiz güçler, düzenli birlikler, ekonomik savaş unsurları, siber saldırı unsurları, diplomasi, bilgi harekâtı ile saldırılan ülkedeki kaos ortamını destekleyen ve teşvik eden yerel güçler yer almaktadır. Bu yazı, 'zamanın ruhuna uygun şekilde 'silahlı güçler ya da silahsız güçlerin askeri ve sivil, ölümcül ve ölümcül olmayan bütün araçları kullanarak düşmanı isteklerini kabul etmeye zorlaması' şeklinde tanımlanan hibrit savaşı, tehditlerin gelişimini ve günümüzdeki gücünü nasıl anlamalıyız sorusuna odaklanıyor.
GELECEĞİN GÜVENLİK ORTAMININ ŞEKİLLENMESİNDE HİBRİT SAVAŞ KONSEPTİ.pdf
Uluslararası ilişkileri anlamak ve anlamlandırmakta güvenlik hep başat rol oynamıştır. Bunun yanında güvenliğin tam olarak ne anlama geldiği hala üzerinde derin tartışmalar olan bir konudur. Antik çağdan günümüze kadar güvenlik konsepti dinamik bir bağlamda, içinde bulunduğu çağın gerçekliklerine göre konumlanarak anlam kazanmış, yaşanan değişikliklerle birlikte kavram da dönüşüme uğramıştır. Klasik savaş ve çatışma kavramları yerini çok aktörlü, çok boyutlu, evrensel, esnek yapılara bırakmıştır. Küreselleşme ve bilgi teknolojilerinde yaşanan süratli değişimlerle birlikte bilişim ve siber alan da kullanılmaya başlanmış bu durum ise devlet dışı aktörlere daha önce hiç olmadığı kadar asimetrik avantajlar sağlamaya başlamıştır. Bu değişim ve dönüşüm uluslararası ilişkiler disiplininde devletlerin ve de sisteme katılan devlet dışı aktörlerin duruma uygun pozisyon almalarını gerektirmiştir. Günümüzde güvenliği sağlayabilmek konvansiyonel tekniklere siber alan ve bilişim teknolojilerindeki enstrümanları da ekleyerek hibrit savaş modelini kullanabilmekle mümkün olacaktır. Güvenliği yeniçağda anlayıp anlamlandıramayan aktörler sistemde varlıklarına yönelik ciddi risk ve tehditlere maruz kalacak; kendilerini bu dönüşüme adapte eden aktörler ise maruz kaldıkları tehditleri minimuma indirmeyi başarabileceklerdir
SİBER DÜNYANIN KARANLIK YÜZÜ: GÜVENLİKTEN ZORBALIĞA MODERN PROBLEMLER
Teknolojinin etkin bir rol aldığı "modern dünya" olarak tabir edilen günümüz dünyasında teknolojinin yararları yanında bazı problemler de ortaya çıkmıştır. Bu problemler hem bireyler hem toplum hem de ülkeler açısından bazı riskler taşımaktadır. İlgili literatürde "siber" ön eki alarak tanımlanan bu problemleri incelemek ve detaylandırmak, yaygın bir etki potansiyeline sahip olmakla birlikte, toplum ve kurumlar için farkındalık geliştirecek niteliktedir. Bu bağlamda çalışmanın amacı, dijital çağın beraberinde getirdiği çeşitli problemleri ele almak ve bu problemlerin birey ve toplum üzerindeki etkilerini genel bir şekilde incelemektir. Çalışmada, "Siber" kelimesi temel alınmış ve bu kelime ilgili üretilmiş riskler ve problemler üzerinde durulmuştur. Ayrıca siber saldırı, siber zorbalık, siber aylaklık ve siber suçlar gibi konulara odaklanılarak, bu alandaki güncel tanımlamalar ve ilgili akademik çalışmalar ortaya koyulmuştur. Çalışma sonucunda ise bireylerin ve kurumların siber risklere ve tehditlere karşı nasıl daha iyi korunabileceği, alınabilecek önlemler ve "Siber" ile ilgili problemlerin farkındalığının artırılması yolları literatür doğrultusunda rapor edilmiştir. Ek olarak; çalışmada bireyler açısından ise siber aylaklık ve dijital bağımlılık gibi günlük hayatımızı etkileyen diğer önemli konular da incelenmiş ve bu sorunların sosyal ve psikolojik boyutlarına değinilmiştir. Son olarak, çalışmada siber alanın getirdiği risklerle etkin bir şekilde başa çıkabilmenin yolları tartışılmış, siber riskler ve problemler açısından bir sınıflandırma yapılmış ve gelecekteki olası gelişmeler hakkında öngörülerde bulunulmuştur.
AFRİKA’DA SİBER SÖMÜRGECİLİĞE KARŞI ALINAN SİBER GÜVENLİK GİRİŞİMLERİ: KENYA ÖRNEĞİ
İstanbul: Medeniyet Üniversitesi, s. 89-122. http://cyberpoliticsconference.org/wpcontent/uploads/2019/01/kitapcik\_calistay\_2018-1.pdf , 2018
Afrika’da milli kurtuluş hareketleri, II. Dünya Savaşı sonrasında geniş bir yankı bulmuştur. Sömürgeci güçlere karşı cesurca direnen ve bağımsızlıklarını kazanan Afrika halkları, güvenliklerini sağlamak amacıyla çeşitli yöntemlere başvurmuşlardır. Birlikte hareket etmek amacıyla bölgesel örgütler kurmak, sömürgeci güçlerin yandaşlarını devlet yönetiminden uzaklaştırıp onların yerine yerel halkı yönetime getirmek, yerli ve milli değerlere olduğundan daha çok sahip çıkmak gibi girişimler, bu yöntemlerden bazılarıdır. Fakat 1950’lerden itibaren bilgisayarların ortaya çıkması ve akabinde internetin icadıyla bu yöntemler yetersiz kalmıştır. Çünkü internetin varoluşuyla devletlerin dış politikasında hızlı bir dönüşüm yaşanmıştır. Bu dönüşüm daha çok Avrupa’da ve Amerika Birleşik Devletleri’nde etkisini göstermiştir. Bu devletler, internet aracılığıyla teknolojik olarak hızla gelişmiştir. Teknolojik ilerlemenin hız kazanmasıyla birlikte teknoloji alt yapılı saldırıların ve denetlenmelerin de gerçekleşmeye başladığı görülmüştür. Yaygınlaşan internet kullanımıyla birlikte, siber saldırılar da gerçekleşmeye başlamıştır. Bu tür saldırılar çok sayıda devletlerin güvenliğini tehlikeye atmıştır/atmaktadır. Bu devletlerin çoğu Afrika’da bulunmaktadır. Siber saldırılara karşı siber güvenlik stratejileri geliştirmeye başlayan Afrika devletleri, bu tür saldırıların üstesinden gelmeye çalışmaktadır. Bu tür saldırılara karşı alınan politikalar, Afrika için ikinci bir kurtuluş girişimleri olarak görülmektedir. Siber güvenlik politikalarını geliştirmeye çalışan Afrika devletlerinden biri de Kenya’dır. Kenya Hükümeti, siber güvenlik politikasını Afrika devletleri açısından ortak bir sorumluluk olarak görmektedir. Bu doğrultuda stratejik açıdan etkin ve etkili politikalar yürütmektedir. Öte yandan özel sektörler başta olmak üzere, üniversiteler ve hükümet dışı kuruluşlarla da ortak hareket etmeye çalışmaktadır. Bu anlamda makale, Afrika’da siber güvenlik stratejileri bağlamında Kenya’yı ele almaktadır.
III. INTERNATIONAL EURASIAN AGRICULTURE AND NATURAL SCIENCES CONGRESS, 2019
Çalışmanın ana materyalini, Tokat ili merkez ilçede ikamet eden ailelerle yapılan anketlerden elde edilen veriler oluşturmaktadır. Örnek hacmi oransal örnekleme yöntemi kullanılarak belirlenmiş, %90 güven ve %5 sapma ile 270 örnek ile çalışılmasına karar verilmiştir. Anketler hane halkı tüketimine yönelik olup, aile üyelerinden herhangi biri ile yüz yüze görüşmelerle yapılmıştır. Anket sonuçlarına göre, tüketicilerin %52,22’si mevsiminde köylü pazarında bulunan yerli ürünleri ve yine tüketicilerin %47,88’i akraba ve tanıdıkların bahçesinden alınan yerli ürünleri güvenli bulmaktadırlar. Bu noktada sebze meyve üreticisi olan çiftçilerin bilinçlendirilmesi ve denetlenmesi konusu da önem kazanmaktadır. Yine sonuçlar arasında, tüketicilerin %81,85'inin gıda güvenliği kavramını daha önce duyduğu görülmektedir. Tüketicilerin %70,00 gibi önemli oranı, tükettikleri yaş meyve ve sebzeleri içeriğinde olabilecek kalıntı, hormon, katkı vb. maddeleri açısından riskli veya çok riskli bulmaktadır. Bu çalışma ile her mevsimde ve her bölgede birçok meyve ve sebze türünde dünyanın önemli üreticilerinden olan Türkiye’de, önemli sebze ve meyve üretim potansiyeline sahip Tokat İl’i örneğinde konu değerlendirilmiştir. Yaş sebze ve meyvelerin tüketiminde gıda güvenliği konusunda tüketicilerinin ne düşündüğünün ve nasıl davrandığının belirlenmeye çalışılmıştır.
SİBER GÜVENLİK KAVRAMININ GELİŞİMİ VE TÜRKİYE ÖZELİNDE BİR DEĞERLENDİRME
KARADENİZ TECHNICAL UNIVERSITY, 2016
“Türkiye’de ve Dünyada Siber Güvenlik” adlı kitabımda bu tezin genişletilmiş ve güncellenmiş halini bulabilirsiniz. Günümüzde ülkeler, teknolojik imkân ve kabiliyetlerini geliştirerek siber uzayda hak sahibi olabilmek ve bu alanda nüfuzlarını artırmak istemektedirler. Teknolojiye ve internete daha çok bağımlı hale gelen ülkeler, siber saldırıların vazgeçilmez bir unsuru olan internet üzerinden, çok daha rahat bir şekilde siber saldırılara maruz kalabilmektedir. Bu siber saldırıların, genellikle ülkeler için hayati öneme haiz olan ulaşım, enerji, su, finans ve haberleşme gibi kritik altyapı sektörlerine yapıldığını düşünürsek, sonuçları itibariyle, çok büyük maddi zararlar, can ve mal kayıpları yaşanabilecek ve bu sektörlerden bir süre hizmet alınamaz hale gelinebilecektir. Kendi savunma mekanizmalarını oluşturarak, belirsizliklerle dolu siber uzayı, yeni huzursuzluklar doğurmadan, kontrol altına alabilecek siber güvenlik çalışmaları ve politikalarını belirlemek zorunda olan devletler, dünyada yaşanmış siber saldırı örneklerinin sebeplerini, sonuçlarını ve uluslararası ilişkilerdeki rolünü göz ardı etmeden incelemeli ve muhtemel siber saldırılara karşı ulusal farkındalık, hazırlık ve güvenlik seviyelerini artırmalıdır. Ayrıca siber güvenlik kavramının temel bileşenlerinin özümsenerek anlaşılması, kavram karmaşasını ortadan kaldıracak, siber güvenlik kavramının daha iyi bir şekilde anlaşılmasını sağlayacak, uluslararası ilişkiler boyutunda etkileri daha iyi görülecek ve vuku bulan siber olayların sebepleri ve sonuçları daha iyi değerlendirilecektir. Sonuç olarak, siber güvenlik kavramının bileşenlerini çok iyi bir şekilde idrak etmek, yaşanmış siber saldırı örneklerinden ders çıkararak yeterli seviyede bilinç ve farkındalık seviyesine ulaşmak, uluslararası örgütler ve devletler nezdinde yürütülen siber güvenlik çalışmaları ve politikalarını çok iyi anlayarak ulusal siber güvenlik politika ve eylem planlarını oluşturmak, devletlerin siber güvenlik ile ilgili yürütmek zorunda olduğu asıl amaçları arasında olmalıdır.
SURİYE KRİZİNDE İSRAİL'İN GÜVENLİK POLİTİKALARI: TEHDİTLER VE FIRSATLAR
2022
İsrail, iç ve dış politikası ekseriyetle güvenlik politikaları çerçevesinde şekillenen ülkelerden biridir. Kurulduğu yıldan bu yana da İsrail'in güvenliğini tehdit eden ülkelerden biri de Suriye Devletidir. Tarafların geçmişte yaşadığı savaşlar ve liderlerin birbirlerine karşı geliştirdikleri saldırgan retorik bu olgunun bir göstergesidir. Suriye iç politikasında, Arap Ayaklanmaları sonrası yeni güç dengeleri ve aktörler ön plana çıkmıştır. Bu durum, İsrail'in Suriye politikasında yeni parametreler sorunsalını ortaya çıkarmıştır. Çalışmada, Suriye'deki gelişmelerin İsrail güvenlik politikalarına etkisi sorusu ön planda tutulmuştur. Küresel aktörlerin, Şam yönetiminin ve devlet dışı aktörlerin Suriye'de izlediği politikaların İsrail'e etkisi çalışmada analiz edilmiştir. Bununla birlikte, İsrail'in bu süreçte izlediği güvenlik politikaları da çalışmanın önemli bir boyutunu oluşturmuştur. Çalışmada, sürecin İsrail güvenlik politikalarına etkisi değerlendirilmek amacıyla konuya dair birincil ve ikincil kaynaklardan yararlanılmıştır. Buna göre çalışmada, İsrail'in Suriye'de artık sadece Şam yönetimini tehdit olarak görmediği, aktörlerin çeşitlenmesiyle algıladığı tehditlerin de çok boyutlu olduğu; buna karşın, İsrail'in tehditleri tek boyuta indirgemeden güvenliği için Suriye'de "kırmızı çizgiler" oluşturduğu ve güvenlik politikalarında fırsatlar ile tehditleri dikkate alarak politikalarını şekillendirdiği sonucuna varılmıştır.
SOSYAL SERMAYE ÖLÇEĞİNİN GEÇERLİK VE GÜVENİRLİK ÇALIŞMASI..pdf
Social capital is a result of human relations that depend on trust and is a non-material capital. Three important product of social capital are trust, common values and the emotion of belongness created by social networks. ---To know people and to be in touch with them is not enough for the emergence of a social capital.--- To feel belonged to the people that you know, to trust these people, and to believe that you are sharing common values with these people are necessary for the social capital. The aim of this research is to develop 5 distinct measurement tools for social capital that measures each dimension separately. For this, three types of trust; strategic trust, generalized trust, institutional trust; common values and belongness were taken into consideration. Five separate measurement tools were developed and were tested for their validity, and reliability. Tools used 590 subject that are university stundents and graduated.Due to the fact that the validity and reliability tests have proved high, shows that these measurement tools could be used in measuring whether the people of Turkey have social capital and in measuring the details of their social capitals. Keywords: Social trust, trust, generalized trust, strategic trust, institutional trust, common values, group belongness, validity, reliability. ÖZ Sosyal sermaye, güvene dayalı insan ilişkilerinin ürünü olan ve maddi olmayan bir tür sermayedir. Sosyal sermayenin üç önemli öğesi güven, ortak değerler ve iletişim ağları ile birbirine bağlanmanın oluşturduğu grup aidiyeti duygusudur. Başka insanları tanıyor olmak ve o insanlar ile iletişim halinde olmak bir yerde sosyal sermayenin oluşması için yeterli değildir. Bu insanlara güvenmek kendinizi tanıdığınız insanlardan oluşan bir gruba ait hissetmek ve iletişim kurduğunuz kişilerle bazı ortak değerleri taşıdığınıza inanmak gerekir. Bu çalışmanın amacı Sosyal sermayenin her bir boyutunu ayrı ayrı ölçen beş ölçek geliştirmektir. Bunun için güvenin üç türü stratejik güven, genelleştirilmiş güven, kurumsal güven; ortak değerler ve gruba ait olma özellikleri dikkate alınarak 5 ayrı ölçek geliştirilmiş geçerlilik ve güvenirlilikleri yapılmıştır. Ölçekler 590 üniversite ve üniversite uzununa uygulnmıştır. Stratejik Güven, genelleştirilmiş güven, Kurumsal güven, Ortak değerler, Grup aidiyeti Ölçeklerini oluşturan maddelerin istendik özelliklerde olması, ölçeğin güvenirliğinin ve geçerliğinin yüksek olması, bu ölçeğin Türkiye’de insanların sosyal sermayeye sahip olup olmadıkları, Sahip olanların özeliliklerini gösterme durumunu belirmede kullanılabileceğini göstermektedir. Anahtar kelimeler: Sosyal sermaye, güven, ortak değerler, grup aidiyeti, geçerlilik güvenirlik