Gündem 21 ve Çevre: Antalya Kent Konseyi Örneği (original) (raw)
Related papers
Yerel Yönetimlerin Çevresel Hizmet ve Politikaları: Antalya Büyükşehir Belediyesi Örneği
Antalya Kitabı - Selçuklu'dan Cumhuriyet'e Sosyal Bilimlerde Antalya -1-, 2018
Çevre ve toplum sağlığı ile ilgili sorunlar öncelikle yerel düzeyde fark edilmektedir. Bu sorunlarla karşı karşıya kalan ilk kurumlar da yerel yönetimler olmaktadır. Bu sebeple, çevresel sorunların çözümü için üretilmesi gerekli politikalar yerel düzeyden, yerel yönetimlerden başlamaktadır. Yerel yönetimlerin idarî, siyasî, malî sorumlulukları yanında çevresel sorumlulukları da bulunmaktadır. Yerel yönetimler yetkili oldukları coğrafî alan içinde, çevre ve toplum sağlığını tehdit eden sorunlarla mücadele etmek durumundadır. Büyükşehir belediyeleri birden çok ilçe belediyesini içine alan ve bu ilçe belediyeleri arasında planlamanın yapılması, yerel politikaların oluşturulması ve hizmetlerin yerine getirilmesi noktasında koordinasyon sağlayan yerel yönetim birimleridir. Yerel çevre politikalarının kendi içinde bütünlük arz etmesi, ulusal ve küresel politikalarla uyumlu olması gerekmektedir. Çevre politikalarındaki küresel gelişmeleri izleyen, ulusal politikalarla uyumlu yerel çevre politikalarının oluşturulması ve hizmetlerin buna göre yerine getirilmesinde büyükşehir belediyeleri önemli bir görev ve sorumluluğu üstlenmektedir. Bu çalışmada yerel yönetimlerin çevre hizmetleri ve politikaları bağlamında görev ve sorumlulukları ile ilgili kısaca bilgi verilecektir. Bu hizmetlerin yürütülmesinde ve koordinasyonunda, büyükşehir belediyelerinin görev ve sorumlulukları üzerinde durulacaktır. Son olarak Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin çevre ve toplum sağlığı ile ilgili hizmet ve politikaları incelenecektir. Gerçekleştirilen hizmetler ve faaliyet raporları üzerinden bir analiz yapılacaktır.
Kent Bilgi Sisteminde Güncelleme: Alanya Örneği
hkmo.org.tr
Kentlerimizde yaşanan hızlı nüfus değişikliği ve insanların büyük şehirlerde yaşama isteği olgusu, kent yönetimini ve kentliye daha iyi hizmet götürmeyi planlayan kurum ve kuruluşların imkânlarını zorlaştırmaktadır. Yapılan Kent Bilgi Sistemi uygulamaları ise kentin daha planlı ve şeffaf yönetilmesini, kentsel faaliyetlerin daha iyi planlanarak yerinde uygulanmasını ve kent yönetimine de maddi yararlar sağlamaktadır. Özellikle günümüzde turizm ağırlıklı kentlerde yaşanan dinamik yapının oluşması, kent yönetimindeki sorunların Kent Bilgi Sistemi ile en aza indirildiğinde bilinmektedir. Kent Bilgi Sisteminin kurulmasından-uygulanmasına kadar geçen süreçte bir takım sorunlarla karşılaşılmaktadır. Fakat Kent Bilgi Sisteminin uygulanmasından sonra karşılaşılan en büyük güçlüklerin başında ise Güncelleme gelmektedir. Kente ait tüm verilerin sisteme dâhil edilmesi ve entegrasyonu ile bütünleşen Kent Bilgi Sisteminde, güncellemenin yapılması gerekmektedir. Güncellemenin olmaması, Kent Bilgi Sistemindeki bilgilerin doğruluğunun, tamlığının ve güvenirliğinin yitirmesine sebep olacak ve bu yüzdende Kent Bilgi Sisteminin yaşatılmasından söz edilemeyecektir. Bu çalışmada, Turizm kenti olması sebebiyle nüfus değişikliğinin yaşandığı ve kente yerleşiminin yurt içi ve yurt dışı giderek arttığı Alanya'daki, Kent Bilgi Sistemi faaliyetlerinin genel bir değerlendirmesi, Kent Bilgi Sisteminde güncelleme ile ilğili yapılan çalışmalar ve karşılaşılan sorunlar ele alınmıştır.
Katilimci Kent Konseyi̇ Modeli̇
2018
Uluslararasi anlasmalarin ongordugu, katilimci ve demokratik bir yerel yonetim olusturmak amaciyla kurulan kent konseylerinin gunumuz yerel yonetimlerdeki islevselligi ve konseylerin uygulamada karsilastiklari sorunlara getirilen cozum onerileri makalenin ana konusunu olusturmaktadir. Makalede ayrica, kent konseylerini kentteki kurum temsilcilerinden olusan ve belediye yonetimine bagli bir calisma organi olarak degerlendiren genel gorusun aksine, bu konseylerin kentli bireylerden olusan ve kent yonetimiyle ilgili goruslerin bir arada toplandigi yerel meclisler oldugu savunulmustur. Katilimci kent konseyi olarak adlandirilan, yeni bir kent konseyi modeli ortaya konulmustur. Bu model tasarlanirken, Fikri Sonmez’in Fatsa modelinden yola cikilmistir. Sozu edilen model, alt birimleriyle birlikte aciklanmis ve gunumuz kent konseyleri uygulamalarinda ortaya cikan sorunlarin yeni modelin uygulanmasiyla son bulabilecegi ongorulmustur.
Antalya Büyükşehi̇r Beledi̇yesi̇ Örneği̇nde Akilli Kent Uygulamalari
Istanbul University - DergiPark, 2021
Öz 21. yüzyılda kentler, ekonomik büyümenin, rekabetin, istihdamın, yeniliğin, sosyal ve kültürel imkânların merkezi haline gelmiştir. Bu tür imkânlar nedeniyle kırdan kente doğru sürekli bir göç akımı başlamıştır. Dünyada kentsel nüfusta yaşanan bu artışına paralel olarak trafik sıkışıklığı, çevre kirliliği, iklim değişikliği, biyolojik çeşitlilik kaybı, kaynak kıtlığı, ekosistem tahribatı, bölgesel eşitsizlikler ve sosyoekonomik eşitsizlik ve kent sakinlerinin sağlığının bozulması gibi hızlı kentleşmenin yarattığı sosyal, ekonomik, mekânsal, çevresel ve politik birçok sorun sürdürülebilir kalkınmaya zorlu kısıtlamalar getirmiştir. Kentleşme ve gelişme döngüsünü kırmak ciddi planlama gerektirmektedir. Bu arka plana karşı, devrim niteliğindeki gelişen teknolojilere dayanan akıllı kent kavramı yavaş yavaş bilim insanlarının ilgisini çekmiş ve bir dizi tartışmaya yol açmıştır. Ayrıca son yıllarda, Google, Microsoft, Cisco ve İntel gibi küresel şirketler akıllı kent projelerine büyük yatırımlar yapmaktadır. Şirketler, yeni nesil teknolojiler yardımıyla akıllı kentlerin tüm bileşenlerini kapsayan yenilikçi uygulamalar geliştirmek için kıyasıya rekabet etmektedir. Çok boyutu olan akıllı kentlerde
Kentin Sırları ve Sırdaşları: Türkiye Örneği
Kocaeli Üniversitesi mimarlık ve yaşam dergisi, 2022
Kentin sırrı" olarak yazarlar tarafından tanımlanan sığınmaevi veya konukevi kadın ve çocuk mağdurlara hizmet eden kamusal birer fonksiyon yapısıdır. Mağdur, bu yapılarda gizlenen kentin "sırdaşı"dır. Mağdurların veya sığınmaevlerinin ya da konukevlerinin kentle ve planlama kurumuyla ilişkisine dair akademik çalışmalar kısıtlıdır. Makaleye; mekân-kadın-planlama konularındaki çalışmalardaki eksiklikler, mağduriyet yaratıcı toplumsal bilinç seviyesi ve kamusal uygulamaları nedeniyle Türkiye örneği konu edilmiştir. Makalede; sığınmaevi ve konukevleri ve bu evlerde konaklayan mağdurların, kent, kent kuramı ve kent yaşamı açısından kentle olan ilişkisinin ilgili mevzuat üzerinden araştırılması ve planlama süreci, imar planlarıyla ilişkisi ile planlama bakış açısı ve şehir plancısının katılımı bağlamında sorgulanması ve betimleyici bir değerlendirme yapılması amaçlanmaktadır. Araştırmada; sığınmaevleri ve konukevlerinin ilgili mevzuat bağlamında kentle olan ilişkileri, kentsel konumu ve mağdurun kentle etkileşimi boyutları irdelenmiştir. Toplumsal cinsiyete dayalı kentlerin nasıl kurulabileceğine dair bu çalışma bulgularının müteakip araştırmalara temel olması ve yön göstermesi hedeflenmektedir. Nitel araştırma yöntemi; Türkiye örneklemi üzerinden mevzuat taraması ve akademik yayın incelemesini içermektedir. İlgili mevzuat ve literatür yanı sıra, internet kaynakları taranmış, bulgular eleştirel bakış açısıyla değerlendirilmiştir. Şehir plancılarının ve ilgili kesimlerin, sürecin, konukevlerinin konumlarının ve mağdurun kentle ve kentliyle olan ilişkisinin biçiminin belirleyicisi olması ve şehir planlama bakış açısının sürece dâhil edilmesi önerilmektedir. Söz konusu alanların kamusal mekân ve hizmet bağlamında eşitsizliği gidermeye yönelik planlanması, programlanması ve politikalarda önceliğe alınması gerektiği değerlendirilmektedir.
Kent içi akıllı ulaşım sistemlerine geçiş sürecinde Antalya örneği
İlyas, Üser, Gunay (ROTRASA), 2015
Akıllı Ulaşım Sistemleri beş yılı aşkın süredir Antalya'da gelişimini sürdürmektedir. Yeni nesil ulaşım sistemleri konusundaki çalışmalar Antalya'daki hızla gelişen nüfusla birlikte, oluşan ulaşım ihtiyacını karşılamak için başlatılmıştır. Bu çalışmada Antalya'daki Akıllı ulaşım sistemlerinin gelişim tarihçesi ve gelecekteki hedeflerinden bahsedilecektir. Bu hedefler kısaca; Trafikte güvenliğin artmasını sağlamak, araç emisyonunu azaltmak ve trafik akışının kontrol edilmesini sağlamaktır. Bu çalışmada trafikte düzeni bozan araçlardan kaynaklanan kazaları önleyerek can ve mal güvenliğini sağlamak amacıyla geliştirilen Trafik Elektronik Denetleme Sistemi (TEDES) ve kapsamındaki hız koridorlarından, sinyalize kavşaklardaki anlık arızaları (ampul patlaması, yeşil yeşil çakışması, kısa devre) tespit etmeyi, kavşaklara uzaktan gerçek zamanlı olarak bağlanabilmeyi ve bu bilgilere dayanarak sinyal planları ve süreleri değiştirebilmeyi, kavşağı uzaktan kameralar aracılığıyla gözlemleyebilmeyi sağlayan ve kurulması amaçlanan Trafik Kontrol Merkezinden bahsedilecektir. Anahtar Kelimleler: Elektronik trafik kontrol sistemi, akıllı toplu ulaşım sistemi THE TRANSITION TO URBAN ITS; THE CASE OF ANTALYA Intelligent Transportation Systems (ITS) have been finding more application areas over the past 5 years in Antalya, Turkey. Efforts on new generation transportation systems have emerged to overcome various problems originated from ever increasing demand for transport in the city. The paper will discuss the historic developments of ITS locally and list a number of future targets, namely, increased traffic safety, reduced vehicle emissions, and better control of traffic flow. The paper will therefore detail such applications as Electronic Traffic Control Systems, average speed limit corridors, automatic detection of signal faults, real time communication with and control of signalised intersections, and traffic control centres monitoring these intersections with cameras.
Kentsel Sergi̇leme Senaryolari: Konya Kenti̇ Örneği̇
İnönü Üniversitesi Sanat ve Tasarım Dergisi, 2017
Mevlana Celalettin Rumi who is one of the most important figures of the Turkish-Islamic World and pionner of the mysticism and contemplation always influence people with thoughts and living skills throughout his life. Also he is a represent as indulgence, brotherhood and vision of Islam. Today, ideas and messages of Mevlana which is lived by museum is an avalanche that spread from Konya to the World. The templets where is located grave in it and is called Mevlana Museum is an effective and important value for Konya and Turkey because being in the most visited museums in Turkey. Today, Mevlana Museum where is visited by many tourists from different countries of the World, attracts people to city of Konya because of the faith, tolerance and thoughts of Mevlana beside architecture of museum. It is known as the city of Konya Mevlana. But, other rich values and properties of the city remain in the background and the effect of these values to the city is very weak. With this study, all the values and riches of the city have been addressed as a whole, and has created a premise by the holistic approach. At the same in this study, the relationship with the city of Konya and Mevlana with urban effect was investigated. This study which was developed "Exhibition-exhibition-architectural Space relation" expression and after that exposured the approaches to the city's showcase holistic model was chosen as a model city of Konya. The study, involving propositions about how is an exhibition of the historic center tissue, was reveled the importance and benefits of urban exhibition.
Kent Aktörleri̇ni̇n Kadin Dostu Kent Algisi Ve Kentte Durum: Zonguldak Örneği̇
Algısı ve Kentte Durum: Zonguldak Örneği ÖZ Kent aktörleri, kentlerde alınan kararlar ve kentsel politikaların oluşturulması konusunda yasal hakları dâhilinde belli yetkilere sahiptir. Dolayısıyla kentlerde toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması noktasında da oldukça etkili bir konumda bulunmaktadırlar. Kadın dostu kentler projesi iseTürkiye'de kentler noktasında toplumsal cinsiyet eşitliğinin yerleştirilmesi için 2006'dan bu yana önce 6 ilde olmak üzere bugün ise 12 ilde uygulanmaya başlamıştır. Bu çalışmada kadın dostu kent programının hayata geçirilmediği bir kent olan Zonguldak'ta toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmasına yönelik kent aktörlerinin katkılarının varlığı ve programa ilişkin aktörlerin bilgi ve algı düzeyleri tespit edilmeye çalışılmaktadır. Aktörlerden bazılarının, kentte toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmasına yönelik farkındalık çalışmaları yürüttüğü tespit edilirken; konuya ilişkin çalışma yapmayan kent aktörlerinin de olduğu ortaya çıkmış bulunmaktadır. Çalışma kapsamında yüz yüze görüşme yöntemiyle kent aktörleri ile görüşülerek elde edilen bulgular nitel araştırma yöntemiyle değerlendirilmeye tabi tutulmaktadır. Çalışmanın ayrıca kadın dostu kent programına dair farkındalığın artmasına ve bu sürecin hızlanmasına destek sağlayacağı beklenen pozitif sonuçtur.