Abdullah Kasay, Emre Tan, Ertuğrul Rast, Ömer Korkmaz - Popüler Kültür vs. Yüksek Kültür Bir Kültür Savaşı (original) (raw)

Abdullah Kasay, Ertuğrul Rast, Ömer Korkmaz - "Sanat" Hayatımızda Nereye Denk Düşer, "Din" İle İlişkisi Nedir?

2014

Malumdur ki, Tevrat'ın 'Yaratılış Bölümü' trajedi ile başlar. Âdem ile Havva'nın yasak meyveden yemesi üzerine, insanlık 'Aden Bahçesi'nden kovulmuştur. Tanrı şöyle demiştir Âdem'e: "Bu yaptığından ötürü bütün evcil ve yabanıl hayvanların en lanetlisi sen olacaksın". İnsanoğlu bu lanet üzerine trajedisiyle birlikte dünyadadır artık, ta ki toprağa dönünceye dek. Şimdi buradan Kafka'nın 'Dönüşüm'üne geçelim: "Gregor Samsa bir sabah bunaltıcı düşlerden uyandığında, kendini yatağında dev bir böceğe dönüşmüş olarak buldu..." diye başlıyor 'Dönüşüm'. Ben ciddi bir bağ görüyorum Tevrat'ın 'Yaratılış Bölümü'yle 'Dönüşüm' arasında. Kafka inancını tam olarak yansıtıyor, Gregor Samsa'nın sabah uyandığındaki halinde müthiş bir çıkmazı, trajediyi, böceklik durumunu (evcil ve yabanıl hayvanlık) ve uyanışıyla birlikte kendini 'Aden Bahçesi'nin ötesinde bulmasını anlatıyor. Öte yandan "trajedi" yoktur bizde diyor Ömer Lekesiz. İslam'a inanan birçok yazarın Kafkaesk öyküler, romanlar yazdığını biliyoruz, oysa Allah yarattığı için güzeldir her şey ve biz asla yalnız değilizdir, çünkü Allah bize şah damarımızdan daha yakındır, İslam inancı böyle diyor. Yani İslam'a inanan bir yazar veya öykücü Kafkaesk bir bunalımı, trajediyi yazdığında bu durumda yazar için "inancını bir başka tarafa koyuyor" ve öyle yazıyor mu demeliyiz?

Abdullah Kasay, Emre Tan, Ertuğrul Rast, Ömer Korkmaz - Postmodernizmin Tanımı ve Yansımaları

2014

"İdeal toplum" parolasıyla 19. yy'da şekillenen dinin ve tarımın karşısına aydınlanma ve sanayi devrimi ile çıkan modernizm iki büyük dünya savaşının sebebi olarak görülmüştür. Modernizm insanlığın sorunlarına çözüm getirememiş ve ayrıca fakirlik, açlık, susuzluk, eşitsizlik, çevre kirliliği gibi sorunları beraberinde getirmiştir. Özellikle İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra dünyanın düşün insanları modernizme belirli itiraz noktaları getirmeye başlamış ve postmodernizm kavramı yavaş yavaş ortaya çıkmıştır...

Abdullah Kasay, Ali Bircan, Ömer Korkmaz - Edebiyat ve Etik

2015

Edebiyat ve etik konusunu kabaca dört ana başlığa bölmemiz mümkündür: Edebiyatçıların etik anlayışları (eserin sahibinin etik anlayışı), edebi eserlerin etik niteliği (eserin oluşum sürecini ve bizatihi eserin etiği), edebiyat eleştirisinin etiği, okur etiği. Bunların dışındaki iki diğer konu ise, kapsam olarak edebiyatçıların ve okurların etik anlayışları içine girebilecek olan “edebiyatçı-edebiyatçı” ve “edebiyatçı-okur” arasında ilişkilerdir...

Abdullah Kasay - Burak Çelik (Günümüz Türk Öyküsü Üzerine Söyleşi)

2019

Son iki yüzyıldır modernite ve uzantıları ile ortaya çıkan görünümler insanın hayatına anlam verme girişimini de derinden etkiledi ve “yeni anlamlar” ortaya çıktı. “Soyut sisemler” olarak tabir edilen modern toplum kurumlarının başında modern öncesi olarak tabir edilen dönemden farklı olarak, nesne ya da olayların sürekliliğine dayalı yeni bir “güven” duygusu inşa edildi. İnsanın varoluşsal problemine dayalı olarak ileri sürdüğü uyum çabası, günümüzde soyut sisemler ve ortaya çıkardığı kurumlar aracılığı ile gerçekleşmeye devam ediyor. Yine bu uyum çabası içinde insan “araçsal aklı” ile beraber doğayı yeniden anlamlandırma ihtiyacı içinde giriyor. Bu bağlamda kullanılacak ensrümanlar da doğadan kopuk ya da üretim boyutu “indirgenmiş” olarak ortada… Posmodernitenin ortaya çıkışıyla ve doğa-insan etkileşiminin çeşitlenmesiyle, meta anlatılar oldukça çoğaldı bence. Hayali evren kurgularıyla beraber insana bazı teklifer sunuldu. Gerçekliğin yerine başka şeyler koyuldu ve hatta bu dayatıldı. Bu dayatmayla beraber hâkim kültürde “ilerlemeci bakışın” açtığı gedikler büyüyor. Popüler kültürden bahsetmeye gerek yok zaten… Şimdi sürekli tartışılan, denenen şeyler öyküde modern ve posmodern unsurların nasıl bulunması gerektiği. Günümüzde meta üzerinden soluklaştırılan ilişkiler, gerçeküsü bir dünya perspektif ile zihni olarak bireyleri atomize ederken, beri taraftan insan bu çıkmazla beraber yeni yönelişlerini sürdürmeye devam ediyor.

Abdullah Kasay - Sosyal Medya ve Kültür

2018

Chris Jenks'in Altkültür adlı eserinde, "Aynı toplum içinde yaşarken bizi birleştiren nedir?" sorusuna esaslı bir cevap aranır. Postmodern çağda, modern toplum biçimine yeniden sınırların çizildiğine ve bu sınırların da kendi karmaşasında imha edildiğine tanık oluyoruz. Elbette bunun topluma yansıması birçok kanaldan, birden fazla yolla oluyor. Bu kanalların biri de elbette, hatta en büyüğü, çoğalarak karşımıza gelen ve canlı bir organizma gibi büyümekte olan sosyal medya ve sosyal medyanın "dünyası"...

Kültürel Kimliğin Sanata Katkısı, Kaçar Devri Tezyinatı Örneğiyle - Çiğdem ÖNKOL ERTUNÇ & Rıdvan AK

Kültürel Kimliğin Sanata Katkısı, Kaçar Devri Tezyinatı Örneğiyle, 2022

Geleneksel sanatlar yüzyıllar boyu, medeniyetlerin kültür ve geçmiş bilgi hafızasını, farkındalık ve geçmişlerinin duygu ve düşünce birikimlerinin aktarım şekli olmuştur. Toplumsal ve kültürel bir üretim olan sanat eseri, sosyolojik bir kaynak niteliği taşır. Her milletin öz benliğinin yansıması olan sanat eseri üretildiği toplumun sosyal statüsü ve kültürel kimliğidir. Dolayısıyla bu etkileşimin niteliklerini yorumlayabilmek yapıldığı dönemin ve medeniyetin kimliğini yorumlayabilmek demektir. Çalışma konumuz olan Kaçar devri merkezinde tezyinat sanatı döneminin sosyolojik bir betimlemesi olacaktır. Devrin özellikleri, tezyinatının zenginliği ve üslup özellikleri bakımından yorumlanan sanat eserleri ile Kaçar Devri hakkında sanat eserleri ile birlikte yorumlanan sosyolojik özellikler dolayısıyla disiplinler arası bir çalışma ortaya konulacaktır. 18. Yüzyıl sonu ve 20. Yüzyıl başına kadar İran’da hâkim olan Kaçar hanedanlığı yapılan reform hareketlerine sanat ve edebiyat ile de yön vermiştir. Pek çok kaynakta Kaçar devri İran’ın modernleşme devri özellikle kültür ve sanat alanlarındaki değişimi olarak nitelendirilir. Yenileşen üslup farklı sanat dallarında olduğu gibi özellikle tezyinat alanında da etkisini göstermiş, farklı kompozisyonlar ortaya çıkmıştır.

Türkiye'de Popüler Kültürün Muhafazakârlaşması ve Eğlence Kültürünün Siyasallaşm

Journal of Turkish Studies, 2016

The conservativeness in the popular culture and the impacts of the politicization in Turkey's entertainment culture have been analyzed in this research. The main purpose of research is to indicate the impacts of the conservativeness occurring in political realm to the entertainment culture. This paper is related to Marshall McLuhan's "Global Village" doctrine among the transmission theories, and analyzes the entertainment culture, conservative assets and the changes in Turkey. The content limitation is since 2003 till now. For a depictor analyze McLuhan's user-centered public interaction method has been preferred and in this way it was attempted to indicate the changes in Turkey's entertainment culture. The main problematic of research is to find out the changes in Turkey's entertainment culture which has the changeable, dynamical, unrestrained and perpetually updated features. The other assumption in this paper; radical and short-timed changes in entertainment culture in Turkey, are actually related to the political culture and they reconstruct the entertainment mentality. As a result, it can be assumed that Turkey is not up to the reactions against various social problems and the changes that happen in entertainment culture. Consequently, it was detected that the conservativeness in political realm reverberates to the entertainment culture in 'New Turkey' and this reflection is complicated, changeable and uncertain. So, the changes in Turkey's political life can be defined with redefine of entertainment culture. Turkish Studies

Muazzez Gunduz Ogul Peter Burke Yeniçağ Başında Avrupa Halk Kültürü, çev. Göktuğ Aksan

FSM İlmî Araştırmalar İnsan ve Toplum Bilimleri Dergisi, 2022

İngiliz tarihçi ve akademisyen Peter Burke, kültür tarihi ve erken modern dönem Avrupa tarihi üzerine yaptığı çalışmalarla tanınmaktadır. Bu anlamda “Yeniçağ Başında Avrupa Halk Kültürü” adlı eseri alanda önemli bir kaynaktır. Kapsam bakımından oldukça geniş bir konu olan halk kültürü, söz konusu kitapta Peter Burke tarafından ustalıkla incelenmiş ve yorumlanmıştır. Özellikle dikkat çekmek gerekir ki yazar kendi fikir ve düşüncelerini ortaya koyarken tarafsız kalmaya özen göstermiş ve anlatımlarında yanlı bir tavır sergilememiştir. Eser Türkçeye Göktuğ Aksan tarafından akıcı ve anlaşılır bir şekilde çevrilmiştir.