TARİH ARAŞTIRMALARINA KAYNAK OLARAK OSMANLI BASININDA İTTİHÂD VE TERAKKİ GAZETESİNİN TRANSKRİPSİYONU VE DEĞERLENDİRMESİ ( SAYI 1-40) Cilt I-II (original) (raw)
Related papers
KOSOVA’DA TARİH YAZIMI TARTIŞMALARI: OSMANLI VE TÜRK İMAJI
Balkan Araştırmaları Dergisi, 2012
Bu çalışmada Kosova güncel tarih ders kitaplarındaki Osmanlı/Türk imajı ile ilgilenilmektedir. İncelemede Kosova’da Arnavut öğrenciler için hazırlanmış olan ilk ve ortaöğretim kurumlarında 2010-2011 yılında zorunlu olarak okutulan güncel tarih ders kitapları incelenmiştir. Devlet kurumları tarafından yazdırıldıkları için ülkelerin “resmi” tarihlerini anlatan ve zorunlu eğitim süreçleri nedeni ile bireylerin kimi zaman baştan sona okudukları ilk, kimi zamansa yegane kitaplar olan tarih ders kitapları eğitim bilimleri kapsamında pek çok araştırmaya konu olmuştur. Ancak bağımsızlığını yeni kazanmış bir devlet olan Kosova’nın tarih ders kitapları üzerine imgelerin arkalarında yatan kapalı olguları gün yüzüne çıkarmayı ve olumsuz, kasıtlı kalıp yargılara karşı farkındalık yaratmayı amaçlayan araştırmalar çok fazla bulunmamaktadır. Özellikle, Türkiye Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer ve Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun 2011 yılında Kosova’da tarih eğitimi ve Osmanlı algısı üzerine yaptığı konuşmalar ve bunun Kosova’daki yansıması sonucu ortaya çıkan tartışmalar böyle bir çalışmanın gerekliliğini ispatlar niteliktedir. Kosova tarih ders kitapları da bütün bu tartışmalar ışığında, bu çalışma altında incelenmiş ve Osmanlı/Türk imgesi ile ilgili olumlu ve olumsuz imgeler ortaya konulmuştur. Çalışma boyunca dikkati çeken Osmanlı ve yönetim sistemi üzerine olan olumsuz nitelemelerdir. Osmanlı için “işgalci”, “terör uygulayan”, “çocukları rehin alan”, “despot”, “ortaçağ anlayışlı” gibi tanımlamalar kullanılmakta ve özellikle Osmanlı dönemi anlatılırken sürekli “işgal” ve “işgalci” vurgusu yüzlerce kez tekrarlanmaktadır. Osmanlı ve Sultan imajından sonra işlenen Türkiye ve Atatürk imajının verilen Osmanlı imajının tam tersi olduğu görülmektedir. Türkiye, diğer devletlerle “iyi geçinen” bir devlet olarak resmedilirken Atatürk de “vatansever”, “sultana karşı savaşan”, “iyi bir asker” ve “demokrat” olarak tanımlanmaktadır. Bu durum Türkiye ve Osmanlı’ya karşı bakış açısında farklılıklar olduğunu; Türkiye ve Osmanlı imgesinin tarih ders kitaplarında güncel politik duruma göre yorumlandığını göstermektedir. This work offers a study of the Ottoman/Turkish image in history textbooks in Kosovo. The unit of research is the compulsory textbooks prepared for the Albanian students in primary and middle-degree schools in Kosovo in the year 2010-2011. Textbooks, which usually are the first meeting of the individual with history, are a main subject in educational sciences due to the fact that they are the compulsory study units which are designed by the states, reflection the “official” national histories. However, sufficient research has not been carried on the history textbooks in Kosovo. This study, which aims to shed light on the negative imageries in these books is inspired by the speeches made by the Turkish Education Minister Ömer Dinçer and Foreign Minister Ahmet Davutoğlu and following reflections and discussion in Kosovo in the year 2011. The history textbooks have been studied under the light of these discussions. The positive and negative images about the Ottoman/Turkish image are addressed in this study.The negative descriptions on the Ottoman administrative system were one of the issues which required more attention. The descriptive words for the Ottoman rule were in example: occupier, terror, that which captures children and despotic. Especially, the emphasize on the concepts of the occupation and the occupier are very frequently used for the historical Ottoman era. On the contrary, he images related to the modern Turkey and Ataturk are very positive. Turkey is pictured as a friendly state while Atatürk is defined as a democrat patriot soldier who fights against the Ottoman Sultan. Consequently, this situation shows the difference between the points of view on the Ottoman Empire and Turkey and points that the images of the Ottoman Empire and Turkey are constructed due to the contemporary political situation.
OSMANLI’DA TARİH YAZIMI VE KAYNAK TÜRLERİ / ABDÜLKADİR ÖZCAN
KRONİK KİTAP, 2020
Ülkemizde tarih biliminin önde gelen isimlerinden Prof. Dr. Abdülkadir Özcan’ın hazırlamış olduğu elinizdeki eser, çok uzun yıllara dayanan araştırmaların bir neticesi. Osmanlı Devleti’nde 15-20. yüzyıllar arasında kaleme alınan genel tarihler, vekayinâmeler, şehnâmeler, biyografik ve bibliyografik eserler, siyasetnameler ve diğer birçok resmi ve özel tarihi kaynak türünün yüzyıllara göre irdelendiği bu çalışmayla birlikte Osmanlı Devleti’nin tarih yaptığı kadar tarih yazdığı da tüm teferruatıyla ortaya konuyor. "Osmanlı’da Tarih Yazımı ve Kaynak Türleri", talebelerden hocalara; araştırmacılardan meraklılara tüm tarih tutkunları için eşsiz bir yol haritası sunuyor… https://kronikkitap.com/kitap/osmanlida-tarih-yazimi-ve-kaynak-turleri/
BOLŞEVİK İHTİLALİNİN OSMANLI BASININA YANSIMASI SABAH GAZETESİ ÖRNEĞİ.pdf
Şubat Devriminden önce Rusya büyük servet sahibi olan zenginleri ve büyük devletler içerisindeki en fakir köylü ve işçi sınıfını barındıran toplumsal bir yapıya sahipti.1 Ekonomik açıdan bölünmüş bir toplum olan Rusya için 1917 sorunların giderek arttığı bir yıl olarak başlamıştı. Çalık rejimi, I. Dünya Savaşının getirmiş olduğu ağır vergi ve angarya yükü altında ezilen geniş toplum kesimlerinin (işçiler ve köylüler) hedefi haline gelmişti.2 Bu durum ihtilalci gurupların propagandaları ile bütünleşince ülkenin her tarafında grevler ve protestolar başlamış, savaşın durdurulmasını isteyen, bu amaçla sokaklara dökülen yüzbinler kısa sürede hükümet güçleri ile çatışmaya başlamıştı.
OSMANLI TARİH YAZICILIĞI VE TARİHLERİ.pdf
Osmanlı Devleti’nin kuruluşundan XVI. yüzyılın sonuna kadar olan ve ‘Klasik Dönem’ denilen üç asırlık zamana ait bilgiler, o dönemlerde yazılan tarihi kaynaklardan elde edilmektedir. Klasik Dönem’de tarz olarak çeşitlilik gösteren tarihi kaynaklar, devletin siyasi işleyişi ve kazanılan zaferlerle doğrudan ilişkiye sahiptir. Osmanlı Klasik Dönemi’nde verilen tarihi eserlerin niteliği ve sayısı padişahların iktidar süreçlerinde değişiklikler gösterir. Aşağıda birçok tarihi eserin incelenmesinde de görüleceği gibi padişahın bu konudaki tutumu ve desteği bir tarihi eserin yazılmasında oldukça önemlidir. Osmanlı Devleti’nin kurulmasından yaklaşık yüzyıl sonra başlayan Osmanlı tarih yazıcılığı bazı dönemlerde durgunluk yaşasa da devletin yıkılışına kadar kesintisiz olarak devam etmiştir. XVII. yüzyılda vak‘a-nuvislik kurumunun oluşturulması ile Osmanlı tarih yazıcılığı resmi bir görev halini almıştır. Ancak XVII. yüzyılda başlayan resmi tarihçilik öncesi Osmanlı Devleti’nin tarihi, kuruluş ve yükselme dönemlerinde yazılan kaynaklar aracılığıyla kayıt altına alınmıştır.